I [son güncelleme 04 Mart 2016]

ICZN (kıs) [International Commission on Zoological Nomenclature] Uluslararası Zoolojik İsimlendirme Komisyonu.

Idiacanthus [Idiacanthus] Yılanımsı gövdeli iri ağızlı tropik ve alt-tropik denizlerin derin kesiminde yaşayan yırtıcı balık cinsi.

ığrıp [beach seine, shore seine, haul seine, drag seine, draw net, yard seine, sweep net] Sığ suda ve genellikle kıyıda iki ya da daha çok kişinin kayıkla ya da kayıksız kullandıkları ve kıyıya elle çekilen son kısmı torba tertibatlı, uzun kollu bir cins gırgır benzeri (çevirme) av aracı.

IHN (kıs) [Infectious Haematopoietic Necrosis] ® Bulaşıcı kan kangreni.

ılıman bölge [temperate region] Kışın okyanus ya da deniz suyunun 13-200C olduğu eşsıcaklık kesimi. 

ılıman iklim [temperate climate]  Orta enlem iklimi. Örnek; Türkiye’deki iklim.

ılıman sular [temperate waters] Yengeç (kuzey »230) ve oğlak (güney »230) dönencelerinin tropik bölge sınırından kutup kuşağına kadar (660 kuzey ve 660güney paraleline) uzanan alandaki sular. 

Illex coindetii (?) [broadtail squid]  Manto uzun ve dardır. Erkeklerde baş oldukça iri ve güçlüdür. Eşeysel çift-yapısallık güçlü gövde oranlarında görülür. Boyu dişilerde en çok 27 cm, erkeklerde 20 cm ancak geneli 15 - 22 cm kadardır. Yüzey ile 600 m derinliklerde yarı demersaldir. Gündüz tabana yakın gece ise su kolonuna dağılır. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur. Yaygın türdür. Avcılığı ardır.

IMO (kıs) [International Maritime Organization (IMO)] Uluslararası Denizcilik Teşkilatı.

IP (kıs) [Initial Phase] ® İlk evre.

IR (kıs) [infrared] ® Kızılötesi.

ırgat [winch] 1- Demir atıp almak, ağ atıp kaldırmak gibi işlerde kullanılan vinç.

ırgat [windlass] 2- Gemicilikte kullanılan bir cins vinç.

ırk [natio] 1- Alttür içerisinde yerel popülasyon. Örnek; Salmo trutta natio lacustris.

ırk [race] 2- Bir popülasyonun coğrafi grubu. Diğerlerinden ayrılan stok. Önceleri alt tür ile eşanlamlı kullanılmıştır. Günümüzde alt türün altındaki birimler, taksonomik isim verilmeden kullanılmaktadır.

ırk [race] 3- Aynı türden olup çiftleşebilen ve üreme kabiliyeti olan yeni kuşak verebilen hayvanlar topluluğu için bazen popülasyon ya da stok karşılığı olarak kullanılmaktadır. Aynı ve tek türün temelde farklı olmayan ancak görünüş itibariyle farklı bireylerini belirtmek için de kullanılmaktadır.

ırkçemberi [rassenkreis] Birçok coğrafik alttürden oluşan tür.

IRM (kıs) [Innate Releasing Mechanism] ® İçten gelen boşalma mekanizması.

ırmak ağzı [river mouth] Bir ırmağın deniz ya da göle döküldüğü, onunla birleştiği yer.

ırmak faunası [fluvifaunula] Irmakta bulunan hayvanların tümü.

ırmak havzası [river basin] 1- Bir ırmağın kolları dahil su toplama bölgesinin tümü.

ırmak havzası [river basin] 2- Irmağın örneğin bir bent ya da doğal yapıyla (şelale) ayrılmış kısmı. 

ırmak taş-emeni [European river lamprey] ® Lampetra fluviatilis.

ırmakçıl [riverine] Irmakla ya da içinde yaşayanlarla ilgili. 

ırmak-göçer [potamadromous] Tatlı suda gerçek göçmen balıklar.

ırmak-göçer balıklar [potamadromous fish] Tatlı-suda gerçek göçmen balıklar.

ırmakyaşar [fluvial] Nehir ve kollarında yaşayan ya da göç eden.

Irminger [Irminger] Carl Ludwig Christian Irminger (1802-1888). İzlanda ile Grönland arasındaki akıntıları inceleyen ve bulduğu akıntıya kendi adının verildiği Danimarkalı okyanus bilimci.

Irminger Akıntısı [Irminger Current] Gulf Stream akıntısının Kuzey Atlas Okyanusu’nda Grönland ile İzlanda arasındaki kolu.

ISA (kıs) [Infectious Salmon Anaemia] ® Bulaşıcı som balığı kansızlığı.

Isac-Kidd ortasu trolü [Isaac-Kidd midwater trawl] Küçük organizmaları avlamak için oluşturulmuş bilimsel amaçlı bir cins plankton trol ağı.

ıskarmoz [rib] 1- Gemilerin kaburgasını oluşturan eğri ağaç ya da metal yapı.

ıskarmoz [thole pin] 2- Kürek kayışının takılması için küpeşteye sağlamca takılmış ağaç ya da metal çubuk.

ıskarta [discard] Değeri olmayan ya da değişik nedenlerle değerini kaybetmiş balık. Avlanan bu balıkların bir kısmının denize atılmasıdır. Iskarta balıklar genellikle hedef tür dışındaki balıklar olup balık parçaları, boyu küçük olanlar, yaşayan ya da ölü bireyler olabilir. Diğer yandan avın atılan kısmı ise ekonomik ve ekolojik önem taşıyabilir. Bu nedenle de miktarının belirlenmesi önem arz etmektedir. ® Değersiz balık.

ıskarta ölüm oranı [discard mortality rate] Iskarta avın avlama ve güverte işlemleri nedeniyle ölen balıklara oranıdır.

ıskarta ölümü [discard mortality] Iskarta ölüm oranı çarpı atılan avdır.

ıskarta oranı [discard rate] Toplam avın atılan av’a oranıdır. Bu oran tür ya da tür grupları olarak da verilebilir.

ıskatari [black seabream] ® Spondyliosoma cantharus.

ıslahat [rehabilitation] ® Yenileme.

Isocardia cor (?) [oxheart cockle] ® Glossus humanus.

Isopoda [isopods] ® Eşayaklılar.

Isosponyli [isospondyli] ® Eşomurlular.

ıstakoz [Norway lobster] ® Nephrops norvegicus.

Istiophoridae (Yelkenbalığıgiller) [billfishes]  Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes) takımındaki Yelkenbalığıgiller (Istiophoridae) ailesinde yer alan 3 cinste (Istiophorus, Makaire, Tetrapturus) 11 tür bulunmaktadır. Üst yırtıcı balıklar ailesidir. Uzun burunları ile dikkat çekerler. Gövde uzun ve az çok basıktır. Üst çene uzamıştır. İnce dişlere sahip olan ağız geniştir. Solungaç yarıkları geniştir. Solungaç dikenleri yoktur. İki sırt yüzgeci birbirine yakındır. Birincisi sırt yüzgeci ikincisine göre çok büyüktür. Kuyruk yüzgeci büyük ve geniş çatallıdır. Kuyruk sapının her iki tarafında karina vardır. Yanal çizgi kolay görülebilir. Gövde uzun ve pullarla kaplıdır. Sırt koyu mavidir, karın beyaz ve gümüşidir. Sıcak denizlerde bulunurlar, sıcaklık tabakası (thermocline) üzerinde üst-yüzücüdürler (epipelagic). Büyük ve hızlı yüzen balıklar arasındadırlar. Okyanus ötesi göçerler. Etleri çok beğenilir ve hepsi büyük ticari değere sahiptir. Bölgemizde biri tüm Akdenizde, diğer üçü batı Akdenizde olmak üzere 4 türü yaşamaktadır. Miktarları azdır.

Isurus oxyrinchus (dikburun, canavar, sivriburuncanavar, dikburuncanavar) [shortfin mako] Mercan resifleriyle ilişkili olup okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Bazen kıyıya yaklaşır. Genellikle yüzeyde ve 150 metre derinliklerde bulunur. Yumurta anne karnında döllenir. Canlı doğurucudur (ovovivipardır). Bir batında 18 yavru verebilir. Bir olasılıkla en hızlı yüzen köpek balığıdır. Tekne ve yüzücülere, tahrik edilmeden saldırabilir. Eti, derisi ve yüzgeçleri kaliteli olup değerlendirilir. Çene ve dişler hediyelik eşya olarak satılır. TL=4 m boy, 506 kg ağırlık ve 25 yaşında olabilir. Balıkçılığının önemi azdır.

ışık balığı [garrick] 1- ® Cyclothone braueri.

ışık balığı [pearlsides] 2- ® Maurolicus muelleri.

ışık organı [light organ] Kimyasal reaksiyon ya da ışık üreten bakteriler nedeniyle ışık saçan yapılar. Örnek; Myctophidae ailesi.  

ışık organları [light organs] Işık üreten az ya da çok karmaşık organlardır. Organlar ortakyaşar (sembiyotik) bakteri konağı olabilir ki bu da ışık-saçar (fotofor) organlar olarak anılır.

ışıkla balıkçılık [light fishery] Işığın kullanıldığı herhangi bir avcılık yöntemidir. Balıklar ışık kaynağında birikme davranışı gösterirler. Bundan yararlanılarak yüzeyde tutulan ya da suya batırılan bir ışık kaynağına yönelen balıklar gece etrafları çevrilmek suretiyle ağla ya da pompa yardımıyla (suyla birlikte) güverteye alınır. Işık kaynağı ağın ya da pompanın yetişemeyeceği derinlikte kullanılıyorsa kaynak yavaş yavaş istenilen derinliğe kadar yukarı çekilir. Balıklar kaynağı izler ve bu yolla istenilen derinlikte avlanırlar. Diğer yandan kaynaktaki ışık şiddeti de önemli olup ışıkla avcılığa izin verilmesi durumunda kaynaktaki ışık şiddetine sınırlama konulmaktadır. Işıkla balıkçılıkta seçicilik yoktur. Büyük küçük bütün balıklar cezp edildiğinden avcılığı ya çok sınırlı tutulmakta ya da tamamen yasaklanmaktadır.

ışıklı kuşak (öfotik kuşak) [euphotic zone] Işıklı tabaka da denmektedir. Okyanus, deniz ve göllerde ışığın ulaştığı ve fotosentezin yapılabildiği yüzey su tabakasını belirtir. Bu kuşağın derinliği bölge ya da sudaki askı yük miktarının (planktonlar dahil) azlığı ve çokluğuyla değişmektedir.

ışıklı tabaka [euphotic zone] Öfotik kuşak’ta denmektedir. ® Işıklı kuşak. 

ışıklı ve ışıksız kap deneyi [light and dark bottle experiment] Birincil üretimi ölçme yöntemidir. Işık alan kapta hem solunum hem de üretim (fotosentez) değerleri ölçülürken ışık almayan kapta yalnız solunum miktarı istenen derinlik ve çevre koşullarında (örneğin ışık ve sıcaklık) elde edilir. Belirli bir süre sonsunda ikisi arasındaki fark üretim değerini verir. Bu tür ölçümler oksijen ölçümüyle yapılabileceği gibi karbon 14 (14C) yöntemiyle de yapılabilmektedir. 14C üzerinden yapılan birincil üretim ölçümleri yaygın olarak kullanılmaktadır. ® Karbon 14 yöntemi.

ışıkölçer [photometer] Belirli bir uzaklıktan ışık kaynağının yarattığı aydınlığı ölçen alet.

ışık-sever (fotofil) [photophilous] – Ekoloji terimidir. Işığı seven anlamına gelir; güçlü ışık enerjilerine uyum sağlamış bitkilerdir (® Sciaphile).

ışıksever [heliophilous] Işıkta yaşamaya uyum sağlamış bitki.

ışıksız (afotik) [aphotic] Gün ışığının asla ulaşamadığı (fotosentezin olmadığı) derin deniz kesimi (>800m ).

ışıksız kuşak (afotik kuşak, afotik zon) [aphotic zone] Fotosentez için yeterli ışığın olmadığı derinlik kuşağı (tabakası).

ışıldak balığı [?] 1- ® Vinciguerria attenuate.

ışıldak balığı [Benoit's lanternfish] 2- ® Hygophum benoiti.

ışıldak balığı [Dofleini's lantern fish] 3- ® Lobianchia dofleini.

ışıldak balığı [glacier lanternfish] 4- ® Benthosema glaciale.

ışıldak balığı [jewel lanternfish] 5- ® Lampanyctus crocodiles.

ışıldak balığı [Madeira lantern fish] 6- ® Ceratoscopelus maderensis.

ışıldak balığı [pearlsides] 7- ® Maurolicus muelleri.

ışıldak balığı [small lantern fish] 8- ® Diaphus holti.

ışıldak balığı [spothead lantern fish] 9- ® Diaphus metopoclampus.

ışıldak balığı [spotted lanternfish] 10- ® Myctophum punctatum.

Işıldakbalığıgiller [lanternfishes, myctophids] ® Myctophidae.

ışın [ray] Işın (sert olanları hariç) esnektir. İnce çubuk şeklinde, boğumlu ve çoğunlukla çatallı, yanlarda çift yüzgeçleri oluşturur. Yüzgeçlerdeki sert ışın sayıları Romen rakamıyla yumuşak ışınlar ise Arapça (normal) rakamlarla verilir.

ışın boyu [ray length] Yüzgeç ucundan yüzgeç kaidesine olan en büyük mesafe.

ışınlararası zar [interradial membrane] Balıkların sert ve yumuşak yüzgeç ışınları arasındaki doku.

ışınlı [radiated, radiatus]  Işınlı, ışınlara sahip. Örnek; balık yüzgeci ışını.

ışınlılar [Radiolaria, radiolarians] Sarcodina kabilesinden olup Polycystinea, Acantharea, Sticholonchea sınıflarını kapsayan amipsi birgözeli (birhücreli) canlılardır. Karmaşık, girintili çıkıntılı silisyumlu ya da stronsiyum-sülfatlı iskelet oluştururlar. Merkezi bir kapsül canlıyı iç (endoplasma) ve dış kısma (ektoplasma) ayırır. Okyanuslarda planktonda bulunurlar. Birçok iğnemsi yalancı ayak (psödopod) bulunur. Göze içi boşluğu ya da yağ damlacığı ile suda askıda kalmalarını ayarlarlar.

Işınlı-yüzgeçliler [Actinopterygii, actinoptergians, ray finned fishes] Omurgalıların baskın grubu olup, ışınsı yüzgeç taşıyan balıkları içine alan sınıftır. Bu sınıf altında Teleostei altsınıfı, Acanthopterygii (dikenliyüzgeçliler) üsttakımı ve Atheriniformes, Beloniformes, Beryciformes, Cetomimiformes, Cyprinodontiformes, Gasterosteiformes, Mugiliformes, Stephanoberyciformes, Synbranchiformes, Pleuronectiformes, Syngnathiformes, Tetraodontiformes, Scorpaeniformes, Perciformes, Zeiformes, takımları yer alır. Toplam 27,000 türü tatlı-su ve deniz ortamında yaşar.   

ışınsal bakışım (radyal simetri) [radial symmetry] Derisidikenlilerde (Echinodermata) olduğu gibi canlının çeşitli bölgelerinin ortadaki dikey bir eksen etrafında benzer biçimde yerleşmiş olmasıdır.

ITQ (kıs) [Individual Transferable Quota] ® Aktarılabilen Bireysel Kota (ABK).  

IUCN (kıs) [International Union for Conservation of Nature and Natural Resources] Doğanın ve doğal kaynakların korunması için uluslararası birlik.

IUCN Kırmızı Kitap [Red Data Book] Bir ülkede soyu sönmüş, tehdit ve tehlike altındaki türler listesine verilen ad. 

IUCN Ölçütleri [IUCN Criteria] Tehdit ve tehlike altındaki türlere ait popülasyonların durumlarının belirlenmesi için geliştirilmiş sayısal ölçütler. 

IUU (kıs) [Illegal Unregulated Unreported] Yasadışı, düzensiz, kayıtsız balıkçı teknesi.  

Ivlev’in tercih göstergesi [Ivlev's electivity index (E)] Yırtıcının hangi besini alma konusunda yaptığı seçime, kısaca tercihine ilişkin göstergedir. Plankton yiyen yırtıcı için E = ri - pi / ri + pi ‘dir. Burada ri = i planktonun midedeki % değeri; pi = i planktonun örnekteki yüzdesidir. E değerleri -1 ile +1 arasında yer alır. Eğer E = -1 ise yırtıcı bu besinden tamamıyla sakınmaktadır. E = 0 ise yırtıcının etkin tercihi yoktur ve E = +1 ise yırtıcı tam tercih yapmaktadır.