M [son güncelleme 22 Şubat 2013]
M (kıs) [doğal
ölümler] Doğal nedenlerle ölümler. Balıkçılık hariç diğer ölümler.
®
Natural mortality (Doğal ölüm). ® Natural mortality rate (Doğal ölüm
oranı). ®
Instantaneous rate of natural mortality (Anlık doğal ölüm oranı). ® Force of natural mortality (Balıkçılık ölüm baskısı).
maça [danleno] Trol ağı kanatlarının bağlandığı genellikle silindirik ağaçtan ya da
demirden yapılmış dikme.
Macoma cumana (?) [Cumes’
macoma] İnce kumlu ve çamurlu tabanda 5 ile 30 m'ler arasında yayılır.
Boyu en çok 4,4 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Macoma
tenuis (?) [delicate
tellin] ® Tellina tenuis.
Macropipus
arcuatus (?) [arched swimming crab] ® Liocarcinus arcuatus.
Macropipus
corrugatus (?) [wrinkled swimcrab] ® Liocarcinus corrugatus.
Macropipus
depurator (?) [blue-leg
swimcrab]
® Liocarcinus depurator.
Macroramphosidae (Borubalığıgiller) [snipefishes] Işınlı-yüzgeçliler
(Actinopterygii) sınıfı, Syngnathiformes takımı, Centriscidae ailesi
Macroramphosinae alt ailesi Macroramphosus
cinsinde iki tür (Marroramphosus gracilis
ve Marroramphosus scolopax)
bulunmaktadır. Ancak sınıflandırmaları henüz kesin değildir.
Macroramphosidae’yi doğrudan aile olarak alan ve içerisinde 3 cins ve 12 tür’ün
bulunduğuna dair kayıtlar da bulunmaktadır. Küçük boylu balıklar ailesidir. En
çok 25 cm boya ulaşabilirler ancak çoğunluğu 12-13 cm kadardır. Yanlardan basık
derin kesimli balıklardır. Kuyruk sapı kısa baş uzun, burun özellikle uzundur
(tüp benzeridir). Gözler büyük ağız küçüktür ve tüpsü burnun ucundadır. Kısa
kaideli iki sırt yüzgeci vardır. Rengi sırtta portakal sarısı ya da kırmızı,
yanlar solgun ve gümüşidir. Kumlu çamurlu zemin üstünde sürü halinde bulunur.
Yalnızken baş aşağı, yüzerken ya da sürüde iken düz durur. Küçük bentik
canlılarla beslenir. Tüketimi yoktur ancak balık unu ve yağı için dip trolü ile
avlanır.
Macroramphosus
scolopax (trompet balığı, boru balığı) [longspine snipefish] Tabansaldır
(demersaldır) ve 25-
Macrouridae (Fare-kuyruklugiller,
Uzunkuyruklubalıkgiller) [rattails,
grenadiers, whiptails] Işınlı-yüzgeçliler
(Actinopterygii) sınıfı, mezgitler (Gadiformes) takımının Macrouridae ailesi 4 alt aile (Macrouroidinae-2 cins,
Bathygadinae-2 cins, Macrourinae-27 cins, Trachyrincinae-2 cins) olmak üzere 34 kadar cinste
380’den biraz fazla türü barındırır. Geniş ve çeşitliliği yüksek bir ailedir. Çoğunluğu sıcak sularda olmakla birlikte kuzey
kutbundan güney kutbuna kadar derin denizde bulunur. Vücut kuyruğa doğru
incelmiştir. Baş, basık, yuvarlak ya da silindirimsidir. Ağız altta,
dişler alt çenededir. Sırt yüzgeci 2 adettir. 2. Sırt ve dışkıl (anal) yüzgeçleri birleşiktir. Bir türü hariç kuyruk yüzgeçleri yoktur. Genelde sakalcıkları vardır. Pullar çemberimsidir (sikloidtir). Boyları 10 cm ile 1,5 m arasında değişir. Çoğunlukla tabansal yüzücü
(benthopelagic) olup 200-2,000 m’ler arasında dağılırlar. Yanal çizgi
gelişmiştir. Gaz (yüzme) keseleri vardır. Bazılarında deri altında ışık üreten
organları bulunur. Bazı türleri 5,000 m’den de derinde olabilirler. Rengi gri
esmer ya da siyahtır. Bazen mavi ya da mor olabilir, karın gümüşidir. Küçük
balıklar, kabuklular (Decapoda, Amphipoda, Cumacea) ve Cephalopoda ile
beslenirler. Tabansal yaşam-alanda uç yırtıcılardır, bazıları ise leşçildir.
Mactra corallina (?) [rayed trough-shell] Sin. Mactra stultorum. Kabuk üçgensi oval ve şişkincedir. Zar (dış deri)
lifsi ve gri aralıklıdır. Eklem iyi gelişmiştir, sol kabukta basit sağ kabukta
çifttir. İç kenar pürüzsüzdür. Manto sinüsü derin değildir. Rengi beyaz olup eş
merkezli ve bantlıdır. Dışı değişken sıklıkta eş merkezli ışınsal bantlıdır.
Boyu en çok 7 cm olur. Sıklıkla rastlanan boyları 4,5 ile 5,5 cm
arasındadır.Temiz kumlu tabana gömülür. Sığ sularda yaygındır. Türkiye'nin tüm
kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Mactra glauca (?) [grey rough shell] Temiz kumlu infralitoral kuşak
tabanında barınır. Boyu en çok 11,5 cm olabilir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege
kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Mactra
stultorum (?) [rayed trough-shell] ® Mactra corallina.
Mactridae (?) [trough shells, duck clams] Kabuklar oval ya da enine uzamış üçgensi şekillidir.
İki asıl alan dişi özelliğidir. Yanal dişler iyi gelişmiş, tırtıklı ya da
pürüzsüzdür. Eşit büyüklükte 2 kas izi bulunur. Solungaçları yapraksıdır. Manto
genişçe açık, sifonları birliktedir. Ayak büyük ve bisus taşımaz. Akdeniz sular
siteminde 12 türü bulunmakta ancak bunlardan 7'si balıkçılık açısından ilgi
çekmektedir.
madrabaz [buyer up] Yasak olmasına rağmen hal içerisinde ikinci, üçüncü el
pazar oluşturan.
madraj [madrague, pig catcher] Akdenizde
orkinos avcılığında kullanılan bir cins tuzak.
Maena chryselis (izmarit) [blotched picarel] ® Spicara
maena.
mafsal [hinge]
® Eklem.
mağara balığı [cave fish] Su kuyuları dahil yeraltı suyunda yaşayan balıklara
verilen ad. Bunun gerçek bir mağara olması gerekmez.
mahmuzlu camgöz [longnose spurdog] 1- ® Squalus
blainville.
mahmuzlu camgöz [piked dogfish] 2- ® Squalus
acanthias.
mahmuzlucamgöz [piked dogfish] 3- ® Squalus
acanthias.
mahmuzluköpek balığı [velvet belly lantern shark] ® Etmopterus spinax.
Maja crispata (?) [lesser spider crab] Alglerin bulunduğu kayalık kesimde 40 m derinliğe kadar yayılır. Karapaks
boyu 6,5 cm ve eni 4,5 cm olabilir. Sıklıkla rastlana boyu 4,5 cm ve eni 3
cm'dir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege
kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Maja squinado (?) [spinous spider crab] Karapaks kubbemsi
olup yaşlı bireylerde eni boyundan biraz büyüktür. Gençlerde en boydan kısadır.
Kışın deniz çayırları ve yumuşakçalarla, yazın ise derisi dikenlilerle
beslenir. Güzün göç eder. Rengi kahverenginden sarı-esmere çalar. Karapaks boyu
en çok 25 cm, eni 18 cm ve sıkça rastlanan boyu 13 cm kadardır. Kıyısal
kuşaktaki kumluk, kayalık ve algli taban üstünde 150 m derinliğe hatta bazen
600 m derinliğe kadar yayılır. Türkiye'nin Ege ve Marmara Denizi kıyılarında
bulunur. Avcılığı yapılmaktadır.
Majidae (Örümcek-yengeçgiller) [spider crabs] Aile yaklaşık
200 denizel türü kapsar. Farklı görünümlü yengeçlerdir. Karapaks öne doğru
sivrilir ve çoğunlukla üçgensidir. Bacakları çok uzun olabilir. Dış iskeletleri
dikenlerle kaplıdır. Yavaş hareket ederler. Boyları farklıdır. Her türlü
tabanda kıyıdan büyük derinliklere kadar rastlanırlar. Akdeniz sular sisteminde
4 ailede 12 cins ve 31 tür ile temsil edilirler.
makara [gilson strop, pulley] Çift ya da tek dilli olup içerisinden halat geçirilerek bağımsız tek ya da
çift olarak kullanılabilen araç.
makat bezi [glandula rectalis, rectal gland] ®
Dışkılık bezi.
makine
zabiti [engine
officer] İkinci çarkçı, makineden sorumlu mühendis.
makro- (önek) [macro-] Büyük, geniş, iri.
Örnek; makronukleus (macro-nucleus)-büyük çekirdek.
makro-alg [macroalgae] İri yosun. İri yosunları
belirten genel terim. Örnek, Laminaria ya
da Fucus.
makrobentos [macro-benthos] Göz açıklığı
makrobesinler [macronutrients]
Organizmaların görece büyük miktarlar halinde yararlandığı fosfor (P),
azot (N), potasyum (K), kalsiyum (Ca), kükürt (S), ve magnezyum (Mg) gibi
minerallerdir. ® Mikrobesinler.
makrofaj [macrophagous] Büyük parça ya da
organizma yiyebilen hayvan.
makrofit [macrophyte] Suda yaşayan büyük bitkiler.
makrofitalmiya [macrophthalmia] 1- Asalak ya da fizyolojik
düzensizlik nedeniyle şişmiş ya da genişlemiş durumdaki gözler.
makrofitalmiya [macrophthalmia] 2- Yılan balığının yumurtlama göçüne başlamak için derin deniz
aşamasında gözlerinin büyümesi.
makrofitofaj [macrophytophagy] Büyük bitkilerle
beslenen.
makrogamet
[macrogamete] Yumurta.
Atmıktan çok büyüktür.
makroiklim
[macroclimate] Ana coğrafik
bölgedeki iklim.
makroklima
[macroclimate] ® Makroiklim.
makromolekül [macromolecule] Birçok kez yinelenen
yapısal gruplardan oluşan molekül. Örnek; selüloz, glikoz.
makronukleus [macro nucleus] Bazı birgözelilerde
(birhücrelilerde) bulunan küçük çekirdek karşıtı büyük çekirdek. Örnek;
terliksi hayvan (Paramecium).
makronutrients [macronutrients]
®
Makrobesinler.
makroölçek
[macroscale] Yatayda yaklaşık 200 km’lik bir uzaklık içerisindeki
durum için kullanılan bir terim.
makroplankton [macroplankton, macro-plankton] Yaklaşık
makrosentrik pul [macrocentric scale, replacement scale,
regenerated scale, latinucleate scale] Balığın kaybolmuş bir pulu yerine
oluşmuş aynı büyüklükte fakat kıvrım ve halkaları olmayan pul.
makrosit [macrocyte] Büyük alyuvar.
makroskopik [macroscopic] Görece iri. Mikroskop
gerektirmeyen. Çıplak gözle görülebilen.
maksilla [maxilla] Üstçenenin bir kısmını
oluşturan deriden oluşmuş kemikli kısım. Diş taşıyabilir.
maksimum balık boyu (Lmax,
Lmax) [maximum reported length] ® En büyük
balık boyu.
maksimum balıkçılık ölüm eşiği [maximum fishing mortality threshold] ® En yüksek
balıkçılık ölüm eşiği.
maksimum denge avı [maximum equilibrium catch, maximum sustainable yield] ®
Sürdürülebilir en yüksek ürün.
maksimum ekonomik icraat [maximum economic performance] ® En yüksek
ekonomik icraat.
maksimum gizil ürün [maximum potential yield] ® En yüksek
gizil ürün.
maksimum potansiyel ürün [maximum potential yield] ® En yüksek
gizil ürün.
maksimum sabit ürün [maximum constant
yield] ® En
yüksek sabit ürün.
Malacocephalus laevis (?) [softhead grenadier] Göçmen değildir. Derin-tabansaldır
(batidemersaldır). 200-1,000 metrelerde rastlanır. Boyu TL=60 cm olabilir.
Balıkçılığı önemsizdir. Kıta yamacında rastlanır. Balık unu ve yağı üretiminde
kullanılır.
Malacopterygii [soft-finned fish] ®
Yumuşakyüzgeçliler.
malahit yeşili [malachit gren] ® Malakit
yeşili.
malakit yeşili [malachite green] Boya ve mantar öldüren
bir maddedir. Önceleri balık çiftliklerinde mantara karşı kullanılmaktaydı.
Kansere neden olduğu belirlendikten sonra kullanımı yasaklanmıştır.
malakoloji [malacology] Yumuşakçaları (Mollusca) ele
alan zooloji dalı. Yumuşakçalar bilimi.
Malleidae (?) [hammer oysters] İnci üreten istiridyelerle
akrabadır. Kabukları T şeklindedir. Tek yaklaştırıcı kaslıdır. Bu aileye ait
çoğu istiridye tropik mercansı alanlarda yaşar.
malleus [malleus] Çekiç.
Malleus
regula (?) [straight
hammer oyster]
Sin. Fundella lioyi. Kolay kırılan
kabukludur. Eni ve boyu (yüksekliği) neredeyse eşittir. Genç evrelerde kabuk
dış yüzeyi düzensiz eş merkezli ince levhalı gibidir. Eklem dişsizdir. İçi
sedefsi olup bir yaklaştırıcı kas izi taşır. Manto sinüsü bulunmaz. Rengi dışta
esmerimsi, içi parlak sedefsidir. 20 m derinliğe kadar yayılır. Bisusları ile
değişik malzemeye yapışır. Süveyş Kanalı üzerinden doğu Akdeniz'e göçmendir.
Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı hakkında bilgi yoktur.
malleus Weberi [malleus Weberi] Gaz kesesi olan
balıklarda bir yandan keseyle diğer yandan içkulakla ilişkili olup çekiç görevi
yaparak titreşimleri içkulağa aktaran yapı.
maltapalamudu [pilotfish] ® Naucrates doctor.
malzemeler [articles] Çok fazla tanıma (anlama) sahip bir terimdir (a) bazı
Chlorophyta/Ulvophyceae’de (örneğin Cladophora)
belirtilen çok çekirdekli elemanlar iplicik oluştururlar (hücrelerdeki “sensu
stricto=dar anlamda” genellikle tek çekirdekli bir bölgeyi kapsar); (b) bazı
kırmızı algler (örneğin Corallina)
kendi aralarında esnek ve kireçleşmemiş eklem ile birbirlerine bağlı olup
kireçleşmiş, çok hücreli tal parçalarını oluşturur.
Mammalia (memeliler) [mammals] Deniz memelileri
(balinalar, yunuslar ve foklar), Akdeniz’de rastlanan deniz memelilerinin en
ilginçleridirler. Yunus balıkları, genel olarak Akdeniz’de yaşayan hayvanlar
olarak bilinmesine rağmen balina ve fok balıkları pek bilinmez. Akdeniz ve
Karadeniz’deki deniz memelileri ikiye ayrılır: Balinalar ve yunus balıkları.
Foklardan sadece bir türü bilinmektedir. Büyük balinagillerin hepsi
uluslararası anlaşmalarla koruma altına alınmıştır. Küçük balinagilleri ve
yunusları Akdeniz’deki çoğu ülke korumaya aldığını ilan etmiştir. Karadeniz’de
yunus balıklarının bazı türlerinin yasaklara rağmen izinsiz avlandığı ileri
sürülmektedir. Bazı bölgelerde insanların davranışları, bilerek ya da
bilmeyerek, bu canlıların ölümlerine yol açmaktadır. Akdeniz’de bilinen
balinagil türleri ile foklar şunlardır: ® Balinalar.
Balaenidae Balaena glacialis Balaenopteridae Balaenoptera acutorostrata Balaenoptera borealis Balaenoptera edeni Balaenoptera musculus Balaenoptera physalus Megaptera novaeangliae |
Delphindae Delphinus delphis Globicephala melaena Grampus griseus Orchinus orca Phocoena phocoena Pseudorca crassidens Stenella coeruleoalba Stenella frontalis Steno bredanensis Tursiops truncatus |
mandabaş [Lusitanian cownose ray] ® Rhinoptera
marginata.
mandagöz mercan [blackspot seabream] ® Pagellus bogaraveo.
mandagözmercan balığı [blackspot seabream] ® Pagellus bogaraveo.
mandagözsinagrit balığı [large-eye dentex] ® Dentex macrophthalmus.
mandibula [mandibula] ® Altçene kemiği.
manga [mess] Gemi personelinin yemek yediği
ve oturduğu yer.
mangan [manganese (Mn)] Canlıların az miktarda kullandığı bir ağır metal olup
eksikliği büyümeyi, fazlaca alınması ise sinir sistemini etkiler.
manganez [manganese] ® Mangan.
mangrov [mangrove] Çoğunlukla
tropik ve aynı zamanda alt-tropik bölgelerde de görülen, tuzlu ve acı-su
koşullarına uyum sağlamış orta boylu ağaçlardan oluşan kıyısal (ormanlık)
gelgit kesimi. Mangrov alanları kıyısal erozyonu önler ve birçok canlıya yaşam
olanağı, sığınma alanı vb sağlar. Ortadoğu’da Oman - Yemen kesiminde görülür.
Bilinen en kuzeydeki mangrov (ormanı) Akaba körfezindedir.
manivela [handspike] Ağır malzemenin bir tarafını
kaldırmak için kullanılan bir cins kama.
mannan [mannan] Genelde
manoz’un (bir şeker) polimeri olan bir bitki polisakaritidir.
manometre [manometer] Akışkan basıncını
ölçmede kullanılan alet. Basınçölçer.
mansap [river mouth] Irmağın denize döküldüğü
yer.
manta [devil fish] ® Mobula
mobular.
mantar [cork] Çoğunlukla av araçları ya da av
aracının bir kısmının yukarıya kaldırılması için kullanılan yüzdürücüleri
(mantar, ağaç, plastik küre vb) ima etmek için kullanılmaktadır.
mantar hastalığı [fungus disease] Balığı etkileyen herhangi
bir mantarın bulaşması.
mantar yaka [corkline, float line, float rope, top line, head line] Ağların üst kısmının yüzeye doğru çekilmesi ya da çuval
tipli ağlarda ağın ağız kısmının dikey açılması için kullanılan ve üzerine
yüzdürücülerin bağlanmış olduğu halatın bulunduğu üst kısım.
mantarkıran [fungicide] Mantarlar için ağılı
(zehirli) kimyasal. Yaygın bilinenlerden biri malakit yeşilidir. ® Malakit
yeşili.
mantis karidesleri (peygamber develeri) [mantis shrimp] ® Stomatopoda.
manto (mantle, coat) 1- Karmaşık örtü, gövdede bir zarf oluşturur ki bu 'palleovisceral' olarak da
adlandırılır. ®
Huni, funnel.
manto [coat] 2- Yumuşakçalarda kabuk içini saran deri (zar) olup hem büyümeyi ve
hem de dış yüzeyi (kalınlaşma) salgılar.
manto [mantle, coat] 3- Midye gövdesini örten iki katlı
büklüm. İki yan loptan oluşmakta olup dış yüzeyden kabuk yüzeyine salgılanır ve
bu da sıkça mantoya yapışır ve manto bağlantını oluşturur.
manto [palleal]
4- Manto
ile ilişkili.
manto bağlantısı [palleal line] Midyenin sol kabuğunun iç kısmında olup
kenar boyunca yer alan kas lopu izi.
manto boşluğu [mantle
cavity] Mantonun sardığı
boşlukta iç organlar ve solungaçlar ile buraya açılan böbrekler, rektum ve
cinsiyet kanalları (gonoducts) saklanmaktadır.
manto sinüsü [sinus palleal] Midye kabuğu içindeki manto çizgisinin
araka girintisi ile ilgili iz.
manubriyum [manubrium] Deniz analarının, ucunda ağız
bulunan boru organı.
Manupecten
pesfelis (?) [cat’s paw
scallop] Sin. Chlamys pesfelis. Değişken kayalık ve mercan kalıntılı, çakıllı
çamurlu kıyısal tabanda yaşar. Sportif balıkçılıkta avlanır. Boyu en çok 7 cm
olabilir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
manyat [?] 1- Üç çift
kürekli balıkçı kayığı.
manyat [beach seine] 2- Iğrıp.
mapa [eyebolt, padeye] Sabit halka. Ucunda halka olan cıvata.
mareograf [mareograph] Deniz seviyesinin ölçülmesinde kullanılan cihaz.
Margalef tür çeşitliliği
göstergesi [Margalef species diversity
index] Shannon göstergesinin aynıdır. Burada; d = (M-1)/lnN ‘dir ve M =
Toplam tür sayısı ve N = Toplam birey sayısıdır. ® Shannon göstergesi. ® Topluluk
çözümlemesi.
marikültür
[mariculture, sea farming] Deniz canlılarının tankta, havuzda, kafeste, açıkta ağ ile çevrilmiş
kesimlerde yumurtadan itibaren yetiştiriciliği ve besiciliği yani kısaca
kültürüdür. Balıklar genellikle pazar boyuna kadar saklanırken marikültürden
sayılan deniz kuluçkahanelerinden ise genç balık olarak salıverilirler.
marina [marina] Genel anlamda küçük liman.
Yatçılık ve yat turizmine hizmet veren görece küçük liman.
marka [mark] 1- Benzer özelliklere
sahip bant, halka ya da kuşak olarak da adlandırılan balıkların sert
aksamlardaki büyüme göstergesi.
marka [tag, mark] 2- Canlılara konulan ve çıplak
gözle dışarıdan görünen işaret.
marka kaybı [tag loss] Markalanan balıklardan
markasını bir şekilde kayıp eden balıkların oranı. Bu tür kayıpların önlenmesi
için balığa çift marka, çift işaret takılır.
markalama [tagging, marking] Canlılara marka takma
işlemi. Balıklarda sıcak dövme, soğuk dövme, yüzgeç kesme ve delme teknikleri
ile solungaç, spagetti, Petersen ve Carlin tipi markalar dış işaretleme için
kullanılmaktadır. Dış markalardan başka iç marka da kullanılmaktadır. İç
markalar manyetik (hamsi gibi küçük yüzücü balıklar için) olabilecekleri gibi
kimyasal da (sert aksamlara yerleşen tetracyclin türevleri) olabilirler. ® Carlin
markası. ® Lea markası. ® Petersen
markası. ® Pop-up marka. ® Sıcak-dövme
marka. ® Soğuk-dövme marka. ® Solungaç
markası. ® Spagetti
markası.
markalama ölümü [tagging mortality] Balığın avlanması, güverteye alınması, saklanıp markalanması ve
salıverilmesi ile markanın balık vücudunda kalmasının yarattığı gerginlik ve
etki gibi nedenlerden balığın normal yaşam süresi daha kısa olabilir ve balık
ölür ki bunların tümüne markalama ölümü denilmektedir.
markalama-tekrar yakalama
çalışması [mark-recapture study] Balığın avlanıp markalanmasından sonra salıverilmesi ve markalı balıkların
daha sonra ticari balıkçılarca avlanması ve markalayan araştırıcıya
bildirilmesiyle oluşturulan verilerin kullanılması sonucu tahmin edilen stok
büyüklüğü, hareket ve göç, ölümler ve büyümeyi içine alan araştırmalardır.
markalı balık [marked fish, tagged fish] Üzerine işaret
konulmuş, marka taşıyan balık.
markanın geri dönmesi [tag recovery, tag return] ® Markayı
yeniden elde etme.
markayı yeniden elde etme [tag recovery, tag return] Yeniden avlanan
markalı balık sayısı ile deneyde markalanıp salınan toplam balık sayısının
oranı. Genellikle yüzde olarak verilir.
marlin [Mediterranean spearfish] ® Tetrapturus
belone.
Marmara Denizi [Sea of Marmara] Türkiye boğazlar
sistemini oluşturan İstanbul ve Çanakkale boğazları arasında kalan bir iç
denizdir. Yüzey alanı 11,500 km2 kadardır. Görece derin bir
denizdir. Yüzey sularının tuzluluğu (22 ppt) derin suya göre (38 ppt) daha
azdır. Bir geçiş suyu niteliğini taşıyan bu denizin boyu
MARPOL (kıs) [International
Convention for the Prevention of Pollution from Ships] ® Deniz Kirliliği Sözleşmesi.
Mastacembelidae (Geriçenelibalıkgiller) [spiny eels] Actinopterygii-Işınlı-yüzgeçliler sınıfı, Synbranchiformes takımının bir
ailesidir. Aile 4 cinsi barındırmaktadır (Aethiomastacembelus, 19 tür), Afromastacembelus, 24 tür), Macrognathus, 1 tür) ve Mastacembelus 1
tür). Acı ve tatlı-sudaki yumuşak tabanı severler.
mastigofora [mastigophora] ® Kamçılılar - Flagellata.
mat [translucent] Yarısaydam nesneler
için kullanılan sıfat. Balıkların sert aksamlarından yaş tayinlerinde büyüme
halkalarının belirtilmesinde kullanılan terim.
matafora [davit] Filikaların asıldığı ters L ( é) şeklindeki dikmeler.
materyal [material] Araştırmalar için
gerekli olan örneklenmiş malzeme (balık vb).
matürasyon [maturation] ® Olgunlaşma.
Maurolicus muelleri (ışık balığı, ışıldak balığı) [pearlsides] Taban-yüzücüdür (batipelajiktir). 0-1,524 metre
derinliklerde rastlanır. Boyu TL=8 cm olabilir. Üç yıl yaşar. Ticari
balıkçılığı önemsizdir. Bir yıl sonra erinleşir. 200-500 yumurta üretir.
Yumurtalar su yüzeyinde yüzer.
mavi balina [blue whale] ® Balaenoptera
musculus.
mavi balon balığı [oceanic puffer] ® Lagocephalus lagocephalus lagocephalus.
mavi köpek balığı [blue shark] ® Prionace
glauca.
mavi mezgit [blue whiting] ® Micromesistius
poutassou.
mavi mezgit balığı [blue whiting] ® Micromesistius
poutassou.
mavi yengeç [blue crab] ® Callinectes sapidus.
mavibalon balığı [oceanic puffer] ® Lagocephalus lagocephalus lagocephalus.
maviköpek balığı [blue shark] ® Prionace
glauca.
mavimezgit balığı [blue whiting] ® Micromesistius
poutassou.
mavimezit [blue whiting] ® Micromesistius
poutassou.
mavirina balığı [pelagic stingray] ® Pteroplatytrygon violacea.
mavi-yeşil
yosunlar (mavi-yeşil algler) [blue-green
algae, Cyanophyta] Gerçek göze (hücre)
çekirdeği olmayan su yosunlarıdır.
Fotosentez malzemesi kromoplastlar içerisinde değildir. Mavi boya maddesi
fikosiyanin (phycocyanin) yeşil rengi maskeler. ® Siyanobakteriler.
mavna [barge] Şamandıraya bağlı büyük gemilerden
kıyıya yük taşıyan tekne.
mavraki [thicklip grey mullet] ® Chelon labrosus.
mavri balığı [thicklip
grey mullet] ® Chelon labrosus.
mavruşkil balığı [brown meager] ® Sciaena umbra.
mayna [lower the x] Denizcilikte askıdaki bir şeyin aşağıya yavaşça
indirilmesi için verilen emir.
mazak [streaked gurnard] ® Chelidonichthys
lastoviza.
mazak balığı [streaked gurnard] ® Chelidonichthys
lastoviza.
Mb. (kıs) [Mb.] ® Milibar.
MEC (kıs) [Maximum
Equilibrium Catch] ® Maksimum denge avı. ®
Sürdürülebilir en yüksek ürün.
med-cezir [high tide–low tide] ® Gelgit = gel-git.
median [ortanca] 2- Ölçüm değerleri küçükten büyüğe (ya da tersi) sıralandığında orta kısımda
yer alan değer.
mediolitoral [mediolittoral] ® Katman.
medüz (medüzler) [jellyfish, Medusae] 2- ® Denizanası. ® Denizanaları.
medüz [common jellyfish, common sea jelly, saucer
jelly, moon jelly] 1- ® Aurelia aurita.
medüzler (deniz jölelileri) [jellyfish; sea
jellies] ® Scyphozoa.
medyal [medial] Yanal’ın tersi. Dikey
eksende vücudun ortası.
medyan [median] Orta.
medyolateral [mediolateral] Yan tarafın ortası.
mega- (önek) [mega-] Büyük. Örnek;
megasefal (megacephalus)-büyük kafa(lı).
megagamet [megagamete, macrogamete] Büyük eşeysel
hücre. Yumurta.
megahertz [megahertz] Bir milyon Hz.
megalop [megalops] Yengeçlerin belirgin göz ve
kamçısı olan kurtçuk evresi.
megalo-plankton [megaloplankton] Plankton
organizmalarının en büyükleri.
megaplankton [mega-plankton] Boyları >5cm olan
planktonlar.
MEI (kıs) [morphoedaphic index] Morfo edaptik indeks.
®
Morfoedaptik gösterge.
meio- (önek) [meio] Daha az.
mekanik algılayıcı [mechano-receptor] Akıntıları ve kendi
hareketini algılamayı sağlayan organ. Balıklarda bu yanal çizgi sistemidir.
mekanik balıkçılık çabası [mechanical fishing intensity] Balıkçılıkta harcanan güç. Belirli bir süre kullanılan farklı av
araçlarının toplamı. İki ya da daha çok av aracıyla yapılan balıkçılığın toplam
çabası araçlara ait çabaların basit toplamı olarak verilemez. Bunun için çabaların
basit toplamının alınmasından önce standart seçilen bir av aracına göre
düzenlenmeleri, ayarlanmaları gerekir.
mekano-reseptör [mechano-receptor] ® Mekanik
algılayıcı.
melakopiya [shi drum] ® Umbrina cirrosa.
melan- (önek) [melan-] Siyah. Örnek; melanofor
(melanophore), siyah boya gözesi.
melana [blotched picarel] ® Spicara
maena.
melanur [saddled
seabream] ® Oblada melanura.
melanurya [saddled
seabream] ® Oblada melanura.
melanurya balığı [saddled
seabream] ® Oblada melanura.
melek balığı [African threadfish] ® Alectis
alexandrinus.
melez [hybrid] ® Kırma.
meltem [land-breeze] 1- Karadan denize esen rüzgar.
meltem [sea breeze] 2- Denizden karaya esen rüzgar.
memeliler [mammals] ® Mammalia.
Mendel [Mendel] Kalıtımın babası lakaplı Gregor
Johann Mendel bugün Çekoslovakya’da kalan (Hyncice’de eski Heinzendorf’da)
Almanca konuşulan bir ailenin çocuğu olarak doğdu (1822). Kronik böbrek
hastalığından 1884’te Brno’da bugün (Çekoslovakya’da) öldü. Viyana’da okudu,
bir manastıra papaz ve fizik öğretmeni olarak girdi. 1856-1863 yılları arasında
28,000 bezelye üretti ve denedi. Bu deneylerden Mendel’in kalıtım yasaları
olarak bilinen sonuçlar elde edildi. Bulgularını 1866’da ‘Bitki Melezleri
Üzerine Denemeler’ (Versuche über Pflanzenhybride) adlı çalışmasında yayınladı.
Bu çalışma 1909’a kadar ilgi görmedi. Mendel yasaları; i) Başatlık ya da baskınlık; ii)
Özelliklerin (karakterlerin) ayrılığı; iii)
Melezin gametlerinde özelliklerin bağımsız ayrılığı şeklinde özetlenebilir.
mendirek [mole] Bir limanı oluşturan, ya da
koruyan yapı. Balık barınma yeri olabilir.
menekşe balığı [blotched picarel] ® Spicara
maena.
mental [mental] 1- Çeneye ait.
mental [mental] 2- Akılsal, akla ait, zihinsel.
mental sakal [mental barbel] ® Çene-sakalı.
mental uzantı [mental appendage] Altçenede dokunma duyu
organı olarak kullanılan etsi çıkıntı, püskülümsü uzantı.
menteşe (mafsal) [hinge] ® Eklem.
mercan [blackspot
seabream] 1- ® Pagellus
bogaraveo.
mercan [common pandora] 2- ® Pagellus erythrinus.
mercan [common seabream] 3- ® Pagrus
pagrus.
mercan [Mediterranean red coral] 4- ® Corallium rubrum.
mercan [Mediterranean red coral] 5- Corallium
rubrum’un iskeletinden yapılan boncuk gibi kullanılan renkli madde.
mercan balığı [common pandora] 1- ® Pagellus erythrinus.
mercan balığı [common seabream] 2- ® Pagrus
pagrus.
mercan fangri [common seabream] ® Pagrus pagrus.
mercan resifleri [coral reefs] Mercanlar denizlerde su
yüzeyine kadar uzanan kayalar oluşturur. Kısaca resif ya da mercan resifi
olarak adlandırılan bu kayasal yapılar Ekvator’un kuzey ve güneyinde kalan 300’ler
arasında yayılırlar. Oksijence zengin, temiz suda
Mercan-balığıgiller [porgies] ®
Sparidae.
mercanlar [corals] Knidliler (Cnidaria) kabilesinin
Anthozoa sınıfından hayvanlar grubudur. Deniz şakayıkları, ve resif oluşturan
mercanları içine alır. Mercanların medüz evresi yoktur. Yumurta ve atmıktan
planula kurtçukları (larvaları) oluşur ki bu da sert malzemeye yapışır.
Tomurcuklanmayla da çoğalabilirler. Denizşakayıkları nemato-sistleri kullanarak
balık bile yakalayabilirken resif oluşturan mercanlar plankton avlar.
Dinoflagelletlarla ortaklık (sembiyoz) oluşturur. Koloni kurar. Mercanlar Alcyonaria ve Zoantharia altsınıflarına
ayrılır.
Mercator [Mercator Gerhard Kremer] Bugünkü
Belçika’da doğdu (1512) ve Duisburg-Almanya’da öldü (1594). Felsefe öğrenimi
gördü sonra matematikçi oldu. Yer’in düzlem şeklinde gösterilmesini ve kendi
adıyla anılan Mercator İzdüşümü’nü gerçekleştiren haritacı olarak tanındı.
mercek [lens] Balıklarda genellikle küre
şeklinde olup kaslarla tutturulmuş saydam bir yapıdır. Nesnelerin
görüntülerinin ağ tabaka (retina) üzerine düşürülmesi için balık merceği ileri
geri hareket ettirir. Bazı durumlarda mercek yaş tayini için de
kullanılmaktadır.
merdiven [ladder] ® Balık merdiveni.
Meretrix
chione (?) [smooth callista] ® Callista chione.
merina balığı [Mediterranean
moray] ® Muraena helena.
meristem [meristem] Sürgen doku.
meristik [meristic] Parçalara ayrılmış
anlamında olup balıkların tekrarlanmış olan pul, iri-pul, omur, yüzgeç ışını,
diken vb gibi sayılabilir yapılarını ve özelliklerini belirtir. Örnek; yanal
çizgi boyunca pul sayısı.
merkaptanlar [mercaptans] Kükürtlü, organik bileşikler.
merkezi sarmal eksen yapısı [columella]
®
Küçük kolon.
merkezi sinir sistemi [central nervous system] Beyin ve omurilik.
Merlangius merlangus (bakalyaro, bakalyaro balığı, mezgit) [whiting]
Okyanus-göçer (okyanodrom) ve tabansal (demersal)
yüzücüdür (pelajiktir). Boyu TL=70 cm ve ağırlığı
Merlangius merlangus euxinus (mezgit) [whiting] Karadeniz’deki Merlangius merlangus türüne verilen alt tür kimliğidir. Karadeniz’deki bireylerin boyu daha
küçüktür. ® Merlangius
merlangus.
Merlucciidae (Berlamgiller)
[merluccid hakes] Actinopterygii sınıfı,
Gadiformes takımı, Merlucciidae ailesidir. Bir sınıflandırmaya göre 5 cinste (Lyconodes-1 tür, Lyconus-2 tür, Macruromus-4 tür, Merluccius-15
tür, Steindachneria-1 tür) toplam 23
tür ihtiva etmektedir. Bir diğer sınıflandırmaya göre Berlamgiller iki alt aileye ayrılır
(Macruroninae (3 cins), Merlucciinae (1 cins). Soğuk su balıklarıdırlar.
Akdeniz’de bir türü bulunur. Çoğunluğu 70-75 cm boyunda ancak en büyükleri 150
cm civarındadır. Akdeniz’de en çok 110 cm ve çoğunluğu 12-60 cm’dir. Yırtıcı balıklar olup kıta
sahanlığı ve kıta yamacının üst kısımlarında yayılırlar. Çoğunluk 70-370 m
derinliklerde yer alır. Tabansal derin pelajik olan Berlamgiller gündüz tabana
yakın, gece su kolonunda bulunur ve küçük balıklarla beslenirler. Kafa büyük,
ağız geniş ve uçtadır. Sakalcık yoktur. Gözler büyük, 2. sırt yüzgeci bir
kesikle ayrılmıştır. Yüzgeçlerde sert ışın bulunmaz. Pullar küçük ve
çemberimsidir (sikloidtir). Yanal çizgi sırt
profiline koşut (parallel) gider. Sırt metalik, karın gümüşi renklidir. Üreme
kış sonu ilkbahar başında ancak Akdeniz’de tüm yıl boyunca gerçekleşir.
Merluccius merluccius (berlam, berlam balığı, bakalyaro) [European hake] Taban-saldır (demersaldır). 30-1,000 metrelerde yayılır.
Genellikle 70-
meromiktik [meromictic] Sürekli yoğunluğu
farklı su tabakası olan göl. Su değişimi olmadığı için derin kesimlerinde
oksijen ve balık bulunmaz.
meropelajik [meropelagic] Ancak belirli bir süre
planktonda bulunan organizma.
meroplankton (geçici plankton) [meroplankton, mero-plankton] Ancak belirli bir süre plankton içerisinde yer alan yumurta ve kurtçuklar
(larvalar). Yaşam evrelerinin bir kısmını plankton olarak geçiren organizmalar.
mersin [starry sturgeon]
® Acipenser stellatus.
mersin balığı [beluga] 1- ® Huso huso.
mersin balığı [fringebarbel
sturgeon] 2- ® Acipenser
nudiventris.
mersin balığı [Russian
sturgeon] 3- ® Acipenser
gueldenstaedti.
mersin balığı [starry sturgeon]
4- ® Acipenser
stellatus.
mersin balığı [sturgeon]
5- ® Acipenser sturio.
mersin yavrusu [starry sturgeon]
® Acipenser stellatus.
Mersin-balığıgiller [sturgeons, true sturgeons] ®
Acipenseridae.
mersin-balıkları [Chondrostei,
sturgeons] Actinopterygii - Işınlı-yüzgeçliler
sınıfının altsınıfıdır. Acipenseriformes ve Polypteriformes takımlarını kapsar.
Kısmen kemik-leşme gösteren kıkırdaklı balıkları içerir. Vücutları ya çıplak ya
da plakalarla örtülüdür. Kuyruk yüzgecinin üst kısmı (heteroserk) ile baş kısmı
uzundur. Günümüzde iki aile ile temsil edilmektedirler (Mersin-balığıgiller,
Acipenseridae ve çok dişli Mersin-balığıgiller Polyodontidae).
mersinmorinası [beluga] ® Huso huso.
mesafe [distance] ® Uzaklık.
mesafe fonksiyonu [distance function] ® Uzaklık
fonksiyonu.
mesenjer [messenger] Çelik tele bağlı bir örnekleme
aracını (plankton ağı, Nansen kabı vb) kapatmak için tel üzerine gerektiğinde
takılıp suya salınan ve istenen araca serbest düşerek ulaşması beklenen
ağırlık.
Mesodesmatidae (?) [?] Kabuklar eşittir, kancaları
kıvrıktır. Dışı eş merkezli bantlıdır. Eklem kısmı 1 ya da 2 dişlidir. Yanal
dişler vardır. Yaklaştırıcı kas izi iki tanedir. İç kenarları pürüzsüzdür.
Solungaçları yapraksı olup sifonları ayrık uçludur. Ayak iridir. Akdeniz sular
sisteminde bu aileden 4 tür yaşamaktadır.
meta- (önek) [meta-] Arkasında, arasında,
içinde vb.
metabolizma [metabolism] Organik madde oluşumu
ve bunun bozunma ve yıkımı olayları süresince oluşan enerjinin hücre ve
organizma tarafından değişikliğe uğratılmasıdır (madde ve enerji değişimidir).
Anabolizma ve katabolizma olmak üzere iki kısma ayrılır. Anabolizma yapma, yeni
vücut oluşturmadır. Katabolizma ise oluşmuşun bozulması, ayrışmasıdır.
metafaz [metaphase] Mitoz
bölünmede kalıtsal malzemenin (kromozomların) ekvator düzleminde dizilmesi.
metagenez [metagenesis] Eşeysiz dölü, eşeyli dölün
izlediği döl değişimi tipi.
meta-larva [meta-larva] Vücut ortasında birincil
ışınlar ve karın yüzgeci kaidesi ya da yüzgecinin belirginleştiği kurtçuk
(larva) evresi.
metalimniyon [metalimnion] Göllerde sıcak üst ve soğuk
alt kuşak arasında ani sıcaklık değişiminin (termoklin’in) olduğu kuşak.
metamer [metamere] 1- Bir vücut bölümü,
benzeyen parçalar.
metamer [segment,
metamer] 2- ® Bölüt.
metamorfizm [metamorphism] ® Başkalaşım.
metamorfoz [metamorphosis] 1- Başkalaşma. Aşırı değişme durumu.
Bir hayvanın örneğin kurtçuk (larva) görünüşü ya da şeklinden ön erin şekline
geçmesi.
metamorfoz
[metamorphosis] 2- Kurtçuktan (larvadan) erin
aşamasına geçerken vücudun temel değişikliğe uğraması. Örnek; Yılanbalığıgiller
(Anguillidae).
metan [methane
(CH4)] Bataklık gazı adı da verilen yüksek enerjiye
sahip ve parlayıcı renksiz gaz.
metanauplius [metanauplius] Kabukluların geç kurtçuk
(larva) evresi.
Metapenaeus
monoceros (?) [speckled shrimp, brown shrimp, pink
shrimp ] Gövde
tüylerle kaplıdır. Rengi pembemsi,
grimsi ya da beyazımsı yeşil olup kahverengi lekelidir. Boyu erkeklerde en çok
15 cm ve dişilerde ise 19,5 cm olabilir; sıkça rastlanan boyları 10,5 cm ile
13,5 cm kadardır. Kumlu çamurlu deniz ve acı-sularda demersal olup kıyıdan 179
m ye kadar yayılır ancak çoğunluğu 30 m civarındadır. Türkiye'nin doğu Akdeniz kıyılarında bulunur.
Avcılığı vardır.
Metapenaeus
stebbingi (?) [peregrine shrimp] Gövde tüylerle kaplı olmayıp
neredeyse tüysüzdür. Gövde ve yürüme bacakları beyaz-kremsi-sarı olup gri
lekeli ve paslı gibidir. Total boyu 13,9 cm kadar olup sıkça rastlanan boyu 8
cm ile 12 cm arasındadır. Kumlu çamurlu taban üstünde 90 m'ye kadar yayılır
ancak daha çok 50 m civarında rastlanır. Demersal bir türdür ve mansap ve deniz
kulaklarına girer. Hint Okyanusu-Kızıl Deniz'den Akdeniz'e göçmendir.
Türkiye'nin doğu Akdeniz kıyısında bulunur. Diğer karideslerle birlikte trol
ile avlanır.
metapopülasyon [metapopulation]
Aynı türe ait bir popülasyonun, kısmen izole olmuş, döl
verebilen parçalarının, o türün yok edildiği alanlara yeniden yerleşmeleri,
yayılmaları.
metazoa [metazoan] Çokgözeliler, çokhücreliler.
meteoroloji [meteorology] Atmosferin kendisi ile atmosferdeki olayların yasalarını konu alan kısaca
atmosferik olaylarla ilgilenen bilim dalı.
metilen mavisi [methylene blue] Kimyasal formülü C16H18N3ClS
ve kimyasal adı “3,7-bis(Dimethylamino)-phenazathionium chloride” olan bu
heterosiklik aromatik madde, baz özelliği nedeniyle birçok alanda
kullanılmaktadır. Oda sıcaklığında kokusuz, koyu yeşil toz halindedir. Suda
çözüldüğünde mavi renk alır. Kimyada indirgeme yükseltme
(oksidasyon-redüksiyon) göstergesi olarak kullanılır. Biyolojide boya maddesi olarak kullanılmaktadır. Akvaryumcular ise mantar
hastalıkları ile bazı birgözelilere (protozoa) karşı kullanmaktadırlar.
metre [meter] MKS
sisteminde kullanılan uzunluk ölçü birimi.
metrik ton [metric ton] 1,000 kg.
mevcut stok [standing stock] Stoğun ağırlığı,
biyokitle. Belirli bir zaman ve yerde bulunan örneğin yumurtlayan stok için de
kullanılabilir. ® Biyokitle.
mevcut ürün [standing crop] Birim alan ve hacimdeki
canlı malzemenin miktarı. ® Biyokitle.
mevki [position] ® Yer.
mevsim [season] Belirli bir av aracıyla belirli
balıkların yıl içerisinde avlandığı zaman dilimi.
mevsimsel balıkçılık ölüm oranı [seasonal fishing mortality rate] Koşullu
balıkçılık ölümü olup başlangıç stokunun bir kısmının bir yıl ya da mevsimde
(diğer ölümler etkili olmamak kaydıyla) avlanmasıdır. Buna yıllık ölüm oranı da denmektedir.
mevsimsel büyüme oranı [seasonal growth rate] Bir mevsimde
ölenlerin sayısının başlangıç sayısına bölümüdür.
mevsimsel kapama [seasonal closure] Balık avcılığının
balıkçılığı düzenleyici önlemler çerçevesinde belirli bir yer ya da belirli bir
zaman diliminde tamamen yasaklandığı dönem.
mevsimsel toplam ölüm oranı [seasonal total mortality rate] Balıkçılıktan gelen ölümler hariç bir mevsimde ölenlerin sayısının
başlangıç sayısına bölümüdür. Buna ayrıca yıllık ölüm oranı, yıllık doğal ölüm
oranı, koşullu doğal ölüm oranı ya da mevsimsel doğal ölüm oranı da
denmektedir. ® Toplam ölüm oranı.
meyo- (önek) [meio-] Daha küçük, … den az.
meyobentos [meiobenthos] 0,5 mm’den geçen ve 0,06
mm’den geçmeyen küçük tabansal organizmalar.
meyofauna [meiofauna] ® Meyobentos.
meyolesital [meiolecithal] Yumurta sarısı
küçük olan yumurtalar.
mezenteryum [mesentery] Balıkların iç
organlarını koruyan ince zar (diyafram).
mezgit [blue whiting] 1- ® Micromesistius poutassou.
mezgit [whiting] 2- ® Merlangius
merlangus.
mezit [blue whiting] ® Micromesistius
poutassou.
mezit balığı [blue whiting] ® Micromesistius
poutassou.
mezo- (önek) [meso-] Orta, arada. Örnek;
mezoderm (mesoderm)-ortaderi.
mezobentoz [mesobenthos] ® Orta-bentoz.
mezohalin [mesohaline] ® Orta-tuzlu.
mezokozm [mesocosm] Yeterince büyük olup doğal
ortamın kendisi gibi davranacağı varsayılan buna karşın çevresel faktörlerin
kontrol edilebileceği kadar küçük, kapalı deney setidir. Bu türden deney
set(ler)i organizmaların, organizma topluluklarının değişen çevresel koşullara
nasıl tepki vereceklerinin anlaşılması için kullanılmış ve kullanılmaktadır.
mezolesital [mesolecithal] ® Ortalesital.
mezolittoral [mesolittoral] ®
Mediolittoral.
mezopelajik (orta-pelajik) [mesopelagic] ® Orta-yüzücü.
mesoplankton (meso-plankton) [orta-plankton (mezoplankton)] 1- Yararlanılan araş-tırmacıya
göre planktonun boyları 1-
mesoplankton (meso-plankton) [orta-plankton (mezoplankton)] 2- Yararlanılan araş-tırmacıya
göre büyüklüğü
mezoplast [mesoplast] Birbirlerine daha ince
parçalarla bağlanmış canlı hücre (plastid) elemanlarına sahip ağ ile tanımlanan
(karakterize edilen) canlı alg hücresi (alg hücresindeki birçok organelden herhangi biri).
mezopsammon [mesopsammon] Kum tanecikleri arasında
kalan yaşam-alan. İlk kez Alman zoolog Remane tarafından kum tanecikleri
arasında kalan hayvansal yaşam “Sandlückenfauna” olarak bulunmuştur.
İngilizcede “sand gap system” olarak da
anılmaktadır.
mezoterm [mesotehermic] Ilıkçıl.
mezotrofik [mesotrophic] Orta derecede birincil
üretime sahip su, göl. Orta derecede gübre ihtiva eden su.
mezozoik [Mesozoic] 245-265 milyon yıl öncesi
jeolojik çağ (Jurasik, Trisik dönem).
MHz (kıs) [MHz] ® Megahertz.
Microchirus ocellatus (beneklidil
balığı, dil balığı) [foureyed sole] Tabansaldır (demersaldır). 30-
Microchirus variegatus (lekelidil
balığı, dil balığı) [thickback sole]
Tabansaldır (demersaldır), 20-
Microcosmus polymorphus (?) [rock
violet] Gömlek kalındır, buruşuk değildir. Kırmızı manto sarı-beyaz
damarlıdır. Boyu en çok 8 - 15 cm olabilir. Sıklıkla 5 - 10 cm boylarda
rastlanır. 50 m derinliğe kadar yayılır. Türkiye'nin Ege kıyılarında bulunur.
Kullanımı vardır.
Microcosmus sabatieri (?) [sea
fig] Sin. Microcosmus
sulcatus; Microcosmus vulgaris. Gömlek kalın olup kırışıklıklarla kaplıdır.
Manto limon sarısı, sifonlar pembe olup sarı-turuncu kaslıdır. Gonadlar çok
iridir ve sindirim sistemini örter. Boyu en çok 22 cm; sıkça rastlanan boyu 10
- 15 cm kadardır. Sahanlık alanında 1 m ile 200 m arasındaki derinliklerde
yayılır. Türkiye'nin Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Microcosmus sulcatus (?) [sea fig] ® Microcosmus sabatieri.
Microcosmus vulgaris (?) [sea
fig] ® Microcosmus sabatieri.
Microichthys coccoi (?) [?] Derin-su kardinalbalıkları (Epigonidae) ailesinden olup
yüzücüdür (pelajiktir).
Micromesistius
poutassou (mavimezgit balığı,
mezgit, mezit, mezit balığı, mavimezit, derinsu mezgiti, mavi mezgit) [blue whiting] Yüzücü (pelajik),
okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Boyu TL=50 cm ve ağırlığı
miço [deck-man] Tayfa yamağı. Son dönem resmi kayıtlarda bu unvan artık
kullanılmamaktadır.
mide [gaster] 1- Sindirim organı.
mide [stomach] 2- Yemek borusunu izleyen
sindirim organı.
mide atardamarı [gastric artery] Balıkların sırt
atardamarından (aortundan) karına, mideye ulaşan atardamar.
mide toplardamarı [gastric vein] Mide ve karındaki kanı
toplayarak karaciğere ileten toplardamar.
midesiz [agastric] Midesi olmayanlar. Bazı etobur Cyprinidae (sazangil) ailesi fertlerinin
gerçek anlamda midesi yoktur.
midetaşı [gastrolith, stomach stones] 1- Onayaklı (Decapoda) kabuklulardan yengeçlerin midesinin her iki
tarafında bulunan (CaCO3) oluşumları olup kabuk değişikliği
dönemlerinde çözünür ve gövde tarafından emilir ve dış iskeletin sertleşmesinde
kullanılır.
midetaşı [gastrolith, stomach stones] 2- Besinin öğütülmesinde ya da denge ve ağırlık unsuru olarak kullanılmak
üzere bilinçli ya da kazaen yutulmuş taş.
midye [mussel,
Mytilus] 1- ® Mytilus galloprovincialis.
midye [mussel] 2- Çift kabuklu yumuşakça.
midye [mussel] 3- Suda yaşayan yassısolungaçlı yumuşakçaların genel adıdır. Midye
vücudunun gerisinde biri su girişi diğeri su çıkışına yarayan ve karın ve sırt
sifonları adlarını alan iki delik bulunur. Su arkadan öne doğru üzerinde titrek
tüyler bulunan solungaçlardan geçerek hareket eder. Su içerisindeki besin
maddeleri ağız kısmından geçerken yakalanır. Ayrı eşeyli olup çoğalma
yumurtayla olur. Midye bankında yumurta bırakma eşzamanlı (senkronize)
gerçekleşir. Plankton patlaması ya da miktarının dikkate değer oranda artması
yumurta ve atmığın midye bankındaki bütün olgun bireyler tarafından salınmasına
yol açar. Bu yolla kalıtsal tek yönlülük önlenir. Sudaki malzemenin olduğu gibi
filtrelenmesi nedeniyle suyu temizlerler. Sudaki kirleticilerin birikmesi
çalışmaları ile kirliliğin izlenmesinde kullanılan önemli organizmalardır.
Etleri lezzetlidir. Yetiştiriciliği yapılmaktadır.
midyeler (çenetliler) [Lamellibranchiata, Pelecypoda, Bivalvia, bivalve, mussels] Yassısolungaç-lılar ya da basitçe midyeler birçok adla anılırlar.
Yumuşakçalar (Mollusca) kabilesinin (Bivalvia) sınıfındaki canlıları kapsar. Bu
sınıfta Protobranchia, Pteriomorphia, Paleoheterodonta, Trigoinoida, Unionoida
(tatlı-su), Heterodonta, Anomalosdesmata altsınıflarına ayrılır. Bireyleri iki
parçalı ve az çok bakışımlı (simetrik) kabuktan oluşurlar. Toplam 30,000 türü
kapsar. Solungaçlarını kullanarak suyu filtre ederek beslenirler. Dolaşım
sistemleri açıktır. Bir kısmı kayalara tutunarak dururken diğerleri kendilerini
çoğunlukla kumlu tabana gömer ve sifonlarını taban yüzeyi üstüne uzatarak
beslenir. Kabuk şekilleri çok değişiktir. Yuvarlak, küremsi, yassı,
uzunlamasına yassı formları vardır. ® Bivalvia.
midyelik [mussel farm] Midye üretilen yer. Midye
tarlası.
mıgrı [bandtooth
conger] 1- ® Ariosoma
balearicum.
mıgrı [European conger]
2- ® Conger conger.
mıgrı [thinlip conger] 3- ® Gnathophis mystax.
mığrı-balığı [European conger] ® Conger conger.
Mıgrı-balığıgiller (Mığrıgiller) [congers] ®
Congridae.
Mığrıgiller [moray
eels] ® Muraenidae.
mikobakteri [mycobacterium] Actinobacteridae altsınıfı Actinomycetales takımından olup Actinobacteria’nın bir cinsidir. Boyları 10 µm olabilir. Hareketsiz,
aside dayanıklı örobik (aerobic) bakteri içerir.
mikobakteriozis [mycobacteriosis] Mycobacterium’un
yol açtığı bakteriyel balık hastalığı.
mikoloji [mycology] Mantarbilim.
mikro- (önek) [micro-]
Küçük, çok küçük. Örnek; mikronukleus (micronucleus)-küçük çekirdek.
mikro-artış [microincrement] Otolitlerde 50
μm’dan daha küçük olup yaş tayinlerinde de kullanılan günlük ya da daha
kısa süreçli büyüme.
mikro-bağlayıcılı yem [microbound feed] Akvakültürde balık kurtçukları için formüle edilmiş küçük parçacık yem.
Parçacıklar 50-700 μm büyüklüğünde olup karmaşık karbonhidrat ya da
protein bağlayıcı katkılıdır.
mikrobentos [microbenthos] Çoğunlukla birgözeliler
(Protozoa) ile bakterilerden oluşan (0,06> mm) küçük organizmalar için
kullanılan genel terim.
mikrobesinler [micronutrients]
Organizmaların az miktarlarda gereksindiği demir (Fe), mangan (Mn), bakır (Cu),
çinko (Zn), bor (B), silisyum (Si) molibden (Mo), klor (Cl), vanadyum (V),
kobalt (Co) ve yalnız omurgalılar için önemli olan iyot (I) gibi elementlerdir.
®
Makrobesinler.
mikro-bileşen [microconstituent] Kemiklerin element
donanımı.
mikrobiyoloji [microbiology] Bitkiler aleminden
bakteriler, su yosunları, mantarlar ile hayvanlar aleminden bütün mikroskobik
ve ultramikraoskobik organizmalarla uğraşan biyoloji kolu.
mikrofaj [microphage] 1- Mikropları yutabilen göze (hücre). Çok çekirdekli akyuvar.
mikrofaj [microphagous] 2- Küçük parçacıkları ya da küçük organizmaları (plankton) yiyen hayvan.
mikrofasiyes [micro-facies] Mikroskopla görülebilen
fasiyes. ®
Fasiyes.
mikrofauna [microfauna] Mikroskopla görülebilen küçük
hayvanlar.
mikrofil [micropyle] Atmığın (sperm)
girmesi için yumurta zarındaki çok küçük delik (açıklık).
mikrofitofaji [microphytophagy] ®
Fitoplanktofaj.
mikroflora [microflora] Mikroskopla görülebilen
küçük bitkiler.
mikrogamet [microgamete] Atmık. Yumurtadan çok
küçüktür.
mikroiklim
[micro-climate, microclimate] Genelden
ayrı olan atmosfer koşulları. Küçük, özel bir alandaki iklim.
Yerel iklim koşulları. Çoğunlukla alışılmışın ötesinde (benzersiz) türler
birlikteliğine sahiptir.
mikro-kapsüllü yem [micro-encapsulated diet, micro-encapsulated
feed] Akvakültürde balık kurtçukları (larvaları) için formüle edilmiş
küçük parçacıklı olup bir zar ya da bağlayıcıyla muamele edilmiş yem.
mikroklima [micro-climate] ® Mikroiklim.
mikro-marka [micro-tag] Canlıya takılan ya da
gövdesi içine yerleştirilen çok küçük tanıtıcı işaret. Popülasyon ya da
grupların belirlenmesi ile hareketlerinin izlenmesinde kullanılır.
mikrometre [micrometer] Küçük
uzunlukları ölçmede kullanılan hassas alet.
mikron [micron] 1/1,000
mm = 1µ
mikronutrients [micronutrients]
®
Mikrobesinler.
mikroorganizma(lar) [microorganism(s)]
Çok küçük olup mikroskopla görülebilen bitkisel ya da
hayvansal canlılara verilen genel ad.
mikroplankton [microplankton, micro-plankton] Bir milimetreden küçük plankton. Plankton’un boyları 50 µ ile
mikroplar [microbes]
Hastalıklara da yol açan çok küçük (mikroskopla görülebilen) bitkiler ve
hayvanlar. Bu sınıfa mikro-algler (ökaryot-eukaryotic) gözeler (hücreler),
mantarlar, mayalar, protozoa, çekirdeği olmayan prokaryot (prokaryotic)
gözeler, virüsler ve prionlar (deli dana) girmektedir.
mikropsuzlaştırma [disinfection]
İstenmeyen (hastalık yapıcı) organizmalardan arındırma.
mikro-satelit [microsatellite] ® Mikro-uydu.
mikroskop [microscope] Küçük
nesnelerin uygun mercek sistemiyle büyüterek görünmesini sağlayan alet.
Polarıcı, zıt fazlı, elektron, proton gibi birçok türü vardır.
mikrosporangiyum [microsporangium]
Bazı su yosunlarında çok küçük sporları (mikrosporları) oluşturan ve taşıyan
organ.
mikro-tanecikli yem [microparticulate diet] Akvakültürde
balık kurtçukları (larvaları) için hazırlanmış çok küçük taneciklerden oluşan
yem.
mikrotom [microtome] Mikroskopta incelenecek nesnelerden, çok
ince dilimler kesmede kullanılan alet.
mikro-uydu [microsatellite] DNA’da tekrarlanan çok
küçük bölümler.
mikro-yapısal büyüme kesintisi [microstructural growth interruption] Otolitlerdeki kristal (aragonite) büyümesinin organik malzemeyle (otolin)
kesilmesi.
mikro-yaşam-alan [microhabitat] Geniş yaşam-alanın bir parçasıdır. Balıkların özel amaçla seçtikleri komşu
küçük yaşam-alanlardan fiziksel özellikler yönünden (akıntı, derinlik vs)
farklı yaşam-alan.
miksopterigyum [myxopterygium] Elasmobranchii
Keski-solungaçlılar ve Holocephali Tümbaşlılar’da bulunan çiftleşme organı.
miktik [mictic]
Rotatorlarda (Rotatoria) döllenebilen haploid yumurtalar olup döllenmediğinde
partenogenezle erkek oluşturan yumurta. Döllendiğinde ise miktik yumurta bir
kabuk oluşturur ve bundan ilkbaharda amiktik dişi gelişir.
miktik
yumurta [mictic egg] İnce kabuklu haploid yumurta. ® Miktik.
milakop [shi drum] ® Umbrina cirrosa.
mili- (önek) [milli-] Bin (1,000)
anlamındadır. Ancak MKS sisteminde 1/10, 1/100, 1/1,000 olarak da
kullanılmaktadır.
milibar (Mb) [Milibar (Mb)] Basınç ölçü birimi (1/1000 bar).
mililitre (ml) [milliliter (ml)] 1/100 litre.
milimetre (mm) [millimeter
(mm)] 1/1000 m
milimetrik
kâğıt [millimeter paper] Üzerinde mm taksimatı olan ve daha çok
bilgisayarların gelişmesi öncesinde şekil ve grafik çiziminde kullanılan kağıt.
milyö [milieu] Çevre.
Canlıyı kuşatan.
mimik [mimicry] ® Taklit.
min. (kıs) [min.] ® Minimum.
minakop [shi drum] ® Umbrina cirrosa.
Minamata hastalığı [Minamata disease] Besin ağında
birikebilen ve zehirli bir cıva bileşeni olan metil-cıva (methyl-mercury)
Minamata körfezinde çokça balık tüketen insanlarda görülmüştür.
Mindano Çukuru [Philippine
Deep, Mindanao Trench, Mindanao
Deep] Filipinlerin doğusunda
yer alan boyu 1,320 km eni 19 km civarındaki deniz tabanı oyuğudur. En
derin yeri Galathea çukuru olup derinliği 10,540 metredir.
Mindano Trenç [Mindanao
Trench] ® Mindano çukuru.
mine [dentine] 1- Diş’in sert dış tabakası.
mine [dentine] 2- Kozmoid, ganoid ve plakoid pullardaki sert tırtıklar.
mine balığı [spotted dragonet] ® Callionymus maculatus.
minekop [shi drum] ® Umbrina cirrosa.
minimum [minimum] En küçük, en az.
minimum stok büyüklüğü eşiği [minimum stock size threshold] En küçük
stok büyüklüğü eşiğinin (BThreshold = BEşik) altındaki
değerde stokun aşırı avlandığı dikkate alınır.
mırlan balığı [brushteeth
lizardfish] ® Saurida undaosquamis.
mırmır balığı [painted
eel] 1- ® Echelus myrus.
mırmır balığı [striped
seabream] 2- ® Lithognathus mormyrus.
mırmır yılanbalığı [painted
eel] ® Echelus myrus.
Mırmır-balığıgiller [cusk-eels] ® Ophidiidae.
misina [fishing line] Yapay maddeden değişik kalınlıkta tek kat çekilmiş ip.
misyon [mission] ® Özgörev.
mitokondriyal DNA [mitochondrial DNA] DNA’nın bir şekli olup balık tanımlama ve belirlemesinde kullanılmaktadır.
mitoz [mitosis] Gözenin (hücrenin) çekirdeği
dahil iki eşit parçaya bölünmesi.
Mitra
cornicula (?) [horny miter] Yaygın
tür değildir. Kayalık, çamurlu tabanda yaşar. Boyu en çok 3,6 cm v çapı 1,1 cm
olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Mitra
zonata (?) [zoned miter] Çok nadirdir. Çamurlu ve mercanlı tabanda
yaşar. Boyu en çok 8,8 cm, çapı ise 2,4 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz
kıyılarında bulunur.
Mitridae (?) [mitre shells] İğ
şeklinde uzamış, yüksek sarmallı kabuğun dudak kenarı incedir. Ailede birkaç yüz
tür bulunmaktadır. Çoğunluğu sıcak sularda yaşar. Etoburdurlar, sığda kuma
gömülür.
miyo [myo] Kas. Örnek; miyosit
(myocite)-kasılabilir göze.
miyomer [myomere] Yanlarda W-şeklindeki
tabakalı vücut kası. Kahverengi olanlara kızıl kas (musculus lateralis
superficialis), beyaz olanlara (musculus lateralis profundus) denmektedir.
Miyosen [Miocene] Tersiyer içerisindeki jeolojik
çağ. Otobur memelilerin ortaya çıktığı 26-5 milyon yıl öncesi dönem.
miyra- (önek) [myria-] Çok. Çok sayıda.
Sayısız. Örnek; Myriapoda-Çok bacaklı eklembacaklı.
mizis [mysis] Bazı kabukluların (Crustacea)
genç birey halini almadan önceki kurtçuk (larva) evresi.
Mızrak-mığrıgiller [pike congers] ®
Muraenesocidae.
MKS (kıs) [Meter-Kilogram-Second] Metre-Kilogram-Saniye ölçü sistemi.
ml (kıs) [ml] ® Mililitre.
MLD (kıs) [Mixed Layer Depth (MLD)] ® Karışma tabakası derinliği.
mm (kıs) [mm] ® Milimetre.
Mn (kıs) [manganese] ®
Mangan.
Mobi Dik [Moby Dick] Amerikalı yazar Herman
Melville’nin ‘The Whale’ adlı romanındaki bir olasılıkla romanın yazıldığı dönemden birkaç on yıl önce
Şili’nin güneyinde Mocha adası yakınlarında gerçekten yaşamış olan albino ispermeçet balina olup yazar
tarafından Mocha Dick yerine Moby Dick şeklinde kullanılmış olabilir. Mocha
Dick ya da Moby Dick birçok kez balina avcılarından kurtulmuş sırtında
zıpkınlar taşıyan bir balinadır. Roman Moby Dick’i kovalayan ve avlamak isteyen
adam ile balinanın mücadelesini hikaye etmektedir.
Mobula mobular (kulaklıfolya, şeytan balığı, manta) [devil fish] Okyanus-göçer (okyanodrom), yüzücüdür
(pelajiktir). Disk genişliği 5,2 m olabilir. Kıta sahanlığı üstünde bulunur.
Canlı doğrucudur (ovovivipardır). Soyu tehdit ve tehlike altındaki türlerin
hassas sınıfında yer almaktadır.
Mobulidae (Kulaklıfolyabalığıgiller) [manta ray, devil rays] Keskisolungaçlılar (Elasmobranchii) sınıfı, vatozlar (Rajiformes)
takımı, Myliobatidae ailesi, Manta
cinsi balıkları kapsar. Ancak sistematikleri henüz
tartışmalı olması nedeniyle Manta
cinsi olan (Manta birostris, Manta ehrenbergii ve Manta raya) türleri Mobulidae
ailesine ait gösterilebilmektedir. Mobulidae ailesinden kabul edilen türler iri
olup en büyükleri
mod [mode] En sık rastlanan değer. En yüksek
frekans. Örnek; bir ağ atımında çıkan bir türe ait balık boylarının ölçülmesi
sonucu oluşturulan boy dağılımı frekans değerlerinde balık sayısının en fazla
olduğu boy grubu.
model [model] Doğanın gerçekten nasıl
çalıştığının basitleştirilmiş kavranma fikri.
modelleme [modelling] Bir sistemi basitleştirerek matematiksel formülle göstermek (benzetmek).
Örnek: Balık boyunun ölçülmesi bir modeldir. Bu model yalnız balığın uzunluğu
ile ilgilidir. “Balık şişman mı?”,
“Zayıf mı?”, “Dişi mi?”, “Erkek mi?” gibi sorularını sormaz, ilgi alanına girmez.
Modiola
barbata (?) [bearded horse mussel] ® Modiolus barbatus.
Modiolus
adriaticus (?) [Adriatic
horse mussel]
Yakın kıyısal kesimden 80 m derinliğe kadar kumlu çamurlu tabandaki sert
malzemeye yapışır. Lagünlere girer. Boyu en çok 5,5 cm olabilir. Türkiye'nin
tüm kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır ancak Karadeniz'de avlamaz.
Modiolus
barbatus (?) [bearded horse mussel] Sin. Modiola barbata. Kabuk üçgensi ovaldir. Kanca uçtadır. Dışı
eş-merkezli sıra-sırtlıdır. Dış zar (deri) saçaklıdır (sivri uzantılıdır) Eklem
dişsizdir. Rengi kahverengi olup dışta biraz kırmızıya çalar. İçi mavimsi gri
olup mor ve sedefsi ışıldar. Boyu en çok
9 cm ve sıklıkla rastlanan boyları 5 ile 6 cm arasındadır. Bisusu ile kaya,
moloz, bitki vb malzemeye yapışık 100 m derinliğe kadar yayılır. Türkiye'nin
Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Mohr-Knudsen yöntemi [Mohr-Knudsen method] Suyun
tuzluluğunun belirlen-mesinde kullanılan klorinite titrasyonu yöntemi.
mol [mole] 1- Bir kimyasal bileşenin molekül ağırlığının gram cinsinden
verilmesi. Örnek;
NaCl’ün molekül ağırlığı 58,433’tür. 1 mol NaCl = 58,443 gram.
mol [mole] 2- Madde miktarını belirlemede kullanılan ölçüdür. 1 mol = 6,02x1023
atom, molekül, iyon vs’dir.
mol sayısı [mol number] Tartılan ağırlık bölü
molekül ağırlığı.
mola [loose the x] Bağlı bulunan ya da
sabit tutulan bir şeyin bırakılması için denizcilerin kullandığı emir.
Mola mola (ay
balığı, pervane, pervane balığı) [ocean sunfish]
Yüzücü (pelajik) ve okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 0-
molal konsantrasyon [molal concentration] Bir kg çözücüde
çözülen mol sayısı.
molalite [molality] Çözülenin
molar konsantrasyon [molar concentration] Konsantrasyon (
molaris [molar] Öğütücü.
molarite [molarity] Çözülenin 1 dm3
çözeltideki mol sayısıdır.
moleküler sistematik [molecular systematics] Moleküler
biyolojik çeşitliliğin, taksonomik gruplar yönünden incelenmesi.
Molidae (Aybalığıgiller) [molas, ocean
sunfishes] Işınlı-yüzgeçliler- (Actinopterygii) sınıfı,
Tetraodontiformes takımı, Molidae ailesinde 3 cins (Masturus-2 tür, Mola-2 tür, Ranzania-1
tür) yer alır. Acayip görünüşlü, garip yapılı balıkları
barındıran küçük bir ailedir. Akdeniz’de 2 türü bulunmaktadır. Gövde sırt ve
dışkıl (anal) yüzgeçten sonra son bulur. En büyük ışın-yüzgeçli kemikli balıklardır.
Örneğin Mola mola için 3,3 m boy ve 2
ton ağırlık kaydedilmiştir. Derileri kalın ve serttir. İskeletin büyük kısmı
kıkırdaktandır. Yüzme keseleri yoktur. Gözler ve solungaç yarıkları küçüktür.
300 milyon kadar yumurta üretebilirler. Göğüs gümüşi renkli gölgelerle koyu
gridir. Yüzgeçler koyudur. Besinlerini deniz anaları, selentereler, yosunlar,
yılan yıldızları ve balık yavruları oluşturur. Birçok dış asalak barındırırlar.
molismoloji [molismology] Çevresel kirlenmenin
(pollusyon) oluşturduğu sorunları ele alan bilim dalı.
Molluscoidea [?] ® Yumuşakçamsılar.
Molluska (Mollusca) [Mollusca, mollusks, molluscs] ®
Yumuşakçalar.
molluskivor [molluscivore] Yumuşakça yiyen.
Molva macrophthalma (gelincik, uzungelincik
balığı) [Spanish ling] Tabansal (demersal) olup 30-
Molva molva (uzungelincik balığı, gelincik) [ling] Tabansal (demersal) okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Boyu TL=200 cm ve
ağırlığı
Monacanthidae (Dikenliçütregiller, Törpübalığıgiller) [filefishes, foolfish] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı,
dörtdişlibalıklar anlamındaki Tetraodontiformes takımı, Monacanthidae ailesinde 26
cinste 107 tür bulunmaktadır. Çoğunlukla Atlas ve Hint Okyanusu’nda
yayılmışlardır. Tropik ve alt-tropik
kesimlerde yaşayan pek iyi bilinmeyen balıklardır. Akdeniz’de tek türü yaşar.
Yanlardan basık ve zımparamsı sertlikte derilidirler. Yumuşak ışınlı olup başın
üstünde dikey konuma gelebilen dikenleri vardır. Latince aile adı (tek-dikenli
de) buradan gelir. Uçtaki ağız küçüktür. Çenelerde kesici ön dişler yer alır.
En büyükleri 110 cm boya ulaşır. Çoğunluk 60 cm’den küçüktür. Bazı türlerde
erkek ve dişilerin yapısı değişiktir (eşeysel çift-yapısallık - sexual dimorfizm vardır). Erin balıklar
sığda ve 30 m’den derinde görülür. Bir kısmı deniz kulağına ve acı-suya girer.
Tek ya da gruplar halinde gezerler (genç bireyleri (yüzücüdür)
pelajiktir). İyi yüzücü değildirler.
Bazıları yosunla, diğerleri tabansal omurgasızlarla beslenir. Erkeğin hazırladığı ve koruduğu (ya
da bazılarında dişinin de koruduğu) yere yumurta bırakırlar. Renkleri çizgiler
ve lekelerle grimsi esmerdir.
monandrik [monandric] Önce dişi sonra erkek
olan çift cinsiyetlilerde erkek olanların cinsiyet değiştirmiş dişiler olması.
mono- (önek) [mono-] Bir, tek.
Monomoleküler (monomolecular)-Tek moleküllü.
Monochirus hispidus (küçükdil balığı, tekyüzgeçlidil balığı, dil balığı) [whiskered sole] Tabansaldır (demersaldır). Boyu TL=25 cm
civarında olabilir. 10-
Monodacna colorata (?) [coloured egg cockle] Karadeniz
kıyılarındaki lagün ve mansaplarda bulunur. Boyu en çok 4,1 cm
olabilir. Avcılığı yoktur.
Monodonta
articulata (?) [articulate monodont] Sin. Osilinus articulatus; Trochocochlea articulata; Trochus tessellatus.
Kabuk neredeyse küresel, kabuk ağzı dörtgensi eğilimli olup yuvarlaktır. Rengi
fonda kül grisidir. İçi inci gibidir. Boyu en çok 3,5 cm, çapı 2,5 cm olabilir.
Genelin boyu 2,5 cm ve çapı 2 cm'dir. Kayalık tabanda yaşar. Otoburdur,
kazıyıcı sıyırıcıdır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı
vardır.
Monodonta
fragaroides (?) [turbinate
monodont] ® Monodonta turbinata.
Monodonta
turbinata (?) [turbinate
monodont] Sin. Osilinus
turbinatus; Monodonta fragaroides. Kabuk neredeyse yuvarlaktır. Kabuk ağzı
dörtgen eğilimli değirmidir. Rengi sarımsı beyaz, kırmızı esmerdir. İçi yanar-dönerdir.
Boyu en çok 3,5 cm, çapı 3,3 cm ancak genelde boyu 2,5 ve çapı 2 cm ile 2,5 cm
kadardır. Sert tabanda yaygındır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında
bulunur. Avcılığı vardır.
monofaj [monophagous, monophagy] Yalnız bir tek
besin tüketen, yiyen. Tek tip besinle beslenme.
monofilament [monofilament] Balıkçılıkta kullanılan
yapay (naylon, perlon vb), tekli, bükülmemiş ip.
monofiletik [monophyletic] Ortak atadan
gelen bir grup bitki ve hayvanlar.
monofiyodont [monophyodont] Yaşam süresince yalnız
bir kez dişe sahip olma. ® Polifiyodont. ® Difiyodont.
monogami [monogamy] ® Tekeşlilik.
monogenerik [monogeneric] Tek cinsi olan aile. ® Tek-cinsli.
monoik (tek-evcikli) [monoecious]
Çoğalma yeteneğine sahip tür ya da birey erkek ve dişi eşeysel hücrelerini bir
arada taşır (dioik - çift-evcikli ile karşılaş-tırınız).
monokülar mikroskop [monocular
microscope] Tek göz merceği olan mikroskop.
monokültür [monoculture]
Tek bir tür’ün beslenmesi/yetiştirilmesi. Tek tür ile yapılan akvakültür.
monomiktik [monomictic] Yılda bir kez
(genellikle sonbaharda) karışımı ya da su yenilemesi, deveranı olan göl.
monomiktik göl [monomyctic lake] Yılda yalnız bir kez
karışan göl.
monopodial büyüme [monopodal growth] Bazı alglerde baba (ana) eksen
sürekli büyür ve yanal oğul eksenler oluşturur. Oğul eksenler benzer şekilde
davranır.
Mora moro (adi
morina) [common
mora] Derin-tabansal (batidemersal)
yüzücüdür (pelajiktir). 450-2,500 m derinliklerde rastlanır. Bazen 50 m’de de
görülür. Balıkçılığı önemsizdir. Boyu TL=80 cm olabilir.
morf- (önek) [morph-] Şekil. Örnek;
morfoloji (morphology)-şekilbilim.
morfoedaptik gösterge [morphoedaphic index] Göllerdeki toplam
çözünmüş madde (mg/l) ve ortalama derinlikten (m) elde edilen gizil
(potansiyel) balık verimliliği göstergesi.
morfoloji [morphology] ® Şekilbilim.
morfolojik [morphological] Şekilbilimsel.
morfometrik karakter [morphometric character] ® Ölçülebilir özellik.
Moridae (Derin-su morinasıgiller) [moras] Actinopterygii sınıfı, Gadiformes takımı, Moridae ailesinde 11 cins ve
toplam 111 tür yer alır. Aile morina balığına benzeyen balıkları kapsamaktadır.
Bunlar 2,500 m derinliğe kadar görülen, küçük boydan orta boya kadar (60 cm)
demersal ya da pelajik deniz balıklarıdırlar. Türlerin çoğu, kıta sahlığı ve
kıta bayırında yayılır. En büyükleri 90 cm olabilir. Gövde uzunca, kuyruk
sapına doğru giderek incelir. Sırt yüzgeçleri 2 ya da 3, dışkıl (anal)
yüzgeçleri 1 ya da 2 tanedir. Solungaç yarıkları uzuncadır. Ağız uçta ya da
alttadır. Dişlerin sayısı azdır ya da yoktur. Yüzgeçler yumuşak ışınlıdır.
Kuyruk, sırt ve dışkıl yüzgeçler ayrıdır. Gövdeyi ve başı kaplayan pullar küçük
olup sikloidtir (çemberimsi kaygandır). Rengi esmerimsi siyah bazı türlerde ise
gövdede gümüşi kuşaklar vardır.
morina [beluga] 1- ® Huso
huso.
morina [cod] 2- ® Gadus
morhua.
Moronidae (Levrekgiller) [temperate
basses] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes)
takımı, Morinidae ailesi iki cinsi (Dicentrarchus,
Morone) içermektedir. Türlerin bir
kısmı tatlı-suda, diğerleri acı-suda ya da denizde yaşamaktadır. Bunlar yakın
kıyısal türler olup Kuzey Amerika, Meksika, Afrika ve Avrupa’da yaygındırlar.
İnce uzun gövdeli, gümüşi balıklardır. Ağız uçta ve öne uzar (protraktil).
Çenelerdeki dişler küçüktür; köpekdişleri yoktur. Sırt yüzgeçleri ayrıktır,
ilkinde 8-10 sert ve ikincisinde bir
sert ışın vardır. Kuyruk çatallaşmıştır. Kuyruk sapı yüksek, yanal çizgi tamdır
ama kuyruğa kadar uzanmaz. Pullar küçüktür. Rengi genellikle gümüşidir. Ilıman
ve soğuk bölgelerde, ortalama boydan büyük boylara kadar (1 m tam boy) olan balıklardır. Akdeniz
sisteminde iki tür kıyısal sularda ve acı-suda yaşar. Tatlı-suya tesadüfen
girer.
morötesi [ultraviolet (UV)] Dalga boyu 4-400 nm olup gözle görülen ışığın dalga
boyundan daha kısa dalgalı ışık.
mors [walrus] İri deniz memelisi. ® Odobenus
rosmarus.
Morsgiller [Odobenidae] Memeliler (Mammalia) sınıfı,
etyiyenler (Carnivora) takımının bir ailesidir. Genel özellikler için ® Odobenus
rosmarus.
mortalite [mortality] ® Ölüm.
morula [morula] Küçük dut anlamındadır. Dut’a
benzeyen cenin (embriyon) evresinin adıdır. Yani yumurta gelişmesindeki üç evreden (morula, blastula,
gastrula) ilkidir.
mozaik dişler [mosaic teeth, pavement teeth] Vatozgillerde ve bazı köpek balıklarında bulunan ve midye
vb sert besini ezmeye yarayan bir seri yassı diş. Örnek; Hexanchus, Heterodontus,
Mustelus.
MPA’s (kıslatma) [Marine Protected Areas (MAP’s)] ® Deniz koruma alanları.
MS-222 (kıs) [MS-222]
Balıkların
hareketliliğini azaltmak için kullanılan bayıltıcı kimyasal
(tricaine-methanesulphonate). Kanserojen etkisi nedeniyle artık
kullanıl-mamaktadır.
MSST (kıs) [Minimum
Stock Size Threshold] ® Minimum stok büyüklüğü eşiği.
MSY (kıs) [Maximum Sustainable Yield] ® Sürdürülebilir en yüksek ürün.
MT (kıs) [metric ton] 1,000 kg.
mt-DNA (kıs) [mitochondrial
DNA] ® Mitokondriyal DNA.
muço [deck-man] ® Miço.
mud (çamur) [mud] Çapı 0,063 mm’den (kumdan) küçük detritus malzemesi.
Mugil auratus (altınbaşkefal) [golden grey mullat] ® Liza aurata.
Mugil cephalus (haskefal, kefal,
paçoz balığı, topan, topbaş, koklan, avrita balığı, topan kefal) [flathead mullet] Aşağı-göçer (katadrom)
taban-yüzücü (bentopelajik) balıktır. Boyu TL=130 cm, ağırlığı
Mugil soiuy (rus kefali,
pelingas) [so-iuy mullet] Tabansal (demersal) aşağı-göçerdir (katadromdur). Uzak
doğu kökenli olup Azak Denizi’nde yetiştiriciliği yapılmıştır. Sovyetler
Birliği’nin dağılmasından sonra yetiştiricilik çiftliklerinden Karadeniz’e ve
Ege Denizi’ne yayılmış ve önemli balıkçılık kaynağı olmuştur. Boyu TL=80 cm ve
Mugilidae (Kefalgiller) [mullets, grey mullets] Işınlı-yüzgeçliler
(Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes) takımı, Mugilidae ailesinde
17 cins ve 80 tür yer almaktadır. Türlerin çoğunluğu, neredeyse yarısı kadarı
iki cinste (Mugil-17 tür, Liza-24 tür) toplanmıştır. Tropik ve ılıman bölge sularında
yaygındırlar. Bazı türleri tatlı-suda da yaşar. Gövde kesitleri
silindire yakındır. Baş sırta doğru yassılır. Gözlerde yağ kapakçığı bulunur.
Yüz kısa ağız küçüktür, öne uzar. Çok sayıda solungaç yayı dikeni bulunur. Sırt
yüzgeçleri ayrık olup kısadır. Kuyruk çatallaşmıştır. Pullar iri olup baş ve
gövde üzerinde çemberimsi (sikloid) ya da taraksıdır (ktenoid). Yanal çizgi
yoktur. Sırt yeşilimsi mavi ile kül gridir. Göğüs gümüşi ve boylamasına 3-9
çizgilidir. Yüzgeçler koyumsudur. Beslenmek için tatlı-su ve acı-suya
(lagünlere ve haliçlere) girerler. Genellikle sürüler halinde kıyıda dolaşan,
orta boydan büyük boya kadar bireyleri (30-120 cm) olan ailedir. Akdeniz’de eski çağlardan beri önemli bir
besin kaynağıdır. Sistematik konumları tartışmalıdır. Türkiye sularında yaygın
bilinen cinsleri Chelon, Liza ve Mugil’dir. Üreme denizde olur. Akdeniz sular
sisteminde eşeysel olgunluk erkeklerde 3. senede, dişilerde 4. senede
gerçekleşir. Yumurta ve larvaları pelajiktir. Hem etçil hem de otçul olup küçük
bitkilerle, omurgasızlarla ve süzdükleri sedimanlardaki çeşitli malzemeyle
beslenirler.
mukoza [mucosa] Salgı üreten ve bunu salan doku.
mukus [mucus] Mukoza salgısı.
Mullidae (Barbunyagiller) [goatfishes, red mullets] Işınlı-yüzgeçliler
(Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes) takımı, Mullidae ailesinde
yer alan 6 cinste (Mulloidichthys, Mullus, Parupeneus, Pseudupeneus,
Upeneus, Upeneichthys) 67 tür
bulunmaktadır. Küçük boylu olup ender olarak acı-suya giren çift sakallı deniz
balıklarıdırlar. Ağız küçük ve az öne çıkabilir (protraktil). Çenede iki kalın
sakalcık yer alır. Ayrılmış iki sırt yüzgeci vardır, ilkinde 7-8
ikincisinde ise 1 sert ışın bulunur.
Pullar görece iridir, taraksıdır (ktenoidtir). Bireyleri canlı renklidir.
Kırmızının tonları ve sarı renk baskındır. Sıcak ve ılıman denizlerde, kumlu ve
çamurlu tabanda, kıyısal kesimde 150 m derinliğe kadar kıta sahanlığında
demersal balıklardır. En büyük boylu
bireyi Parupeneus cinsinden olup
Mullus barbatus barbatus (keserbaş barbunya, barbunya, barbun,
barbunya balığı) [red mullet] Tabansaldır (demersaldır). 10-
Mullus barbatus ponticus (barbunya) [?] Tabansaldır (demersaldır). Karadeniz’de 10-
Mullus surmuletus (tekir barbunya, tekir, tekir balığı) [striped
red mullet] Tabansal (demersal) okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 5-
multi- (önek) [multi-] Çok. Örnek; multi-nükleer
(multinuclear)-çok çekirdekli.
Murad Reis [?] Turgut Reis’in öğrencisi olup sonra
kaptanıderya olan Türk denizci. Ölümü 1603.
Muraena helena (müren
balığı, merina balığı,
izmirna, muren, müren) [Mediterranean
moray] Resiflerle birliktedir. Boyu TL=150 cm olabilir.
Balıkçılığı önemsizdir. 15-
Muraenesocidae (Mızrak-mığrıgiller) [pike congers] Actinopterygii sınıfı, Elopomorpha üst-takımı,
Anguilliformes takımı, Muraenesocidae ailesi denizel olup tropik ve alt-tropik
denizlere yayılmıştır. Bu küçük ailenin bazı bireyleri acı-suya girer. Beş
cinste (Congresox, Cynoponticus, Gavialiceps, Oxyconger,
Muraenesox) 14 türün olduğu bilinmektedir. İnce uzun gövdeli, silindir
şekilli olup kuyruğa doğru yassılaşan balıklardır. Yüz çok sivridir, ağız derin
çatal (dirgen) biçimlidir. Dişler iridir. Ön dişler sivridir. Solungaç
yarıkları büyüktür. Sırt, kuyruk ve dışkıl (anal) yüzgeçler birleşmiştir.
Pulsuzdurlar. Karın kısmı daha solgun olmak üzere renkleri esmerden griye kadar
değişir. Yüzgeç kenarları koyudur (siyahtır). Aile bireylerinin boyları 60 cm
ile 250 cm arasında değişir. Muraenesox ve Cynoponticus cinslerine ait 2 tür Akdeniz’de yaşar. 50 m den sığ sularda
yaşarlar. Saldırgandırlar. Gece balıklar ve tabandaki kabuklularla beslenirler.
Muraenidae (Mığrıgiller) [moray eels] Actinopterygii sınıfı,
Elopomorpha üsttakımı, Anguiliformes takımı, hepsi denizel Muraenidae ailesinin
iki altailesinde (Muraeninae-13 cins, Uropteryginae-3 cins) toplam 16 cinste
yaklaşık 200 tür bulunmaktadır. Bazı türleri düzenli acı-suya girmektedir.
Boyca en küçükleri (Anarchias leucurus) 11 cm ve en büyükleri (Strophidon
sathete) 4 m’dir. Güçlü (kaslı) gövdeye sahiptirler. Şeklen yılan balığına
benzerler. Ağızda köpek ve azı cinsi dişler kuvvetlidir. Solungaç yarıkları
küçüktür. Sırt, kuyruk ve dışkıl (anal) yüzgeçler birleşmiştir. Renk değişken
olup esmer, lal ya da siyahımsı ve damarlarla bezenmiş olabilir. Sıcak ve
ılıman iklim bölgesinde sığ sularda (<50m) çatlak, kovuk ve yarıklarda
gizlenirler. Gece kadavra ile beslenen aktif leşçildirler. Tahrik edilirlerse
saldırganlaşırlar.
Murex [Venus comb] ® Dikenli
salyangoz.
Murex
brandaris (?) [purple
dye murex]
® Bolinus
brandaris.
Murex
erinaceus (?) [hedge hog murex] ® Ocenebra erinacea.
Murex
trunculus (?) [banded murex] ® Phyllonotus
trunculus.
Muricidae (?) [rock shells, rock
snails] Yontusu sarmal kabuk, kaburgalar,
dikensi yapılar, bantlar vb nedeniyle çok değişkendir. Kabuk ağız
açıklığı bir kanalla uzamıştır. Kabuk ağzı kapağı nasırlı ve incedir. Aile 400
ile 500 türü barındırmaktadır. Etobur olup diğer yumuşakçalar ile beslenirler.
Midye kabuklarını asit salgılayarak delerler. Eşeyler ayrıdır. Akdeniz sular
sisteminde ailenin 27 türü yaşamaktadır
Muricopsis
cristatus (?) [Blainville's
murex] Yaygın türdür. Kayalık tabanda yaşar. Boyu en çok 3,6 cm; çapı
1,9 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı ve
kullanımı hakkında veri yoktur.
muson [monsoon] Yaz ve kış aylarında birbirine ters esen devirli rüzgârlar. Kışın karadan
denize esen kuru, yazın denizden karaya esen ve bol yağmur getiren rüzgâr.
Muson Arapça mevsim (mavsim) kelimesinden gelmekte olup Umman Denizi üzerinden
esen dönemsel rüzgarlar için kullanılmıştır. Türkiye’de bugün muson dendiğinde
çoğunlukla güney-doğu Asya’da esen dönemsel rüzgarlar anlaşılmaktadır.
muson akıntısı [monson current] Umman Denizinden
doğuya ve güneye doğru olan akıntı Bengal Körfezine girer. Umman Denizi zorunlu
olarak ters muson etkisi altına girer.
Sert rüzgarlar Hint Okyanusunu etkiler ve ters yüzey akıntıları oluşur. Bu
bağlamda muson rüzgarlarının ilginç etkilerinden biri Somali Akıntısının
tersine dönmesidir.
Mustelus asterias (köpekbalığı) [starry smooth-hound] Tabansaldır (demersaldır). 350 m’ye kadar iner. Boyu
TL=140 cm ve ağırlığı
Mustelus mustelus (öz köpekbalığı, köpek balığı, adi köpekbalığı) [smooth-hound] Tabansal (demersal) olup 5-
Mustelus punctulatus (benekli
köpekbalığı) [blackspotted smooth-hound]. Boyu TL=190 cm olabilir. Balıkçılığı vardır. Kıyısal, tabanda gezen
balıktır.
mutajenler [mutagens] Genleri (DNA’nın fiziksel yapısını, kalıtsal bilgiyi) kalıcı şekilde
değiştiren etken ya da kimyasallar.
mutant [mutant] Ani değişiklik geçirmiş ya da ani değişiklik
geçirme evresinde olan.
mutasyon [mutation] 1- Bir kalıtsal özelliğin aniden yeni dölde değişmesi ile bu dölün
yeni özelliği taşıyan döl vermesi.
mutasyon [mutation]
2- Genin ya da kromozomun
yapısındaki aktarılabilir (yeni kuşaklara geçen) kalıcı bozukluk ya da
değişmeler.
mutlak besin çevirme oranı [absolute conversion rate of food] O besin miktarının o besinden kaynaklandığı düşünülen ek büyümeye
bölünmesiyle elde edilen göstergedir (indekstir).
mutlak bolluk [absolute abundance] Popülasyondaki (stoktaki) toplam birey sayısıdır. Genellikle göreceli bolluktan hareket
edilerek tahmin edilir.
mutlak büyüme oranı [absolute
growth rate] Birey, stok ya da
popülasyon büyüklüğünün belirli bir süre ve koşulda güncel artışıdır.
mutlak doğurganlık [absolute fecundity] Dişinin toplam yumurta sayısıdır.
mutlak içgöç (mutlak
stoğa katılma) [absolute
recruitment] Birim zamanda yani
belirli bir sürede (genellikle yıl) avlanma büyüklüğü aralığına ulaşan
balıkların sayısıdır. ® İçgöç. ® Stoğa katılma.
mutlak sıcaklık [Kelvin temperature] K=
mutlak sıfır [absolute zero] En düşük sıcaklık
değeri; 0 K,
mutlak stoğa katılma [absolute recruitment] ® Mutlak
içgöç.
mutualizm [mutualism] ® Karşılıklılık.
mülkiyet [property] Sahip olmak.
mülkiyet sınırı [possession limit] Mesleki ya da sportif
balıkçılıkta herhangi bir zamanda yasal olarak avlanabilecek,
bulundurulabilecek, saklanabilecek, taşınabilecek balık sayısı ya da miktarı.
Müller taklidi [mimicry] ® Taklit.
Münhasır Balıkçılık Kuşağı (münhasır balıkçılık
bölgesi) [Exclusive
Fishing Zone (EFZ)] Balıkçılık haklarına sahip olunan kuşak. Günümüzde
EFZ’nin yerini EEZ almıştır.
Münhasır Ekonomik Kuşak (münhasır ekonomik
bölge) [Exclusive
Economic Zone (EEZ)] Kıyıdan 200 deniz mili açığa kadar uzanan ve ondan sonra
uluslararası suların başladığı kuşak. Bu kuşak içerisindeki kaynakların
işletimi kıyıdar ülkeye aittir.
mürekkep balığı [cuttlefish] 1- ® Sepia officinalis.
mürekkep balığı [cuttlefish] 2- Balık değildir. 10 kollu ve kalsiyumlu bir iç kabuğu olan
kafadanbacaklı yumuşakçadır. ® Mürekkep balıkları.
mürekkep balıkları [Sepiida,
squids, cuttlefish] Yumuşakçalar (Mollusca) kabilesi, Kafadanbacaklılar
(Cephalopoda) sınıfı, Coleoidea altsınıfı, Decapodiformes üsttakımı,
Sübyemsiler (Sepiida) takımında yer alan Sepiadariidae (2 cins ve 7 tür) ve Sepiidae (3 cins ve 112 tür) ailelerindeki
toplan 119 türü kapsar. Bu gruptaki canlıların bir iç kabuğu, büyük gözleri ve
üzerinde emici diskler bulunan 8 dokunacı vardır. İç kabuk küçük odacıklardan
oluşur. Bu odacıklara gaz doldurup boşaltma yoluyla suda batma/batmamayı
sağlarlar. Yırtıcılardan saklanma yetenekleri yüksek olup renklerini hızla
ortam rengine uydurabilirler. Hayvanlar aleminin gelişmiş canlılarındandırlar.
Kanları, demirin (Fe) yerini bakırın (Cu) alması hemosiyanür (hemocyanin)
nedeniyle yeşil-mavimsidir. Kalpleri 3 adettir. İkisi kanı solungaçlara biri
vücuda pompalar. Tehlike anında korunmak için suya boya maddesi salarlar.
Midye, yengeç, karides ve balıkla beslenirler. Etleri yenir.
mürekkep kesesi [inc sac] Kafadanbacaklılarda koruma
amaçlı olarak kaçarken suya püskürtülen (salınan) koyu renk maddesini taşıyan
kese.
mürekkep kesesi [ink sac, ink bag] Depo (tank) mürekkep salgılayan
beze ağıdır. Kesede az ya da çok miktarda mürekkep depolanır ki bu da bir
kanalla rektum’a açılır.
mürekkepli balık [inkfish] Balık değildir. ® Sübye. ® Sepia officinalis.
müren (müren balığı) [Mediterranean
moray] ® Muraena helena.
Mya
arenaria (?) [sand gaper] Sin. Arenomya
arenaria. Oval kabuğun önü biraz dar arkası genişçe aralıklıdır. Kabuk dışı
eş merkezli oymalı ve ince ışınsal çizgilidir. Kabuğun dış rengi kirli beyazdan
açık beyaza ve donuk esmere çalar, içi beyazdır. Boyu en çok 15 cm olabilir;
sıklıkla rastlanan boyları 8 - 10 cm kadardır. Kıyısal kesimin kumlu ve çamurlu
alanlarında yaşar. Tabana gömülür. Sığ mansap ve lagünlerden 70 m derinliğe
kadar yayılır. Ana yurdu Atlas Okyanusu'dur. İlk kez 1966'da Karadeniz'de
görülmüştür. Yakın zamanda Akdeniz'e de girmiştir. Türkiye'nin Karadeniz ve
Marmara Denizi kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Mycteroperca rubra (taşhanisi, orfoz balığı) [mottled grouper] Tabansaldır (demersaldır) ve 15-
Myctophidae (Işıldakbalığıgiller) [lanternfishes,
myctophids] Actinopterygii - Işınlı-yüzgeçliler sınıfı,
Myctophiformes takımının iki ailesinden biri olan Myctophidae ailesi 33 cinste
246 türü içeren küçük boylu
derin deniz balıklarını kapsar. Ancak
bir başka sınıflandırmada da 30-33 cinsten ve 246-340 türden söz edilmektedir.
Ailenin 11 cinsindeki 17 türü Akdeniz’de yaşamaktadır. Günümüzde derin deniz balıkları
biyokitlesinin %90’ını bu balıkların oluşturmakta olduğu tahmin edilmektedir.
Bu ailenin Türkiye sularına en yakın kitlesi Oman Körfezi’ndedir. Geniş bir ailedir ancak sistematikleri
karışık olup kesinlik kazanmamıştır. Işıldakbalığı-gilerdeki cins ve tür
sayıları farklı olabilir. Boyları 2-30 cm arasında değişir. Günlük dikey göçmen
balıklardır. Gündüzleri 300-1,500 metrelerde bulunurken gün batımı ile birlikte
yüzeye 10-100 m derinliklere çıkarlar. Gün ağarırken yeniden derine inerler.
Ailenin çoğu türleri kıta yamacında sürü oluşturur. Bunların yanında ailede
günlük göç etmeyen türler de vardır. Çoğunluk çemberimsi (sikloid) pulludur
ancak 4 türde pullar taraksıdır (ktenoiddir). Baş ve ağız büyüktür. Dişleri
şerit halinde olup küçüktür. Gözler büyük ve ovaldir. Genelde yüzgeçler küçük
ve yumuşak ışınlıdır. Sırt yüzgeci tektir. Yağ yüzgeci bulunur. Kuyruk yüzgeci
çataldır. Yanal çizgi kesintisizdir. Işık üreten organlarla (photophore)
donatılmışlardır. Işık saçan diğer organlar baş ve kuyruk sapında yer alır. Eşeysel çift-yapısallık (seksüel dimorfizm)
gösterirler. Yaşam alan ve
tarzlarına uygun olarak yüzeye yakın yaşayanların rengi açık derindekilerin ise
koyudur. Hayvansal planktonla
beslenirler. Kendilerinden büyük yırtıcıların yemi olmaları nedeniyle de besin
zincirinin önemli bir halkasıdırlar. Su kolonunda yumurtlarlar. Doğurganlıkları
azdır. Tür ve bireyin yaşına bağlı olarak bir dişi 100-2,000 yumurta
bırakır.
Myctophum punctatum (ışıldak
balığı) [spotted lanternfish] Derin-yüzücü (batipelajik) ve
okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 0-1,000 m derinlikler arasında rastlanır.
Gündüz 225-
mydas [turtle, sp. name] 1- Kaplumbağa tür adı. Örnek; ® Chelonia mydas.
mydas [wet] 2-
Yaş, ıslak.
Myidae (?) [softshell clams] Kabuk iri
olup eni boyu (yüksekliği) kadardır. Sağ kabuk sola göre biraz daha
dışbükeydir. Kabuk dışta bantlı ve eş merkezli kıvrımlıdır. Dış deri (zar) mat,
yapışmış ve lifsidir; lifler kabuk dışına taşar. Eklem dişsizdir. Yaklaştırıcı
kas izleri iki kabukta farklıdır. Manto boşluğu derindir. Solungaçları
yapraksıdır. Sifonları görece uzundur ve birleşir. Tabana gömülür. Akdeniz
sular sisteminde ailenin 2 türü yaşamaktadır.
Myliobatidae (Fulyabalığıgiller) [eagle rays] Vatozlar (Rajiformes)
takımının Myliobatis, Rhinoptera,
Pteromylaeus, Aetobatus, Aetomylaeus, Manta ve Mobula
olmak üzere 7 cinsi kapsayan bir ailesidir. İri, güçlü kuyruklu
tırpanagil’dır. Disk gövde uzunluğundan daha geniştir. Bazı türlerde en az 2,50
m’ye ve en çok 9 m’ye ulaşır. Göğüs yüzgeçleri başın altına yayılan bir alt
burun oluşturur. 1-7 sıra haldeki dişler güçlü bir plaka halindedir. Kuyruk
diskten çok daha uzundur. Sırt esmerdir. Diskin üstünde açık ya da koyu,
enlemesine şeritler ve benekler bulunur. Karın beyazımsıdır. Tabandan çok açık
suda bulunurlar. Akdeniz’de ve okyanuslarda ılıman kuşakta kıta sahanlığında
yaşarlar. Aktif, ve hızlı yüzücülerdir; su yüzeyinde birkaç metre
sıçrayabilirler. Uzun mesafede göç edebilirler. Dibe yakın iken gruplar halinde
yüzerler, sert kabuklu yumuşakçalarla ve tabandaki kabuklularla beslenirler.
Etenesiz (plasentasız) doğurgandırlar (ovaviviparous). Yavrular ebeveynlerine
benzerler. Taksonomileri kesin değildir. Akdeniz’de iki türü vardır.
Myliobatis aquila (fulya, folya,
denizkartalı balığı, çuçuna balığı)
[common
eagle ray] Taban-yüzücüdür
(bentopelajik). 1-
Mysia undata (?) [undulated false lucine] Çamurlu kumlu ya da kumlu çakıllı tabana gömülür. 5 m ile 250 m derinliklerde rastlanır. Boyu en çok 3,8 cm olabilir.
Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
Mytilidae (?) [?] Kabuklar yanlardan eşit değildir.
Dıştan uzunlamasına oval görünüşlüdür. Kanca ön uçta ya da az gerisindedir.
Dışı pürüzsüz ve ya eş merkezli desenlidir. Zar (dış deri) iyi gelişmiştir,
pürüzsüz yapraksı ince tabakalı ve kıllıdır. Eklem dişsizdir ya da diş
benzerine sahiptir (tırtıklıdır). Eşit olmayan 2 kas izi vardır; öndeki küçük
arkadaki gelişmiştir. Manto bağlantısı yılankavi değildir. İçi sedefsidir.
Bisus taşırlar. Solungaçları lifsidir. Ayak uzun, sifonlar kısa ya da yoktur.
Eşeyler ayrıdır. Akdeniz sular sisteminde ailenin 25 türü yaşamakta olup
bunlardan 6'sı balıkçılığın ilgisini çekmektedir.
Mytilus
edulis
var. galloprovincialis
(Akdeniz midyesi) [Mediterranean
mussel]
® Mytilus
galloprovincialis.
Mytilus galloprovincialis (Akdeniz midyesi) [Mediterranean mussel, bay mussel, blue mussel]
Sin.
Mytilus edulis var. galloprovincialis. Midye dendiğinde sularımızda bazı dillerde Akdeniz
midyesi olarak adlandırılan çift eşit kabuklu bu yumuşakça akla gelir. Bu midye
Akdeniz sular sisteminin yerlisi olup ılıman dünya denizlerine istilacı olarak
yayılmıştır. Koyu maviden kahverengine hatta siyaha kadar renkli olabilir.
Genellikle 5-
Myxine glutinosa (?) [hagfish] Göçmen olmayan, çamurlu tabanda 40-1,200 metrelerde rastlanan tabansal
(demersal) deniz balığıdır. Balıkçılığı yapılmaz. Gece aktiftir. TL=80 cm.
Myxinidae (Okbalığıgiller) [hagfishes] Myxini sınıfı, Myxiniformes takımının bilinen 5 cins ve 64 türü barındıran
bir ailesidir. Akdeniz’de bir türü (Myxine
glutinosa) bilinmektedir. İlkel balık soyudur ve kesin balık olup olmadığı
tartışmalıdır. Boyları uzun ve yılan balığına benzer
gövdelidirler. İskeletleri kıkırdaklıdır.
Vücutları yapışkan madde mukus salgılar. Çene ve çift yüzgeçleri
yoktur. Ortada burun deliği ve 6 çift solungaç yayları vardır. Gözleri ışığı
algılayabilir ancak ayrıntıyı göremez. Üremesi hakkında bilgi azdır. Bazı
türleri erdişi (hermafrodit) olup
yumurtalık ve erbezleri vardır. Diğerlerinde eşeysel oranları dişileri
öne çıkarır. Kurtçuk (larva) evreleri
yoktur. Derinde yaşarlar. Tabandaki deniz solucanları ile beslenirler.
Kadavraları içinden yerler. Derileri vasıtasıyla çözünmüş organikleri emerler. Son kalıtsal araştırmalarda salgılarının
örümcek ipliklerine benzediği görülmüştür. Şimdilerde bu salgının kullanımı
(biyolojik bozunabilir polimer elde edilmesi ile dolgu jölesi ve kan
pıhtılaştırıcı özellikleri) üzerinde çalışılmaktadır. Eti Japonya ve Kore’de
yenilmekte ve derisinden yararlanılmaktadır.