V [son güncelleme 27 Mart
2016]
V (kıs) [V] Karın yüzgeci. ® P2.
vadal [vadal] Kıyıya yakın yüzen.
vade-mecum [vade mecum] Benimle gidiyor
(vade=gidiyor, mecum =benimle). Bir bilim dalında temel bilgileri içeren cep
kitabı.
Vagn Walfrid Ekman [Vagn Walfrid Ekman] İsveçli okyanus
bilimci (1874-1954). Stokholm’de doğmuştur. Fridtjof Nansen’in yanında Kuzey
Kutbu keşif gezisine katılmıştır. Nansen buzdağlarının rüzgarın estiği yönde
değil de 200-400 sapmayla ilerlediklerini görerek henüz
fizik öğrencisi olan Ekman’dan bu durumu araştırmasını ister. Ekman 1902’de
Ekman sarmalı kuramını yayınlar. Ekman kuramın yanında uygulamaya da önem
vermiş ve kendi adıyla anılan akıntı ölçer ile su şişesini de geliştirmiştir.
vagrant [migrating] Göçer.
vagrant bentos [migrating benthos] Yer değiştirme
yeteneği olan tabansal formlar.
vahşi yaşam [wildlife]
Doğal ortamlarında yaşayanlar. ® Yaban.
vakum [vacuum] Havasız boşluk.
valikültür [valliculture] İtalya’da mevsimsel
göçe dayalı olup bir bentle denizden ayrılmış acı-suda balık kültürü.
Van Denizi [Lake Van] İsim, yerel halk tarafından
kullanılır. ® Van Gölü.
Van Gölü [Lake Van] Bir görüşe göre dünyadaki ilkel
okyanusların kısmı özelliklerini taşıyan Van Gölü aynı zamanda dünyanın en
büyük sodalı gölüdür (S%o19 ve pH=9,8). Çok uç bir ekosistemi oluşturur. Gölde 103
bitkisel ve 36 hayvansal plankton ile inci kefali (Chalcalburnus tarichi) adı verilen bir tür balık yaşamaktadır.
Yüzölçümü 3,700 km2’dir. Denizden 1,645 m yüksekteki bu gölün su
seviyesi zamanla değişmekle birlikte ortalama derinliği
Van Ven grab [van Veen grab] ® Kumkapar.
Van’t Hoff kuralı [Van’t Hoff’s rule]
vantuz [adhesive disc] 1- ®
Yapışkan disk.
vantuz [sucker] 2- Çekmen.
vantuz balığı [common remora] 1- ® Remora
remora.
vantuz balığı [live sharksucker] 2- ® Echeneis naucrates.
vantuz balığı [whalesucker] 3- ® Remora
australis.
vantuz halkası [ring suckers] Sübye ve kalamarda vantuzu saran (çevreleyen) nasırlı halka olup
ince ve/ya da uzun sivri (tırtıklı) dişler taşır.
vantuzlar [ventouses, suction cups] Kollar ve dokunaç çomakları
üzerindeki kase şekilli kassı yapılar (nadiren ağız zarında bulunur). Bunlar
(Decapod Sepioidea ve Teuthoidea’da) saplı olup nasırsı halka ile
güçlendirilmiştir; ahta-potlardaki vantuzlarda sap bulunmaz.
vardiya [watch] Günlük görev dönemi. Nöbet.
vargel [cableway] Vinç tellerinin tambura düzgün sarılmasını sağlayan düzenek.
varisli [varicose] Bazı karındanbacaklılarda
özellikle güçlü çapraz, şişkin kuleler büyümenin yeniden başlaması sırasında
sıklıkla eski ve işlevsel olmayan ağız çevresinin yerini gösterir.
varlıkbilim [ontology] Var olma bilimi.
varsam balığı [lesser weever] ® Echiichthys
vipera.
varsayım [hypothesis] ® Önerme.
varyans [variance] Standart sapmanın karesi.
varyete [variety] Ait olduğu türün görev ve
yapısal özelliklerinden çok az farklılık gösteren canlı. Şüpheli ve çapraşık
taksonomik bir terim olup alt türden daha küçük basamak olarak kabul
edilmektedir.
vas deferens [vas deferens] ® Atmık kanalı.
Vasco Da Gama [Vasco da Gama] Ümit Burnu’nu aşan ilk
denizci ve kaşif (1460-1524). Portekiz’de doğdu. Babası da kâşifti ve
Hindistan’a denizden ulaşmak istiyordu. Bunu gerçekleştiremeden öldü. Oğul Gama
doğuya hareket etti (1497). Ümit Burnu’nu aşarak Afrika’yı dolaştı ve sonuçta
Kalkuta’ya ulaştı (1498). Aynı yıl Hindistan’dan ayrıldı ve Portekiz’e döndü
(1499) ve bir kahraman olarak karşılandı.
vatoz [bottlenosed skate] 1- ® Rostroraja alba.
vatoz [cuckoo ray] 2- ® Leucoraja naevus.
vatoz [rough ray] 3- ® Raja radula.
vatoz [speckled ray] 4- ® Raja
polystigma.
vatoz [spotted ray] 5- ® Raja montagui.
vatoz [starry ray] 6- ® Raja
asterias.
vatoz [thornback ray] 7- ® Raja
clavata.
vatoz [undulate ray] 8- ® Raja undulate.
vatoz balığı [rough ray] 1- ® Raja radula.
vatoz balığı [thornback ray] 2- ® Raja
clavata.
vatoz balığı [undulate ray] 3- ® Raja undulate.
ve diğ. (kıs) [et al.] ve diğerleri. İkiden
çok yazarın (araştırıcının) katkısının bulunduğu bilimsel yayınlarda fikir
sahibini belirtirken daha çok kişinin katkısının olduğunu göstermek için
kullanılan kısaltma.
vegetatif çoğalma [vegetative
reproduction] Bazı
tek hücreli algler hücre bölünmesiyle ki bu bazen çok hızlı olur ki buna da
ikili parçalanma (binary fission) denir.
Koloni oluşturmayan çok hücreli birçok lifsi form parçalanma ile
çoğalır. Parçalar bağımsız büyür.
vejakvariyen [vegequarian] Balık yiyen
vejetaryen.
vektör [vector] Yön ve büyüklüğe sahip bir çizgi ile sayısal bir değerin
anlatımı.
veliger [veliger] Bazı yumuşakçaların yüzer
(pelajik) kurtçuğuna (larvasına) verilen ad.
Venericardia
antiquata (?) [antique
cardits] ® Cardites antiquatus.
Veneridae (?) [venerids, venus clams] Kabuk
katı, neredeyse eşit ve hemen hemen değirmidir. Kancalar çıkık olup öne
yerleşmiştir. Kabuk dışı oyuklu kaburgalıdır. Eklem iyi gelişmiştir. Üş asıl
dişlidir, önde yanal dişler bulunabilir. Kabukların iç kenarı pürüzsüz ya da tırtıklıdır.
Dış rengi kirli beyazdan değişken parlak renklerle karmaşıklık gösterir.
Solungaçlar yapraksı tiptir. Sifonlar uzuncadır, ayak güçlüdür. Askı yükle
beslenir. Gömülür ve bazen de yuvalanır. Ailenin Akdeniz sular sisteminde 25
türü barınmaktadır.
Venerupis
aurea (?) [golden carpet shell] Sin. Polititapes aurea; Polititapes petalina; Tapes aureus. Kabuk değişken oval konturlu olup dış yontusunda
birçok eş merkezli oluk bulunur. Eklem dar bir asıl alan platoludur. İç
kenarlar pürüzsüzdür. Rengi dışta beyaz, koyu sarı ya da esmerdir. Geometrik
desenlerle süslenmiştir. İçi beyaz, sıklıkla altın sarısı ya da mor ile hafif
boyalıdır. Boyu en çok 5cm olabilir. Genelde rastlana boyları 3 - 4 cm
kadardır. Gelgit ve alt gelgit
kuşağındaki çamurlu tabanda yayılır. Lagünlere girer. Yaygın türdür. Eşeyler
ayrıdır. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Venerupis
decussata (?) [grooved carpet shell] ® Ruditapes
decussatus.
Venerupis
pullastra (?) [pullet
carpet shell] İnfralitoralde
kuma ya da kumlu çamura gömülü yaşar. Birkaç bisusu ile sıklıkla katı malzemeye
yapışır. Boyu en çok 4,5 cm kadardır.Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında
bulunur. Avcılığı vardır.
Venerupis
rhomboides (?) [banded carpet shell] Sin. Tapes
rhomboides. Kabuk uzunca ovaldir. Dış
yontusu eş merkezli olukludur. Eklem güçlü asıl alan platosunda yer alır. Üç
asıl dişi vardır. İç kenarı pürüzsüzdür. Dışı sarımsı ya da bejdir. Bazen
morumsu pembe olabilir. Boyu en çok 6,5 cm kadardır. Sıklıkla rastlanan boyları
3,5 ile 4,5 cm olur. Kumlu, kumlu-çamurlu, döküntülü malzemenin bulunduğu
farklı taban 180 m derinliğe kadar yayılır. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz
kıyılarında bulunur ancak doğu Akdeniz’deki dağılımı eşit değildir. Avcılığı vardır.
venter [eel-buck] ® Pinter.
ventral [ventral] Karın, karına ait. ® Karın.
ventral adipoz yüzgeç [ventral adipose fin] ® Karın yağ yüzgeci.
Venus
casina (?) [chamber
venus]
® Circomphalus
casinus.
Venus
gallina (?) [striped venus] ® Chamelea gallina.
Venus
striatula (?) [striped venus] ® Chamelea gallina.
Venus
verrucosa (?) [warty venus] Oval
kabuk olup çok katıdır. Dış yontusu yüksekçe eş merkezli kaburgalıdır. Arka
kenarlarda çapraz, birbirinden ayrılan yumrular oluşturur. Dış rengi kirli
beyazdan esmere çalar, içi beyaz olup arkaya doğru esmerleşir. Boyu en çok 7 cm
kadardır. Sıklıkla 3,5 ve 5 cm boylarda rastlanır. Sığda temiz kumlu, çamurlu
ve çakılla karışık tabanda kendisini gömer. Eşeyler ayrıdır. Türkiye'nin Ege ve
Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
veri [data]
Her türlü ölçüm değeri. ® Veriler.
veri seti [data set] Belirli ve özel bir
konu hakkındaki veri ve bunun belgelenmesidir. Örnek; tekne türüne (gırgır)
göre yıllık av miktarı.
veri tabanı [data base] Analizlerde kullanılan
birbiriyle uyumlu veriler. Örnek; balık boyu ve ağırlığı verileri.
veri yazıcı [data logger] Verileri yazan.
veriler [data] Ölçüm ya da gözlem sonucunda elde
edilen gerçekler, ölçüm değerleri.
verimli [fertile] 1- Yeni döl verme yeteneğinde olan.
verimli [fertile] 2- Üretimi geliştirme yeteneğinde olan. Besin tuzlarınca zengin su
ya da humusu bol toprak.
verimsiz [sterile] 1- Üreme yeteneği olmayan.
verimsiz [sterile] 2- Besin tuzlarınca fakir su ya da humusu olmayan toprak.
verisiz yönetim [dataless management] Veri
bulunmadığı durumda, mevcut bilgiler çerçevesinde balıkçılığın idaresi.
vermes [vermes] Hayvanlar
aleminde yapay bölüm. Asalak (parazit) kurtlar, nemertenler (Nemertini) ve
halkalıkurtlar (Annelida) vb gruplar.
vermiform [vermiform] Solucan şekilli, kurt
şekilli.
vermivor [vermivore] Kurt ya da kurt
benzeri hayvanları yiyen.
verrukoz [verrucose] Derisi yumrularla,
siğille kaplı.
Vertebrata [vertebrates] ® Omurgalılar.
vestibül [vestibule] Diğer boşluklara
açılan kanal, kamara. Örnek; iç kulaktaki utriculus, sacculus ve lagena.
VHF (kıs) [Very High Frequencies] 30-300 MHz
arasında yer alan radyoelektrik dalga.
VHS (kıs) [Viral Haemorrhagic Septicaemia] ®
Viral hemorrajik septisemi.
vibriyo [Vibrio]
1- Gram-negatif
bir bakteri cinsidir. Çoğunlukla tuzlu suda bulunur. Bilinçli ya da seçmeli
olarak oksijensiz olabilir. Tek kamçısı ile hareket edebilir.
vibriyo [vibriosis] 2- Vibrio spp.,’nin neden olduğu akut bakteriyel hastalıktır.
Victor Hensen [Christian Andreas Victor Hensen] Alman
hayvanbilimci ve fizyolog, Schleswig, 1835 - Kiel, 1935. İlk kez plankton
terimini kullanmış ve kendi adıyla anılan plankton ağını geliştirmiştir. Bir
anlamda biyolojik okyanus biliminin temelini atmıştır. Prusya Okyanus Araştırmaları
Komisyonunun kurulmasını sağlamıştır. Fizyolog olarak anatomi ve embriyoloji
alanında çalışmıştır. Onuruna bir araştırma gemisine adı verilmiştir (RV Victor
Hensen).
Vidalia volubilis (?) [twisted ribbon] Kırmızı algdir. Tallus yassıdır.
Tek eksenlidir. Büyüme uçtadır. Üreme eşyapılı trigenetik döngülüdür. Genelde
boyu 5 - 15 cm'dir. 5-50 m'ler arasında detrituslu tabanda ser malzemeye
tutunur. Elle toplanır. Agar kaynağıdır. Tıbbi kullanımı olabilir.
villiform dişler [villiform teeth] Yama şeklinde ya da bant halinde yerleşmiş ince uzun dişler.
villoza [villosa] Kısa saç ya da parmak
benzeri oluşumlar.
vinç [gurdy, winch] Elle ya da motorla hareket
ettirilen ve ağır malzeme alma, kaldırma ve boşaltma ile balık ağını güverteye çekmeye
yarayan makine, alet. ® Irgat.
Vinciguerria attenuata (ışıldak
balığı) [?] Yüzücüdür (pelajiktir). 100-
vira [heave] 1- Irgat, vinç
vb’nin sarma, kaldırma yönünde kullanılması için verilen komut (vira!, vira
böyle!).
vira [houling] 2- Kendine, içeriye, yukarıya doğru çekme ve hareket ettirme eylem ve emri.
viral hemorrajik septisemi [Viral Haemorrhagic Septicaemia (VHS)]
Kültürdeki Alabalıkgillerde görülen akut ve kronik hastalıktır. Belirtileri;
iştahsızlık, sürüden ayrılma, renkte koyuluk, kanama, gözlerin pörtlekleşmesi (exophthalmia).
Hastalık sıcaklık değişmesiyle ilgili olup sıcaklığın 80C’nin altına
inmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığa
‘Egtved hastalığı’ da denmektedir.
viroloji [virology] Virüsleri inceleyen
bakteriyoloji bilim dalı.
virtüel [virtual] Sanal, gücül.
virtüel popülasyon analizi [Virtual Population Analysis (VPA)] ® Sanal
popülasyon çözümlemesi. ® Tertip çözümlemesi.
Vishnu [balık tanrısı] Vedas’ı Atbaş’dan (Asura Hayagreevan) kurtarmak için balık şeklini alan
Hind tanrısı (Mahavişnu=Mahavishnu).
vita [life] Yaşam.
vitamin [vitamin] Hayvanlar tarafından
üretilemeyen ve dışarıdan hazır ve üretilmiş olanın alınması gereken
biyo-katalizatör görevini yapan organik maddeler (moleküller). Farklı maddeler
bugün vitamin olarak algılanmaktadır. Bunlar;
Vitamin A |
Retinol, Beta-carotene |
Vitamin D |
Cholecalciferol, Calciferol |
Vitamin E |
Tocopherol |
Vitamin K |
Menadione, Prothromin factor, Naphthoquinone |
Vitamin B1 |
Thiamine, Aneurine (1912’de bulunan ilk vitamin) |
Vitamin B2, G |
Riboflavin, Lactoflavin |
Vitamin B3 |
Nicotinamide, Niacin |
Vitamin B5 |
Pantotheric acid |
Vitamin B6 |
Pyridoxine, Pyridoxal |
Vitamin B7, H, I |
Biotin |
Vitamin B8, B9, M |
Folic acid, Folate |
Vitamin B10, R |
p-aminobenzoic acid, PABA |
Vitamin C |
Ascorbic acid, hygnose |
Vitamin B12 |
Cobalamine, Dibencozide |
Vitamin B15 |
Pangamic acid, Dimethylglycine |
Vitamin B17 |
Amygdalin |
Vitamin P |
Bioflavonoids, Citrus factor - teknik adlarıyla |
vitellüs (besin kesesi) [vitellus] Yumurtada zar ve çekirdek dışında kalan malzemenin
hepsi.
vivipar [vivipar, vivipary, viviparous] Doğurucu, doğurgan, canlı doğuran. Ceninin (embryonun) gelişmesi ve beslenmesi anne
karnında olur. Cenin eşle-(eteneyle-plasentayla) rahme bağlıdır. Doğumla
birlikte bu bağ kopar.
viya [steady] Teknenin
istenen yöne döndükten sonra o yönde seyrine devam etmesi için kullanılan komut
(viya böyle!).
vizyon [vision] ® Öngörü.
VMS (kıs) [Vessel Monitoring System] ® Gemi izleme sistemi.
VOC (kıs) [Volatile Organic Compounds] Uçucu organik bileşikler.
voli balıkçılığı [drive-in fishery] Aslında başka türlü
balık avcılığı yapılamayan kayalık ve resif alanlarında balıkları ses
çıkartarak korkutmak suretiyle ağa yakalanmasını temel alan bir balıkçılık
şeklidir. Voli’de tekne tabanına tokmak benzeri malzemeyle vurmak suretiyle tok
bir ses çıkartılmaktadır.
volta [round turn] Halatın sabitlemesi
için bir yere sarılması.
Volvocidae
[Volvocidae] Kamçılı birgözeli (birhücreli) hayvanlar ailesi.
volvox [rotating] 1- Dönen (etrafında).
Volvox [Volvox] 2- Küre şeklinde, içi oyuk, çift kamçılı gözelerden (hücrelerden) oluşan yeşil
suyosunu.
vomer [vomer] Damağın ön-orta kısmındaki
çoğunlukla dişli ya da çift dişli üçgensi kısım.
von Bayer hunisi [von Bayer trough] Balık yumurtalarının
sayımında kullanılan 30 cm’lik huni.
-vor (sonek) [-vorous] X’i yiyen.
vorteks [vortex] ® Girdap.
vortisite [vorticity] Kendi ya da ekseni etrafında dönme ölçüsü.
VP (kıs) [Virtual Population] Sanal popülasyon.
VPA (kıs) [Virtual Population Analysis] ® Sanal
popülasyon çözümlemesi.
vs. (kıs) [et cetera, etc.] ve saire.
vurgun [nitrogen narcosis] 1- ® Azot vurgunu.
vurgun [nitrogen narcosis] 2- Balinalar kısa ya da uzun süreli
ve türe bağlı olarak çok derine (2,000 m) daldıkları halde basıncı ve bunun
etkisi ile kana karışan azotu dengelerler ve insanlar gibi vurgun yemezler.
Balinalarda yüzeyde solunurken hava ile alınan ve kana geçen azot (ve su
altındayken kullanılan oksijen sonucu oluşan) CO2 kandan akciğere
geçer ve burada depolanırlar. Böylece balinanın hem CO2
dayanıklılığı artar hem de kanda azot kabarcıklarının oluşması önlenir. ® Retia. ®
Harika ağ.
vücut çevresi [girth] Birinci sırt yüzgecinin önünden
alınan vücut çevresi, kısaca kalınlıktır.
vücut derinliği [body depth] Birinci sırt yüzgecinin
önünden karına (karın yüzgecinin önüne) indirilen hattın uzunluğudur.
vücut uzantısı [appendage] Vücuttan uzanan dikkate değer her
türlü uzantı.
vücut yüksekliği [body depth] ® Vücut
derinliği.