T [son güncelleme 20 Mart
2016]
t (kıs) [metric ton] Ton; 1,000 kg.
tabaka [stratum, çoğ., strata] Özellikleri benzer kabul edilen katman, derinlik kesimi vs. ® Katman.
tabaka akım [laminar flow] Katman akım da denmektedir. Komşu katmanlara (tabakalara) karışmadan bir hat
üzerindeki su ve parçacık hareketi.
tabakalandırılmamış örnekleme [unstratified sampling] Belirli bir
derinlik aralığı –tabaka gözetilmeden ilgi alanından örnek alınması. ® Örnekleme.
tabakalandırılmış örnekleme [stratified sampling] Belirli derinlik
aralıkları dikkate alınarak yapılan örnekleme şekli. Örnek; 0-
tabakalaşma [stratification] Su kolonunun, örneğin sıcaklığı farklı iki katmana
ayrılması.
taban ağı [ground net] Tabanda kullanılan her
türlü balık ağı.
taban balığı [groundfish, bottom fish] Taban üstünde ya
da tabana yakın yaşayan ve genellikle ticari önemi olan balık.
taban balıkçılığı [ground fishing] Yem kullanarak tabanda
ya da tabana yakın kesimde yapılan avcılık.
taban seçici [substratum chooser] Yumurtasını taban
malzemesine bırakan balıklarda, erkek dişiyi cezp etmeden önce yumurtlama
yerini (tabanı) temizler.
tabancıl [benthivore] ® Tabanobur.
tabanobur [benthivore] Tabanda yaşayan
(dolaşan) canlılarla beslenen.
tabansal (demersal) [demersal] Tabanda ya da tabana yakın yaşayan balıklar.
tabansal balıkçılık (demersal
balıkçılık) [demersal
fishery] Taban ve tabana yakın yaşayan türlerin avcılığı.
taban-yüzücü (bentopelajik) [benthopelagic] Tabana yakın
duran ve beslenen fakat aynı şekilde ortasu ile yüzeye yakın sularda da zaman
zaman bulunup ve beslenen balıkları belirtmede kullanılan terim.
Taberiye Gölü (Celile Denizi, Celile Gölü, Kinneret Gölü) [Lake Tiberias, Sea of Galilee, Kinneret, Lake of Gennesaret] İsrail’de
olup deniz seviyesinden 214 m daha derinde olan bir tatlı-su gölüdür. Lut
Gölünden sonra su seviyesi deniz seviyesinin altında olan ikinci göldür.
tabur [cohort] ® Tertip.
TAC (kıs) [Total Allowable Catch] ® Toplam izin
verilebilir av.
TACC (kıs) [Total
Allowable Commercial Catch] Toplam izin verilebilir ticari
av. ®
Toplam izin verilebilir av.
tacizen yumurtlayıcı [chase spawner] Yumurtlama
esnasında erkek bireyin dişiyi takip ve taciz ettiği yumurtlama davranışı.
Örnek; Carassius auratus.
Taeniura grabata (yuvarlak rina, tırpana balığı) [round stingray] Tabansaldır (demersaldır). 10-
tahsis edilmemiş tür [non-allocated species] Toplam avlanabilir
miktarı belirlen-memiş balık türü. Buna avlanması yasak türler dahil edilmez.
tahta balığı [Atlantic tripletail] 1- ® Lobotes surinamensis.
tahta balığı [white seabream]
2- ® Diplodus sargus.
taka [?] ® Balıkçı tekneleri.
takım [order, ordo] 1- Canlıların
sınıflandırılmasında ailenin üstünde, sınıfın altında yer alan birbirlerine
benzeyen canlılardan oluşturulan gruba verilen ad.
takım [troop] 2- Avlanma birliği kurmuş
köpek balığı topluluğu.
taklit [mimicry] 1- Biri tehlikeli diğeri tehlikesiz iki türün görünüşünün birbirine
benzemesi. Tehlikesiz tür, tehlikeli türü yemede kötü tecrübe edinmiş
yırtıcıdan bu yolla korunmaktadır. Buna Batesian taklit denmektedir.
taklit [mimicry] 2- Birbirinin benzeri iki türün de tadı kötüdür. Bunlardan birini
yemede kötü tecrübe edinmiş yırtıcı diğerinden de sakınmaktadır. Buna Müllerian
taklit denmektedir.
taklit
[mimicry] 3- Kendi türünden bireyleri taklit etmek.
-taksi (sonek) [-taxis] Yönlendirilmiş
tepki.
taksit’e çıkmak [instalment fishery] Belirli bir sürede kabzımala olan borcun kısmen kapatılması için bir günden
uzun süreli yapılan balıkçılık faaliyetidir.
takson [taxon] Yaşayan organizmaların
sınıflandırılmasında kullanılan herhangi bir sistematik birim. Aile (familya),
cins ya da tür ile gösterilen sistematik birim.
taksonomi [taxonomy] Organizmaların tanımlanması, adlandırılması, sınıflandırılması ile bunlarla
ilgili kural ve prensiplerin oluşturulmasıyla ilgilenen biyoloji bilim dalı.
taksonmik beşli (beşgen) [taxonomic pentagon (pentagonality)] Genelde canlılar alemi ikiye ayrılmıştır. ı) Bitkiler (Plantae); ıı)
Hayvanlar (Animalia). Bazı araştırıcılar canlılar aleminin beşe ayrılmsını
önermişlerdir. Buradaki çıkış noktası tek hücreli organizmalarda bilinen belirsizlikler
(çelişkiler) olup bunların da kendi aralarında alemlere ayrılması gerektiği
düşünce (ya da daha doğrusu) bulgulardır. Bakteriler ve mavi-yeşil algler bir
yanda ve diğer alg grupları ile protozoalar (amipler, terliksi hayvanlar vs
dikkate düşünülebilir. Bakteri ve mavi-yeşil alglerde organeller (gerçek çekirdek zarı ve membrana bağlı organelleri; kromozom, kloroplast, mitokondrileri vb) yoktur. Bunlara prokaryot ( çekirdek öncesi) denirken organelleri olan hücreler için ökaryot gerçek çekirdekliler
terimleri kullanılmaktadır. Tek hücreliler 2 alem oluşturabilir; prokaryotlar -
bakteriler ve mavi yeşil-algler = Monera ve
ökaryotlar için Protista oluşturulabilir. Böylece alemler beşli olabilir
ı) Plantae, ıı) Animalia, ııı)
Monera, ıv) Protista, v) Fungi. Söz konusu öneride yer alan
bu alemlerin her biri de doğal olarak kendi içinde (Plantae ve Animalia
alemlerinde olduğu gibi) dallara ayrılır ki bu da taksonomik beşli ya da beşgen
olarak adalandırılmaktadır.
taksonomik grup [taxonomic group] Alt birimler ve
bireyleri dahil herhangi bir takson.
taksonomik isim [taxonomic name] Bilimsel isim.
talasofobi [thalassophobia] Deniz korkusu.
talassik [thalassic] Denizle ilgili.
talasso- (önek) [thalasso-] Deniz ve acı-suyla ilgili.
talassoplankton [thalassoplankton] Deniz planktonu.
Tallofita [Thallophyta] Yaprakları, sapları ve kökleri olmayan bitkidir. Dokuları organlar halinde
farklılaşmamıştır. Geniş anlamda benzer yapıdaki bitkilerin tamamını içerir
ancak Cormophyta ile zıtlık gösterir.
tallus [thallus] 1-
® Yay tallus.
tallus [thallus] 2-
® İğne tallus.
tallus [thallus] 3-
® Kladom tallus.
tallus [thallus] 4- Kök, gövde ve yapraklar şeklinde ayrılmamış basit makro-alg.
tam açık (ağız) [holostome] ® Ağız açıklığı çevresi.
tam boy [length-over-all] 1- Geminin baş ve kıçında uç noktalar arasında ölçülen uzunluğu.
tam boy [total length] 2- Balığın burun ucundan kuyruk yüzgecinin uç noktasına olan uzunluğu. ® Standard boy. ® Çatal boy.
tam kapalı sistem [closed containment system] Karada ya da
denizde kurulmuş balık artığı ve kaçağının olamayacağı, oluşan atıkların
işlenerek arındırıldığı özelde balık ve genelde sucul canlı kültürü.
tam-besin [complete diet]
Akvakültürde balığın gereksindiği bütün besleyicileri içeren yem.
tambur [winch barrel] Balıkçı teknelerinde
genellikle telin ve ağın sarıldığı makaramsı yapı. Trollerde iki tambur bulunur
ki bunlar hem birlikte hem de birbirinden bağımsız kullanılabilirler.
tambur balığı [boarfish] ® Capros aper.
tampon [buffer] Çözeltinin
pH değerini belirli ve dar seviyede tutmak için H+ salan ya da tutan
kimyasal.
tam-yenilenme
[complete
regeneration] ® Yenilenme.
tanımlama [identification] Daha önce oluşturulmuş
bilimsel sınıflandırma ölçütlerini kullanarak bir balığın yerini (tür düzeyine
kadar) belirlemek.
tanımlama anahtarı [identification key] Bir balığın bilimsel
adını bulmada kullanılan seçenekli özellikler listesi.
Tapes
aureus (?) [golden carpet shell] ® Venerupis aurea.
Tapes
decussatus (?) [grooved
carpet shell] ® Ruditapes decussatus.
Tapes
rhomboides (?) [banded
carpet shell] ® Venerupis rhomboides.
tarafsızlık [neutralism] İki türün birbirini
etkilemediği ilişki (0 0). Örnek; Lactobacillus ve Streptococcus bakterilerinin
yoğurt başlatıcılar olarak ilişkileri tarafsızlık örneğidir. Bu bakterilerin
birlikte ya da ayrı ayrı kültürlerindeki sayıları yani popülasyon büyüklükleri
değişmemektedir.
tarak
midyeleri [scallops] ® Pectinidae.
Tarakgiller [scallops] ® Pectinidae.
taraklı guban balığı [goldsinny-wrasse]
® Ctenolabrus rupestris.
taraklıçırçır balığı [goldsinny-wrasse]
® Ctenolabrus rupestris.
Taraklılar [comb jellies] ® Ctenophora.
taraksı [pectinate] Tarağa benzeyen.
taraksı diş [ctenolium] Pectinidae ailesi
bireylerinin bazılarının alt kenarındaki bir sıra küçük dişli bisal çentikleri.
taraksı pul (ktenoid pul) [pectinate scale, ctenoid scale, squama
ctenoidea, (çoğ.) squamae ctenoideae] Teleostei’de görünen
ve kuyruk tarafına doğru olan kısmı küçük dikenli olan pul. Balık kuyruktan baş
tarafa doğru sıvazlandığında yüzey pürüzlü ve sert hissedilir. Örnek;
Ringagiller (Clupeidae).
tarama [dredging] 1- Sığlaşan liman ağzı ya
da limanın derinleştirilmesi işi ve işlemi.
tarama [tarama] 2- Türkiye’de çoğunlukla sazanın (Cyprinus
carpio) yumurtalarının tuz, ekmek kırıntısı, beyaz peynir, zeytin yağı ve
limon suyu ile karıştırılmasıyla yapılan salata.
taranan alan [swept
area, area swept] Sürütme ağının
taradığı alan = ağız açıklığı (m) x çekme mesafesi (m) ve bu alanda yapılan
1’er saatlik çekimlerde ortalama C kg balık avlanmış ise bunun çalışılan toplam
alana yansıtılması ile geniş alandaki balık biyokitlesi tahmininin elde
edildiği, bütün hakkında bilgi veren bir stok tespiti yöntemi ve modelidir.
Modelde kullanılacak veriler alan özellikleri ve derinlik dağılımı dikkate
alınarak ya alt alanlara ayrılmamış (unstratified) ya da alt alanlara ayrılmış
(stratified) olarak toplanır. Alt alansız biyokitle tahmini için B=A/(a.q).yort.
formülü ve alt alanlı bitokitle tahmininde ise B=å(Ai/(ai. qi)).yort.
formülü kullanılır. Burada A=Avcılığın yapıldığı büyük alan, a=trol ağı ile
taranan alan, q=ağın ilgi türü avlama katsayısı, yort=ortalama av,
i= i. alt alanlardaki veriler ve n=ağ çekim sayısıdır.
tarlakoz [beach seine] ® Iğrıp.
taş balığı [white grouper] ® Epinephelus aeneus.
taş hani balığı [painted comber] ® Serranus
scriba.
taş hanisi [dusky grouper] ® Epinephelus
marginatus.
taşemen [lamprey] Baş, gövde ve kuyruktan oluşan
yılan balığı tipli
Taşemengiller [lampreys, northern
lampreys] ® Petromyzontidae.
taşhanisi [blacktip grouper] 1- ® Epinephelus
fasciatus.
taşhanisi [Malabar grouper] 2- ® Epinephelus
malabaricus.
taşhanisi [mottled grouper] 3- ® Mycteroperca rubra.
taşıma kapasitesi [carrying
capacity] 1- Bir
ekosistemin doğal özellikleri fazlaca bozulmadan meydana gelen değişiklikleri
taşıyabilme (kabul edebilme, kaldırma) konusundaki yeteneği.
taşıma kapasitesi [carrying capacity] 2- Çevrenin bir tür ya da tip’in biyokitlesi ya da
sayısını uzun süre sürdürebilme yeteneği. Terim aynı zamanda bir çevrenin insan
eliyle oluşturulan ya da doğal olarak oluşan kaynağını kendi yetisi ile uzun
süre sürdürmesi ile işletilme düzeyi için de kullanılmaktadır.
taşınabilir çökeltme ağı [portable lift-net] Elle kullanılabilir
boyuttaki çökeltme ağı.
taşlık [pharyngeal mill] Gırtlakta öğütücü
dişlerin yer aldığı ve sert besin maddelerinin ezildiği kısım. Örnek; Sparidae.
taşmış [spillover] 1- Deniz koruma alanından avcılığın yapıldığı alana hareket eden
erin balık.
taşmış [spillover] 2- Deniz koruma alanından alan dışında kalan çevreye yayılmış balık
kurtçukları (larvaları).
tatlı-su [fresh water] 1- Binde 0,5’den (0,5
ppt) daha az tuzlu olan sular.
tatlı-su [freshwater]
2- Tuzsuz göletler, göller,
pınarlar, dereler, çaylar, ırmaklar.
tatlı-su
istakozu [Galician crayfish, broad-fingered crayfish] Kerevit ya da göl istakozu da denir. ® Astacus
leptodactylus.
tatlı-su levreği [zander] ® Sander lucioperca.
tatlı-su-kaya (tatlı-su-kayası) balığı [monkey goby] ® Neogobius fluviatilis fluviatilis.
tava balığı [pan fish] Pazarda satılmayan, oltayla
avlanan herhangi bir yemeklik küçük balık.
tava boyu balık [pan-size fish] Bütün olarak
kızartılabilecek herhangi bir balık.
tavşan balığı [marbled spinefoot] 1- ® Siganus luridus.
tavşan balığı [marbled spinefoot] 2- ® Siganus rivulatus.
tavşan balığı [rabbit fish] 3- ® Chimaera monstrosa.
Tavşanbalığıgiller [rabbitfishes] ® Siganidae.
tavuk balığı [poor cod] ® Trisopterus minutus.
tayfa [sailor, crew, seaman] Gemide sefere katılan işçi.
tayfun [typhoon] Batı Büyük Okyanus’ta
özellikle güney Çin Denizi’nde ya da Filipinlerin doğusunda oluşan tropik
siklon.
taze donmuş [fresh frozen] İç organları alınarak
temizlenmiş balığın aniden (şok) dondurulmuş ve paketlenmiş şekline verilen ad.
taze yemden kesme [weaning] Akvakültürde kurtçuk
(larva) aşamasındaki balıkların taze yemden yapay yeme geçirilmesi.
tb (TB) (kıs) [TB] ® Balık veremi.
tc (kıs) [age at first capture] ® İlk avlanma
yaşı.
TDS (kıs) [Total Dissolved Solids] ® Toplam
çözünmüş katı(lar).
TED (kıs) [Turtle Excluder Device] ®
Kaplumbağayı dışlayan alet.
tehdit altındaki türler [threatened
species] Doğadaki soyunun tehlikeye girmesi muhtemel türler.
tehlikedeki stok(lar) [at-risk fish stock(s)] Miktarının giderek azaldığı tespit edilen ve özel
düzenleyici önlem gerektiren balık stok ya da stokları.
tehlikedeki türler [endangered
species] 1- Soyu tükenme tehlikesi altındaki türler.
tehlikedeki türler [endangered
species] 2- IUCN’nin verdiği tanım gereği ister ulusal düzeyde
doğadaki kökünün kurutulma ister uluslararası düzeyde doğadaki soyunun yakın
gelecekte kaybolma (yok olma) tehlikesinde olan türlerdir.
tehlikeli maddeler [hazardous
substances] İnsan sağlığı ve çevre için tehlikeli olan, hastalık ya
da ölüme yol açabilen maddeler.
tek kullanmalık [disposable] Yalnız bir kez kullanıldıktan sonra atılan malzeme.
tek türlü model [single species model] Ekosistemdeki
diğer türlerle etkileşimi dikkate almayan model.
tek-cinsli [monogeneric] Yalnız tek cinsin bulunduğu
taksonomik birim.
tek-dönüşsel balık [monocyclic fish] Yaşamının son evresinde
yumurtlayan balık. Örnek; Anguilla
(yılan balığı).
teke (çalıkaridesi) [common
shrimp]
1- ® Crangon crangon.
teke [Baltic prawn] 2- ® Palaemon adspersus.
teke [common prawn]
3- ® Palaemon serratus.
teke [Posidonia prawn] 4- ® Palaemon xiphias.
teke [rockpool prawn] 5- ® Palaemon elegans.
tek-eksenli [uniaxial] Yapı tipi ya da
tallus tek bir eksenden yayılır. Yapı ayrıca
haplostik ya da polistik olabilir.
tekeşlilik [monogamy] Bir erkek ile bir
dişinin yalnız kendi aralarında çiftleşmesi.
tekhücreliler (Birhücreliler) [unicellular animals] ®
Birgözeliler.
tekir (tekir balığı) [striped
red mullet] ® Mullus surmuletus.
tekir barbunya [striped red mullet] ® Mullus
surmuletus.
tekir kayası [red-mouthed goby] ® Gobius cruentatus.
tekirkaya (tekirkayası) balığı [red-mouthed
goby] ® Gobius cruentatus.
tekkabuklu [univalve] Bir parçadan oluşan kabuğu
olan. Örnek; karındanbacaklı salyangozlar.
tekkonaklı [one-host life cycle] Gelişme evrelerini
aynı konakta geçiren ve tamamlayan asalak.
tek-kullanım sistemi [flow-through system] Akvakültürde suyun
sistemden bir kez geçerek kullanılmış olması. Kullanılan bu su daha sonra
arıtmadan geçirilerek ortama verilebilir. ®
Kapalı-döngü sistemi.
tekne [vessel] ® Gemi.
teknolojik ilerleme [technological creep] Balıkçılıkta
avcılık etkinliğinin teknolojik yenilikler (daha sağlam iplik, balık bulucular
vb) nedeniyle sürekli artması.
Tekomuzlular [Haplomi, Esociformes] Işınlı-yüzgeçliler
(Actinopterygii) sınıfı, Protacanthopterygii üsttakımı, Esociformes takımındaki
Esocidae ve Umbridae ailelerini kapsar. Takım her ailede 5 türden toplam 10
türü barındırır.
tek-sıralı [uniserie] Tek bir hücre sırasından oluşur.
tektonik [tectonic] 1- Yerkürenin büyük, geniş yapısal özelliklerinin incelenmesi.
tektonik [tectonic] 2- Yerküre yüzeyinin şekil değiştirmesine yol açan
yerkabuğu hareketleri ve kuvvetlerini inceleyen jeoloji dalı.
tektür kültürü [monospecies culture] Akvakültürde
yalnız bir türün besiciliği ve yetiştiriciliği.
tektürlü [monospecific] Yalnız bir tür ihtiva eden
cins.
tekyüzgeçlidil balığı [whiskered sole] ® Monochirus
hispidus.
tel [warp] ® Çelik tel.
tel makarası [girdie, warp drum, winch barrel] Balıkçı gemilerinde çelik telin sarıldığı vinç makarası. ® Tambur.
tele- (önek) [tele-] Uzakta, ırak,
ötede, ötesinde. Telemetri (telemetry)-uzaktan ölçüm.
Teleostei
[bony fishes] ® Kemikli balıklar.
Teleostomi [?] ® Tükelağızlılar.
teleskopik göz [telescopic eye] İleri geri hareket
ettirilebilen silindirik yapılı olup bir zarf içinde bulunan uzunca göz.
teleskopik vinç [telescopic vinch] Bir tür uzayabilen vinç.
Tellina
albicans (?) [glossy
tellin] Sin. Peronidia albicans;
Tellina nitida. İnce kumlu ve çamurlu tabanda bulunur. Boyu en çok 5 cm
olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Tellina
incarnata (?) [fleshy tellin] Sin. Laciolina
incarnata. Kumlu ve çamurlu tabanda 60 m derinliğe kadar yayılır. Boyu en
çok 4,5 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Avcılığı vardır.
Tellina
nitida (?) [glossy tellin] ] ® Tellina albicans.
Tellina
planata (?) [flat tellin] Sin. Peronaea planata; Peronidia planata.
Kumlu çakıllı tabanda yaşar. Boyu en çok 7 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve
Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı
vardır.
Tellina
pulchella (?) [beautiful
tellin] Sin. Tellinella pulchella.
İnce kumlu kıyısal tabanda barınır. Boyu en çok 3,2 cm olabilir. Türkiye'nin
Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Tellina
tenuis (?) [delicate
tellin]
Sin. Angulus tenuis; Macoma tenuis.
İnce kumlu sığ kıyısal sularda barınır. Lagünlere girer. Boyu en çok 3 cm
olabilir. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.
Tellinidae (?) [tellins, tellens] Kabuklar
eşit olmayıp uzunlamasına
oval ve neredense yuvarlaktır. Kabuğun dışı parlak renkli olup yapısı eş
merkezli ya da çaprazidir. Her bir kabukta 2 asıl diş bulunur. Yanal dişler
vardır. Manto sinüsü derindir. İç kenarlar pürüzsüzdür. Solungaçları yapraksı
tiptir. Sifonlar uzun, ayrı ve hareketlidir. Aile bireyleri yumuşak tabana
gömülür. Ailenin Akdeniz sular sisteminde 15 türü bulunmaktadır.
tellisinarit balığı [pink dentex] ® Dentex gibbosus.
telofaz [telophase] Son-evre. Mitoz ya da
mayoz bölünmelerin son evresi.
telolesital [telolecithal] Yumurta sarısının
büyük bir kısmının bir kutupta toplandığı yumurta. Örnek; Myxini,
Elasmobranchii, Holocephali, ve birçok Teleostei.
telsiz zabiti [radio officer] İletişimden sorumlu gemi
adamı.
temel (kaide) [base] Karındanbacaklı kabuğun en büyük
çapının altındaki kısım.
temel bileşenler
çözümlemesi [principal
components analysis] Bütün değişkenlerdeki en yüksek variyansı açıklayacak
faktörün hesaplanması. Kalan yüksek sayıdaki variyansın açıklanması için ikinci
faktör hesaplanır. 1. ve 2. faktörün uyumlu olmama sınırı vardır. Bunlar
orthogonaldır (dik açılıdır). Bu analiz süreci değişkenlerdeki bütün variyansın
açıklanmasına kadar sürer (faktör sayısı=değişken sayısı). İlk iki ya da üç
temel bileşen, variyansın çoğunu açıklar.
temizleyici [cleaner] Labridae ailesinin bazı bireyleri bir tür ortak yaşayış gösterip büyük
yırtıcıların üzerindeki aslakları (parazitleri) temizlerler. Temizlenmek
isteyen yırtıcı temizleme istasyonuna (temizleyicilerin bulunduğu alana) gelip
temizlenmeyi beklerler. Temzilik sırasında bu küçük lapinalar yırtıcının açık
ağzına bile girerek solungaç boşluklarını (parazitleri yiyerek) temizler.
temizlikçi balık [sanitary fish] Bitkisel
büyümeyi sınırlaması için akvakültür havuzlarına aşılanan otobur (herbivor)
balık.
Tenarea tortuosa (?)
[stone weed] ® Lithophyllum
lichenoides.
tentakül [tentacle] ® Dokunaç.
tente [awning] Güverte ve güvertede
çalışanları yağmur ve güneşten korumak için güverte üzerine gerilmiş sağlam
örtü.
teodolit [theodolite] Dikey ve yatay açıları hassas ölçmede kullanılan alet.
teorem [theorem]
Kanıtlanabilir bilimsel öneri.
teori [theory] ® Kuram.
teorik [theoric] ® Kuramsal.
tepe (doruk) [apical] 1- Tepe ile ilgili.
tepe (uç) [apex] 2- Karındanbacaklı
kabuğun tepesi.
tepeli kağıt balığı [crested oarfish] ® Lophotus lacepede.
tepelikağıt balığı [scalloped ribbonfish] ® Zu
cristatus.
Tepeli-kâğıtbalığıgiller [crestfishes] ® Lophotidae.
ter- (önek) [ter-] Üç, üçüncü. Örnek;
tersiyer üretim (tertiary production)-üçüncül üretim.
Teraponidae (İsparozgiller) [terapons] Işınlı-yüzgeçliler
(Actinopterygii) sınıfı, Levrek-siler (Perciformes) takımı, Tetrapontidae
ailesi 15 cinste 50 türü barındırmaktadır. Orta boylu, gövdeleri yanlardan az
basık balıklar ailesidir. Ağız küçük, uçta olup öne çıkar (protraktile). Dişler
tüysü (villiforme) şeritler halindedir. Sırt yüzgeci sert ve yumuşak ışınlı
olup tektir. Kuyruğun kenarı kesik gibidir. Pullar ince ve taraksıdır (ktenoidtir).
Rengi açık gridir, gövdede koyu, uzunlamasına çizgiler bulunur. Ailenin birçok
türü sıcak ve ılıman suların kumlu çamurlu tabanında yaşar. Bazıları acı ve
tatlı-suya girer. Derinlik dağılımları 100 m’ye kadardır. Tabansal
omurgasızlarla beslenirler. Akdeniz’de iki türle temsil edilir.
teras [terrace] Dik yamaçlı, yüksek
eğimli tabanda oldukça düz ya da hafif eğimli, yatay ve dar kesim.
terazi [scale] Balığın ağırlığını ölçmeye yarıyan
alet. ® El
terazisi.
terazi kefesi [scale] Ağırlık ölçümünde kullanılan eşit
ağırlıklı kap.
tercihsiz beslenme [non-selective feeding] Besin
maddesinin ne olduğunu dikkate almayan beslenme.
Teredo [Teredo,
shipworm] Ahşap tekneleri ve denizdeki ahşap aksamları zayıflatarak
zarar veren bir yumuşakça cinsidir.
Tereyağıbalığıgiller [gunnels] ® Pholidae, (syn.) Pholididae.
teritoryal [territorial] ® Hükümran.
term- (önek) [therm-] Isı. Örnek; termometre
(thermoneter)-sıcaklık ölçer.
termal katmanlaşma (tabakalaşma) [thermal stratification] Su kolonunun sıcaklık ve yoğunluğu farklı
iki ayrı kısma (katman ya da tabakaya) ayrılması.
termal tabakalaşma [thermal stratification] ® Termal katmanlaşma.
terminoloji [terminology] Bir bilim dalında kullanılan özel kelime ve terimler.
termo- (önek) [thermo-] Isı. ® Term-.
termodinamik [thermodynamic] Isı ve mekanik olaylar
arasındaki bağlantılar ve bu bağlantıları konu alan fizik dalı.
termofil [thermophile] Isı
seven. Sıcak seven.
termofilik [thermophilic] Sıcak seven.
termofobik [thermophobic] Yüksek sıcaklığı
istemeyen, sevmeyen.
termohalin [thermohaline] Sıcaklık ve tuzlulukla
ilgili.
termoklin [thermocline, discontinuity layer, thermal layer] Su sıcaklığının ani ve önemli ölçüde (metrede 10C’den fazla)
değiştiği tabakanın adı.
termometre [thermometer] Sıcaklığı ölçen alet.
termostat [thermostat] Kapalı bir sistemin,
odanın, kabın sıcaklığını sabit tutmaya yarayan cihaz.
terrijenik [terrigene] Karasal kökenli.
ters etek [?] Ağ kısmı. Dalyanlarda basarna
kazığından torbanın (haznenin) ters yönünde uzanan ağ kısmı.
ters ozmos [reverse osmosis] Yoğunluk farlılığından yararlanarak basınç altında filtreleme ile
çözeltideki istenen maddenin daha düşük yoğunluğa hareketini sağlamak.
ters termometre [reversing thermometer] Günümüzde
kullanılmayan, değişik derinliklerdeki su sıcaklığının ölçülmesinde kullanılan
Nansen kabına monte edilmiş olup biri korunmuş diğeri korunmamış termometreden
oluşan görece eski (30 yıl öncesi) bir sıcaklık ölçme düzeneği.
tersane [shipyard] Gemi yapan işyeri.
tersbalık [cuckoo-fish] ® Synodus
multipunctatus.
tersinirlik [reversibility] Stoğun ya da
ekosistemin değişmesine neden olan sömürü boyutunun ortadan kalkmasından sonra
sistemin ya da stoğun kendisini eski haline dönüştürmesidir.
Tersiyer [Tertiary] Senozoik çağda
jeolojik dönem. 65-16 milyon yıl öncesi dönem. Paleosen, Eosen, Oligosen
Miyosen ve Pliosen’i içerir.
tertip [cohort] 1- Aynı yaşta olan, popülasyona
(stoğa) aynı zamanda katılan bireylerin oluşturduğu grup.
tertip [cohort]
2- Bir yıllığa ait olup (aynı yaş
grubunda olan ve) ortak istatistiki niteliğe sahip bireyler.
tertip analizi [cohort analysis] ® Tertip
çözümlemesi.
tertip çözümlemesi (tertip analizi) [cohort analysis] Bir sanal popülasyon
çözümlemesi (analizi) yöntemidir. Bir yıllıktan (aynı tertipten) avlanan balık
miktarının tam olarak bilindiği var sayılarak stoktaki en yaşlı balıkların (en
yaşlı yaş grubundaki) ölüm oranı ve sayılarından hareket edilmek suretiyle
yukarından -en yaşlıdan en gencine doğru kayıpların eklenmesi suretiyle denizde
olması gereken balık sayılarının tahmin edilmesidir.
tesadüfi av [incidental catch]
® Yan
av.
tespih havuzlar [rosary ponds] Suyun bir havuzdan
çıkıp diğerine aktığı balık havuzları.
test balığı [test fish] Araştırma
amacıyla kullanılan balık.
testere balığı [common sawfish] ® Pristis pristis.
Testerebalığıgiller [sawfishes] ® Pristidae.
testis [testicle] Erkek eşeylik (cinsiyet) organı. ® Erbezi.
Testudinata (Deniz-kaplumbağaları) [turtles,
marine turtles] Belirgin özellikleri tüm gövdeyi kaplayan bağadır. Bağa geometrik yapılı
pul ve kabuklara sahip, bir dış katmanla kaplı kemik tabakasından oluşur.
Bağanın üstü ya da sırt, karın kısmındaki neredeyse düz kabukla (plastron)
birleşir. Kol ya da bacağın bulunduğu
kısımlar oyulmuştur. Tüm
kaplumbağaların ağzı kıvrıktır; çenelerinde dişe benzeyen çıkıntılara sahip
olmalarına rağmen aslında hiçbirinin gerçek dişleri yoktur. Deniz-kaplumbağalarının
kol ya da ayak yüzgeçleri kürek şeklindedir. Deniz-kaplumbağaları tropikal ve
ılıman sıcaklıktaki tüm okyanuslarda yaşar. Kıyı boyundaki az derin sularda ve
adaların çevresinde bulunurlar. Türlerin bir çoğunun uzun mesafeli göçler
gerçekleştirdiği ve açık denizde yaşadığı düşünülmektedir. Hızlı yüzerler (35 km/saat).
Türlerin tümü, yumurtlamak için kumu kazıp yumurtalarını gömerler. Çiftleşme
denizde gerçekleşir. Dişiler, yumurtalarını kesintisiz döllemek için atmığı
stokla-yabilirler. Görece uzun bir kuluçka sürecinden (genellikle 45-75 gün)
sonra yavrular denize dönerler. Deniz- kaplumbağalarının çoğunluğu etoburdur
fakat bir kaç tür et-ot-obur hatta otoburdur. Akdeniz’deki deniz kaplumbağaları
2 aile, 5 cins ve biri Karadeniz’de yaşayan 5 türdür. Sadece iki tür daha
yaygındır (Caretta caretta ve Chelonia mydas). Hepsinin soyu tehdit
altındadır.
tesviye [grading]
Yüzeyi düzeltmek, görünüşü iyileştirmek.
Tethis [Tethys] ® Tetis.
tetik [trigger] Herhangi bir şeyi başlatıcı.
Örnek; balık cezbedici koku, ses, titreşim vb.
tetiklenmiş yumurtlama [induced spawning] Yapay uyarılardan olan örneğin
ışık rejimi, tuzluluk, sıcaklık vb’nin değiştirilmesi sonucu yumurtlatma.
tetikleyici TAC [trigger TAC] Ulaşıldığında bazı
düzenleyici önlemlerin alınmasına yol açan toplam izin verilebilir av düzeyi
(miktarı). ® Toplam
izin verilebilir av.
Tetis [Tethys] Yunan mitolojisinde Okyanus ile
evlenerek bütün Okyanus’ları doğuran en genç Titanis.
Tetis Denizi [Tethys Sea] Mesozoik yani ikinci zamana ait jeolojik dönemde Hint Okyanusu oluşmadan önce Godvana ile Lavrasya arasında
kalan Tetis Okyanusudur. Bu okyanusun bir diğer adı Tetis Denizi’dir.
tetra- (önek) [tetra-] Dört, dört kez.
Örnek; tetrapod (tetrapod)-dörtayaklı.
Tetradontiformes [puffers, filefishes] ®
Çengelçeneliler.
tetradotoksik balıklar [tetrodotoxic fishes] Tetraodontidae ailesi
(ve benzeri olan Diodontidae, Canthigasteridae ve bir olasılıkla Molidae ve
Triodontidae) ailelerine ait ağılı (zehirli) balıklar. Balıklar üreme
dönemlerinde daha ağılıdır. Dişiler ise erkeklerden daha ağılıdır. Deri,
karaciğer, yumurtalıklar ve iç organlar en ağılı kısımlardır. Kasların yenmesi
diğer kısımlarından genellikle daha güvenli olmakla birlikte bazen ağılı
olabilir. Bu ağılara karşı bağışıklık kazanılamaz. Etin pişirilmesi ağıyı yok
etmez.
tetradotoksin [tetrodotoxin] Tetradotoksik
balıkların ağısı (zehiri). Karmaşık molekül yapılı olup bilinen ve protein
olmayan en ağılı maddedir. Ağrı kesici etkisi morfinden 3,000 kat daha
fazladır.
Tetraodontidae (Dörtdişligiller) [pufferfish] Tetraodontiformes takımının
bir ailesidir. Aile 28 cinsi içermektedir. İngiliz halk dilinde şişen-balık,
küre-balık, balon-balığı gibi isimlerle anılır ki bu da onların su ve hava
alarak gerçekten şişme yeteneğinden gelmektedir. Çoğu Dörtdişligillerin iç
organları ve gözlerinin ağılı (zehirli) olmasına karşın Kore ve Japonya’da özel
aşçılarca hazırlandığında leziz sayılarak (fugu) yenilmektedir. Ailenin 185
türü bilinmektedir. Çoğu denizel olup ancak birkaçı acı-su ve tatlı-suda
yaşamaktadır. Şişmelerinin ötesinde ağı (nörotoksin) taşımaları onları
yırtıcılara karşı korumaktadır. Bu ağıya ‘tetrodotoxin’ denmekte olup
siyanürden 1,200 kez daha ağılıdır.
tetraploid [tetraploid] Normal haploid kromozom
sayısına 4 seri halinde (4n) sahip olan organizma. Balıklarda ender değildir.
tetrapod [tetrapod] Dört ayaklı. Bent ve baraj
inşaatı ile kıyı tahkiminde kullanılan dört ayağı (çıkıntısı) bulunan özel
beton blok.
Tetrapturus belone (yelken balığı,
marlin, kılıç balığı) [Mediterranean spearfish] Derinyüzücü (batipelajik), okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 0-
tetrasporosist [tetrasporocyst]
Kırmızı alglerde, genellikle mayoz ile dört adet tetraspor üreten sporosisttir.
tezdişilik (protogir) [protogyre,
proterogynous] Önce dişi olup sonra erkeğe dönüşenler Örnek; Pagellus erythrinus – kırma mercan.
tezerlik (protanri) [proterandry,
proterandrous] Önce erkek sonra dişiye dönüşenler. Örnek; Sparus aurata - çipura.
Thais
haemastoma (?) [red-mouth
purpura]
Sin. Purpura haemastoma. Kabuk
ovaldir. Kabuk ağzı açıklığı çok iridir. Kabuk ağzı kapağı nasırsı, ince
yapraksı, olup dış çekirdeklidir. Rengi sar-esmer, kule tepesi daha koyu, kabuk
ağzı pembedir. Boyu en çok 9 cm;çapı 6,6 cm olabilir. Yaydın türdür, kayalık
tabanda yaşar. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Thalassoma pavo (gün balığı, aykuyruk) [ornate
wrasse] Tek yaşar, bazen gruplar oluşturur. 1-
Thaliacea [?] ® Salpalar.
Thericium vulgatum (?) [common cerithe] ® Cerithium vulgatum.
Thompson ve Bell modeli [Thompson & Bell Model] ® Kestirimci
tabur çözümlemesi.
Thorogobius
ephippiatus (kayabalığı) [leopard-spotted goby] Tabansaldır (demer-saldır). 6-
Thracia
papyracea (?) [paper thracia] Sin. Thracia
phaseolina. Gel-git kuşağının kumlu, çamurlu ve çakıllı kumlu tabanında
rastlanır. Boyu en çok 4 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında
bulunur.
Thracia
phaseolina (?) [paper thracia] ® Thracia
papyracea.
Thracia
pubescens (?) [pubescent
thracia] Kumlu çamurlu tabanda 360 m derinliğe kadar yayılır. Ender
türdür. Boyu en çok 10 cm kadar olabilir. Yerel yamalar halinde Türkiye'nin Ege
ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Thraciidae (?) [?] Kabuklar eşit değildir, ovaldir. Kancalar ardışık olup
sıklıkla biri diğerini izler. Kabuk dışı kumlu gibidir. Dış bağ enlidir. Eklem
dişsizdir. Manto bağlantısı dalgalıdır. Kabukların iç kenarı pürüzsüzdür.
Solungaçlar yapraksı tip olup solungaç plakası iyi gelişmiştir. Uzun ve çıplak
sifonlar uçta ayrıktır. Ayak küçüktür. Ailenin Akdeniz sular sisteminde 6 türü
barınmaktadır.
Thunnus alalunga (yazılı orkinos, uzunkanatton, akorkinoz
balığı, ton balığı, orkinoz, tulina) [albacore] Yüzücü (pelajik), okyanus-göçerdir (okyanodrom). 0-
Thunnus albacares (sarıkanatorkinoz balığı, sarıkanatton) [yellowfin tuna] Yüzücü (pelajik), okyanus-göçerdir (okyanodrom). Acı-suya girer. 1-
Thunnus obesus (irigözorkinoz balığı, irigözton) [bigeye tuna] Yüzücü (pelajik), okyanus-göçerdir (okeanodrom). 0-
Thunnus thynnus (orkinoz,
ton, orkinos, ton balığı) [northern bluefin tuna] Yüzücü (pelajik),
okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Acı-suya girer 0-3,000 m derinliklerde
rastlanır. Boyu TL=4,5 m ve ağırlığı
ticaret
rüzgârı [trade wind] İngilizceden aktarma şeklindeki bu anlatımın Türkçedeki yerleşmiş karşılığı alize’dir. ® Alize.
ticari av
[commercial catch] Mesleki (ticari) avcılık ile elde edilen, avlanan
balıklar.
ticari balık kültürü [commercial fish culture] Ticari gelir (kâr) sağlamak için yapılan balık
kültürü.
ticari balıkçılık [commercial fishery] Mesleki balıkçılıkta denir. Bir ya da birden çok
balık türünü gelir elde etmek amacıyla avlayıp alıcılara satma faaliyeti.
ticari boy [commercial size] Balıkçılıkta avlanabilecek en küçük balık boyu.
ticari stok [commercial stock] Balıkçılığın
potansiyel olarak avlayabileceği stok ya da onun bir parçası.
tigmotaksi [thigmotaxis] ® Dokunsal yönelme.
Tiktaalik [?] ® Tiktaalik
rosae.
Tiktaalik rosae [Tiktaalik] Soyu tükenmiş Sarcopterygii sınıfı Tetrapodomorpha altsınıfı Tiktaalik cinsi türdür. Dört ayaklı hayvanlara benzemekte olup yaklaşık 375
milyon yıl önce yaşamıştır. Balık ile dörtayaklı hayvanlara geçiş canlısı
olarak düşünülmektedir. Balık özellikleri göstermektedir. Fakat ön yüzgeçleri
timsah kolunu andırmaktadır. Buna omuz, dirsek ve bilek dahildir. Akciğer
solunumu yapar, çene gelişmiştir. Solungaçlar ufaktır. Sığ, çamurlu sularda
yaşadığı düşünülmektedir. Tiktaalik fosilinin Kanada’da bulunduğu 6 Nisan 2006 tarihli Nature dergisinde
duyurulmuştur.
Tilapia [Tilapia] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes)
takımında yer alan Sihlidgiller (Cichlidae) ailesinin Oreochromis (7 tür), Sarotherodon (3 tür), ve Tilapia (6 tür) cinsleri için kullanılan ortak addır. Çoğunlukla
tatlı-suda ve nadiren acı-suda bulunurlar. Tilapiaların çoğu et-ot-oburdur
(omnivordur). Yumuşak bitkileri severler. Boyları, lezzetli etleri ve hızlı
büyümeleri yanında bitkisel malzemeyle de beslenebilmeleri onları önemli
yetiştiricilik balığı yapmıştır. Diğer sihlidler gibi karmaşık üreme
davranışları vardır. Tilapia cinsleri
çift oluşturur ve tabanda hazırladıkları çukura yumurtlarlar. Ana-baba yumurta
ve kurtçukları (larvaları) korur (bekler). Diğer Tilapia cinslerinde (yalnız dişide, yalnız erkekte ve hem erkek hem
de dişide) ağızda kuluçkalama görülür. Aşılandıkları suya kolayca uyum
sağlarlar (istilacısıdırlar) ve sonuç olarak önemli ekolojik sorun da
oluşturabilirler.
tilapya [Tilapia] ® Tilapia.
tiptür [type-species, generotype] Cinsi
belirleyen tipik tür. Aynı kalıtsal özelliğe sahip birey ya da bireyler. Bir
cins (genus) altında birçok tür yer alabilir ama taksonomide cins bir tiptür
ile betimlenir.
tırmık [harrow, rake] Bir teknenin arkasından
çekilen uzunluğu
TIROS (kıs) [Television InfraRed Observation Satellites] Televizyon Kızılötesi Gözlem Uyduları. Deneysel ilk meteoroloji uydusu
(1960).
tırpana [blue skate] ® Dipturus
batis.
tırpana balığı [round stingray] ® Taeniura
grabata.
Tırpanagiller (vatozlar) [skates] ® Rajidae.
tirsi [Allis shad] 1- ® Alosa alosa.
tirsi [Black Sea sprat] 2- ® Clupeonella cultriventris.
tirsi [Caspian shad]
3- ® Alosa caspia.
tirsi [Madeiran
sardinella] 4- ® Sardinella maderensis.
tirsi [Mediterranean shad] 5- ® Alosa falax nilotica.
tirsi [Pontic shad] 6- ® Alosa pontica.
tirsi [twaite shad] 7- ® Alosa fallax.
tirsi balığı [Allis shad] ® Alosa alosa.
tırtık zinciri [tickler chain] Yassı balıkların tabandan
çıkartılması için trol ağı ağzına, kurşun yakanın önüne bağlanan ağır
zincir.
tırtıklı [serrate] Testere gibi
çentikli.
tiryaki (tiryaki balığı) [Atlantic
stargazer] ® Uranoscopus scaber.
TL (kıs) [TL] Total boy. ® Tam boy.
tmax (Tmax) (kıs) [lifespan (Tmax, tmax)] Yaşam süresi. Tertip, stok, popülasyon ya da stokta beklenebilecek en
yüksek ortalama yaş. Rastlanan ya da bulunan en yaşlı balığın yaşı değildir. ® Ömür.
Todarodes
sagittatus (?) [European flying squid] Sin. Ommatostrephes sagittatus. Manto dardır. Dokunaç çomağı neredeyse
manto boyu kadardır. Akdeniz’de; dişiler 40 cm; erkekler 32 cm; geneli 20 ile
25 cm'ye ulaşır. Yüzey ile 800 m derinlikler arasında yayılır. Gündüz tabana
yakın durur. Ömürleri 12 - 24 aydır. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Yaygın türdür. Avcılığı vardır.
Todaropsis
eblanae (?) [lesser flying squid] Eşeysel
çift yapısallık az belirgindir. Boyu dişilerde en çok 21 cm, erkeklerde 16 cm
olabilir. Genelde sık rastlanan boyları 10 -16 cm kadardır. Kumlu ve çamurlu
tabanda 100 - 500 m derinliklerde yayılır. Sıklıkla 250 - 450 m'ler arasında
rastlanır. Ömrü 12 - 24 ay olup Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Yaygın türdür. Avcılığı vardır.
toksafen [toxaphene] Böcekkıran. Havuz ve göllerde
istenmeyen balıkları yok etmek için de kullanılan ağı (zehir). Olası kanser
yapıcı olduğu için genel kullanımı yasaklanmıştır.
toksikoloji (ağıbilim, zehirbilimi) [toxicology] Ağılı ya da sağlığa zararlı maddelerin etki ve etki mekanizmalarını
inceleyen bilim dalı.
toksin (ağı, zehir) [toxin] Bazı canlıların ürettiği, ya da
bazı canlılarda rastlanan ağı (zehir).
tolerans [tolerance]
Organizmanın çevre faktörlerindeki kaymaların üstesinden gelme yeteneği.
tombak balığı [narrow-barred
Spanish mackerel] ® Scomberomorus commerson.
tombik [bullet tuna]
® Auxis rochei.
tombil balığı [bullet tuna] ® Auxis rochei.
tomurcuklanma [budding] İlkel hayvanlarda görülen eşeysiz
(cinsiyetsiz) üreme, çoğalma şekli.
ton [northern bluefin tuna] 1- ® Thunnus
thynnus.
ton [tonne, metric ton] 2- Bin kilo (1,000 kg). Britanya’da uzun ton = 1,016 kg; Kuzey
Amerika’da kısa ton = 907,184 kg.
ton balığı [albacore] 1- ® Thunnus
alalunga
ton balığı [northern bluefin tuna] 2- ® Thunnus
thynnus.
ton balığı [skipjack tuna] 3- ® Katsuwonus pelamis.
ton tipi yüzme [thunniform swimming] Vücudu çok az
bükerek yüzme şekli.
Tonna
galea
(?) [helmet ton] Sin. Dolium galea. Küre şeklindeki kabuğun ağzı geniş ve açıktır. Son
sarmal iridir. Dış yüzey kaburgalıdır. Rengi dudağın iç kenarını
belirginleştiren esmer bantlıdır. Boyu en çok 30 cm'ye genelde ise 20 cm'ye
ulaşır. Kumlu çamurlu tabanda yaygındır. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında
bulunur. Avcılığı vardır.
top baş kefal [thicklip grey mullet] ® Chelon labrosus.
topak [pellet] Boyutu değişen, tane haline
getirilmiş, içerisinde hayati besleyicilerin bulunduğu, akvakültürde kullanılan
balık yemi.
topaklanma [coagulation]
Çözünmüş ya da koloidal maddelerin birbirine tutunarak çökelebilen hale
dönüşmesi.
topan (topan kefal) [flathead mullet] ® Mugil cephalus.
topbaş [flathead mullet] ® Mugil cephalus.
toplam av [total catch] 1- Av aracında kalan ve güverteye
alınan balıklardır.
toplam av [total catch] 2- Balıkçılık filosunun belirli bir sürede avladığı balık miktarıdır.
toplam av [total catch] 3- Balıkçılık filosunun belirli bir sürede avladığı ve karaya çıkardığı
(pazarlanan) balık miktarıdır. Buna yan av, rastlantısal av, avlanması
yasaklanmış koruma altındaki canlılar dahil değildir. Avlanan ile pazarlanan
miktarın ayırt edilmesi için ayrıca ürün terimi kullanılmaktadır. ® Ürün.
toplam av [total catch] 4- Bir ağ atımında ağda kalan
balıkların hepsidir.
toplam av [total catch] 5- Bir teknenin güverteye
alındıktan sonra ıskarta balıkların denize atılmasından ve balıkçının kendi
tüketimi için ayırdığı balıklardan sonra geriye kalan ve karaya çıkartılarak
satılan balıklardır. Karaya çıkartılan balıklar basit olarak ikiye ayrılır.
Birincisi ana ya da hedef tür olan balık, ikincisi yan av yani miktar ve
ekonomik girdi olarak ikincil dereceden önemi olan balıklardır. Bunları
ekonomik değeri yüksek nadir türler ya da başka önemli türler ve bunların
karışımı izleyebilir.
toplam av [total catch]
6- Filonun
avladığı balık miktarıdır.
toplam çözünmüş katı(lar) [total dissolved solid(s)] Bir su kalitesi
ölçüsüdür. Askı yük filtrelendikten sonra buharlaştırılan sudan arta kalan
kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum, sülfat, klorit ve bikarbonat gibi
inorganik maddeler ile az miktarda organik malzemeden oluşur.
toplam izin verilebilir av [Total Allowable Catch (TAC)] İdare (avcılığı
düzenleyici organ), bilim adamları grubunun verdiği, izin verilebilir biyolojik
av değerlerini kullanarak o yıl için avlanmasına izin verilen toplam av
miktarını (TAC) belirler. ® Tetikleyici TAC.
toplam ölüm [total mortality] Tek türlü geleneksel
stok modelinde balıkçılık nedeniyle ölüm (F) ile doğal nedenlerle ölümün (M)
toplamıdır (Z=F+M). ® Ölüm. ® Balıkçılık ölümü. ® Doğal ölüm.
toplam ölüm oranı [total mortality rate] Bir yıl ya da
sezonda ölen balıkların başlangıçtaki sayısına bölünmesidir. Güncel ölüm oranı
ya da ölüm katsayısı olarak da anılmaktadır. Toplam ölüm oranı bir diğer
anlatımla yaşayanların yani geride kalanların payının (S) işareti
değiştirildikten sonra alınan doğal logaritmasıdır. Yine, belirli bir zamanda
ölenlerin sayısının o zamandaki popülasyon bolluğuna oranı olarak da
verilmektedir ki buna azalma katsayısı da denmektedir.
toplam sertlik [total hardness] Karbonat ve karbonat
olmayanlar dahil suda çözünmüş Mg ve Ca tuzlarının toplam miktarının ölçüsü. ® Sertlik.
toplam üretim [total production, net production] Birim
zamanda ki bu sürecin sonuna kadar yaşasın ya da yaşamasın stokta üretilen yeni
vücut malzemesidir.
toplam üretkenlik [total productivity] Akvakültür havuzunun
doğal üretkenliği (verimi) artı yapay yem ve gübrelemeden gelen verimlilik.
toplam verimlilik [total productivity] ® Toplam
üretkenlik.
toplanma evresi [concentration phase] Balıkların yaşam
döngülerinde örneğin nehir ve kollarında yumurtlamak için özellikle bir araya
gelerek yığılmaları.
toplayıcılık [fishing by foot] Alet kullanılmadan
yapılan balıkçılık. Genellikle gel-git alanlarında kalan canlıların elle
toplanması.
topluluk (komünite) [community] Çeşitli organizmaların belirli bir ortam ve zaman ile farklı beslenme
basamaklarındaki yaşam birlikteliği. ® Biyosönoz.
topluluk çözümlemesi (komünite
analizi) [community analysis] Belirli bir
yaşam-alandaki canlıların yaşam birlikteliği topluluk olarak tanımlanmaktadır.
Bu topluluklar öncelikle 2 gruba ayrılmaktadır. Bunlar ana (major) topluluk ve
küçük (minor) topluluklardır. Toplulukların çözümlemesi bazı göstergelerin
kullanılmasıyla yapıl-maktadır. Gösterge kullanımı uzun süreçli tür tayinlerini
gerektirmemektedir ve bu nedenle de hızlı bilgi verirler. Topluluk
çözümlemelerinde kullanılan belli başlı göstergeler şunlardır: i) ® Baskınlık göstergesi (index of dominance),
ii) ® Benzerlik göstergesi (index of
similarity), iii) ® Tür
çeşitliliği göstergesi (index of species diversity).
topluma ait kaynak [common property resource] Topluma ait olup hükümet tarafından denetlenen balıkçılık kaynağı. Serbest
kullanma hakkı (open access) anlamını taşımaz.
topografya [topography]
Yer küresi yüzeyinin fiziksel biçimi.
toprak yiyen [eartheater] İçindeki besinlerle birlikte
toprağı ağzına alıp toprak kısmını dışarı atan örneğin Cichlidae ailesinden
balıklar. Bunlara jeofaj sihlid de denmektedir.
topraksal [terrestiral] ® Karasal.
topules [tophules] Cystoseria’da tallus’un
kabarmasıyla – şişmesiyle rezerv birikimi oluşur. Bu genellikle düşebilen
(dökülen) dalların tabanına yerleşmiştir ki buradan da izleyen yeniden büyüme
döneminde yeni dallar çıkar.
toraks [thorax] Göğüs.
torba [bag, cod-end, poket] 1- Asıl seçiciliğin oluştuğu trol ağının en sondaki (torba) kısmı.
torba [pocket] 2- Balık tuzağında (ağ dalyanlar)
balıkların toplandığı ağın son kısmı, son bölümü.
torba örtüsü [codend cover] Trol ağı seçicilik
deneyinde, seçiciliği belirlenecek ağın torbasının üstüne geçirilen dar gözlü
ve daha büyük ve bol ikinci ağ.
torik [Atlantic
bonito] ® Sarda sarda.
torna çark [turning gear] Onarım fakat daha çok kontrol amacıyla gemi
makinelerinin çalıştırılması.
tornado [tornado] ® Hortum.
tornistan [astern] Gemi makinesinin, gemiyi geriye hareket edecek şekilde pervaneyi
döndürmesi. Gemilerin geriye gitmesi.
Torpedinidae (Uyuşturanbalığıgiller) [torpedoes,
electric rays] Kıkırdaklılar (Chondrichthyes) sınıfı, Torpediniformes
takımının Hypnos, Torpedo
cinslerini içeren bir ailesidir. İki cinste toplam 22 tür bulunmaktadır.
Orta boylu yumuşak gövdeli yassılmış kıkırdaklı (Batoidei) balıklardır. En
irilerinin tam boyu 180 cm kadar olup ağırlığı 90 kg olabilir. Çoğunun tam boyu
metrenin altındadır. Gövde, sırttan karına gidildikçe yassılaşır. Gözler, nefes
delikleri ve ağız küçüktür. Çene boyunca mozaik gibi yerleşmiş küçük dişleri
vardır. Kuyruk Squaliformes takımı kuyruğunu andırır.
Kuyruk yüzgeci uzunluğu değişiktir. İki sırt yüzgeci vardır. Deri yumuşak ve
çıplaktır. Başın üzerinde böbrek şeklindeki iki güçlü elektrik organı bulunur.
Sırtta açık ve koyu renkli süslere sahiptir.
Ilımandan tropikal iklime, kıta sahanlığı üzerinde, 100 m derinlikte ve
az derin sularda yaşarlar. Kendilerini kuma ve çamura gömerler ya da uyuşukça
yüzerler. Bazı türler mevsimlik göçler gerçekleştirebilir. Besinlerini balıklar
ve taban omurgasızları oluşturur. Elektrik organları 45 volt elektrik
boşaltabilirler. Bu balıklar ürettikleri
elektriği korunma ve beslenmede kullanmaktadırlar. Elektrik boşaltımı
bireylerin boyuyla artar. En büyüklerinden olan Torpedo nobiliana Atlas
Okyanusu’nda yaşar ve
torpedo [numbness] Uyuşturan.
Torpedo marmorata (lekeliuyuşturan balığı, torpil balığı,
uyuşturan balığı, lekelielektrik balığı, elektrik balığı, çarpan) [spotted torpedo] Resiflerle ilişkilidir. Acı-suya girer. 2-370 metrelerde
rastlanır. Boyu TL=1 m ve ağırlığı
Torpedo nobiliana (uyuşturan balığı, uyuşturan, elektrik balığı, çarpan) [Atlantic torpedo] Taban-yüzücü
(bentopelajik), okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 2-
Torpedo torpedo (elektrik balığı, büyükuyuşturan balığı,
beneklielektrik balığı, uyuşturan, çarpan) [common
torpedo] Tabansaldır (demersaldır). 2-
torpil balığı [spotted torpedo] ® Torpedo
marmorata.
tortul [sediment] 1- Sudaki malzemenin, askı
malzemenin tabana çökmüş hali.
tortul [sediment] 2- Tabanda katılaşmamış organik ve inorganik malzeme.
tortul yiyen [deposit feeding] Tabandaki ya da tabana
çöken bitki ve hayvanlarla beslenen.
total boy [total length] ® Tam boy.
toz [dust] Havada
serbest dolaşan parçacıklar.
töredışı
isim [nomen non rite
publicatum (nom. non
rite public.)] Kurallara uygun, bilinen
geleneğe uygun yayınlanmamış isim.
Törpübalığıgiller [filefishes foolfish] ® Monacanthidae.
TP (kıs) [Terminal Phase] ® Uç evresi.
Trachichthyidae (Kemikbaşlıgiller) [slimeheads, roughies,
redfish] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Beryciformes takımı, Trachichthyidae ailesinde yer
alan 8 cinste yaklaşık 50 tür bulunmaktadır. Bir diğer kayıtta bu 7 cins ve 33
tür olarak geçmektedir. Akdeniz’de tek türü bulunan çoğunlukla küçük, yavaş
büyüyen, uzun ömürlü balıklardır. Başlarında mukus salgılayan delikli ağ
vardır. Yanlardan basık derin gövdelidirler. Baş küt, gözler büyük, çaprazi
ağız geniştir. Sırt yüzgeci sert ve yumuşak ışınlıdır. Kuyruk yüzgeci çatallı
olup sert ışınları vardır. Pullar taraksı (ketnoid) olup yanal çizgi kesintisiz
devam eder. Renkleri parlak tuğla kırmızısı, gölgeli yüzgeçli, gri ya da gümüşi
olabilirler. Kıta sahanlığı tabanında
yayılırlar. Tabansal yüzücü (pelajik) balıklar olup 100-1,500 metre arasında
sert, kayalıklı zeminde sıkça rastlanırlar. Gece aktif türleri bulunur.
Zooplankton ile beslenirler. Bazen aniden birikirler. Birikme su altındaki
kanyon ve dağ kesimlerinde akıntının olduğu kısımlarda olur. Su kolonunda
yumurtlar. Akdeniz’de yaşayan türünün boyu 42 cm’ye ulaşabilir. Çoğunluğu 10-20
cm arasındadır.
Trachinidae (Çarpanbalığıgiller, Trakonyagiller) [weevers, weeverfish] Işınlı-yüzgçliler (Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes)
takımı, Trachinoidei alt-takımı, Trachinidae ailesinin Trachinus ve Echiichtys adı verilen iki cinsinde 9 tür
bulunmaktadır. Bireylerin gövdeleri basık, kuyruk sapları kısadır. Baş küçük,
yüz kısa, gözler üst profile yakındır. Solungaç kapağında ağılı (zehirli) diken
vardır. Ağız büyük, oldukça eğiktir. Tüysü (villiforme) dişler çenelerde ve
ağız tavanında yer alır. Birbirinden ayrı iki sırt yüzgeci vardır, ilki kısa
olup 5-7 adet zehirli sert ışınlıdır. İkinci sırt yüzgeci uzun ve yumuşak
ışınlıdır. Gövde, çaprazi yerleşmiş küçük çemberimsi (sikloid) pullarla
kaplıdır. Yanal çizgi düzdür. Rengi yeşilimsi sarı ve koyu kahverengi arası
olup lekelidir. Küçük boydan orta boya kadar (37 cm) olan balıklardır. Kıyısal kesimdeki kumlu ya da çamurlu
tabanda, kıta sahanlığının üst kesimlerinde yaşarlar; 150 m derinliğe ise
nadiren iner. Kendisini gözleri dışarıda kalacak şekilde çökel içine gömer.
Üreme ilkbahar ve yaz aylarında gerçekleşir; yumurta ve larvaları yüzücüdür
(pelajiktir). Ağılı ışınları ağır ve acılı yaralanmalara neden olabilir.
Karides ve küçük balıklarla beslenir. Yüzme keseleri yoktur.
Trachinotus ovatus (yaladerma, yaladerma balığı,
çıplak) [derbio] Yüzücüdür (pelajiktir). Acı-suda da bulunur. 50-
Trachinus araneus (kum trakonyası, kumtrakonyası
balığı) [spotted weever] Tabansaldır
(demersaldır).
Trachinus draco (trakonya, trakonya balığı, deniz akrebi, çarpan
balığı, ejderha balığı, trakunya) [greater weever] Tabansaldır (demersaldır) ve 1-
Trachinus radiatus (çarpan balığı) [starry weever] Tabansaldır (demersaldır) ve kıyı çizgisinden
Trachipteridae (Kağıtbalığıgiller) [ribbonfishes] Actinopterygii
sınıfı, Lampriformes takımının denizde yaşayan bir ailesi olan Trachipteridae 3
cinsi (Desmodema, Trachipterus, Zu) içermektedir. Toplam tür sayısı 8-10 kadardır. Türleri
yüzücüdür (pelajiktir). Derin suda bulunurlar. Gövde uzun, ince şerit biçiminde
olup yanlardan oldukça basıktır. Baş kısa, ağız küçük olup öne çıkabilir
(protraktile). Ağızda birkaç sivri ve küçük diş bulunur. Ön kısmı yüksek sırt
yüzgeci gözün üstünden başlar, neredeyse kuyruğa kadar devam eder. Dışkıl
(anal) yüzgeç yoktur. Kuyruk 2 loba ayrılmıştır. Üst lob yukarıya yönelmiştir,
alttaki lob gelişmemiş olup yataya yakın konumdadır. Deri, yetişkinlerde küçük,
kemiksi yumrularla kaplıdır. Rengi gümüş parlaklığındadır, gövde genelde koyu
renkli, enlemesine şerit ve lekelerle kaplıdır; yüzgeçler kırmızı ya da
sarıdır. Tüm okyanuslardaki ılıman ve tropikal sularda yaşayan orta-yüzücü
(mezopelajik) balıklardır. Boyları 1,5-3,5 m olabilir.
Trachipterus
trachypterus (kâğıt balığı) [ribbon fish] Derin-yüzücüdür (batipelajiktir).
Trachurus
mediterraneus (sarıkuyrukistavrit,
istavrit balığı, karagözistavrit balığı, karagöz istavrit, istavrit, sarıkuyruk
istavrit) [Mediterranean horse mackerel] Yüzücü (pelajik) olup okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Acı-suya girer. 0-
Trachurus
mediterraneus ponticus (sarıkuyrukistavrit,
istavrit balığı, karagözistavrit balığı, karagöz istavrit, istavrit, sarıkuyruk
istavrit) [Mediterranean horse mackerel] ® Trachurus mediterraneus.
Trachurus picturatus (istavrit, derinsu istavriti) [blue jack
mackerel] Taban-yüzücü
(bentopelajik), okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 305-370 metrelerde görülür.
Boyu TL=60 cm olabilir. Ticari balıkçılığı vardır. Ada sahanlıklarında bulunur.
Göçmendir.
Trachurus trachurus (karagöz istavrit, kraça balığı,
karagözistavrit, istavrit balığı) [Atlantic horse
mackerel] Yüzücü (pelajik),
okyanus-göçerdir (okyanodromdur).
0-1,050 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=70 cm ve ağırlığı
Trachypenaeus curvirostris (?) [southern rough shrimp] Gövde tüylüdür. Rengi pembeden
kırmızı esmere çalar; bazen yanları beyazdır. Erkeklerin boyu en çok 8,1 cm
dişiler ise 9,8 cm olabilir. Sıklıkla
rastlanan boyları 5,5 cm ile 8,3 cm arasındadır. Kumlu ve ya da çamurlu tabanda
10 m ile 150 m'ler arasında yayılır. Çoğunluğuna ise 60 m'den daha sığ sularda
rastlanır. Gece aktiftir. Hint Okyanusu - Kızıldeniz'den Akdeniz'e göçmen olup
Türkiye'nin doğu Akdeniz kıyılarında bulunur. Ticari avcılığı vardır.
Trachyrincus scabrus (uzunburunlu farebalığı) [roughsnout grenadier] Derin-taban-saldır (batidemersaldır). Göçmen değildir. 395-1,700 m
derinliklerde rastlanır. Boyu TL=60 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Çoğunlukla balık unu yağı olarak işlenir.
trakonya (trakonya balığı) [greater
weever] ® Trachinus draco.
trampet balığı [boarfish] ® Capros aper.
trança [bluespotted
seabream] 1- ® Pagrus
caeruleostictus.
trança [pink dentex] 2- ® Dentex gibbosus.
trança balığı [common seabream] ® Pagrus pagrus.
trans- (önek) [trans-] Çapraz, çaprazi.
Transmedyan (transmedian)-Ortadan çaprazi. Bir uçtan diğerine.
transduser [transducer] Ayna. ® Çevirici.
transmissometre [transmissometer] Uzaklığı belli iki
nokta arasındaki ışık kaybını (azalmasını) ölçen alet.
transplantasyon [transplantation] 1-
Organ nakli.
transplantasyon [transplantation] 2- Yer değiştirme. Nakil,
nakletme. Bir balığın bir yerden alınarak başka bir yere (yaşam-alana)
bırakılması.
trata [?] Daire şeklinde el ağı. Balık avcılığında çekilerek
kullanılır.
travers (diravers) [traverse] Dalgayı
geminin baş omuzluğundan alarak beklemek.
Tremoctopus
violaceus (?) [palmate octopus] Eşeysel çift yapısallık
belirgindir. Dişiler erkelerden 5 ile 10 kez daha iridir. Rengi
mordur. Manto boyu dişilerde en çok 10 - 15 cm ve erkeklerde 2 cm olabilir.
Toplam boy 4 cm kadardır. Epi-pelajik türdür. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz
kıyılarında bulunur. Avcılığı hakkında bilgi eksiktir.
trenç [trench] Derin deniz çukuru.
trend [trend] Eğilim, doğrultu.
tri- (önek) [tri-] Üç, üç kez, üç
kat.
Triakidae (Küçük-köpekbalığıgiller) [houndsharks,
hound sharks] Kıkırdaklılar sınıfı-Chondrichthyes ve Carcharhiniformes takımının bir ailesidir. Aile 9
cinste 40 türü barındırmaktadır. Küçük boylu köpek balıklarıdırlar. Gövde uzun
narindir. Beş solungaç yarığı vardır. Gözler oval yapılı olup zarlıdır.
Birbirinden ayrılmış iki sırt yüzgeci vardır. Sırt yüzgeçlerinde 2 diken
vardır. Sırt genelde grimsi-esmer, karın beyazdır. Birçok tür yavaş olsa da
renk değiştirebilme yeteneğine sahiptir. 300 m derinlikteki sularda
dağılmışlardır. Ilıman ve sıcak sularda yayılmaktadırlar. Dipte yaşayan
organizmalarla ya da balıklarla beslenirler.
Triasik [Triassic] Mezozoik çağda
jeolojik dönem. 245-210 milyon yıl öncesi.
Trichiuridae (Kılkuyruk-balığıgiller) [cutlassfishes] Actinopterygii sınıfı, Perciformes
takımı, Trichiuridae ailesindeki 10 cinste 40 yırtıcı türü barındırmaktadır.
Gövde yanlardan basık şerit gibi olup uzundur. Ağız büyük, alt çene öne
çıkıntılıdır. Üst çenenin ön kısmında kazma şekilli köpekdişleri her iki çenede
de mevcuttur. Sırt yüzgeci alçak olup uzundur, gözün gerisinden başlar
neredeyse kuyruğa kadar devam eder. Yüzgecin sert ışınlı ön kesimi kısadır.
Kuyruk yüzgeci ya küçük ve çatalsıdır (Lepidopus)
ya da yoktur. Gövde kuyruğa doğru incelen bir yapıya sahiptir (Trichiurus). Yanal çizgi basittir. Pul
yoktur. Gövde genellikle gümüşidir. Sırt biraz daha koyudur, gövdede başka iz
ya da leke yoktur; sırt ve anal yüzgeçleri hafif solgun sarıdır; göğüs
yüzgeçleri ise yarı şeffaftır. Sıcak ve ılıman denizlerde yaşayan doymak bilmez
leşçildirler. Çoğunlukla kıta sahanlığının derin kesimi ile kıta yamacının
1,500 m’den fazla olan kısmında yaşarlar. Akdeniz’de yaşayanlar 450 m’den daha
derine inmezler. Geceleri yüzey yakınına çıkarlar.
Trichiurus lepturus (kılkuyruk balığı, kılkuyruk) [largehead hairtail] Taban-yüzücü (bentopelajik) olup etraf-göçerdir (amfidromdur). 0-
Trigla lucerna (kırlangıç balığı, deniz horoz
balığı, uçan balığı, kırlangıç) [tub gurnard] ® Chelidonichthys
lucernus.
Trigla lyra (öksüz balığı, öksüz, kırlangıç)
[piper gurnard] Derin-tabansaldır (batidemersaldır). 25-
Triglidae (Kırlangıçbalığıgiller) [sea robins, gurnards]
Actinopterygii-Işınlı-yüzgeçliler sınıfı, Scorpaeniformes
takımının Scorpaenoidei alttakımının bir ailesidir. Bir kaynağa göre toplam 14
cinste 100 türü barındırır. Bir diğer kaynak yalnız 11 cins ve 73 tür
bildirmektedir. Akdeniz’de 5 cins ve 8 türle temsil edilir. Yaygın bilinen
cinsleri Aspitriga (2 tür), Eutrigla (1 tür), Lepidotrigla (12 tür), Peristedion
(21 tür), Trigla (4 tür) ve Trigloporus’tur (2 tür). Diğer cinsleri ise şunlardır: Bellator (5 tür), Chelidonichthys
(1 tür), Paratrigla (1 tür), Prionotus (22 tür), Pterigotrigla (2 tür). Deniz ve acı-suda bulunur. En büyükleri
trikoblast
[trichoblast] Tek-sıralı, dallanmış, renksiz
ve zayıf ipliciklerdir. Bazı kırmızı alglerin genç olan (apikal =en uçtaki)
kısımlarında bulunur (örneğin Laurencia).
trikogin [trichogyne] Az
çok uzun, renksiz saçtır; kırmızı alglerin karpogonunu aşar.
trikotallik [trichothallic] Bir yandan çok sayıdaki zayıf (dayanıksız) hücre sırasının, diğer yandan da
tallus dokularını (sürekli) üreten, araya sokulmuş bir sürgendoku tarafından
büyümenin sağlanması.
trinomen [trinomen] Üç kelimeden oluşan canlı adı. Cins adı, tür adı, alttür adı. Örnek; Merlangius merlangus euxinus - mezgit.
trinominal [trinominal] Üç kelimeden oluşan isim.
triplo- (önek) [triplo-] Üç kat. Üç kez.
Örnek; triploid. Haploid kromozom sayısının üç katına sahip.
triploid [triploid] Normal olmayan
kromozom bileşenleri. Normal haploid kromozom sayısına üç seri halinde sahip
olan balık, canlı. Balığı üç katlı kromozoma sahip hale getirmek için
döllenmeden hemen sonra sıcak, soğuk, basınç ya da kimyasal şoka tabi tutmak
gerekir. Bundan daha çok dişi balıklar etkilenir. Erkeklerde kısmen ortaya
çıkar.
Tripterygion delaisi (karabaş balığı) [black-faced blenny] Tabansaldır (demersaldır).
O-
Tripterygion melanurus (karabaş balığı) [small triplefin] Tabansaldır (demersaldır). Boyu
TL=5,3 cm olabilir. Az ışıklanan yerlerde bulunur. Kayalıklara tırmanır.
Tripterygion
tripteronotus (karabaş balığı) [triple-fin
blenny] Tabansaldır (demersaldır). Göçmen değildir. 0-
tripton [tripton] Seston’un inorganik kısmı.
Askıda inorganik parçacıklar.
Trisopterus luscus (?) [pouting] Taban-yüzücü (bentopelajik) ve
okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Acı-suya girer. 30-
Trisopterus minutus (tavuk balığı) [poor cod] Taban-yüzücüdür (bentopelajiktir). Göçmen değildir.
Triton [Triton] Üstü insan altı balık olan deniz
adamı. Poseydon ve Amfitrit’in oğlu.
trivial ad [trivial name] Yerel isim. ® Yerel ad.
Trochidae (?) [top snails] Kabuk küre şeklindedir. Sığ su
türüdür. Kabuk
kapağı nasırlı olup çok turludur. Otobur olup sıcak suları sever. Akdeniz sular sisteminden 56
türü rapor edilmiştir.
Trochocochlea
articulata (?) [articulate monodont] ® Monodonta articulata.
Trochus tessellatus (?) [articulate monodont] ® Monodonta articulata.
-trofik (sonek) [-trophic] Besinsel.
trofik [trophic] Beslenmeyle ilgili. Besini toplamak, almak, yemek.
trofojenik katman [trophogenic layer] Fotosentezle yapılan organik madde üretiminin yıkımlarla
kaybı aştığı su tabakası, katmanı.
trofoloji [trophology] Besin ve beslenme ilişkilerinin incelenmesi.
trokofora [trachophora] Sucul omurgasızların
plankton olan kurtçuklarına (larvalarına) verilen ad.
trol [trawl] 1- Çuval tipli ağ olup balıkçı gemilerinin arkasından ya orta-suda
ya da tabanda sürütülerek çekilmektedir. Bu tip ağların dikey açıklığı üst
kısmına yüzer malzeme takılarak yukarı kaldırılırken alt tarafına ağırlık
bağlanarak aşağı (tabana) doğru çektirilerek sağlanır. Ağın yanlara açılması
ise uçurtma prensibine göre çalışan kapı denilen düzeneklerle olur.
trol [trawler] 2- Trol ağını av aracı olarak kullanan balıkçı gemi ya da teknesi.
trol ağı [trawling net] Sürüklenmeyle yapılan balık avcılığında kullanılan ağ.
Temelde iki farklı tipi vardır. Biri tabanda (tabana değerek) çekilen ve mantar
yakası kurşun yakasının önünde olan dip trol ağı. Diğeri tabana değdirilmeden
çekilen ve mantar ve kurşun yakası aynı düzlemde olan orta su trol ağıdır.
Bunların kombinasyonu olup ihtiyaca ve balık dağılımına göre hem tabana
değdirilerek hem de orta sıda yüzdürülerek kullanılan ağlar da bulunmaktadır.
trol ağında seçme [trawl net selection] Bir türe ait olup
trol ağının torba kısmında kalan balıkların boy dağılımlarının aynı türün trol
ağının ağzından giren balıkların boy dağılımlarına oranı olup (S)’ye benzer bir
eğri şeklindedir. ® Seçme. ® Solungaç ağında seçme. ® Bıçak ağzı seçme.
trol kapısı [trawl board, otter board] ® Kapı.
trol vinci [trawl winch] Çekilerek kullanılan ağ ile yapılan balıkçılıkta ağı,
suya indirmede ve güverteye almada kullanılan tel vincine verilen ad. Çelik
telin sarıldığı tamburlardan oluşan alet.
trompet balığı [longspine snipefish] ® Macroramphosus scolopax.
tropik [tropics] Yengeç Dönencesi 23,5°N ile Oğlak Dönencesi 23,5°S enlemi
arasında kalan kuşak.
tropik balık [tropical fish] 1- Tropik bölgede yaşayan balık.
tropik balık [tropical fish] 2- Sıcak iklim kesiminin tatlı ya da tuzlu sularında yaşayan parlak
renkli, alışılmadık vücut yapısına sahip küçük balık.
tropik bölge [tropical region] Kuzey ve güneyde 200 kış eşsıcaklığına sahip
okyanus kesimi. Genel anlamda oğlak ve
yengeç dönenceleri arasında kalan kuşak.
tropizm [tropism] Sabit canlıların uyarıcıya doğru
ya da uyarıcıdan uzaklaşan büyüme hareketi.
Trunculariopsis trunculus (?) [banded murex] ® Phyllonotus trunculus.
Trygon purpurea (pelagic
stingray) [iğnelivatoz, mavirina balığı, rina] ® Pteroplatytrygon violacea.
Trygon violacea (pelagic
stingray) [iğnelivatoz, mavirina balığı, rina] ® Pteroplatytrygon violacea.
Tryonix triunguis (Nil yumuşak kabuklu kaplumbağası) [Nile soft-shelled turtle] Soyu tehlike altındaki tür olup doğu Akdeniz’de yalnız
üç bölgede rastlanmaktadır. Bunların ikisi 1970’lerde keşfedilen Dalyan,
Dalaman ile İsrail’deki Aleksandre ırmağındaki üç ana ıslak alandır. Son
dönemde Kaş-Fethiye arasında Patara’da da bir popülasyonun olduğu saptanmıştır.
Bu türün popülasyonlardaki birey sayıları oldukça düşüktür ve 50-125 arasında
değişmektedir. Nil yumuşak kabuklu kaplumbağası ayrıca Mersin ve İskenderun
Körfezi bölgelerinde de görülmekte ancak balık ağlarına zarar verdikleri için
koruma altında olmalarına rağmen bunlara iyi gözle bakılmamaktadır.
TS diyagramı [TS diagram] Denizlerdeki su
kütlelerinin karşılaştırılması ve belirlenmesinde kullanılan sıcaklık-tuzluluk
ilişkisini gösterir çizim (grafik).
tsunami [tsunami] Deniz altındaki, geniş ölçekli
deprem, toprak kayması ya da volkanik faaliyet sonucu oluşan çok büyük dalga.
tubifeks [sludge
worm, Tubifex] ® Tubifex
tubifex.
Tubifex tubifex [sludge worm] Boyları
tubus [tube] Tüp, boru.
tulina [bullet tuna]
® Auxis
rochei.
Tulumlular [Ascidiacea, ascidians, sea squirts] Kordalıların gömlekliler altdalının bir sınıfıdır. Sert bir yere ya da
diğer malzemeye yapışarak yaşarlar. Başkalaşarak (metamorfoz geçirerek)
gelişirler. Karmaşık hayvanlardır. Dolaşım ve sindirim sistemleri, kalp ve
diğer organları vardır. Birçok solungaç yarıkları bulunur. Tek ve koloni
halinde yaşarlar. Hemen hemen hepsi erseliktir (hermafrodittir). Tek yaşayanlar
yumurta ve atmığı (sperm) dış döllenme için suya bırakırlar. Koloni
oluşturanlar hem tomurcuklanma hem de yumurtaları saklayarak çoğalırlar.
Renkleri değişkendir.
tunica [tunica, shirt] Gömlek.
Tunicata (tunikatlar) [Tunicata, tunicates] ® Gömlekliler.
tunikatlar [Tunicata, tunicates] ® Gömlekliler.
turbaya yumurtlayıcı [peat-spawner] Cyprinodontidae - Dişlisazancıkgiller-Dalaba balıkları
yumurtalarını çürümüş malzeme üzerine bırakırlar.
Turbinidae (?) [?] Kabuk helezon yapılıdır, çok değişken
yontuludur. Otburdur, sığ suda bulunur, algler üzerinde yaşar, özellikle yeni
oluşan filizleri raspalar ya da sert malzeme üstündeki mikroskobik organik
parçacıkları sıyırır.
Turgut Reis [Dragut] Genç yaşta Barbaros Hayreddin’e katılan ve uzun süre Akdeniz’de
korsanlıktan sonra kaptanıderya olan Türk denizci (1485 Menteşe-Muğla, 1565
Malta). Venediğe tutsak düştü. Dört yıl forsa olarak kürek çekti fakat Barbaros
tarafından kurtarıldı. Preveze deniz savaşında başarı gösterdi. Birçok deniz
seferine katıldı. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Trablusgarp beylerbeyi ve
kaptanıderya oldu. Malta kuşatmasında şehit düştü.
TURKSTAT
(kıs) [Turkish Statistical
Institute] Eski “Devlet İstatistik
Enstitüsü” (DİE). ® Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK).
turna balığı [European
barracuda] 1- ® Sphyraena sphyraena.
turna balığı [pike, horned pike, northern pike] 2- ® Esox lucius.
Turnabalığıgiller [pickerels, pikes]
® Esocidae.
Turritella communis (?) [horny auger]
Kumlu çakıllı; yumuşak ya da sertleşmiş milli tabanda yaygındır. Boyu 6
cm çapı 1 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Turritella mediterranea (?) [muddy auger] ® Turritella turbona.
Turritella triplicata (?) [muddy auger] ® Turritella
turbona.
Turritella turbona (?) [muddy auger] Sin. Turritella
triplicata; Turritella mediterranea. İnfralitoral katın kumlu çakıllı
tabanında az yaygındır. Boyu en çok 7,1 cm çapı 1,8 cm olabilir. Türkiye'nin
Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Turritellidae (?) [tower shells; tower snails] Kabuk, bazen çok uzun ve göbeksizdir. Kendisini gömer,
geniş yumuşak tabanda yaşar; iç döllenme vardır.
turuncu et [orange meat] Tuzlu suda salamura edilmiş
balık etinin renginin değişmesi ve pazar şansını etkilemesi. Örnek; lüfer (Pomatomus saltator).
tutunan organizma(lar) [fouling organim(s)] Tutunan
organizmalar dendiğinde daha çok biyolojik olanlar akla gelmektedir. Bunlar,
önce ıslak yüzeyde ince bir film oluşturan mikro-organizmalar, bunu izleyen
bitkisel varlıklar (algler-yosunlar) ve hayvanlardan oluşmaktadır. Tutunan
organizmalar her türlü deniz yapılarında ve gemilerin su altında kalan
kısımlarında görülür. Balıkçı halk buna çoğu kez sakal da der. Bu
organizmaların önemi örneğin su altı kablolarına yapışarak bunları
ağırlaş-tırmaları, fabrikaların ve güç santrallerinin soğutma suyu kanallarının
daralmasına ya da boruların çaplarının küçülmesine neden olurlar. Yine
gemilerin su kesimine yapışanlar gemi hızının azalmasına yol açarlar. Sıralanan bu ve benzeri durumlarda önemli ekonomik
kayıplara ve ek harcamaların yapılmasına yol açarlar. Yaygın bilinen tutunan
organizmalar olarak düğme (barnacle), midyeler (mussels), çokkıllılar
(Polychaeta), yosunhayvanları (bryozoa), yosunlar (algae- seaweed) gelmektedir.
Tutunan organizmalarla mücadele temizleme (kazıma) ve kimyasal yolla
(ağılı-zehirli boyalarla) yapılmaktadır.
tutya (çinko) [zinc] 1- Metal aksamların, gemilerin pervane, dümen vb’nin tuzlu suda
aşınmasını önlemek için ilgili malzemenin yakınına konulan madde.
tutya [sacrificial anode] 2- Farklı metallerin suya konulması
sonucu bunlardan biri anot gibi davranarak erir. Bu metallerin erimesini
azaltmak için bunların yakınına elektrolit potansiyeli uygun başka bir metal
örneğin çinko konulur ki buna eriyici anot ta denir.
tuz bezesi [salt gland] Tuz salgılayan beze.
Vücutlarındaki tuz miktarını belirli bir düzeyde tutmak için örneğin deniz suyu
ile alınan aşırı tuzu (NaCl) atmaya yarayan beze. Deniz sürüngenlerinde olduğu
gibi martıların gözlerine yakın kısmında böyle beze bulunur.
tuz cephesi [salt front] Denizden ırmağa doğru kama gibi uzanan tuzlu su.
tuz dili [salt wedge] ® Tuz kaması.
tuz gölü [salt lake] Genellikle balığı olmayan ve yüksek buharlaşma nedeniyle tuzlanmış kapalı
su kütlesi.
tuz kaması [salt wedge] Tabandan haliç içine doğru kama şeklinde uzanan
tuzluluğu yüksek su tabakası.
tuz salgılayan gözeler (hücreler) [salt secreting cells] Solungaçlardan tuzu vücut dışına (suya) atan gözeler
(hücreler).
tuz salgılayan hücreler [salt secreting cells] ® Tuz salgılayan gözeler.
tuz soğuran gözeler (hücreler) [salt absorbing cells] Solungaçlarda sudan tuzu vücut içine alan gözeler
(hücreler).
tuz soğuran hücreler [salt absorbing cells] ® Tuz soğuran gözeler.
tuzlama [salting] Tat vermek ya da diğer işlemler
için balığın kısa ya da uzun süreli tuzla muamelesi.
tuzlu bataklık [salt marsh] Tuzlu suyun ıslattığı kara parçası. Bu gibi kesimler sığ
olup yavru balıkların önemli beslenme alanıdır. Bu alanlardaki üretim zirai
üretimden daha yüksek olup açık suların 20 katına ulaşabilir.
tuzluluk [salinity] çözünmüş tuzların ölçüsü olup deniz suyunun 1 kg’ındaki katı maddelerin
gram cinsinden ağırlığıdır. Sulardaki tuzluluk dağılımı kaynağa göre değişmekle
birlikte yaklaşık şöyledir:
Tatlısu <1,0 ppt İçsular 0,5-2,0 ppt., ve daha az. Hafif tuzlu 1,0-3.0 ppt. Orta derecede tuzlu 3,0-10,0 ppt. |
Acısu 0,5–2,0 ve 17,0 -21 ppt. Çok tuzlu 10,0-35,0 ppt. Deniz suyu 35,0 ppt Salamura >35,0 ppt. (doymuş çözelti) |
Karasal tuz göllerindeki miktarlar ise çok daha yüksektir.
tuzluluk ölçer (salinometre) [salinometer] Elektrik
iletkenliğini kullanarak suların tuzluluğunu ölçmede kullanılan alet.
tuzsever [halophilous] Tuzlu ortamı seven tercih
eden.
tüberküloz [tuberculosis, fish tuberculosis (tb, TB)] ® Balık veremi.
TÜBİTAK (kıs) [Turkish Scientific and Technological Research Council] Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu. Türkçe
kısaltması aynı kalarak, kurumun adı Temmuz 2005’te değiştirilmiştir. ® Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma
Kurumu (TÜBİTAK).
TÜİK
(kıs) [Turkish Statistical
Institute (TURKSTAT)] Devlet İstatistik
Enstitüsü’nün kısaltmış yeni adı. ® Türkiye İstatistik Kurumu.
Tükelağızlılar [Teleostomi] Omurgalı hayvanlardan olup solungaç yarıkları solungaç
kapağıyla örtülür. Çeneliağızlılar (Gnathostomata) üst sınıfının gerçek balıkları
içine alan alt grubudur. Akciğerli-balıklar (Dipnoi), Saçak-yüzgeçliler
(Crossopterygii), Mersin-balıkları (Chondrestei), Eşkenarpullular
(Rhomboganoidea) ve Yuvarlakpullu-ları (Cyclogonoidea) içerir.
tükenme [depletion]
Kaynakların (stokların) azalması, tükenmesi, kuruması.
tükenmiş [depleted] Geçmiş dönemlere göre, balık bolluğunun balıkçılık
nedeniyle çok düşük düzeye inmiş olması.
tüketici [consumer] Üretileni tüketenler (yiyenler).
tüketme [depletion] Yenilenebilir kaynağın (stok)
sürdürülebilir düzeyin üstünde avlanması.
tüketme davranışı [consummatory beahviour] Besinin önce ağza
alınıp tadının anlaşılmasından sonra ya yutulması ya da geri atılması şeklinde
beliren yeme davranışı.
tüketmeden su kullanma [non-consumptive water use] Suyu azaltmayan kullanım şekli. Örnek; balıkçılık.
tülka [Black Sea sprat] ® Clupeonella
cultriventris.
Tümbaşlılar [Holocephali] Altsınıf Holocephali = Chimaera = Chimaeridae. ®
Denizkedisigiller.
Tümkemikliler [Holostei, bony fishes] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfında yer alan
bir ara gruptur (infrasınıf). Amiiformes ve Lepisosteiformes takımlarını (ve
toplam 8 türü) kapsar. İlkel özellikler gösteren kemikli balıklardır. Kıkırdak
omurgalarının üstü kemiksi tabakayla kaplıdır.
tüm-kutupsal [holarctic] 1- Kutup ve kuzey iklim kesimini içeren biyo-coğrafik bölge. Bölge
iki kısma ayrılmaktadır. Avrupa-Asya kısmına “pelaearctic” ve kuzey Amerika
kısmına ise “nearctic” denmektedir.
tüm-kutupsal [holarctic] 2- Okyanus bilimlerinde kutup
bölgesi için kullanılan terim.
tüm-yüzücü [holopelagic] Yaşamları boyunca (ömrünün tamamını) kıyıda ya da açıkta sürekli yüzücü
(pelajik) bölgede kalan organizmalar. ® Üst-yüzücü (epipelajik). ® Derin-yüzücü (batipelajik). ® Orta-yüzücü (mezopelajik).
tüp-ağız [tube mouth, slurpy mouth (?)] Balıkların değişik ağız yapılarından birini belirtmede kullanılır. Özel bir
ağızdır ve Hippocampus’ta görülür.
Höpürdetir şekilde çekerek besini ağzına alır.
tüp-avcılığı [butane-tube fishery] Bilinebildiği kadarıyla bazı ülkelere özgü bir balık
avcılığı yöntemidir. Açık bırakılan piknik tüpünün suya atılmasıyla bayılan
balıklardan yüzeye vuranların toplanması şeklindeki yasak avcılıktır.
tüpgöz [tubular eye] Tüp şeklinde ve çok büyük merceği
ve ağ tabakası (retinası) olan göz küresi. Örnek; derin-yüzücü (batipelajik)
balıklardan Opisthoproctus, Macropinna,
Argyropelecus, Odontostomus, Scopelarchus, Gigantura cinsleri.
tür [species]
Yapısal özellikleri ve genetik karakterleri birbirine benzeyen ve yine aynı
genetik karakterde yeni kuşaklar verebilen bireylerin tümüdür. Kısaca biyolojik
genetik bir bütündür.
tür adı [species name] Türe verilen taksonomik
addır. Linne’nin isimlendirme sisteminde her bir türün iki adı vardır (Örnek; Mullus barbatus-keserbaş barbunya). Bu
ad uluslararası bilimsel topluluklar tarafından ortak tanım için kullanılır.
tür çeşitliliği göstergesi [index of species diversity] Bu göstergeyi iki kısımda vermek mümkündür. Biri tür
zenginliği (species richness) diğeri eşitlik (evenness) göstergesidir. ® Baskınlık göstergesi. ® Benzemezlik göstergesi. ® Benzerlik göstergesi. ® Eşitlik göstergesi. ® Topluluk çözümlemesi. ® Tür zenginliği göstergesi.
tür zenginliği [species richness] Bir bölge ya da yaşam-alandaki tür sayısıdır.
tür zenginliği göstergesi [species richness] d1 =
(S-1)/log N ve d2 = SÖ N ‘dir. Burada;
S = Tür sayısı ve N = Birey sayıdır. ® Baskınlık göstergesi. ® Benzemezlik göstergesi. ® Benzerlik göstergesi. ® Eşitlik göstergesi. ® Topluluk çözümlemesi.
® Tür çeşitliliği göstergesi.
türbidite [turbidity] ® Bulanıklık.
türbülans [turbulence] Girdap şeklinde akış. Akışkanların gösterdikleri düzensiz
hareket.
türdeş [homogenous] Tektip, tekbiçim, eşit.
tür-içi [intraspecific] Aynı türün içinde. Aynı
türe ait bireyler (populasyonlar) arası olay ve ilişkilere ait.
tür-içi yarış [intraspecific competition] Aynı kaynak (örneğin besin) için aynı türden bireyler arasındaki yarış.
Türk Boğazları [Turkish Straits] İstanbul ve Çanakkale boğazlar sistemine verilen ad.
Türk fincanı [Turkey cup] ® Spongia
officinalis alt tür mollissima.
Türkiye balıkçılığı (1970-2009 yılları arasındaki
onar yıllık dilimlerde üründeki değişmeler) [Turkish fisheries - Changes of yields in 10 year time slices between 1970-2009] 1- Geriye
doğru 40 yıllık sürede Türkiye balıkçılığı takvim yılları itibarıyla seçilmiş 10’ar yıllık dilimler halinde çok
genel basit istatistiki değerlendirmeye alınacak olursa ortalama avın her 10
yılda Akdeniz’de önce 3 sonra 2 kat arttığı, ancak sonraki süreçte düştüğü
görülür. Ege Denizindeki durum benzeri olup burada da önce 4 katı artışı 2 kat
artış izlemekte ve bunun arkasından
yine bir azalma gelmektedir. Marmara Denizi bu iki denizden farklılık
göstermektedir. İlk dönemi (1970-79) izleyen artışın 3 kat olduğu ancak izleyen
süreçlerde avdaki artma eğilimin sürdüğü dikkat çekmektedir. Karadeniz’deki
toplam avı ve salınımları hamsi belirlemektedir. 1970-80 döneminde av 3 kat artmış ancak
akabinde 2 kat gerilemiş sonra yine artmıştır (bkz.
izleyen Tablo). Av ve ana av değerlendirmesinde dikkati çeken bir diğer
nokta Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki artışların Karadeniz’de hamsi avının çok
düştüğü 1989-91 dönemine denk düşmesidir. Bu durum filonun bu alanlara
kaydığını göstermektedir. İkinci dikkati çeken önemli bir nokta ise her artışın
sonrasında üründeki azalmadır. Bu da ürünün Türkiye sularında artık
artırılamayacağını, üst sınıra ulaşılmış olup aşırı avlanmanın yaşandığının
kanıtıdır. Bir diğer nokta, ürün artışları eskiden beri bilinen alışılagelmiş
türlerden değil de ve daha çok küçük
yüzücü (pelajik) balıklardan (hamsi, sardalya, tirsi vb) geldiğidir. Bu nokta
çok daha hassas bir konuyu ekosistem kayması ya da değişikliğini tartışmaya
sokmaktadır. Bu ekosistem kayması kısaca sularımızın giderek aşırı gübrelenme
kirliliği (eutrophication) tehdit ve tehlikesi altında bulunduğunun göstergesidir.
1970-2009 yılları
arasındaki üründeki değişmeler.
Dönem |
Akdeniz (Ürün ton) |
Ege Denizi (Ürün ton) |
Marmara Denizi (Ürün ton) |
Karadeniz (Ürün ton) |
1970-1979 Min Mak Ort |
2,311
(1973) 9,806
(1978) 4,230 |
1,685 (1970) 18,000
(1979) 5,900 |
7,143
(1975) 20,181
(1978) 14,482 |
87,917
(1975) 289,413
(1979) 139,224 |
1980-1989 Min Mak Ort |
7,876
(1980) 23,061
(1989) 13,204 |
14,267
(1982) 37,647
(1989) 22,562 |
30,365
(1980) 56,190
(1987) 42,359 |
264,170
(1989) 480,400
(1988) 408,085 |
1990-1999 Min Mak Ort |
17,001
(1999) 42,289
(1993) 27,713 |
31,731
(1990) 69,210
(1998) 49,373 |
35,288
(1995) 81,005
(1999) 47,956 |
182,656
(1991) 442,059
(1995) 296,237 |
2000-2009 Min Mak Ort |
10,793
(2002) 26,423
(2009) 15,074 |
31,483
(2003) 47,680
(2006) 38,997 |
31,709
(2009) 68,327
(2001) 53,056 |
233,973
(2005) 412,629
(2007) 324,085 |
Türkiye balıkçılığı (Türkiye denizlerinde ana avı
oluşturan türler, 1968-2010) [Turkish fisheries - species constituting the main catches in Turkish seas,
1968-2010]
2- Türkiye denizlerinde yıllar itibarıyla en çok avlanan 5 balık türü/grubu ve
bunların bölgesel bazdaki payları izleyen tablolarda verilmektedir. Bu özet
bilgi/veri DİE’nün yayınlanmış ilgili istatistiklerinden çıkartılmıştır.
Ayrıntı için ® Ek 2 – Ana türler. Akdeniz’de ana av 1960’lı yılların sonu ile 1970’li yıllarda
daha çok tabansal (demersal) türlerden oluşurken bunlara 1980’li yıllardan
itibaren yüzücü (pelajik) türler eklenmiştir. Tür sayısının genelde görece
yüksek olduğu Akdeniz’de en çok av veren ilk 5 türün ortalama payları diğer
denizlerde gözlemlenenden daha düşük bunu oluşturan tür sayıları ise daha
yüksektir. Kuzeye çıkıldıkça ana ava katılan tür sayıları azalma eğilimi
gösterirken bunların avdaki ortalama payları izleyen tablodan da görülebileceği
gibi Akdeniz’de %50-55’ten Ege’de %66-71; Marmara’da %76-86 ve Karadeniz’de ise
%89-96’ya yükselmektedir.
Ana avı oluşturan türler
(1968-2010).
Dönem |
Akdeniz Pay % |
Ege D. Pay % |
Marmara Pay % |
Karadeniz Pay % |
||||
1968-1969 |
Barbunya Çipura İskarmoz Kefal Köpek Lahoz Mercan |
Min 40 Mak 62 |
Barbunya Berlam Hamsi Kefal Köpek Pala+Torik Sardalya |
Min 33 Mak 38 |
Barbunya Hamsi Kalkan Kefal Lüfer Mırmır Pala+Torik |
Min 69 Mak 83 |
Hamsi İstavrit Kefal Köpek Mezgit Pala+Torik Zargana |
Min 77 Mak 80 |
1970-1979 |
Barbunya Çipura Gümüş İskarmoz İstavrit İzmarit Kefal Kolyoz Köpek Lahoz Mercan |
Min 46 Mak 70 Ort 55 |
Barbunya Çipura Hamsi İsparoz İstavrit Kefal Kolyoz Köpek Kupez Lüfer Mercan Pala+Torik Sardalya |
Min 40 Mak 91 Ort 66 |
Barbunya Hamsi İstavrit İzmarit Kolyoz Lüfer Mezgit Pala+Torik Sardalya |
Min 59 Mak 89 Ort 79 |
Barbunya Hamsi İstavrit Kalkan Köpek Mezgit Pala+Torik Lüfer |
Min 71 Mak 94 Ort 89 |
1980-1989 |
Akya Barbunya Gümüş İskarmoz İstavrit İzmarit Kefal Kolyoz Lahoz Sardalya |
Min 39 Mak 60 Ort 51 |
Barbunya Hamsi İstavrit Kefal Kolyoz Kupez Orkinoz Pal+Torik Sardalya |
Min 57 Mak 77 Ort 67 |
Hamsi İskarmoz İstavrit Kolyoz Lüfer Mezgit Pal+Torik Sardalya |
Min 49 Mak 89 Ort 81 |
Barbunya Hamsi İstavrit Kalkan Kolyoz Köpek Lüfer Mezgit Pal+Torik |
Min 89 Mak 96 Ort 94 |
1990-1999 |
Akya Bakalorya Barbunya Gümüş İskarmoz İzmarit Kefal Kırlangıç Kolyoz Levrek Orkinoz Sardalya |
Min 36 Mak 57 Ort 50 |
Sardalya Kefal Kolyoz Hamsi Kupez İzmarit Barbunya Bakalorya Levrek |
Mim 62 Mak 73 Ort 68 |
Bakalorya Hamsi İstavrit Kefal Kolyoz Lüfer Mezgit Pal+Torik Sardalya |
Min 63 Mak 88 Ort 76 |
Hamsi İstavrit Kefal Kolyoz Lüfer Mezgit Pal+Torik Sardalya |
Min 82 Mak 96 Ort 92 |
2000-2010 |
Bakalorya Barbunya Çipura Gümüş İstavrit Kefal Kolyoz Orkinoz Pala+Torik Sardalya Sardalya |
Min
45 Mak
61 Ort
53 |
Sardalya Kefal Bakalorya Hamsi Kolyoz Hamsi Lüfer İstavrit Kupez Tirsi |
Min
66 Mak
76 Ort
71 |
Hamsi Bakalorya İstavrit Mezgit Sardalya Lüfer Pal+Torik Mezgit |
Min
79 Mak
90 Ort
86 |
Hamsi İstavrit Mezgit Kefal Pal+Torik Lüfer Çaça |
Min
93 Mak
99 Ort 96 |
Türkiye balıkçılığının genel özelliği [general
characteristic of Turkish fishery] Türkiye Avrupa Birliği üyesi olmadığından balıkçılık
düzenlemeleri de henüz Ortak Balıkçılık Politikası çerçevesinde ele
alınmamaktadır. Avrupa Birliği üyeleri, genellikle kıyıdan 12 deniz mili açığa
kadar uzanan kesimi, ‘Münhasır Balıkçılık Kuşağı’ (Exclusive Fishing Zone -
EFZ) olarak kullanmaktadırlar. Türkiye uluslararası Münhasır Ekonomik Kuşak
sözleşmesini Ege Denizi’nin özel konumu nedeniyle imzalamamıştır. Bu çerçevede
AB’ce kabul edilmiş olan 12 millik ‘Münhasır Ekonomik Kuşak’ uygulaması da
tartışmalı olup Türkiye açısından sonuçlanmamıştır. Bunların ötesinde kıyısal sınır dışında kalan
alanlarda diğer AB üyesi ülkeler balıkçılık faaliyetinde bulunabil-mektedirler.
AB üyesi olmayan ülkeler ancak antlaşmalar çerçevesinde bu alanlardan
yararlanabilirler. Bu bağlamda kıyısal alan dışında kalan birçok kesim, eğer
önemli yumurtlama ve büyüme alanları iseler, balıkçılık faaliyetine ayrıca
kapatılabilmektedir. Türkiye, Karadeniz’deki Münhasır Ekonomik Kuşak hariç
henüz hükümranlık alanı dışında (uzak mesafede) önemli sayılabilecek bir
balıkçılık faaliyeti göstermemektedir. Bu yönüyle zamanla kullanılan teknelerin
boyutları artmış olsa bile Türkiye balıkçılığının genel özelliği kıyısal
olmasıdır.
Türkiye Balıkçılık Takvimi - Özet (Kosswig ve Türkmen’den 1955). Kısaltmaların açıklaması: t–ton, v-vanoz, L–lapa,
l-lahoz, b-bakalyaro
Doğu Kardeniz Bölgesi (Rize- Trabzon- Giresun- Ordu-
Samsun)
Her ay |
Oca |
Şub |
Mar |
Nis |
May |
Haz |
Tem |
Ağu |
Eyl |
Eki |
Kas |
Ara |
Denizalası Kefal Kötek Levrek İstavrit Mavruşkil Mezgit İstavrit Zargana |
Gümüş Hamsi Kalkan Kefal Kötek Lüfer Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Kalkan Kötek Levrek Lüfer Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Denizalası Gümüş Hamsi Kalkan Kötek Levrek Hamsi Lüfer Mavruşkil Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Denizalası Hamsi Kalkan Kötek Levrek Lüfer Mavruşkil Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Denizalası Hamsi Kalkan Kötek Levrek Lüfer Mavruşkil T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Denizalası Kalkan Kötek Levrek Mavruşkil T.barbunya Uskumru |
Denizalası Gümüş Kalkan Kötek Levrek Lüfer Mavruşkil Palamut T.barbunya Tirsi Zargana |
Denizalası Gümüş Kalkan Hamsi Kötek Levrek Lüfer Mavruşkil Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Kalkan Kötek Levrek Lüfer Mavruşkil Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Kalkan Levrek Lüfer Mavruşkil Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Kalkan Lüfer Mavruşkil Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Kalkan Kötek Lüfer Mavruşkil Palamut T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Batı Kardeniz Bölgesi (Sinop – Kastamonu - Zonguldak – İstanbul1) - Kocaeli
(İzmit)1)
1) İstanbul ve
Kocaeli-İzmit’in hem Karadeniz hem de Marmara Denizi’nde kıyısı olmasına rağmen
avın büyük çoğunluğunun Karadeniz’den geldiği kabul edilerek burada batı
Karadeniz’e katılmıştır.
Her ay |
Oca |
Şub |
Mar |
Nis |
May |
Haz |
Tem |
Ağu |
Eyl |
Eki |
Kas |
Ara |
İstavrit Kefal Levrek Lüfer Mercan Sardalya Sinagrit T.barbunya |
Çipura Gümüş Hamsi İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Levrek Lüfer Mezgit Orkinos (t.) Palamut Sardalya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Çipura Gümüş Hamsi Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Levrek Lüfer Mercan Mezgit Orkinos (t.) Sardalya Sarpa (L) Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Denizalası Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kalkan Kefal Kolyoz Kötek Levrek Lüfer Mercan Mezgit Orkinos (t.) Sardalya T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Levrek Lüfer Mezgit Orkinos (t.) Sarpa (L) T.barbunya Tirsi Torik Uskumru |
Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Levrek Lüfer Mercan Mezgit Orkinos (t.) Palamut T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Gümüş İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Kupes Levrek Lüfer Mercan Mezgit Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sinagrit T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Kupes Levrek Lüfer Mercan Mezgit Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sinagrit T.barbunya Tirsi Uskumru |
Gümüş Hamsi İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Kupes Levrek Lüfer Mercan Mezgit Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sinagrit T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Levrek Lüfer Mezgit Orkinos (t.) Palamut T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi İstavrit Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Levrek Lüfer Mezgit Orkinos (t.) Palamut T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Levrek Lüfer Mezgit Orkinos (t.) Palamut Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Çipura Denizalası Gümüş Hamsi İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Kötek Levrek Lüfer Mezgit Orkinos (t.) Palamut Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Marmara Denizi (Bursa –
Tekirdağ - Balıkesir (Marmara)
Her ay |
Oca |
Şub |
Mar |
Nis |
May |
Haz |
Tem |
Ağu |
Eyl |
Eki |
Kas |
Ara |
İstavrit Kefal Kolyoz Levrek Lüfer Mercan Minekop Sardalya Sinagrit T.barbunya |
Çipura Kalkan Kefal Kılıç Levrek Lüfer Mercan Palamut Sinagrit Torik Uskumru Zargana |
Çipura Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Levrek Palamut T.barbunya Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kalkan Kefal Kılıç Levrek Lüfer Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi Kalkan Kefal Kılıç Levrek Lüfer Mercan Sardalya Sinagrit T.barbunya Uskumru |
Gümüş Kalkan Kefal Kılıç Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Mercan Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sinagrit T.barbunya Torik Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi İstavrit Kefal Kılıç Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Mercan Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sinagrit T.barbunya Torik Uskumru Zargana |
Gümüş Hamsi İstavrit Kefal Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Mercan Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sinagrit T.barbunya Uskumru |
Hamsi İstavrit Kefal Kolyoz Kötek Kupes Levrek Mercan Orkinos (t.) Palamut Sardalya T.barbunya Uskumru Zargana |
Hamsi İstavrit Kalkan Kefal Levrek Lüfer Mercan Orkinos (t.) Palamut Sardalya T.barbunya Uskumru Zargana |
Çipura İstavrit Kefal Kılıç Kupes Levrek Lüfer Orkinos (t.) Palamut T.barbunya Torik Uskumru Zargana |
Gümüş Kalkan Kefal Kılıç Kupes Levrek Lüfer Orkinos (t.) Palamut T.barbunya Torik Uskumru Zargana |
İstavrit Kefal Kılıç Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Mercan Orkinos (t.) T.barbunya Torik Uskumru |
Ege Denizi (Balıkesir (Ege) –
Çanakkale2) – İzmir – Muğla)
2) Çanakkale’nin hem Marmara Denizi’nde hem de Ege Denizi’nde kıyısı
olmasına rağmen Çanakkale’de avlanan türler Ege Denizi içerisine katılmıştır.
Her ay |
Oca |
Şub |
Mar |
Nis |
May |
Haz |
Tem |
Ağu |
Eyl |
Eki |
Kas |
Ara |
Akya Çipura Fangri İstavrit Kefal Kupes Levrek Lüfer Melanurya Mercan Mezgit (b) Minekop Sardalya Sinagrit T.barbunya Trança |
Hamsi Hani İstavrit Kalkan Kupes Levrek Lüfer Orfoz (l) Palamut Sarpa (L) Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Akya Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kalkan Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Orfoz (l) Palamut Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Akya Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kalkan Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Orfoz (l) Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Akya Gümüş Hamsi Kalkan Kılıç Kolyoz Kötek Levrek Melanurya Orfoz (l) Orkinos (t.) Sardalya Sarpa (L) Sinagrit Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Akya Gümüş İstavrit Kalkan Kolyoz Kötek Levrek Lüfer Mezgit Orfoz (l) Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Akya Gümüş İstavrit Kalkan Kolyoz Levrek Mezgit Orfoz (l) Orkinos (t.) Palamut Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Akya Gümüş Hani İstavrit Kılıç Kolyoz Levrek Mezgit Orfoz (l) Orkinos (t.) Palamut Sardalya Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Tirsi Torik |
Akya Gümüş Hamsi Hani İstavrit Kılıç Kolyoz Kolyoz Orfoz (l) Orkinos (t.) Orkinos (t.) Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Uskumru Uskumru |
Akya Gümüş Hani Kılıç Kolyoz Levrek Lüfer Mezgit Orfoz (l) Orkinos (t.) Palamut Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Tirsi Uskumru Zargana |
Hani İstavrit Kötek Kupes Levrek Levrek Lüfer Mezgit Orfoz (l) Palamut Sarpa (L) Sarpa (l) Sinagrit T.barbunya Tirsi Torik Uskumru |
Hani İstavrit Kötek Levrek Lüfer Orfoz (l) Palamut Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Hamsi Hani Kolyoz Levrek Lüfer Orfoz (l) Palamut Sarpa Sinagrit T.barbunya Tirsi Torik Uskumru Zargana |
Ak Deniz (Antalya – Mersin (İçel)
– Hatay)
Her ay |
Oca |
Şub |
Mar |
Nis |
May |
Haz |
Tem |
Ağu |
Eyl |
Eki |
Kas |
Ara |
Fangri Kefal Levrek Lüfer Mercan Orfoz (l) Sardalya Sinagrit T.barbunya |
Çipura Fangri Gümüş İstavrit Kupes Levrek Lüfer Melanurya Palamut Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Torik Zargana |
Çipura Fangri Gümüş İstavrit Levrek Lüfer Melanurya Mercan Orkinos (t.) Palamut Sinagrit T.barbunya Torik Zargana |
Çipura İstavrit Kupes Kupes Levrek Lüfer Melanurya Mercan Palamut T.barbunya |
Çipura İstavrit Kolyoz Kupes Lüfer Melanurya Mercan Palamut Sardalya Çipura T.barbunya Torik Zargana |
Çipura Gümüş İstavrit Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Melanurya Mercan Sardalya T.barbunya Uskumru |
Çipura İstavrit Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Melanurya Orfoz (l) Sardalya Sarpa (L) T.barbunya Uskumru Zargana |
Çipura İstavrit Kolyoz Kupes Lüfer Mercan Orfoz (l) Palamut Sardalya Sarpa (L) Sinagrit T.barbunya Uskumru Zargana |
Çipura İstavrit Kolyoz Kupes Levrek Lüfer Mercan Palamut Sardalya Sarpa (L) T.barbunya Uskumru |
Çipura İstavrit Kalkan Kupes Levrek Lüfer Melanurya Mercan Orkinos (t.) Palamut Sarpa (L) Torik |
Çipura İstavrit Kalkan Kupes Levrek Melanurya Mercan Orkinos (t.) Palamut Sinagrit Torik |
Çipura Fangri İstavrit Kupes Levrek Mercan Palamut T.barbunya Torik Uskumru |
Çipura Fangri Gümüş İstavrit Kupes Levrek Lüfer Mercan Palamut Sarpa (L) T.barbunya Torik Uskumru |
Türkiye balıkçılık takvimi [Turkish fishery calendar] Geçmişten
günümüze ulaşan ilk ve kapsamlı Türkiye balıkçılık takvimi zamanının
Eğitim-Öğretim Bakanlığı’nın (Maarif
Vekaleti’nin) il ve ilçe örgütlerindeki elemanlarının yardımları ve Türkiye Et
ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü’nün maddi desteğiyle İstanbul Üniversitesi’nin
o zamanki Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü’nün saygın elemanları olan Ord.
Prof. Dr. C. Kosswig ve Cafer Türkmen beyefendiler tarafından hazırlanmış ve
1955’te Fakülte Matbaasında 5 nolu enstitü yayını olarak basılmıştır. Eser 64
sayfa olup 40’ın üstünde türü kapsamaktadır. Aynı adla pazarlanan 60’dan fazla
türün dahil edildiği Latince balık isimleriyle desteklenmiş bir liste ayrıca
verilmektedir. Takvim zamanının idari yapılanmasında yer alan ve kıyısı olan 23
ilde toplanan veriler dikkate alınarak oluşturulmuştur. Takvim ayrıca ilgili
balık resimleriyle de desteklenmiştir. Aşağıda o dönemden kalan ve artık tarihi
değeri olup zamanının avlanan balık çeşitliliği hakkında bilgi veren bu
takvimin özüne yer verilmektedir. Ancak söz konusu döneme ait ayrıntılı bilgi
almak isteyenler ® Ek1-genişletilmiş takvim özetine bakabilirler.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) [The Turkish Scientific
& Technical Research Council] Temmuz 2005’ten sonra yeni adıyla anılmaya başlanmıştır.
TÜBİTAK’ın misyon (özgörevi ve öngörüsü (vizyonu) ülkemizde yaşam kalitesini
artırmak, bilim ve teknoloji alanında yenilikçilik ve paylaşımcılık ile
ülkemizin ulusal öncelikleri doğrultusunda bilim ve teknoloji politikası
oluşturmak ve uygulanması için altyapı ile bilim ve teknoloji kültürünü
geliştirmek ve bu konularda öncü olmaktır. Kurum, planlı ekonomiye geçiş
sürecinde, 1963 yılında kurulmuştur. Temel ve uygulamalı araştırmaları
özendirmek ve desteklemek için kurum ilk aşamada temel bilimler, mühendislik,
tıp, tarım ve hayvancılık olmak üzere 4 araştırma grubu oluşturmuştur.
Günümüzde araştırma gruplarının sayısı 10’a yükselmiştir. Bunun ötesinde
TÜBİTAK’ın geçmişten günümüze oluşturduğu alt araştırma geliştirme birim ve
enstitüleri şunlardır:
Yılı |
Kuruluş adı |
Günümüzde kullanılan adı |
1967 |
Dokümantasyon ve Enformasyon Merkezi |
Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi-ULAKBİM |
1968 |
Elektronik Araştırma Ünitesi |
Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma
Enstitüsü-UEKAE |
1971 |
Yapı Araştırma Enstitüsü |
Yapı Araştırma Grubu
|
1972 |
Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü |
Marmara Araştırma Merkezi-MAM |
1973 |
Güdümlü Araçlar Teknolojisi ve Ölçüm Merkezi |
Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü-SAGE; |
1983 |
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) |
|
1984 |
Ankara Elektronik Araştırma Geliştirme Enstitüsü |
Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma
Enstitüsü-BİLTEN; Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü-TÜBİTAK-UZAY |
1986 |
Ulusal Metroloji Enstitüsü-UME |
|
1995 |
Ulusal Gözlemevi-TUG |
|
1995 |
Enstrümantal Analiz Laboratuarı |
Ankara Test ve Analiz Laboratuarı-ATAL |
1996 |
Temel Bilimler Araştırma Enstitüsünün-FEZA GÜRSEY |
|
2001 |
Bursa Test ve Analiz Laboratuarı-BUTAL |
|
2002 |
Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü-TÜSSİDE |
|
TÜBİTAK mali özerkliğe sahip olup ülkemizde bilimsel ve
teknolojik gelişmeyi, ulusal hedefler çerçevesinde düzenlemek, koordine etmek
ve özendirmekle yükümlü bir kuruluşumuzdur. Ülkemizi ilgi alanında yurtdışında
temsil ile Avrupa Birliği’ne katılım sonrasında ulusal koordinasyonla
yükümlüdür. TÜBİTAK’ın bilim ve teknoloji alanındaki koordinasyon ve özendirme
görevinin, yukarıdaki (bir olasılıkla eksik) tabloda kuruma bağlı olup icracı
ünite, birim, merkez, laboratuar, enstitü gibi alt birimleriyle ne denli
bağdaştığı tartışmaya açıktır. Bu zaafının ötesinde TÜBİTAK ülkemizdeki kurum,
kuruluş ve kişilere Sanayi AR-GE, Akademik AR-GE, Kamu AR-GE ile Bilim ve
Toplum projelerine önemli proje destekleri vermektedir. Kurum, üretilen
bilimsel sonuçların yayılması konusuna 1976’da bir tek dergi ve tek sayı ile
başlamıştır. Geçen sürede “TÜBİTAK Doğa Bilim Dergisi” sayısını 12 değişik dala
yükseltebilmiş ve önemli bir başarıya imza atmıştır. Halihazırda, aşağıda
listelenen ve yayınlanmakta olan bilimsel dergilere ilgi giderek artmakta,
bunlardan bir kısmı SCI kapsamına alınmış olup ilgili bilim adamlarımızın
çalışmalarını bilim dünyasıyla paylaşmalarına değeri tartışıla-mayacak olanak
sağlamaktadır.
TÜBİTAK’ın çıkartmakta olduğu bilimsel dergiler listesi.
Biyoloji Botanik Elektrik ve bilgisayar Fizik Kimya Matematik Mühendislik ve çevre Tıp Veteriner ve hayvancılık Yer bilimleri Zooloji Ziraat ve orman |
Turkish Journal of Biology Turkish Journal of Botany Turkish Journal of Electrical Engineering &
Computer Sciences Turkish Journal of Physics Turkish Journal of Chemistry Turkish Journal of Mathematics Turkish Journal of Engineering & Environmental
Sciences Turkish Journal of Medical Sciences Turkish Journal of Veterinary & Animal Sciences Turkish Journal of Earth Sciences Turkish Journal of Zoology Turkish Journal of Agriculture and Forestry |
Genelde deniz bilimleri, özelde deniz biyolojisi ve
balıkçılık konularındaki araştırmaların yukarıda listelenen dergilerin konuları
itibarıyla bir kaçı hariç diğerlerinde yayın-lanması, hakem onayı sonrasında
mümkündür. Bilimsel yayınların dışında kurum çocuklara yönelik “Bilim Çocuk”,
gençler ile halka yönelik “Bilim Teknik” aylık dergileri ile bilimsel ve
popüler bilimsel kitaplar yayınlamakta ve birçok faaliyette bulunmak-tadır.
Kurum hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin http://www.tubitak.gov.tr sitesini ziyaret etmeleri önerilir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) [Turkish Statistical
Institute (TURKSTAT)] Osmanlı döneminde, 19 yy
başlarında merkeze bağlı istatistik büroları açılmış ve bir merkezi organ
oluşturulmuştur. 1891’de Bab-ı Ali’de Merkezi İstatistik Encümeni (komisyonu) ile
de yasallaşmıştır. 1918’de istatistik faaliyetleri sadaret’e (başvezir’e) bağlanarak
İstatistik Müdüriyeti Umumiyesi oluşturulmuş ise de kısa süre sonra kaldırılmış
ve önceki sistem Cumhuriyet’e kadar sürdürülmüştür. Cumhuriyet döneminde “Merkezi İstatistik Dairesi” (1926), “İstatistik Umum
Müdürlüğü” (1930), İsim değişikliğiyle kurum “İstatistik Genel Müdürlüğü” adını
almıştır (1945), ancak 1952’de kurumun adı geriye dönülerek “İstatistik Umum Müdürlüğü”ne çevrilmiş ise
de 1960’da yeniden “İstatistik Genel Müdürlüğü” adına dönülmüştür. Kurumun adı
1962’de “Devlet İstatistik Enstitüsü” olarak değiştirilmiştir. 2005’te kurumun
adı bir kez daha değiştirilerek “Türkiye İstatistik Kurumu” olmuştur. Kurum
ilgi alanındaki konularda ülke gereksinmelerinin gerektirdiği işbirliği,
program, standartlar, veri toplama, yöntem ve ulusal kayıt sistemi, bilgi
akışını sağlama ve koordine etme ile ülkenin ekonomik, sosyal, nüfus, kültür,
çevre, bilim ve teknoloji alanları ile gerekli diğer alanlardaki istatistikleri
toplamak, derlemek, değerlendirmek ve resmen yayınlamak gibi yükümlülükleri
olan önemli ve vazgeçilemez kurumlarımızdandır. Balıkçılık avı ve balıkçılık
filosuna ait istatistikler kurum tarafından toplanıp derlenmekte ve gecikmeli
de olsa “Su Ürünleri İstatistikleri” olarak yayınlanmaktadır. Kurum hakkında
ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin http://www.tuik.gov.tr sitesini ziyaret etmeleri önerilir.
Türkiye’de balıkçılığın işletilmesi ve yönetimi [management and
administration of fishery in Turkey] Balıkçılığın genel anlamda işletilmesinde kullanılan verilerden
olup av miktarlarını gösteren istatistikler Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE)
yeni adıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından toplanmakta ve
yayınlanmaktadır. Kurum tarafından toplanan istatistikler anketlere dayanmakta
olup mesleki balıkçının (yanlış ya da doğru) verdiği av değerlerini
yansıtmaktadır. Bu nedenle verilen av değerleri yanlış olabilir. Bu ise
balıkçılığı işletme ve idare etmede başta gelen hedef olan uzun süreli
(sürdürülebilir) kullanıma ulaşmada sıkıntı ve dar boğazlara yol
açabilmektedir. Benzer olay kafes balıkçılığı alanında kurulu kapasiteyi
yeterli düzeyde kullanma ya da kapasiteyi aşma gibi bir sorunu gündeme
getirebilmektedir ki her ikisi de uzun süreli (sürdürülebilir) avcılık ile
besiciliğin-yetiştiriciliğin işletimini sınırlayan etmenlerdendir. Mevcut
işletim ve idare bilimsel bulgulardan (denizel canlı kaynakların tespiti ile
sürdürülebilir hasat anlayışından) çok, kısa süreçli (günü kurtarıcı) ilgili
grupların çıkarlarını dengeleyici düşünce ve görüş doğrultusunda yapılmaktadır.
Bu yaklaşım aşırı sömürülmemiş stoklar için geçerli olabilir. Aşırı sömürülmüş
stoklarda biyolojik gerekliliğin öne çıkartılması zorunludur. Buna ise
Türkiye’de uyulduğu pek söylenemez.
Türkiye’de balıkçılık akustiği çalışmaları [acoustical surveys in Turkey] Balıkçılık
akustiği çalışmaları yüksek frekanslı ses dalgalarının balıklara çarpıp geri
dönmesi ve dönen yankının şiddetinin ölçülmesine dayanır. Bu yöntemle Türkiye
sularında ilk kez 1972 yılında Karadeniz’de hamsi ve istavrit stoklarının
belirlenmesi çalışması bir FAO/UNDP projesi çerçevesinde Losse ve Johannesson
tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalara, meslektaşlarımızdan özellikle
sayın Faruk Kara katılmıştır. Kendisi de özel akustik çalışmalar yapmıştır.
Anılan bu çalışmalardan 16 yıl sonra (1988) ODTÜ-Deniz Bilimleri Enstitüsü yine
Karadeniz’de ikinci bir balıkçılık akustiği çalışmasını TÜBİTAK ve NATOnun
İstikrar için Bilim (NATO-Science for Stability) programı desteğinde
gerçekleştirmiştir. Bunun da üzerinden geçen 20 yıllık bir süre sonra bu kez
TÜBİTAK-KAMAG destekli bir üçüncü akustik çalışma (2012) yine ODTÜ-Deniz
Bilimleri Enstitüsü tarafından yürütülmektedir. Bunların dışında yine
ODTÜ-deniz Bilimleri Enstitüsünce DSI’nin destek ve katkılarıyla 2005 yılında
yapılan saha çalışmalarında Atatürk Barajındaki bazı balıkların akustik
yöntemle stok tespiti çalışması yürütülmüştür.
Türkiye’de deniz bilimsel etkinliklerin tablosal özeti [tabulated summary of marine sciences
activities in Turkey] Türkiye karasuları ve ilgi alanlarında
çalışma yapan ancak bu tabloda yer almayan yerli/yabancı bayraklı gemilerin
tamamını yıllar itibarıyla izlemek mümkün değildir. Araştırma yaptığı bilinen
diğer gemiler şunlardır: RV Rift, RV Suriot,
RV L’atlante, RV Urania, RV Knorr, RV Meteor, RV Alliance RV Prof.Vodyanisky.
Yabancı uzmanlar 1950 öncesi ülkemize gelen diğer yabancı uzmanlar: H.
Steinitz, E. Tortonese 1950’li
yıllarda ülkemize gelen yabancı uzmanlar: G.A Rounsefell, S. J. Holt, G.S
Napier, T. B. Lexow, H. Bergs, H. Henriksen, A. J. Lee, H. Einason, I. S.
McArthur, H. J. Capelle, R. Vesterhus, O Aasen, H. Kristjonsson, Y. Amono, G.
Amono, S. Aozaki 1960’lı yıllarda ülkemize gelen yabancı uzmanlar: H. R.
Fleming, S. Miisho, R. Nakamura, R. Hikada, T. Ishiro, T. Shimada, T. Shikida |
|||
Yıllar |
Konu |
Türkiye |
Avrupa |
1526 |
Bahriye kitabı |
Piri Reis |
|
1679-80 |
İstanbul Boğazı akıntıları |
|
Marsigli |
1864 |
İklimsellik - İstanbul boğazı |
|
Pierre de Tchihatchef |
1881-82 |
İstanbul
Boğazı-Akıntılar |
|
S. Makarov |
1890 |
Marmara Boğazlarda akıntı-tuzluluk |
|
A. Ostroumov |
1894 |
Marmara batimetri ve hidrografya |
Osmanlı subaylarının katılımı |
Spindler ve Wrangel |
1905-06 (1928) |
İstanbul
boğazı-Akıntılar |
Ahmet Rasim Berkinay katılımı |
Artur Traskot Alfret Mertz, L. Müler |
1906 |
Kıyıköy-Kızılırmak
arası fauna |
Ahmet Rasim Berkinay katılımı |
Zernov |
1910 |
Deniz çalışmaları |
|
RV Thor1),
Danimarka |
1915 |
Kitap: Türkiye’de Balık ve Balıkçılık |
İstanbul balık hali komiseri Deveciyan |
|
1917 |
İstanbul Boğazı akıntıları |
A.Rasim Barkınay katlımı |
A. Merz |
1917-18 |
Deniz balıkları |
|
Prof. Ehranbaum |
1919 |
Uluslar arası org. üyeliği |
CIESM-Akdeniz Bilim Konseyi |
|
1919 |
Boğaziçinin jeolojisi |
|
W. Penck |
1930 |
Baltalimanı Enstitüsü |
Necip Okaner |
R. Hovasse2-4) |
1932 |
Yayın: Türkiye’de iptidai balıkçılık |
|
Simpson |
1932 |
Deniz seferleri: Karadeniz’e 2, Marmara’ya 4, Akdeniz’e 2 |
RV Balık |
|
1933 |
Üniversite reformu |
|
|
1937 |
Baltalimanı Balıkçılık Enstitüsü |
Kapatıldı |
|
1941 |
Yayın: Türkiye tatlı su balıkları |
Fahriye Battalgil |
|
1942-44 |
İstanbul Boğaz’ındaki akıntı rejimi |
O. Ilgaz |
P. Ullyott |
1947 |
Ekonomi Bakanlığı |
Balıkçılığı bilimsel bir temel üzerinde geliştirmek
için Baltalimanı Enstitüsü’nün canlandırılması çabası |
|
1951 |
Yeni kuruluş |
Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü |
Prof. Curt Kosswig |
1951 |
Hibe tekneler |
Gezer, Görür, Bulur Sazan, Yunus, Pisi |
|
1952-54 |
Göller ve balık çeşitliliği ve diğ. biyol. incelemeler. Dalyanlar |
Eğirdir, Küçük ve Büyük Çekmece, Terkos, Apolyont,
Manyas. Mermere, Akşehir, Eber, Beyşehir, İznik, Sapanca
Eğirdir Hoyran, Çıldır, Gölcük-Ödemiş, Amik, Van. Köyceğiz, Homa, Paradeniz, Karina, Bulama, Kabahayıt,
Söke. |
|
1952 |
Yeni kurum |
Et ve Balık Kurumu |
|
1953 |
Yeni dergi |
Balık ve balıkçılık |
|
1954 |
Uluslar arası org. üyeliği |
GFCM-Akdeniz Balıkçılık Genel Konseyi |
|
1955 |
Açılış |
Beşiktaş Balıkçılık Araştırma Enstitüsü |
|
1955-56 |
İstasyon kuruluşu |
Gökçeada Balıkçılık ve süngercilik Araştırma İstasyonu;
Trabzon, Burdur ve İskenderun rasat istasyonları |
|
1955-56 |
Oşinografi |
|
Calypso (Fransa) Ege
ve Karadeniz |
1955-56 |
Tercüme kitap |
Karadeniz Havzası
Balıkları. Hanefi Altan |
E. Slastenenko |
1956 |
Ege – Akdeniz oşinografisi |
H. Pektaş Balıkçılık
Araşt. Mrkz. |
RV Vema |
1956 |
Uluslar arası Kongre düzenleme |
CIESM kongresi stanbul
|
|
1957 |
Karadeniz. Pektaş anısına sefer. RV Arar |
Hidrob. Enst. Ve EBK |
|
1959-60 |
Karadeniz. Yumurta larva çalışması. RV Arar |
Gürtürk |
Einarson |
1959-61 |
Oşinografi |
|
Chain (USA) Woods
Hole- Ege ve Akdeniz |
1960 |
Planlı dönem |
Beş yıllık kalkınma planları-Su Ürünleri Sektörü ve
ÖİK-raporları |
|
1961 |
Kapanış |
Beşiktaş Balıkçılık Araştırma Enstitüsü |
|
1963 |
Hibe |
EBK’nın Arar gemisinin İ.Ü. Hidrobiyol. Enst. Geçişi |
|
1965 |
Yeni kuruluş |
Ege Üniv. Fen Fak. Hidrobiyol. Bölümü |
|
1971 |
Yasama |
1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu |
|
1971 |
İstasyon kuruluşu |
İ.Ü. Gökçeada Balıkçılık ve Süngercilik Araştırma
İstasyınu |
|
1972 |
Balıkçılık akustiği. RV Arar |
Katılımcı Faruk Kara |
Losse ve Johannesson |
1972 |
Kuruluş |
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürülüğü |
|
1973 ? |
Balıkçılık akustiği. RV Arar |
Gökçeada, Bozcada Faruk Kara |
|
1973 |
Yasama-Tüzük |
Tarım Bakanlığı Su Ürünleri Tüzüğü |
|
1973 |
Yasama |
1738 nolu Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi
Başkanlığı Kanunu |
|
1973 |
Yeni kuruluş |
İstanbul Denizcilik ve Su Ürünleri Meslek Lisesi. |
|
1975 |
Yeni Kuruluş |
DEÜ-Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü |
|
1975 |
Yeni Kuruluş |
ODTÜ-Deniz Bilimleri Bölümü |
|
1976 |
Kapanış |
Balık ve Balıkçılık dergisi |
|
1976 |
Ege kıta sahanlığı sorunu |
HORA-MTA Sismik 1 gemisinin Ege’de boy göstermesi |
|
1978 |
|
|
Thomson (USA) Woods
Hole. Marmara Denizi |
1978 |
Uluslar arası Kongre düzenleme |
CIESM kongresi
Antalya |
|
1978 |
Yeni gemi |
RV Koca Piri Reis; DEÜ-DBTE |
|
1979 |
Yasama-Yönetmelik |
SHODB’da ‘Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Hizmetleri
Plan ve Koor-dinasyon Kurulu’ nun kuruluş ve işleyiş |
|
1980 |
Ekosonder |
Ticari balıkçılık amaçlı ekosonder kullanımının başlaması |
|
1983 |
Kapanış |
İ.Ü. Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü |
|
1983 |
RV Koca Piri Reis |
İskenderiye-Mısır ziyareti |
|
1983 |
Deniz Bilimleri Enstitüleri |
Oşinografik Hidrografik Araştırmalar Ana Planı – Ulusal
Deniz Ölçme İzleme Programı |
|
1984-86 |
K.Piri Reis |
Woodshole (WHOI)
Osinografi Enstitüsü ve Hamnurg Üniv. ile Karadeniz çalışmaları |
|
1984 |
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Reorganizasyonu |
Su Ürünleri Genel Müdürülüğü Su Ürünleri Dairesi Başkanlığına indirgenmiş, taşradaki
bölge müdürlükleri kaldırılmıştır. |
|
1984 |
Yeni gemi |
RV Bilim 2; ODTÜ-DBE |
|
1985-94 |
POEM-Doğu Akdeniz’in Fiziksel Oşinografisi |
RV Bilim-2; ODTÜ-DBE |
İtalya, Yunanistan, İsrail, MIT ve Harward, USA |
1988 |
Yeni örgüt (INOC) |
İslam Ülkeleri
Oşinografi Bilim ve Teknoloji Ağı Merkezi (INOC). İzmir. |
|
1988-93 |
Karadeniz balıkçılık projesi RV Bilim-2 |
ODTÜ-DBE |
|
1989-92 |
Karadeniz balıkçılık projesi RV Bilim-2 |
Akustik, hamsi. ODTÜ-DBE |
|
1990 |
Karadeniz balıkçılık projesi RV Bilim-2 |
Taban balıkları. ODTÜ-DBE |
|
1990-92 |
Karadeniz balıkçılık projesi RV Surat-1 |
Taban balıkları. Yomra Enstitüsü |
|
1991-92 |
Karadeniz balıkçılık projesi RV Bilim-2 |
Hamsi yumurta larva. ODTÜ-DBE |
|
1991 |
Sefere katılım |
İlk Türk deniz bilimci |
Kuzey Kutbu araş-tırmalarına katılım |
1992 |
Derin denize dalış |
Marmara Denizi. İlk Türk deniz bilimci |
Argus (Rusya) batiskapı ile 528m’ye dalış. |
1995 |
Yeni gemi |
Yunus-S; İ.Ü. Su Ür. Fak. |
|
1995 |
Yeni kuruluş |
Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı |
|
1996 |
Deniz Bilimleri Enstitüleri |
Ulusal İzleme Programı-sonu |
|
1997 |
Şüra |
Birinci Ulusal Denizcilik Şürası |
|
1997 |
Şüra |
Türkiye 1. Su Ürünleri Şürası |
|
1997-06 |
Deniz Bilimleri Enstitüleri |
Ulusal Deniz Araştırmaları Programı (DAP) |
|
2000 |
Şüra |
İkinci Ulusal Denizcilik Şürası |
|
2001 |
Sefere katılım |
İlk Türk deniz
bilimci |
Güney Kutbu araş- tırmalarına katılım |
2006-07 |
Kriz |
Doğu Akdeniz’de
güney Kıbrıs perol arama krizi |
|
2007 |
Uluslar arası Kongre
düzenleme |
CIESM
kongresi-Istanbul |
|
2007 |
Derin denize dalış |
Marmara Denizi. 2 Türk deniz bilimci. |
Nautile (Fransa) batiskapı ile 1250m’ye dalış |
2007 |
İ.Ü. Yunus-S |
Suriye, Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti ve Romanya karasularinda çalışmalar |
|
2008 |
İ.Ü. Yunus-S |
Lübnan, Suriye ve
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kara sularında çalışmalar. |
|
2009 |
ODTÜ-Bilim 2 |
Akdeniz’de Mısır
Münhasır Bölge sınırı-Ege, Marmara, Boğazlar ve Karadeniz |
|
Türkiye’de deniz canlıları kültürü [mariculture in Turkey] Türkiye’de deniz canlıları yetiştiriciliği ve daha çok
besiciliği ekonomik değeri görece yüksek, kültüre alınması görece kolay ve
yaygın tecrübenin bulunduğu balık türleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Bunların
başında çipura ve levrek gelmektedir. Tatlı suda avcılığı yapılan bazı türlerin
(kefal, sazan, yayın, yılan balığı vs) yanında yürütülen kültür balıkçılığı ise daha çok tek bir
tür (alabalık) üzerinde yoğunlaşmıştır. Benzer genel yöneliş denizlerde çipura
ve levrek için söz konusudur.
türler arası [interspecific] Farklı türler
arasındaki olay ve ilişkilere ait.
türler arası yarış [interspecific competition] Aynı kaynak
(örneğin besin) için farklı türler arasındaki yarış.
türler asemblajı [species assemblage] Belirli bir bölgede bir arada olup belirli bir av
aracıyla avlanan türler grubu.
türler grubu [species group] Ayrıntılı çözümleme yapılmadan ayırt edilemeyen, bir
arada oldukları kabul edilen türler grubu.
türler yığını [species aggregate] Yapısal özellikleri yönünden birbirine benzeyen ve bu
nedenle tanımlanması zor bir türler grubu.
türler-arası [interspecific] İki ya da daha çok tür
arasında. İki farklı türün kırması.
tütsülenmiş balık [smoked fish] Tütsüyle (dumanla) muamele
edilerek pişirilmiş (suyu kısmen alınmış) balık. İşlem için özel odalar ve odun
kullanılır. Balığın tadı dumansı olur.
tüylü yengeç (uykucu yengeç) [sleepy crab] ® Dromia personata.
Tylosurus acus
imperialis (zargana balığı, zargana) [Mediterranean needlefish, Atlantic
saury, needlefish] Yüzücüdür (pelajiktir). Boyu TL=150 cm ve daha
büyük olabilir. Açık suda yaşar fakat kıyılarda da bulunur. Yumurtaları
nesnelere yapışık bulunabilir.
Tylosurus choram (zargana balığı) [Red Sea
houndfish] Yüzücüdür (pelajiktir). Boyu TL=120 cm olabilir. Balıkçılığı
vardır. Yumurtaları nesnelere yapışık olabilir.
Not: Kaynak- Gould S. C. 2005. Darwin ve sonrası.
Çev. C. Temürcü. TÜBİTAK
Popüler Bilim Kitapları. 313 p.