Ü [son güncelleme 25 Mart 2016]

üç iğneli dikenli balığı [three-spined stickleback] ® Gasterosteus aculeatus aculeatus.

üç kuyruk balığı [Atlantic tripletail] ® Lobotes surinamensis.

üç-dikenli balık [three-spined stickleback] ® Gasterosteus aculeatus aculeatus.

üçgen balığı [vanikoro sweeper] ® Pempheris vanicolensis.

Üçkuyruk-balığıgiller [tripletails] ® Lobotidae.                      

ücretli balıkçılık [fee fishery] Kültürde yetiştirilen balığın (genellikle alabalık) ücret karşılığı avlanılmak üzere suya konulması.  

ücretsiz avcılık [free fishing] Pay, kira, karşılık gibi ücretleri ödemeden yapılan lisanssız yasal avcılık.

ülke balıkçılığı [country fishery] Bir ülkenin bütün balıkçılığı. O ülkede yaşayan grupların yerel durumunu kısaca belirtmek için kullandıkları anlatım şekli.

ülser hastalığı [ulcer disease] Alabalıkgillerde (Salmonidae) kronik bakteriyel hastalık.

ünioküler [uniocular] Tek göz (odacık) anlamındadır. Kist’tir, Chromophyta’da bulunur, çok sayıda zoid içeren tek odacıktan oluşur.

üre [urea] 1- Sidik. Böbrekler üzerinden atılan su ve diğer metabolik malzeme. 

üre [urine] 2- Sidik, (NH2)2CO karbonikasit diamid. Hayvanların kan ve idrarında bulunur.

üreme [reproduction] 1- Çoğalma. Bir tür ya da ırkın kısaca bir canlının kendi sayısını yeni birey (kuşak) oluşturarak artırmasıdır. Çoğalma, eşeyli (cinsiyetli) ya da eşeysiz (cinsiyetsiz), göze (hücre) bölünmesi, tomurcuklanma, birleşme (konjugasyon) ve döllemsiz (döllenmesiz) olabilir.

üreme 2. Chlorophyta-Ulvophyceae [reproduction Chlorophyta-Ulvophyceae] Üreme elemanları aslında çift kamçılı gametler ya da dört kamçılı sporlardır. Yaşam döngüsü genellikle digenetik olup gametofit nesil ile sporofit nesil arasında art arda döner. Bu iki neslin bireyleri benzer olabilir (izomorf nesilli evreler) ya da tamamen farklı da olabilir (heteromorf nesilli evreler).

üreme 3. Chromophyta-Pheophyceae [reproduction Chromophyta-Pheo-phyceae] Kahverengi algler, genellikle çift kamçılı ve heterokontlaşmış zoidleri serbest bırakan (gametler ya da sporlar) zoidosist olarak adlandırılan (ünioküler ya da pluriloküler) üreme organlarını temsil ederler. Fucales’de ise dişi gametosist (oogonium) kamçısız oosferleri serbest bırakır. Pheohyceae devresi ise klasik olarak digenetiktir ve izomorf yahut heteromorf olabilir fakat Fucales  monogenetiktir.

üreme 4. Rhodophyta [Rhodophyta] Bu, alglerde üreme gözlemlenen en karmaşık tiptir çünkü burada genellikle 3 nesil vardır: gametofit nesilde, erkek spermatallus’un her biri dişi gameti döllemek için bir spermatium salar. Dişi talluslar (yapraklar) çok karmaşık üreme sistemidirler. Bu Rhodophyta’da emirlerin sınırlandırılmasına hizmet eder. Dişi gamet (karpogon) bir trikogin (uzun renksiz tüy - saç - spermayı yakalar) tarafından sarılır. Karpogonun spermatid tarafından döllenmesinden sonra, ikinci bir nesil (karposporofit) dişi gametofit üzerinde parazit halinde gelişir; ipliciklerden (gonimoblast) oluşmuştur. Gonimoblast’ın gelişimi karpogondan itibaren doğrudan ya da yardımcı hücrelerden itibaren dolaylı olarak yer alır. Karposporofit 3 üncü nesile (tetrasporofit) hayat veren karposporlar üretir ve tetrasporosist taşır. Bu tetrasporosistlerde çekirdek mayoz bölünmeye uğrar  ve  böylece haploid şekilli  4  sporun oluşumuna  yardımcı olur.

üreme alanı [spawning ground] Balıkların yumurta bıraktıkları özel koşullara sahip bölgedir ve avcılığın yanında birim stoğun belirlenmesi için de kullanılır. Yumurtlama alanı da denir.

üreme dönemi [spawning period] Yumurtlamanın olduğu belirli zaman aralığı.

üreme eğrisi [reproduction curve, recruitment curve] İçgöç (stoğa katılma) yaşına ulaşan yeni kuşağın %50’sinin yeni kuşağı oluşturanların (stok) bolluğuna karşı yerleştirilmesiyle elde edilen şekil.  

üreme göçü [gametic migration, spawning migration] Çoğalmak amacıyla örneğin yumurtlamaya uygun alanlara gitmek. Yumurtlama göçü de denir. ® Göç.

üreme halkası [spawning ring] Yumurtlama gerginliği ve beslenmenin yavaşlatılmış ya da durdurulmuş olması sonucu balıkların sert aksamlarında oluşan ve bazen yıllık halkalara çok benzeyen ikincil halka. 

üreme kuramı [reproduction theory] Bu kuram, stok büyüklüğü ancak stoktaki her bireyin bir kez yumurtlayabilmesi sonucu korunabilir, şeklinde özetlenebilir. Buna göre ana-baba sayıları ile yeni kuşaklarının sayıları arasında doğrusal bir ilişki vardır. Bu her ne kadar akılcı görünmekte ise de bugüne değin yumurta sayıları ile yeni kuşaklar arasında doğrudan bir bağ, stok büyüklüğü belirli bir düzeyin altına düşmediği sürece, kanıtlanamamıştır. 

üreme markası [spawning mark] ® Üreme halkası.

üreme mevsimi [spawning season] Balıkların üremek için eşeysel (cinsel) aktif oldukları yılın belli bir dönemi. 

üreme potansiyeli [reproductive potential] Her erin (olgunlaşmış) bireyin yumurtlamasından sonra yumurtlama çağına ulaşabilecek gizil (potansiyel) birey sayısıdır.

üreme potansiyeli oranı [spawning potential ratio] İçgöçer (stoğa katılan) başına düşen yumurtlayan ve avlanan stok biyokitlesi bölü iç-göçer başına düşen yumurtlayan fakat avlanmayan stok biyokitlesidir (SSB/R)f/(SSB/R)uf. SSB=Spawning Stock Biomass (yumurtlayan stok biyokitlesi), R=Recruit (iç-göçer), f=fished (avlanan) ve uf=unfished (avlanmayan).

üreme yalıtımı [reproductive isolation] İki ya da daha çok grubun içsel (doğasında bulunan-inherent) ya da dışsal nedenlerle aralarında çiftleşmeyi gerçekleştirememesi. Çiftleşememe ya davranış faklılığı ya da coğrafi engelden kaynaklanabilir. Kalıtımsal üreme yalıtımı yeni türün temel ölçütüdür.

üretici fiyatı [farm gate price] Malın (balığın) üretim yerindeki satış fiyatı.

üreticiler [producer] Biyolojik kütleleri üretme ve değiştirme yeteneğine sahip kendibeslek (ototrof) organizmalardır. Bunlar, inorganik maddelerden organik madde üreten canlılardır. Bu üretim için güneş enerjisini kullananlara fotoototrof (photoautotroph), kimyasal enerji kullananlara kimyasal kendibeslek-kemoototrof (chemauototroph) denmektedir. Her iki grup canlıya birden "birincil üreticiler-primer üreticiler" denmektedir. İkincil (sekonder-secondary) üreticiler ise birincil üreticilerin meydana getirdiği organik maddelerle beslenerek bunlardan yeni ürünler meydana getirirlerdir. Bunlar dışbeslek-hetetrof organizmalardır. ® Birincil üretim. ® İkincil üretim.

üretim [production] 1- Birim zamanda stokta oluşan toplam yeni biyokitledir. Canlının birim zaman süresince yaşayıp yaşamaması öneli değildir, dikkate alınmaz. Bu tür biyokitle artışına net üretim, toplam üretim ya da ürün denmektedir.

üretim [production] 2- Yıllık toplam av. Ürün (hasat).

üretim biyolojisi [production biology] Bir ekosistemdeki organik madde üretimini belirlemeyi, inceleme ve araştırma konusu olarak almış bulunan ekoloji dalıdır. Ekosistemdeki madde üretimiyle, enerji tüketimi arasındaki ilişkileri de inceleyen topluluk (komünite) ekolojisi dalıdır.

üretim havuzu [production pond] Parmakboy balıkların pazar boyuna kadar semirtildiği büyük havuz.

üretim kapasitesi [production capacity] Bir su kütlesi ya da vasıtasının balık üretme kapasitesi.

üretim modeli [production model] Biyokitlenin yıldan yıla nasıl değiştiğini ya da biyokitlenin, balıkçılık ölümünün bir fonksiyonu olarak nasıl değiştiğini gösteren model.

üretkenlik [productivity] 1- Biyokitle oluşturma oranı (hızı).

üretkenlik [productivity] 2- Biyolojik sistemin kapasitesinin ölçüsüdür. Belirli bir süre ve alandaki balık ürünüdür. Üretkenlik aynı zamanda biyolojik sistemin enerjiyi büyüme ve çoğalmaya aktarma etkinliğidir. Çok üretken balık stoku yüksek doğum, büyüme ve ölüm oranına sahiptir. Bu tür stoklar tam sömürülebilirler. Çöken bu tip stoklar kendilerini kolay toparlayabilirler.

üretra [urethra] ® Siyek.

ürün [yield] 1- Ağırlık cinsinden pazara sunulan balıklardır. Hasat. ® Av.

ürün [yield] 2- Ağırlık olarak av. Bazen av ile ürün aynı anlamda kullanılmaktadır. Ürün belirli bir sürede birim alandaki üretimdir.  Av bundan alınan miktardır ve pazarlanan balık miktarından (ki buna da ürün ya da hasat denmektedir) farklı bir anlam taşır.  ® Av.

ürün eğrisi [yield curve] Beklenen ürün ve balıkçılık düzeyi ile balıkçılıktan kaynaklanan ölüm ya da çaba arasındaki ilişkiyi gösterir.

ürün verme kapasitesi [yield capacity] Yetişme ortamının, bitki ve hayvan toplumunun veya akarsuların istenen ürünü yani yararlanılabilecek biyolojik kütleyi verebilme yeteneğidir. Bu yetenek çevresel koşullara, işletme tekniğine ve bunların ortak etkisine bağlıdır.  

üslendiği liman [base port] Balıkçılık teknesinin çalışmalarında kullandığı liman.

üssi [exponential] ® Üstel.

üst düzey tüketiciler [upper-level consumer] Besin zincirinin en üstünde yer alan canlılar. Yırtıcıları da yiyenler. 

üstaile [superfamily] Canlıların sınıflandırılmasında aileden (familyadan) daha büyük grup.

üstasalak (üstparazit) [hyperparasite] Konağı asalak olan asalak.

üstçene boyu [upper jaw length] Üst çenenin ucundan arka kısmına olan uzaklık.

üstçene kemiği [hyomandibula] Besinin alınmasında kullanılan vücut parçası.

üstel [exponential] Üssi. Bir üssü olan, (e-K) gibi.

üst-halat [back cord] 1- Kirişli trol ağının üstte olan halatı. 

üst-halat [head rope, headline] 2- Trol ve gırgır tipi ağlarda kanatlar dahil ağ kısmı ile yüzdürücülerin bağlandığı halat. Mantar yaka halatı.

üst-kıtasal [epicontinental] Kıtada (karada) ya da kıta sahanlığında bulunan.

üstsınıf [superclass] Canlıların sınıflandırılmasında sınıftan daha büyük grup.

üsttakım [superordo] Canlıların sınıflandırılmasında takımdan daha büyük grup.

üst-yüzücü (epipelajik) [epipelagic] Işığın görece bol olduğu üst su tabakası. 0-200 metre derinliklerdeki mavi renkli, ışıklı üst tabaka sularını  anıştırır. ® Derin-yüzücü (batipelajik). ® Tüm-yüzücü (holopelajik). ® Orta-yüzücü (mezopelajik).

üst-yüzücü kuşak (epipelajik kuşak) [epipelagic zone] Yüzücü (pelajik) kuşağın 40-60 m’ler arasında kalan kısmı.

üzgün balığı [banded dragonet] 1- ® Callionymus fasciatus.

üzgün balığı [blotchfin dragonet] 2- ® Callionymus flamentosus.

üzgün balığı [dotted dragonet] 3- ® Callionymus risso.

üzgün balığı [dragonet] 4- ® Callionymus lyra.

üzgün balığı [Phaeton dragonet] 5- ® Synchiropus phaeton.

üzgün balığı [sailfin dragonet] 6- ® Callionymus pusillus.

üzgün balığı [spotted dragonet] 7- ® Callionymus maculatus.

Üzgünbalığıgiller [dragonets] ® Callionymidae.