G [son güncelleme 03 Mart 2016]

 

G (kıs) [G] Anlık büyüme oranı. Ağırlık artışı ölçüsü. Örnek; belirli, genellikle bir yıllık sürede, bir yıllığın, son ağırlığı ile başlangıçtaki ağırlığının doğal (n tabanına göre) logaritmalarının oranıdır. G=[ln(Wt)-ln(W0)]/(t1-t0). Burada; W0=Başlangıç ağırlığı; Wt=t Anındaki ağırlık; t1=Zaman sürecinin sonu; t0=Zaman sürecinin başlangıcı; (t1-t0)=Geçen süre.

G.S.I. (kıs) [gastrosomatic index] ® Gastro somatik indeks.

Gadella maraldi (kara mezgit) [gadella] Taban üstünde askıda yani taban-yüzücü (bentopelajik) olup 150-700 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=30 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Sert taban üstünde durur. Kurtçukları (larvaları) pelajiktir (yüzücüdür). 

Gades Boğazı [Gibraltar] ® Cebelitarık Boğazı.

Gadiculus argenteus argenteus (pamukçuk balığı) [silvery cod] Yüzücüdür (pelajiktir). Göçmen değildir. Boyu TL=15 cm ve 3 yaşında olabilir. 100-1,000 m derinliklerde rastlanır. Balıkçılığı önemsizdir. Büyük sürüler oluşturur.

Gadidae (Mezgitgiller) [cods and haddocks] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) snıfı, mezgitsiler (Gadiformes) takımının, Gadidae ailesi 12 cinste 22 türü içermektedir. Son dönemlerde sistematiğine ekleme çıkarma yapılmıştır. Tür ve cins sayıları kullanılan kaynağa göre değişebilir. Denizel balıklardır. Akdeniz sular sisteminde 12 cinste 12 tür vardır. Deniz balıkları içerisinde ekonomik önemi yüksek türleri barındırır, bazıları bu nedenle çokça avlanır. Gövde iğ biçiminde olup uzundur. Türlerin birçoğunda iyi gelişmiş dişler vardır. Sakalcık sürekli bulunur. Yüzgeçler yumuşak ışınlıdır. Sırt yüzgeçleri 3, dışkıl (anal) yüzgeçleri 2 tanedir. Çemberimsi (sikloid) olup kolay dökülen pullar gövde ve başta yer alır. Deri koyu esmer fakat bazı türlerde ise gümüşidir. Taban ve tabana yakın yaşayan balıklar olup sakallarıyla besin maddelerini seçerler. Daha çok soğuk sularda yaşarlar. Değişik yaşam alanlarında (sığdan 3,000 m’ye kadar) bulunurlar. Birçok türü sürü oluşturur, yer değiştiren (göçmen) ve değiştirmeyen türleri vardır. Göçler mevsimseldir. Yumurtlama Kış sonu-İlkbahar başında olur. Bırakılan yumurta sayısı yüksektir. Yumurtaları yüzücüdür (pelajiktir). Kurtçuk (larva) ve genç balık evrelerinde yüzücü (pelajik) yaşarlar ve daha sonra derine tabana inerler. Etobur canlılardır. Oburdurlar. Örneğin 120 cm boyundaki bir Gadus morhua el büyüklüğünde 15 yaldızlı pisiyi yutabilmektedir. Küçük balık ve kabuklularla beslenirler. Kuzey yarımkürede avlanan bazı önemli türlerini Gadus morhua, Gadus ogac, Melanogrammus aeglifinus, Merlangius merlangus, Micromesistus poutassou, Pollachius virens oluşturmaktadır.

Gadiformes [cod, cod likes] ® Dikensizler.    

Gadus morhua (morina) [cod, Atlantic cod] Mezgitgiller (Gadidae) ailesinden kuzey Atlas Okyanusu ve yan denizlerinde yaşayan Türkçede morina olarak tanınan, beyaz löp etli balık türüdür. Yumurtalarından yalancı havyar yapılır. Boyu 2 m ve ağırlığı 96 kg kadar olabilir. Okyanus-göçer (okyanodrom) taban-yüzücü (bentopelajik) bir türdür. 0-600 m derinlikler arasında rastlanır. Önemli bir ticari balıkçılık ürünüdür. Gündüz sürü oluşturur. Et-ot-oburdur (omnivordur). Alacakaranlıkta çoğunlukla balık ve omurgasızlarla beslenir. Yılda bir kez kış aylarında (Ocak-Şubat) yumurta bırakır.

Gadus poutassou (mavimezgit balığı) [blue whiting] ® Micromesistius poutassou.

gaga [bill, pea] Çapa ucundaki tırnakların uç kısmı.

gagaburun [rostrum] Uzun ya da ileri çıkmış burun, gaga. 

Gaidropsarus mediterraneus (gelincik balığı) [shore rockling] Tabansal (demersal), okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Boyu TL=50 cm olabilir. 450 m’ye kadar rastlanır. Genellikle sığ sularda ve kayalıkların üstünde 60 m derinlikte yaşar. Balıkçılığı önemsizdir. Yan av olarak ağda çıkar. 

Gaidropsarus vulgaris (gelincik balığı) [three-bearded rockling] Tabansal (demersal) olup göçmen değildir. Boyu TL=60 cm olabilir. 20-120 m derinliklerde rastlanır. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Kayalık ve çakıllı kumlu tabanda bulunur. Akdeniz’de ilkbahar ve yazın yumurtlar.

Galapagos Adaları [Galapagos Islands] Büyük Okyanus’ta güney Amerika’da Ekvator’un batısında yer alır. 13 büyük ve 47 küçük takımadadan oluşur. Adalar kıyıdan bir hayli açıkta yer almaktadır. En ünlü hayvanları dev kaplumbağalardır. Darwin’in ünlü doğal ayıklama kuramını bu adalardaki gözlemleri sonrası geliştirdiği bilinmektedir. 1959’da Ekvator’un ilk ulusal parkı ve 1978’de de UNESCO tarafından dünya mirası olarak ilan edilmiştir. Kurulan Darwin Vakfı’nın görevi adalardaki doğal yaşamın korumasını sağlamaktır. Eskiden korsan sığınağı ve üssü olan bu adaların yüzölçümü 7,882 km2’dir. Adaların yayıldığı okyanus alanı ise 45,000 km2 ’dir. 

Galeoda echinophora (?) [spiny bonnet] ® Cassidaria echinophora.

Galeofobi [galeophobia] Köpek balığından korkma. Köpek balığı fobisi. Fobinin oluşmasında balığı güvenli bir ortamda (akvaryumda) görmek bile yeterlidir ® Selakofobi.

Galeorhinus galeus (camgöz balığı) [tope shark] Taban üstünde asılı yani taban-yüzücü (bentopelajik), okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Boyu TL=195 cm ve ağırlığı 45 kg olabilir. 55 yaşına ulaşabilir. 0-1,100 m derinlikler arasında rastlanır. Ticari balıkçılığı önemlidir. Küçük sürüler halinde bulunur. Uzun mesafede göçer. Canlı doğurucudur (ovovivipardır). Karaciğerinden yağ üretilir, eti çok beğenilir, yüzgeç-lerinin çorbası makbuldür. Artıkları balık unu yağında kullanılır. Soyu hassas sınıfında değerlendirilmektedir.

Galeus melastomus (lekeli kedibalığı, lekelikedi balığı, lekeli kedi balığı, kedi) [blackmouth catshark] Balıkçılıktaki önemi azdır. 55-1,200m’ler arasında rastlanan bir derin deniz balığıdır. TL=90 cm, ağırlığı 1,4 kg olabilir.

galsame (galsama) [gill] ® Solungaç.

galsame ağı (galsama ağı) [gill-net] ® Solungaç ağı.

galvanizli tel [galvanized steel wire] Balıkçı gemilerinde kullanılan çelik tellerin deniz suyuna karşı (oksitlenmeye karşı) dayanıklılığını artırmak için üstü çinko ile kaplanmış olanı.

galvanotaksi [galvanotaxis] Elektrikle avcılıkta balığın anoda doğru yüzmesi. ® Elektrotaksi.

Gama [Vasco da Gama] ® Vasco da Gama.

gamba [kink] Dolaşmış halat.

gamba almak [kink] Halat ya da zincirin kendi etrafında dönmesi, bükülmesi.

Gambusia affinis (?) [mosquitofish] Doğal ortamda sivrisinekle mücadelede kullanılır. Akvaryumlarda beslenir. Boyu TL=4 cm (erkek) ve TL=7 cm (dişi) olabilir ve en çok 3 yıl yaşar. Taban-yüzücü (bentopelajik) ırmak-göçerdir (potamadromdur). Ticari balıkçılığı önemsizdir. Dünyada birçok ülke ve suya taşınmıştır. Durgun ve yavaş akan suyu sever. Havuz ve göllerde ve acı-suda bulunur. Canlı doğurucudur (vivipardır). Her ne kadar sivrisinekle etkin mücadelede kullanılmakta ise de yerli türlerle yarış eder ve aşılandığı suyun ekolojik dengesini etkiler. Gizil (potansiyel) musibet olarak da algılanır.

Gambusia holbrooki (?) [eastern mosquitofish] İngilizcede doğu sivrisinek balığı adıyla anılan bu tür birçok suya sivrisinek mücadelesi amacıyla aşılanmıştır. Ancak ya hiç ya da ender olumlu etkisi görülmüştür. Aşılandığı suda doğal yapıyı etkilediği konusunda endişe duyulmaktadır. Erkeğinin boyu TL=3,5 cm ve dişisi TL=8 cm kadar olabilir. Taban-yüzücü (bentopelajik) ırmak-göçerdir (potamadromdur). Acı-suya girer. Akvaryumda tutulur ve ticareti yapılır.

gamet (eşeysel hücre-ler) [gamete] Eşeysel göze. Erkek ve dişi üreme hücreleri. Bu hücrelerin birleşmeleri sonucunda yumurta ya da zigot oluşur.

gametofit [gametophyte] Eşeysel hücreleri üreten öğedir. Bitkilerin nesil değişiminde çok hücreli olgun evresidir; alglerde genellikle haploidtir.

gametosist [gametocyst] Tallofitlerde eşeysel hücrelerin bulunduğu kesedir.

gamotogenez [gametogenesis] Erkek ve dişi gözelerin (hücrelerin) gelişmesi. Ovogenez dişi gözelerin ve spermatogenez erkek gözelerin gelişmesidir. 

gamze [dimple] ® Çukurcuk.

gangava [gangava] ® Kankava.

ganglion [ganglion] Düğüm. Sinir düğümü.

ganoit pul [ganoid scale, squama ganoidea, squamae ganoideae (çoğ.)] Örtüşen (üst üste binen) ya da örtüşmeyen pullar. Çoğunlukla paralel kenara benzerler. Paleoniskoit ve lepisosteit olmak üzere iki tipi bulunur. Paleoniskoit ganoit pullar Polypteridae; lepisosteit ganoit pullar ise Lepisosteidae ailelerinde bulunur.

gargur [bastard grunt] ® Pomadasys incisus.

Gargurgiller [grunts] ® Haemulidae (sin: Pomadasyidae).        

Gari bornii (?) [Faeroe sunset clam] ® Gari fervensis.

Gari depressa (?) [depressed sunset clam] Kumlu çamurlu tabanda 100 m derinliğe kadar yayılır. Boyu en çok 6,5 cm olabilir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır. 

Gari fervensis (?) [Faeroe sunset clam] Sin. Gari bornii. Farklı kaba malzemenin bulunduğu tabanda görülür. Boyu en çok 6 cm olabilir. Türkiye'ni Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Gariidae) (?) [sanguins] ® Psammobiidae.

Garra rufa (Kangal balığı, doktor balık, yağlı balık) [doctor fish] Sazansılar (Cypriniformes) takımı, Sazangiller (Cyprinidae) ailesindendir. Bu cinsin (Garra) birkaç alt türü vardır. Ayrıca pek çok denilebilecek sinonim ismi bulunmaktadır. Tür orta doğunun özellikle kuzey kesiminde yer alan doğal tatlı-su yataklarında yaşar. Yabanda bulunanlar algler (yosunlar), küçük kabuklular, Rotifera ve Protozona elemanlarıyla beslenirler. Böcek kurtçukları da besinleri arasında yer alır. Bu küçük balığın özelliği insan derisinin ölü kısımlarını tüketmesi ve canlı dokuyu bırakmasıdır. Bu nedenle sedef ve egzamada oluşan ölü dokunun alınmasında kullanılmaktadır. Adını daha doğrusu lakabını bu özelliklerinden dolayı almaktadır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ticari Garra rufa merkezleri kurulmuş ve işletilmektedir.

Gaspard Gustave de Coriolis [Gaspard Gustave de Coriolis] Fransız mühendis ve matematikçi (1792-1843). 1808’de École Polytechnique girmiş ve mezun olmuştur. Değişik yerlerde çalıştıktan sonra 1829’da École Centrale des Artes et Manufactures’da profesör olmuştur. Mühendislik matematiğiyle ilgilenen Coriolis özellikle sürtünme, hidrolik ve makinelerin yetenekleri konularında çalışmıştır. İş ve kinetik enerji terimlerini ortaya atmıştır. Coriolis, deniz bilimcilerce anılan çalışmaları nedeniyle değil de daha çok hareket halindeki rüzgar ya da suyun dünyanın dönmesi nedeniyle yönünü değiştirmesi şeklinde tanımlanabilecek Coriolis kuvveti nedeniyle tanınmaktadır.

Gasterosteidae (Dikenlibalıkgiller) [sticklebacks, tubesnouts] Actinopterygii, Işınlı-yüzgeçliler sınıfı, Gasterosteiformes takımının bir ailesidir. Apeltes, Culaea, Gasterosteus, Pungitius, Spinachia cinslerini barındırır. Toplam 16 türü bilinmektedir. Pulları yoktur, vücut yüzeyleri kaygandır. 

Gasterosteus aculeatus aculeatus (dikence balığı, üç iğneli dikenli balığı, adi dikenli balığı, üç-dikenli balık) [three-spined stickleback] Taban üstünde askıda yani taban-yüzücü (bentopelajik) yukarı-göçer (anadrom) balıktır. Boyu TL=11 cm olabilir. 0-100 metre derinliklerde rastlanır. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Sürü oluşturur. Genç bireyler yüzey malzemeyle sürüklenir. Yumurtalar bitkiden yapılma yuvalarda bulunur. Yamyamdır. Sıkça laboratuarda deney hayvanı olarak kullanılır. Soyu riskli sınıflan-dırmanın en altında yer almaktadır.

Gastrana fragilis (?) [fragile tellin] Döküntülü ve çamurlu kıyısal tabanda ve lagünlerde bulunur. Boyu en çok 4,5 cm kadardır. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.

gastro- (gastr-) [gastro-] Karın, mideyle ilgili. Örnek; karındanbacaklılar- Gastropoda.

gastro somatik indeks [gastrosomatic index] Balığın iç organlarının ağırlığı x 100/Balığın ağırlığı. Ağırlıklar gram.

gastrolit [gastrolith] ® Midetaşı.

Gastropoda (Karındanbacaklılar) [gastropods, snails & slugs] Karındanbacaklılar yumuşakçalardan (Mollusca) olup köken olarak her iki tarafı simetrik olan ancak bugünkü türlerde değişikliğe uğramıştır. Yumuşak gövde bölümlü değildir, eklemli uzantılar yoktur. Gövde 3'e ayrılır: kafa, ayak [kaslı karınsal organ ve iç organlardır. Ayak hareket etme sürünme ve çukur açmada kullanılır. İç organlar bir gövde çeperiyle (integumen) sarılıdır. Manto bir kıvrım oluşturur ki bu manto boşluğunu belirler. Sucul Karındanbacaklılarda bu boşluk su ile dolu olup içinde solungaçlar yer alır. Karındanbacaklıları tipik sarmal kabukları ve ayak tabanına yerleşmiş kabuk ağzını kapatabilen boynuzsu ya da kalkerli kapak karakterize eder. Karındanbacaklılarda dört ana alt-sınıf ayırt edilmektedir: i) Prosobranchia (önden solungaçlılar), ii) Opisthobranchia (ardtan solungaçlılar), iii) Pulmonata (akciğerli salyangozlar), iv) Gymnomorpha (Çıplak-karındanbacaklılar). Çoğu karındanbacaklı kabuğu Prosobranchia alt-sınıfına aittir Pulmonata aslında karasaldır ancak birkaç tür ile sucul ortamda temsil edilmekte olup balıkçılık ve denizel çevre bağlamında ilgi çekmemektedir. Opisthobranchia’da ticari yönden ilginç değildir. Yalnız birkaçının kabuğu vardır. Gymnomorpha’nın küçük bir grubu deniz ve kara türlerini içermekte olup ekonomik ilgi çekmektedir. Tüm diğer Karındanbacaklı kabuklarında olduğu gibi, önden solungaçlılar tek parça, konik ve columella denilen bir eksen etrafında sarmal dolanımlı kabukludurlar. Kabuğun ucuna tepe denmektedir. Kaide kısmı son tur döngüdür (sarmaldır). Son turda peristome [= ağız (açıklığı) çevresi] kabaca dairesel, oval ya da girintili-çıkıntılı, ya da kanallar nedeniyle karmaşık olabilir. Birbirini izleyen sarmalların birleşme yerindeki ize dikiş ya da dikiş izi denmektedir. Büklüm eğer sarmal ortasında bir boşluk bırakırsa, görülebilir bu boşluk göbek (umbilicus) adını alır. Büklüm döngüleri genellikle saat yönünde dönerek ilerler ki buna sağa doğru (dextral kabuk); bunun tersi ise sola doğru (sinistral) kabuk olarak anılır. ® Karındanbacaklılar.

gastrula [gastrula] Çokgözelilerde (çokhücrelilerde) döllenmiş yumurtanın gelişme evrelerinden üçüncüsü. Morula, blastula, gastrula. Embriyonun çift katmanlı halidir. Dış tabakadaki gözeler ektoderme ve iç tabakadaki gözeler ise mezoderm ve endoderme dönüşürler.

gaz [gas] Belirli bir hacmi ve şekli olmayan.

gaz bezesi [gas gland] Gaz salgılama bezesi. Gaz kesesine kandaki gazı aktaran kese.

gaz kabarcığı hastalığı [gas bubble disease, decompression sickness] Suda aşırı doymuş (süper satüre olmuş) (>%115-%125) gazın balık vücuduna girmesiyle oluşan gaz kabarcığı hastalığıdır. Hastalık gaz geçirgenliği yüksek olan solungaç, göz, deri ve yumurta sarısı kesesinde görülür. Aşırı gaz doymuşluğundan çok küçük balıklar daha çok ve tehlike düzeyinde etkilenirler. Küçük balıkların etkilenme düzeyi %103 ve biraz altında gerçekleşir. Hastalığa yakalanan balıklar sırtüstü ya da baş aşağı yüzer. Fabrika soğutma suyunun değiş tokuşçulardan geçerken birden ısınması sonucu sıkça görülmektedir. Bu hastalığa hava embolizmi (air embolism) ya da hava kabarcığı hastalığı da denmektedir.

gaz kesesi [swim bladder] ® Yüzme kesesi.

gaz kromatografisi [Gas Chromatograph (GC)] Gazların ve uçucu sıvıların oranlarının  belirlenmesinde kullanılan cihaz.

GC (kıs) [Gas Chromatograph] ® Gaz kromatografisi.

gecepelajik [nyctipelagic] ® Gece-yüzücü.

gece-yüzücü (gece-pelajik) [nyctipelagic] Gece su yüzeyine göç eden organizmalar.

gecikme [lag] 1- Bir aletin, ölçümü yapılmak istenen değişkene ait ölçme değerini anında değil de biraz geç vermesi.

gecikme [lag] 2- Popülasyon büyümesinde taşıma kapasitesine ulaşıldığında büyümenin gecikmesi, yavaşlaması. 

geç yumurtlama [late spawning] Bir tür için alışılagelmişten daha sonra yumurta bırakmayla ilgilidir.

geçerlilik [validation] ® Sağlay.

geçersiz isim [nomen invalidum, nom. inval.] Geçerli koşullarda yayınlanmamış, ulaşılamayan isim.

geçici havuz [temporary pool] Küçük, kısa süreli (her yıl bir kaç ay) suyla dolan havuz. Yumurtaları kurumaya dayanıklı, kısa ömürlü (Cyprinodontidae ailesine ait) balıkların barındığı yer.

geçici isim [nomen provisorium, nom. provis.] Gelecekte kullanılmak üzere önerilen geçici isim.

geçici kapama [temporal closure] Geçici ya da mevsimsel avcılık (balıkçılık) yasağı. 

geçici kota [provisional quota] İlgilinin yapmış olduğu geçmiş balıkçılığa dayalı verilen, geçici balıkçılık kotasıdır. Toplam kotanın sistem değişikliği sonucu izin verilebilir toplam av (TAC) ile uyuşması için hükümet bazı geçici kota hakkını satın alarak TAC düzeyinde eşitleyebilir.

geçici plankton [meroplankton, mero-plankton] ® Meroplankton.

geçinme balıkçılığı [subsistence fishery] Balıkçının ikinci bir kişiye aktarmadığı, satmadığı yalnız kendisi ve ailesinin tüketimi için yaptığı balıkçılık. 

geçinme kültürü [subsistence culture] Balıkçının yerel kullanım için havuzda sürekli aynı düşük düzeyde balık yetiştirmesi. 

geçirgen [permeable] Sıvının geçmesine izin veren.

geçirgenlik [conductivity] Suyun elektriği geçirmesi, aktarmasıdır. Geçirgenlik yeteneği sudaki pozitif (+) yüklü (Na, Mg, Ca, Al, Fe gibi) katyonlar ve negatif (-) yüklü (Cl, NO3, SO4, PO4 gibi) anyonlar tarafından belirlenir. 

geçirimsiz [impermeable] Madde ve sıvının geçmesine izin vermeyen.

geçiş alanı [transition area] Bir özellikten diğer özelliğe geçilen kesim. Örnek; tatlı-tuzlu su, taban yapısı, taban kompozisyonu.

geçişme [osmose, osmosis] Yarı geçirgen bir zarın (membranın) çok yoğun tarafındaki moleküllerin az yoğun tarafına, moleküllerin yoğunlukları eşit oluncaya kadar, geçmesidir.

geçit [passage] Göçmen balığın baraj, bent vb’ni tali su yoluyla geçmesi.

geçit araçları [passage facilities, passway] Zarar görmeden balığın barajı aşmasına olanak veren tali ark, balık merdiveni ya da asansörü vs.

geçkin kurtçuk [postlarva] Yumurta sarısını tüketmiş kurtçuk (larva). Terim kurtçuğun yapı ve şekli genç balığa benzemiyorsa kullanılmaktadır.

geçkin larva [postlarva] ® Geçkin kurtçuk.

GEF (kıs) [Global Environmental Facility] Küresel Çevre Fonu (Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası).

Geldiay [Remzi Geldiay] Prof. Dr. Remzi Geldiay (1919-1989). Ege Üniversitesi-Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Enstitüsü kurucu öğretim üyelerindendir. Curt Kosswig’in öğrencisidir. İngilizce ve Fransızca bilen Geldiay Türkiye’de deniz biyolojisinin gelişmesine önemli katkılar sağlamış bir bilim adamıdır. 

geleneksel balıkçılık kuşağı [traditional fishing zone] Bir grup insanın yakınında yaşadığı suda kendi ihtiyacını karşılayacak geleneksel avcılık yaptığı kuşak, bölge.

gelgit [high tide–low tide, tide] Eskiden med-cezir denirdi. Deniz ve okyanuslardaki suların zaman dizinli (periyodik) yükselme (gel) ve alçalma (git) hareketidir.

gelgit akıntısı [tidal current] Suyun gelgitle oluşan birbirini izleyen yatay hareketi. 

gelgit balıkları [tidal fishes] Gelgit kuşağı yani suların günde 2 kez yükseldiği ve alçaldığı, tabanın büyük bir kısmının nemli ancak su örtüsüz kaldığı kesimdir. Bu kuşakta yaşayan canlılar zamanlarının önemli bir kısmını susuz ortamda geçirmek zorundadırlar öyle ki beslenmeleri bile gelgit döngüsüne bağımlıdır. Bunun ötesinde çekilen ve gelen suyla taşınmaya uyum, dalgalara dayanıklılık, güneş ışınlarına maruz kalma, korunaklı yer bulma, beslenme ve soluma ve diğer yaşamsal faaliyetlerin bu aşırı uç koşula uyumu gerektirmektedir. Bu uyumu birçok canlı ve bu arada balıklar da evrilme yoluyla sağlamışlardır.

Gelgit kuşağındaki balıkların buradaki uç koşullara uyumuna bazı örnekler:

i) Küçük kovuk, oyuk ve yarıklar ile küçük su birikintisinde barınabilmeleri için boylarını küçültmüşlerdir. Çoğu balığın boyu 20 cm’den küçüktür.

ii) Renkleri ortam koşullarına göre ayarlanmıştır. Bu yolla karasal yırtıcılardan korunurlar.

iii) Bir kısmının pulları yoktur ve diğerlerinin vücutlarından salgıladıkları mukus miktarı yüksektir. Bu ise dar alanda kayganlığı artırır ve hareketliliği sağlar.

iv) Özgül ağırlıkları sudan yüksektir. Bu nedenle kolaylıkla su altında tabanda kalmalarını sağlarlar.

v) Derileri görece kalın olup vücutları su kaybına dayanıklıdır.

vi) Göğüs yüzgeçleri gelişmiştir. Bu yüzgeçler yardımıyla doğrulma ve bir birikintiden diğerine geçmek ya da sıçramak mümkün görünmektedir.

vii) Bir kısmının solungaçları kalınlaşmış olup büzülmez. Böylece oksijen azlığında solungaçlarını açarak havalandırırlar ve solunumu sağlarlar.

viii) Bazılarının (kovuklarda durmayanların) özellikle erin bireylerinin evlerini (daha önce bulundukları yeri) bulma yeteneği gelişmiştir.

gelgit düzeyi [tide level] Belirlenmiş bir değerin üzerindeki gelgit durumu.  

gelgit kuşağı [tidal zone] Gelgit’in etkisi altında olan kıyı boyu. 

gelgit ölçer [tide gage] Gelgit suyunun yükselme ve alçalmasını ölçen alet.

Gelidium [Gelidium] Kırmızı yosun cinsidir. Jöle ihtiva etmesi nedeniyle besi ortamı (agar-agar) yapımınd kullanılır.

Gelidium crinale (?) [hairy gelidium] Kırmızı algdir. Dallanma düzensiz ve tüysü çatallıdır (dikotom). Tek eksenli olup büyüme tek bir hücrelerin enine bölünmesiyle uçta gerçekleşir. Üreme trigenetik döngülüdür. Boyu 3 - 8 cm kadardır. Gel-git kuşağının kumlu kesimlerinde 5 m derinliğe kadar rastlanır. Türkiye'nin Karadeniz ve orta Ege kıyısında bulunur. Elle toplanır ve agar üretiminde ve tıpta kullanılır.

Gelidium latifolium (?) [broadleaf gelidium] Kırmızı algdir. Şekli değişken olup 1-3 metre derinliklerde kayalık ve çamurlu tabanda yaşar. Boyu yaklaşık 10 cm kadardır. Türkiye'nin Karadeniz ve orta Ege kıyılarında rastlanır.

gelin balığı [Mediterranean rainbow wrasse] ® Coris julis.

gelincik [ling] 1- ® Molva molva.

gelincik [Spanish ling] 2- ® Molva macrophthalma.

gelincik balığı [forkbeard] 1- ® Phycis phycis.

gelincik balığı [greater forkbeard] 2- ® Phycis blennoides.

gelincik balığı [shore rockling] 3- ® Gaidropsarus mediterraneus.

gelincik balığı [three-bearded rockling] 4- ® Gaidropsarus vulgaris.

gelişmekte olan balıkçılık [developing fishery] Çoğunlukla artan balıkçılık kapasitesi nedeniyle hızla gelişen balıkçılık.

gelişmemiş balıkçılık [undeveloped fishery] Gelişmesinin erken aşamasında çok düşük çabanın etkisinde olan ve stoğun verebileceği potansiyel üründen çok daha az hasat yapan balıkçılık. 

gelişmiş balıkçılık [developed fishery] İdari planla uyumlu olarak sürdürülebilir ürün (MSY) düzeyine yakın balıkçılık.

gemi [ship, vessel] 2- Denizde 5 ton (net) ve üzerinde olup balıkçılık ya da bunu destekleyen ya da benzer amaçlı (araştırma, ulaşım, taşıma vb) kullanım için donatılmış deniz aracıdır.

gemi [vessel, ship] 1- Motorla deniz üzerinde hareket eden araçlara denir.

gemi adamı [seaman, sailor] Para karşılığı gemilerde çalışan kişi. ® Denizci.

gemi av sınırı [vessel catch limit] Bir teknenin belirli ve kısa bir sürede (sefer, gün ya da hafta) avlayıp karaya çıkartabileceği balık miktarı.

gemi izleme sistemi [vessel monitoring system] Uydudan yararlanılarak balıkçılık teknelerini izlemek için kullanılan elektronik sistem.

gemi jurnali [logbook] 1- Sayfaları numaralı ve onaylı olup gemilerde kullanılan zorunlu seyir kayıt defteri.

gemi jurnali [logbook] 2- Sayfaları numaralı ve onaylı olup balıkçı gemilerinde av yeri, çekim süresi ve tür kompozisyonu ile miktarının kayıt edildiği zorunlu seyir kayıt defteri.

gemi jurnali [logbook] 3- Gemideki olayların kayıt edildiği sayfaları numaralı zorunlu kayıt defteri.

gemi tasdiknamesi [certificate of registry] Gemiye ait bilgilerin (adı, bayrağı, sahibi vb) yer aldığı belge.

gemici bağları [mariner’s knots] ® Denizci düğümleri.

Gempylidae (Kalas-balığıgiller) [snake mackerels, escolars] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Perciformes takımı, Gemplidae ailesi 16 cins ve 24 türü kapsamaktadır. İğ biçimi, uzun bedenli ve sırt yüzgeçli balıkları barındıran ailedir. Ağızlarında güçlü dişler bulunur. Yüzgeççikler hariç 2 sırt yüzgeci vardır. Birinci sırt yüzgeci daha büyüktür. Kuyruk yüzgeci orta boyda olup çatallıdır. Karın yüzgeci küçüktür. Pullar küçük ya da yoktur. Boyları 2-3 m olabilir ancak genelde 60-150 cm arasındadırlar. Akdeniz’de bir türü yaşar. 100-800 m derinliklerde kıta sahanlığı ve yamacında dibe yakın yüzücü (derin deniz, bentopelajik balıklar) olarak yaşarlar. Renkleri genellikle esmer ya da koyu esmerdir. Hızlı yüzen etobur yırtıcılar olarak çoğunlukla balıklar, kabuklular ve kafadanbcaklılarla beslenirler.

gen. (kıs) [Genus, gen.] ® Cins.

gen. et sp. nov. (kıs) [genus et species nova] ® Yeni cins ve tür.

gen. nov. (kıs) [genus novum] ® Yeni cins.

gen. rev. (kıs) [genus revivisco] ® İade cins adı.

genç balık [fry] ® Yavru balık.

genekoloji [genecology] Bitki popülasyonlarının kalıtsal bileşenleri ve yaşam-alan ilişkilerini ele alan ekoloji. ® Ekoloji. ® Demekoloji. ® Autekoloji. ® Sinkoloji.

genel ölüm oranı [overall mortality rate] Bir kaç boy ya da yaş sınıfı için hesaplanan ortalama ölüm oranıdır. Bu hesaplamada oranlar ya zamana ya da seçilen sınıflara giren birey sayılarına göre tartılmış olabilirler.

genera [genera] Cins’in çoğulu = cinsler.

generasyon [generation] Kuşak, nesil. Balıkçılık biyolojisinde ana-babaların ortalama yaşı.

generotip [generotype] ® Tiptür.

genetik [genetic] Kalıtımbilim. Kalıtımsal.

genetik kirlilik [genetic pollution] ® Kalıtsal kirlilik.

genetik sürüklenme [genetic drift] ® Kalıtsal sürüklenme.

geniş deniz ekosistemi [large marine ecosystem] Kıyısal kesimden, delta bölgesinden kıta sahanlığı ve kıyısal akıntının denize olan sınırına kadar uzanan akıntı sistemini içine alan kabaca 200 km2 ya da daha büyük bölge. Böyle bir bölge çevresel koşullar, üretim ve beslenme ilişkileriyle karakterize edilir.

geniş gözlü [large-meshed] Göz genişliği büyük balık ağı ile ilgilidir.

geniş ölçekli balıkçılık [large-scale fishery] Sosyal ve ekonomik girdisi olan balıkçılık.

genişgözpisi [wide-eyed flounder] ® Bothus podas.

genleşme [diletation] Tüp, boru, açıklık, delik, ağız vb’nin çapının büyümesi. Genişleme.

genom [genom] 1- Atmık ve yumurtada bulunan kromozomların hepsi.

genom [genom] 2- Canlıların sahip olduğu genlerin tümü. Haploid genom ve diploid genom olarak ayırt edilebilirler. Diploid genom döllenmede erkek ve dişiden gelen haploid genomların birleşmesinden oluşur.

genom [genome] 3- Gözenin (hücrenin) düzgün işlemesi için gerekli olan minimum kromozomlar seti.

genotip [genotype, generitype] 1- Genetik özellik.

genotip [genotype] 2- Canlının kalıtsal yapısı.

genotip [genotype] 3- Dişi ve erkekten gelen genomların (kromozomların) birleşmesi yani diploid 2N kromozom sayısına eşit kalıtsal yapı.

genus novum (gen. nov.) [genus novum] ® Yeni cins.

geodezi [geodesy] ® Jeodezi.

geofizik [geophysics] ® Jeofizik.  

geokimya [geochemistry] ® Jeokimya.

gerçek av [real catch, gross catch] Su kütlesinden alınan balıkların ağırlığı.

gerçek balıklar [true fishes, finfish] Solungaç solunumlu olup vücut sıcaklıkları ortam sıcaklığında olan ve yüzgeçleri bulunan canlılardır. Balık tanımı genel anlamda gerçek balıklar için kullanıldığı gibi geniş anlamda yumuşakçalar, kabuklular, deniz memelileri gibi sucul canlıları da kapsayabilmektedir. ® Balık.

gerçek yengeçler [true crabs] Decapoda Reptantia, Brachyura alt şubesinde yer alırlar. Karapaksları ya da baş ve göğüsleri (cephalothorax) yassılmış olup karın kısımları çok küçüktür. İndirgenmiş karın simetrik olarak karapaks altına kıvrılmıştır. Yumurtlama sürecindeki dişilerde yumurtalar karınsal uzantılara yapışıktır.  Akdeniz sular sisteminde balıkçılığı  görece önemli türler 9 aileye aittir

Gerçekbalinagiller [bowhead whales, right whales] ® Balaenidae.

gerçekmedüzler [Scyphozoa, jellyfishes] Medüzler, denizanası olarak ta tanınmaktadır. Knidliler kabilesinin bir sınıfıdır ve Stauromedusae, Coronatae, Semaeostomeae, Rhizostomae olmak üzere 4 takımını kapsar. Vücutları çan ya da şemsiyemsi olup içyapıları jölemsidir. Duyargaları (kolları) ısırgan otu gibi yakıcı gözeler (hücreler) taşır. Bunlarla hem kendilerini korur hem de besinlerini yakalarlar. Yalnız Rhizostoma’nin duyarga kolları yoktur. Medüzler pasif yüzücülerdir ve su hareketleriyle taşınırlar. Sindirim sistemleri tam gelişmemiştir. Ağız aynı zamanda artıkların atılmasında kullanılır.  Medüzlerin çoğu iki farklı vücut yapısından geçer. Bunlardan ilki polip evresidir. Bu evrede ya bir sap ile tabana yapışıktır ya da benzer bir yapıda serbesttir. Yakınından geçen besini alır. İkincisi ışınsal (radial) bakışımlı (simetrik) medüz evresidir. Çan şeklindeki bu evrede kollar çan kenarından sarkar ki çoğunlukla bilinen medüz budur. Çift eşeylidirler (cinsiyetlidirler). Erkek atmığı suya bırakır. Atmık dişinin ağzına yüzer ve içeri girer ve döllenme işlemi başlar. Döllenme ve ilk gelişme aşamasından sonra planula denilen kirpikli kurtçuk (larva) evresi gelir. Planula belirli bir yere yapışır ve bundan da bölmeli polip evresi gelişir. Gelişen polip eşeysiz olarak bölmeleri tomurcuklandırmak suretiyle ephyra denilen olgunlaşmamış medüzleri oluşturur. Medüzler patlama şeklinde çoğalıp akıntılarla taşınan sürü oluşturabilirler. Genellikle patlama şeklindeki çoğalma insanların (balıkçılığın) etkisiyle yaşam-alanın boşalması ve bu alanın medüzlerce doldurulması şeklinde olur. Aşırı gübrelenme (eutrophication) küçük organizmaların çoğalmasına yol açtığından bunlarla beslenen medüzlerin de artması beklenmelidir. Japonya ve Çin’de salamuraya yatırılmış medüzler susam, susam yağı ve bazen taze soğan ya da Vietnam’da süs biberiyle hazırlanarak iştah açıcı olarak yenmektedir. Akdeniz’de yaşayan ve 1980’li yılların sonlarına doğru Adriyatik Denizi başta olmak üzere batı Akdeniz’in diğer kesimlerinde önemli bir sorun olan Pelagia noctulica çarpmasından yaralanan çok olmuştur. Bu gibi durumlarda hekimlere başvurulması önemlidir. Zor iyileşen ciddi yaralar oluşabilir.

gereksiz isim [nomen superfluum, nom. superfl.] Bir taksonomik birime yanlış isim uygulanması anlamını taşır.

geri çekilebilen [retractile] Balıkların değişik ağız yapılarından birini belirtmede de kullanılır. Uzatılmış ağız geri normal konumuna çekilmiştir.

geri saçılma (yayılma) [back scattering] Ses dalgasının hedefe çarpmasından sonra oluşan yankı dağılması.

Geriçenelibalıkgiller [spiny eels] ® Mastacembelidae.

geriye dönük yapılandırma [retrospective pattern] Son yıllara ait model tahminlerinin yine son yıllara ait (yeni) veriler eklendikçe önemli ölçüde ve düzenli (sistematik) bir şekilde değiştiği değerlendirmelerdir. Bu, (geriye dönük) yapılandırma, stok tahminindeki sürekli gizil (potansiyel) hataya işaret etmektedir.  

germe [daliane] Karadeniz’de sürü oluşturan göçmen balıklarının avlanmasında kullanılan dalyanlarda kıyı ile ağ arasına gerilen perde. Balık girişinin gözlenmesi gereken bu yöntemde, direk üstündeki bekçi sürü girdikten sonra ağzı (dalyan ağzını) kapatır.

Geryon longipes (?) [Mediterranean geryon] Sin. Geryon tridens longipes. Boyundan daha enlidir. Karapaks yüzeyi oyuklu ve kılsızdır. Rengi parlak kırmızıdan kiremit kırmızısına kadar değişir. Karapaks boyu 5 cm, eni 8 cm (erkekler) ve 5 cm'dir (dişiler). Kabaca 300 ile 1,370 m derinliklerde  yayılır. Eşeysel çift yapısallık belirgindir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Geryon tridens longipes (?) [Mediterranean geryon] ® Geryon longipes.

Geryonidae (?) [deepsea crabs] Karapaksları az dışbükey, pürüzsüz ve tanecikli olup eni yaklaşık olarak boyuna eşittir. Orta ve büyük boylu yengeç ailesidir. Kıta sahnlığı ve kıta yamacında 20 ile 1,400 metre derinliklerde sert taban üstünde yaşarlar. Aileden 2 tür Akdeniz'de yaşamaktadır.

gezgin buzlu [open ice, broken ice, loose ice, loose pack ice, open pack ice, slack ice, pack ice] Su yüzeyinin %50-80’inin yüzen ve bir araya yığılmış buzla kaplanmış olması.

gezici [mobile] Bırakıldığı yerde durmayan balık. Markalama deneyinde bırakıldığı yerden 1,5 km’den çok sapan balık. ® Hareketli.

gezme hızı [cruising speed] Balıkların gerginlik duymadan ve yorulmadan yüzmelerini devam ettirdikleri hızdır.

GFCM (kıs) [General Fisheries Council of the Mediterrranean] Akdeniz balıkçılık genel konseyi). FAO’nun Akdeniz’deki koludur.

GH (kıs) [general hardness] Genel, toplam sürekli su sertliği. Ca, Mg ve diğer iyonların yığını (konsantrasyonu) ölçüsüdür ve 1 derece 17,9 mg/l’ye eşittir.

gibbosus [gibbous] Kambur, eğik.

Gibbula adansoni (?) [Adanson’s gibbula] Yaygın türdür.Deniz yosunları üzerinde yaşar. Boyu en çok 1,7 cm, çapı 1,2 cm olur. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.

Gibbula albida (?) [white gibbula] Acı su ortamlarının kayalık tabanında yaygın türdür. Boyu en çok 2,3 cm, çapı 2,3 cm olabilir. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.

Gibbula ardens (?) [red-brown gibbula] Algler arasında, çamurlu çevre ve kayalık tabanda oldukça yaygındır. Boyu en çok 1,7 cm, çapı 1,9 cm olur. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula divaricata (?) [divaricate gibbula] Kayalık tabanında yaygındır. Boyu en çok 1,9 cm, çapı 2 cm olur. Türkiye'nin Marmara Denizi kıyılarında bulunmaz; diğer kıyılarda bulunur.

Gibbula fanulum (?) [chapel gibbula] Posidonia çayırlarında yaygındır. Boyu en çok 1,9 cm, çapı 1,8 cm olur. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula magus (?) [Magus gibbula]  Kayalık tabanda yaygındır. Boyu ve eni en çok 3,8 cm, çapı  olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula philberti (?) [Philbert’s gibbula]  Kayalık tabanında oldukça yaygındır. Boyu en çok 1,4 cm, çapı 1,2 cm olur. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula rarilineata (?) [concave gibbula] Kayalık tabanında yaygındır. Boyu ve çapı 1,4 cm kadardır. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula richardi (?) [Richard’s gibbula] Kayalık tabanında yaygındır. Boyu 2,1 cm ve çapı 2,3 cm kadardır. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula umbilicaris (?) [umbilicate mediterranean gibbula] Posidonia çayırlarında yaygındır. Boyu en çok 2 cm, çapı 2,5 cm olur. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula varia (?) [variegate gibbula] Kayalık ve çamurlu ortamda yaygındır. Boyu 1,5 cm, çapı 1,7 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

gidişat [pattern] Tekrarlanan ya da nesne, olay, özellik, davranışların düzenli ayarlanması.

Gigartina acicularis (?) [spurweed] Kırmızı algdir. Tallus koyu kırmızı olup her yöne dallanmıştır. Çok eksenlidir. Üreme trigenetik döngülüdür. Boyu 10 cm kadar olup 5 m derinliğe kadar yayılır. Elle toplanır. Lambda (λ) karragenan verimi iyi olup kıvam artırıcı olarak kullanılır. Türkiye'nin orta Ege ve Karadeniz kıyısında görülür.

gimno- (önek) [gymno-] Çıplak.

ginandromorf [gynandromorph, gynandromorphy] ® Karmaeşeyli.

ginogenez [gynogenesis] İstikrarlı bir şekilde dişi kuşak oluşmasıdır. Burada diploid ya da triploid yumurtalar çift eşeyli (cinsiyetli) bireylerin atmığı ile uyarılır. Babadan gelen kromozomlar embriyon oluşumunda herhangi bir rol almaz. Yavrular yapı ve kromozom sayısı bakımından ananın tekrarıdır. Bu şekildeki üremede dişi bireyler oluşur. Örnek: Poeciliidae ailesinde Poecilia (Mollienisia) formosa ve Poeciliopsis monacha-lucida. Cyprinidae ailesinde Carassius auratus ve Phoxinus neogaeus. 

girdap [eddy] 1- Havanın ya da suyun oluşturduğu küçük boyutlu döngüsel hareket. 

girdap [vorteks, vortex] 2- Kendi etrafında dönen, ekseni etrafında dairesel hareket eden su. 

girdap akısı [eddy flux] Dönmekte olan suyun iletilme oranı. 

girdap dağılması [eddy diffusion] Girdapla gerçekleşen su karışması ile su özelliklerinin bir tabakadan diğerine taşınması olayı.  

girdap yayılması [eddy diffusion] Akışkanların çalkantılı (turbulent) rejiminde bulunan maddelerin yayılması.

girida balığı [white grouper] ® Epinephelus aeneus.

giriş [access] Bir su kesimine kişinin genellikle bir araçla girmesi.

giriş ağzı [intake] Suyun (sisteme) alındığı yer. 

gizil (potansiyel) [potential] Bir olayı gerçekleştirmek için gerekli güç ve yeteneğe sahip olmak.

gizil doğurganlık (potansiyel fekondite) [potential fecundity] Yumurtlama sonrası bir kısım olgunlaşmamış yumurta kaybolsa da mevcut olgun yumurtaların bulunduğu yumurtalık.

gizil hasat (potansiyel hasat) [potential yield] ® Gizil ürün.

gizil ürün [potential yield] Tahmin edilen sömürülebilecek balık miktarı.

gizli [latent] Var olan, ancak görünmeyen ya da etken olmayan.

gizli biyokitle [cryptic biomass] Stok’un, balıkçılığın ulaşamadığı parçası.

gizli kapasite [latent capacity] Halihazırda balıkçılıkta kullanılmayan kapasite.  

gizli tür [latent species] Yönlendirilmiş balıkçılığı doğrudan destekleyebilme yetisi, potansiyeli olan tür. 

gizli tür(ler) [cryptic species, sibling species] Çoğalma yönünden izole fakat yapısal özellikleri açısından birbirinden ayırt edilemeyen geçerli türler.

Gıda ve Tarım Örgütü  [Food and Agriculture Organization (FAO)] İnsanların beslenme düzeyini yükseltmek, zirai üretimi artırmak ve dünya ekonomisinin büyümesine katkıda bulunmak ve insanların düzenli, kaliteli ve yeterli besine ulaşmasını sağlama amacında olan bu örgüt ABD’nin 1943’te sürekli bir kuruluş oluşturmayı üstlenmesinden sonra 1945’te Birleşmiş Milletlerin uzman örgütü olarak ilk FAO konferansı Quebec-Kanada’da toplanmıştır. FAO merkezi 1951’de Roma’ya taşınmıştır.

gırgır [seine boat] 1- Sürü oluşturan balıkları etrafını sararak avlayan deniz aracı, tekne. 

gırgır [seine] 2- Perde tipli olup balık sürülerinin etrafının sarılarak avlanılmasında kullanılan ağ. 

gırgır ağı [purse seine, seine net] Balık sürüsünün etrafını sardıktan sonra altı (kurşun yakası) büzülerek kapatılan 1 km boy ve 200 m derinliği olan perdemsi balık ağıdır. Ağ, avcı tekne ve bir yardımcı tekne tarafından atılır. Ağın normalde aşınmasının önlenmesi için tabana değmemesi gerekir ancak Türkiye sularında çoğu gırgır ağı buna rağmen tabana değecek şekilde kullanılmaktadır.

gırgır halatı [seine rope] Gırgır ağının toplanmasında kullanılan iki halattan biri. 

gırgır kaytanı [purse line] Gırgır ağının alttan büzülerek kapatılmasında kullanılan halat.

gırgır makarası [power block] Gırgır ağının toplanmasında kullanılan bir makara türü.

gırgır teknesi [seine boat, seine vessel] Gırgır balıkçılığında kullanılan balıkçılık tekne ya da gemisi.

gırgırcı [seiner] Gırgır balıkçılığı yapan kişi.

gırtlak [pharynx] Vücudun ağız ve yemek borusu arasında kalan kısmı.

GIS (kıs) [geographic information system] ® Coğrafi bilgi sistemi.

glacialis [glacious, icy] Buzumsu.

glas aal [glass eel] Yaklaşık 5-8 cm boyunda olup kıyılarda tatlı-suya girme aşamasında olup yaprağımsı yapısını kaybetmiş silindir şeklindeki camsı şeffaf yılan balığı yavrusu, elver.

gliserin [glycerine] Yaş tayinlerinde pürüzlü otolit yüzeyinin mikroskopta bir düzlem halinde görünmesini sağlamak için kullanılan koyu kıvamlı renksiz, üç hidroksilli alkol (CH2OH-CHOH-CH2OH).

gliserol [glycerol] ® Gliserin.

Globicephala melaena (karabalina) [pilot whale] Katil balina (Orcinus orca) gibi çok iri bir yunus balığıdır. Eşeylerde çift yapısallık vardır. Dişiler 5,8 m boya ve 1,800 kg'a erkekler önemli derecede daha iridir ve boyları 7,6 m ve ağırlıkları 3,500 kg'a ulaşır. Kafasının ön kısmı soğan şekilli olup rengi siyah ya da koyu gridir. Boğaz ve karın kısmında açık gri ya da beyaz işaretlidir. Uzun yüzgeçli karabinalar sosyal hayvanlar olup çoğunlukla 20 ile 150 arasında değişen bireyler birarada bulunur. Uzun süreli sosyal grupları 8 ile 12 bireyden oluşur. Karabinalar ses çıkarır ki bu da iletişimi andırmaktadır. Dişileri 3,7 m boy ve 6-7 yıl sonra eşeysel olgunluğa erinleşir. Erkeklerde eşeysel olgunlaşma 4,6 m boy ve 12 yılda gerçekleşir. Gebelik 12-15 ay sürer. Her 3-5 yılda yavrular. Yavrular 1,8 m boy ve 102 kg olur. Emzirme 27 ay sürer.

Globigerina [Globigerina] Foraminifera sınıfı, Globigerinida takımı Globigerinacea süperailesinin yaygın tanınan bir cinsidir. Denizel plankton olup okyanusların çok geniş alanlarındaki çökelleri bu cins oluşturmaktadır.  

glomerulus [glomerulus] Azotlu atıkları kandan atan ve Bowman kapsülü içerisinde yer alan böbrek tüpçükleri ağı (kapilar sistemi).

glossa [tongue] Dil.

Glossus humanus (?) [oxheart cockle] Sin. Isocardia cor. Kabuklar eşit, küresel ve önden kalp şeklinde görünür. Kancalar kıvrıktır. Eklemde 3 asıl ve 1 yanal diş vardır. Manto sinüsü yoktur. Dış kabuk rengi küçük kızıl alazlı ve kirli beyazdan esmere çalar. İçi mat beyaz, fonda pembe renklidir. Boyu en çok 12 cm ve sıklıkla rastlanan boyları 6 - 7 cm kadardır. Cirkalitoral katmanın kumlu, kumlu-çamurlu tabanında barınır. Cinsiyetler ayrıdır Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Glycymerididae (?) [dog cockles, bittersweets] Kabuklar eşit, güçlü, neredeyse  değirmi olup basık ve köşeli olabilir. Dışı neredeyse pürüzsüz ışınsal kaburgalıdır. Eklem kıvrık ve yanlara doğru iki seri dişlidir. İki kas izi vardır. Solungaçları lifsi tiptir. Bisus ve sifonlar yoktu. Akdeniz sular sisteminde 5 türü ilgi çekmektedir.

Glycymeris bimaculata (?) [two-spotted bittersweet] Kabuk neredeyse değirmi, kalın ve ağırdır. Kabuk dışı kafessi, ışınsal sıra-sırtlıdır. Rengi dışta açıktan kırmızıya olup dairesel bantlı ve soluk lekelidir. Kabuk içi beyazdır. Boyu en çok 13 cm ve sıklıkla rastlanan boyları 7 - 8 cm kadardır. Değişik döküntülü taban ile deniz çayırları kuşağında yayılır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Glycymeris gaditanus (?) [violet bittersweet] ® Glycymeris violacescens.

Glycymeris glycymeris (?) [common European bittersweet] Kaba malzemeli ve değişken tabanda barınır. Boyu en çok 8 cm olabilir. Diğer Glycymeris türleriyle karışık avlandığı için Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarındaki dağılım ve dağlım sıklığı belirsizdir.

Glycymeris glycymeris pilosa (?) [pilose bittersweet] ® Glycymeris pilosa.

Glycymeris insubrica (?) [violet bittersweet] ® Glycymeris violacescens.

Glycymeris nummaria (?) [violet bittersweet] ® Glycymeris violacescens.

Glycymeris pilosa (?) [pilose bittersweet] Sin. Glycymeris glycymeris pilosa. Kabuk değişken değirmi olup kancalar belirgin kıvrıktır. Kabuk dışı kafessi, ışınsal sıra-sırtlıdır. Rengi dışta kahverengi ve az ya da çok alazlıdır. İçi beyazdır. Boyu en çok 8 cm ve genelin boyu ise 6 cm kadardır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Glycymeris violacescens (?) [violet bittersweet] Sin. Glycymeris gaditanus, Glycymeris insubrica, Glycymeris nummaria. Kabuk şişkin dörtgensi oval ve görece incedir. Dış yüzeyi dairesel sıra sırtlıdır. Rengi gri-esmerden mora çalar. Kabuk içi beyaz ya da gridir. Boyu en çok 7 cm ve sıklıkla rastlanan boyları 4 - 6 cm kadardır. 40 m derinliğe kadar yayılır ve kuma gömülü yaşar. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

GMT (kıs) [Greenwich Mean Time] Greenwich’ten geçen sıfır boylama göre günün saati. 

Gnathophis mystax (mığrı) [thinlip conger] Tabansaldır (demersaldır). 8-800 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=60 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Daha çok kıta sahanlığı üzerinde kumlu çamurlu zeminde bulunur.

Gnathostomata [jawed vertebrates] ® Çeneliağızlılar.

gobene [bullet tuna] ® Auxis rochei.

Gobiidae (Kayabalığıgiller) [gobies] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes) takımının, Gobioidei alttakımının bir ailesidir. Aile oldukça geniş olup birçok tür ve cinsi barındırmaktadır. Kayabalığıgiller 200 cinste 2,000 türü barındırır. Bu haliyle Kayabalığıgiller deniz balıkları içerisinde tür sayısı en yüksek ailedir. Son yıllarda her yıl yaklaşık 10 yeni tür tanımlanarak bu aileye katılmaktadır. Akdeniz’de 30 cinste 67 tür yaşamaktadır. Bunların 16’sı Karadeniz’in yerlisidir, 2’si ise Kızıldeniz göçmenidir. Küçükten orta boya kadar olan balıklardır. Akdeniz’deki boyları 3-35 cm arasındadır. Ailedeki bireylerin boyları 1-35 cm arasında olabilir. Ancak çoğunluğun boyu 10 cm ve daha küçüktür. Aile en küçük boylu omurgalıların temsilcilerini (Trimmatom nanus, Pandaka pygmaea) barındırır. Bilinen en küçük omurgalı olarak Japonya’da yaşayan türü 10 mm boyda eşeysel (cinsi) olgunluğa ulaşır. En büyüğü Karayipler’de olup TL=50 cm’ye ulaşabilir. Gövde silindirimsidir. Baş geniştir, yanaklar dolgun olup dudaklar iridir. Ağız hafif eğiktir ve çok sıralı çok küçük dişlerle donatılmıştır. İki sırt yüzgeci vardır. Akdeniz’de sadece 2 tür ayrılmış karın yüzgeçlerine sahiptir. Kuyruk yuvarlaklaşmıştır. Pullar taraksıdır (ktenoidtir). Gövdede belirgin yanal çizgi yoktur. Renkleri çok çeşitlidir. Esmer-grimsi, zeytin yeşili ya da sarımsı olup çizikler, şeritler, damarlar ve çeşitli lekeler olabilir. Erkekler, dişilere göre daha renklidir. Sıcak ve ılıman denizel kıyı sularında, acı-suda ve birçok yerde tabana yakın ve tabanda yaşayan  bu türler daha çok tropik sularda yaygındır. Kayabalığıgiller ailesinde yer alan türler taşınma yoluyla da dünya sularına yayılmaktadır. Karadeniz ve Hazar Denizi’nin yerlisi olan Neogobius melanostomus kuzey Amerika göllerine 1990’da taşınmış ve yayılmıştır. Sibirya’dan okyanusların 800 m derinliğine kadar her türlü küçük yaşam-alana (habitata) uyumu kolaylıkla sağlayabilmektedirler. 200 kadar türü tatlı-suda yaşar. Sınıflandırılmalarında karşıt görüşler vardır. Üreme ilkbahar ve yaz aylarında gerçekleşir. Kitle halindeki yumurtalar taşların ya da boş kabukların içine yani görece korunaklı alanlara yapıştırılır. Eşeylerde (cinsiyetlerde) çift-yapısallık (dimorfizm) vardır. Yumurtalar 1-5 günde açılır. Kurtçuklar (larvalar) 3-20 gün yüzücüdür (pelajiktir). Üremenin birçok çeşidi (tekeşlilik, çokeşlilik, çok erkekle ve çok dişiyle çiftleşme, erseliklik-hermafroditlik) farklı gruplarında görülür. Birbirini izleyen batınlarda, mevsimsel, bütün yıl boyunca üreyen bireyleri vardır. Bazıları yumurta ve kurtçukları korur. Bulunduğu alanı korumak, göçmen olmak, gece ve gündüz aktiflik vb davranışları gösterirler. Yaşam süreleri yere göre değişmekle birlikte görece kısadır. Bir kısmı etobur (karnivor) olup balık yumurtaları, yumuşakça ve eklembacaklıları yer. Diğerleri otobur (herbivor) oldukları gibi et-otobur (omnivor) da olabilirler. Üst beslenme basamağına geçişin önemli halkasıdırlar. Ticari balıkçılıkları önemsizdir. Soyları açısından 18 türün tehlike ve 12 türün de tehdit altında olduğu kaydedilmektedir.

Gobius auratus (sarıkaya balığı) [golden goby] Tabansal (demersal) olup 5-80 metre derinliklerde yayılır. Yosunların (alglerin) bulunduğu kayalık tabanda rastlanır.

Gobius bucchichi (küçük kayabalığı, çizgilikaya, lekelikayabalığı, kaya balığı) [Bucchich's goby] Tabansaldır (demersaldır). Boyu TL=10 cm olabilir. Yakın kıyıda rastlanır. Deniz şakayıklarının dokunaçları arasına sığınır.

Gobius cobitis (kocabaşkaya, yuvarlak kayabalığı, kovit balığı, kayabalığı) [giant goby] Tabansal (demersal) okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Acısuya girer. 10 metre derinliğe kadar rastlanır. Boyu TL=27 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir.

Gobius cruentatus (tekirkaya balığı, tekir kayası, tekirkayası balığı, kırmızı dudaklı kayabalığı) [red-mouthed goby] Tabansal (demersal) ve okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 15-40 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=18 cm olabilir.

Gobius geniporus (kayabalığı) [slender goby] Tabansaldır (demersaldır). Boyu TL=16 cm olabilir. Yakın kıyısal kesimde deniz çayırlarının yakınındaki kumlu ve çamurlu zeminde bulunur.

Gobius niger (kömürcükaya balığı, kömürcin kayası, kömürcükayası balığı, kömürcü kayabalığı) [black goby] Tabansaldır (demersaldır) ve acı-suya girer. Boyu TL=18 cm ve 4 yaşında olabilir. 1-75 m derinliklerde yayılır. Balıkçılığı önemlidir.

Gobius paganellus (hortumkaya balığı, hortumkayası balığı, hortum kayası, kayabalığı) [rock goby] Tabansal (demersal) okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Tatlı-su ve acı-suya girer. 3-15 m derinliklerde, korunaklı kayalık kıyılarda taşların altı ve arasında bulunur. Boyu TL=12 cm ve 10 yaşında olabilir. Balıkçılığı önemsizdir.

Gobius vittatus (çizgili kayabalığı) [striped goby] Tabansaldır (demersaldır). 15-85 metreler arasında rastlanır. Boyu TL=6,5 cm olabilir. Ender avlanır.

Gobiusculus flavescens (beneklikaya balığı) [two-spotted goby] Tabansal (demersal), göçmen olmayan, acı-suya giren ve boyu TL=6 cm olan bir balıktır. Balıkçılığı yoktur. Yumurtaları yapışkan olup armut şeklindedir.

gobone [bullet tuna] ® Auxis rochei.

goldfiş [goldfish] ® Havuzbalığı.

golgi cihazı [golgi apparatus, golgi body] Göze (hücre) plazmasında, çekirdeğin yakınında bulunan ince ve uzunca taneciklere verilen ad.

golyan balığı [?] ® Phoxinellus thracicus.

gomina [cable] 185 metre mesafe (1/10 deniz mili).

gonad [gonad] Yumurtalık (ovaryum) ve erbezi (testis). Eşey (cinsiyet) organları.

gonad olgunlaşma evresi [gonad maturation stage] Gonad gelişmesinin derecesi. Derecelendirmede dörtlü, beşli sekizli olgunlaşma evreleri kullanılabilmektedir.

gonado-somatik indeks [Gonado-Somatic Index (GSI)=gonosomatic index] Gonad ağırlığının vücut ağırlığına oranıdır. GSI = Gonad ağırlığı /Vücut ağırlığı x 100 şeklinde hesaplanır. Balıkların yumurtlama mevsiminin (zamanının) belirlenmesinde kullanılır. Gonado somatik indekse bazen gonado somatik gösterge de denmektedir.

gonado-somatik oran [Gonado-Somatic Ratio, GSR] ® Gonado somatik indeks.

gonangiyum [gonangium] Polip kolonilerinde üremeyle ilgili tomurcukların bulunduğu kesecik.

Gonichthys coccoi (?) [?] TL=6,5 cm olabilir. Okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Taban üstünde 0-1,000 metre derinliklerde bulunur.

gonimoblast [gonimoblast] Gonimoblast kırmızı alglerin ürettiği bir hücre tipidir. Zigot kuşağı hücresinin döllenmesi sonrası karpospor oluşmasıyla ilişkilidir. Kırmızı alglerde karpogondan doğrudan ya da dolaylı karpospor üreten bir set hücredir. Döllenmeden sonra genellikle diploid.

gonopodyum [gonopodium, genitalium] Erkek bireylerin anal yüzgecinin önünde değişikliğe uğramış ve dişiye atmık aktarma işlevi gören ışın.

gopez [bogue] ® Boops boops.

Gouania wildenowi (ördek balığı) [blunt-snouted clingfish] Tabansal (demersal) olup boyu TL=5 cm’dir. Sığ sularda bulunur.

Gourmya vulgata (?) [common cerithe] ® Cerithium vulgatum.  

göbek [ombilic] Bazı Karındanbacaklıların kaidesindeki kabuklarında görülen az ya da çok önemli açıklık.

göç [emigration] 1- Emigrasyon. Bir hayvan grubunun yüksek popülasyon sıklığı nedeniyle bir daha geriye dönmemek üzere kitle hareketidir.

göç [migration] 2- Basitçe bir yerden diğerine harekettir. Hayvanlardaki göç Haepe’ye göre göç edenleri, başlangıç noktasına dönmeye zorlayan (biyolojik gereklilik) bir cins harekettir. ® Kışlama göçü. ® Üreme göçü. ® Beslenme (nafaka) göçü.

göç [migration] 3- Hastalık yapıcı virüs ya da mikrobun konak vücudundaki hareketi.

göçebe [nomad] Belirli bir yeri olmayan ve geniş alanlarda hareket eden balık.

göçmen balık [migratory fish] Göç etme alışkanlığı (davranışı) olan balık.

göçmen tür [fugitive species] Yeni bozulmuş yaşam-alana bir türün uyum yoluyla yerleşmesi.

göğüs halkası [pectoral ring] Deniziğnesigillerde (Syngnathidae) birinci gövde halkasında, hemen kafanın arkasındaki deri plakalardan biri.

göğüs kuşağı [pectoral girdle] Solungaçların arkasında kafanın arka kısmında göğüs yüzgeçlerinin kemik desteği.

göğüs yüzgeci [pectoral fin, omopterygium, homopterygium] Solungaç açıklıklarının hemen arkasında vücudun her iki tarafında bulunan bir çift yüzgeç. Bu yüzgeçler karın yüzgecinden biraz büyüktür. Bu yüzgeçleri balık dönme ve yön değiştirmede kullanılır.

gök balina [blue whale] ® Balaenoptera musculus.

göl alabalığı [?] ® Salmo trutta abanticus.

göl istakozu (kerevit, tatlısu istakozu) [Galician crayfish, broad-fingered crayfish] ® Astacus leptodactylus.

göl sınıflandırması [lake classification] Göllerin genel ve geniş anlamda üretkenlik durumunu veren (oligotrof, mezotrof ve ötrof şeklindeki) sınıflandırma.

gölbilim [limnobiology] 1- Tatlı suları bütün yönleriyle ele alan bilim dalı. Göl ve havuz gibi durağan suları ve bu sulardaki canlı varlıkları inceleyen bilim dalı.

gölbilim [limnology] 2- Göllerin ve diğer tatlı suların fiziksel, kimyasal ve biyolojik durumlarını inceleyen bilim dalı.

gölcü [limnicole] Göllerde yaşayan canlı.

gölcül [lacustrian, limnicoid] Göl(ler)de yaşayan.

gölet [pond] 1- Gölden küçük, havuzdan büyük doğal ya da yapay su kütlesi. 

gölet [pool] 2- Küçük göl.

gölet [pool] 3- Suyun yavaş aktığı görece derin ırmak kesimi. 

gölge balığı [shi drum] 1- ® Umbrina cirrosa.

gölge balığı [vanikoro sweeper] 2- ® Pempheris vanicolensis.

Gölgebalığıgiller [drums, croakers, hardheads] ® Sciaenidae.

gölge-sever (skiafil) [sciaphilic] Ekoloji terimidir – Gölgeyi (karanlığı) seven anlamına gelir; yani bitkilerin zayıf ışık enerjilerine uyum sağlamasıdır. ® Işık-sever-fotofil

göl-göçer [limnodromous] Bir göl içerisinde göçen balıklara verilen ad. Örnek; tatlı-su levreği (Perca fluviatilis).

gölkuşağı [zonolimnetic] Göldeki belirli bir derinliğe ait kuşak

gömleklier [Tunicata, tunicates] Omurgasızlar ile omurgalılar arasında yer alan hayvansal organizmalardır. Bazen ilkel kordalılar (Urochordata) altkabilesine de bu ad verilmektedir. Dört sınıfı kapsar. Bunlar; Ascidiacea, Thaliacea, Appendicularia ve Sorberacea’dır. Sifonlarıyla filtreleyerek beslenirler. İlk evrelerinde notochord taşırlar. Kurtçukları (larvaları) kurbağa kurtçuğuna benzer, erinler fıçıyı andırır. Solungaçla solunurlar. Çoğu erdişidir (hermafrodittir). Yumurta vücutta kalırken atmık suya salınır ve diğerlerini döller. Yumurta çatlayıncaya kadar vücutta kalır. Kanları vanadyum ihtiva eder. İstilacı olanı Didemnum’dur. 

gömlekliler [?] ® Pyuridae.

göreceli balıkçılık gücü [relative fishing power] Belirli bir av aracıyla avlanan balık miktarının hemen hemen aynı an ve yerde standart araçla avlanan balık miktarına bölümü olarak belirlenir. 

göreceli bolluk [relative abundance] Popülasyonları yıllar arasında karşılaştırmak için kullanılan göstergedir. Bu, güncel balık sayılarının ölçüsü değildir. Popülasyondaki zamana bağlı değişiklikleri gösterir. 

göreceli büyüme oranı (hızı) [relative growth rate] Başlangıç durumuna göre bir birey ya da stoğun birim zamanda ağırlıkça artışı ya da boyca büyümesidir.

göreceli doğurganlık (rölatif fekondite) [relative fecundity] Balık ağırlığı birimi başına düşen yumurta sayısıdır. Örnek; yumurta sayısı/gram.

göreceli dönüştürme oranı [relative conversion rate] Akvakültürde verilen yem miktarının toplam ürüne (üretime) bölümüdür. Bu yalnız verilen yem miktarına değil aynı zamanda balık bolluğuna (sıklığına), sağlığına, yaşına, yarış ve yemleme tekniği ve çevresel koşullar vb’ne de bağlıdır. 

görme konisi [cone of vision] Balığın yukarı, aşağı, öne ve arkaya doğru görebildiği alan.

görsel inceleme [visual survey] Stok bolluğunun sayarak belirlenmesidir. Dalgıç, fotoğraflama seti, sualtı cihazıyla birim alandaki miktarın sayımı ya da uçaktan yüzeyde sürü oluşturan balıkların belirlenmesi gibi incelemelerdir.

görünen sindirim katsayısı [apparent digestibility coefficient] Besinin soğurulan kısmı (Alınan besin-Atılan besin/Alınan besin).

görünür ekme marka [visible implant tag] Küçük harf ve sayılar taşıyan 1-2 mm büyüklüğünde temiz dokuya (göz arkasına) yerleştirilen marka.

görünür elastik ekme marka [visible implant elastomer tag] Işınır (fluoresant) plastik marka. Temiz dokuya iğneyle ekilmesine rağmen dıştan görünür. Marka sıvı olup şırınga sonrasında esnek katı hale geçer. Balık gruplarının belirlenmesinde kullanılır. 

görünürlük [visibility] Su berraklığının ölçüsü. Sechhi diskinin görünüp kaybolduğu derinlik. 

görünüş oranı [aspect ratio] Yassı bir organın şeklinin ne kadar uzun olduğunu veren boyutsuz orandır. Örneğin hızlı yüzen balıklarda görünüş oranı yüksektir. Görünüş oranı A=h2/s. Burada; h=Kuyruk yüzgeci yüksekliği, bir uçtan diğerine olan uzaklık; s=Yüzgeç yüzeyidir. Örnek; yüzücü (pelajik) bir balıkta A=7,5 olabilirken tabanda duran bir balıkta A=0,6 olabilmektedir.

gösterge avcılığı [index fishing] Tekbiçim bir av aracı ile örnekleme yapılarak popülasyondaki yaş grubu miktarlarındaki değişikliklerin belirlenmesidir. Benzer şekilde stoklar ve türler arası değişmelerin belirlenmesi de gösterge avcılığı içerisinde yer alır.

gövde [body] 1- Bir hayvanın baş, kol ve bacakları (uzantıları) hariç geride kalan asıl vücut kısmıdır. Bu terim hayvanların kelle hariç tüm vücudunu belirtici anlamda da kullanılmaktadır.

gövde [trunk] 2- Organizmada dal, uzantı, kuyruk vb hariç ana kısım.

gövde yenilenmesi [body regeneration] ® Yenilenme.

göz [eye] 1- Balık gözü.  

göz [eye] 2- Çapa ve benzeri yapılarda zincir ip ya da halatın bağlandığı kısım.

göz [mesh] 3- Ağ gözü.

göz [mesh] 4- Ağın yapıldığı iplik malzemesinin sardığı boşluk.

göz açıklığı [mesh opening, mesh length, mesh-size] İp kalınlığına bakılmaksızın iki karşıt düğüm arasındaki içten içe mesafe. İki düğüm arasındaki mesafenin yaklaşık iki katı.

göz boyu [mesh length] ® Göz açıklığı.

göz bölgesi [orbital region] Gözler etrafındaki kafa kısmı.

göz büyüklüğü [mesh size] Uzatılmış ağ gözünün köşeden köşeye uzunluğu.

göz çubuğu [mesh stick] Ağın elle yapılması halinde ölçü olarak kullanılan çubuk.

göz çukuru [orbit] Kafatasındaki göz çukuru.

göz çukuru çapı [orbital diameter] Balık gözü çukurunda ölçülen en büyük yatay ya da dikey çap.

göz çukuru kemikleri [orbital bones] Gözün etrafındaki kemikler.

göz derinliği [mesh length, mesh opening, mesh-size] İp kalınlığına bakılmaksızın iki karşıt düğüm arasındaki içten içe mesafe. İki düğüm arasındaki mesafenin yaklaşık iki katı. ® Göz genişliği.

göz dikeni [orbital horn] Göze yakın kemik uzantı.

göz genişliği [mesh-opening] 1- İp kalınlığına bakılmaksızın ağ gözünün içten iki düğüm arasındaki mesafesidir. ® Göz derinliği.

göz genişliği [mesh-size] 2- Uzatılmış ağ gözünün köşeden köşeye uzunluğu.

göz gözeneği [orbital pore] Sepioidea ve Myopsidea (Loliginidae) gruplarında kornea’da (saydam tabaka’da) çok küçük gözenek (birincil göz kapağı) olup gözü örter.

göz kasları [optic muscles] Balığın gözünü hareket ettiren ve türe göre değişiklik gösteren kaslar. 

göz sapı [eye stalk] Değişik uzunlukta olup gözü taşıyan hareketli bağlantı sapı. Örnek; kerevit (Astacus leptodactylus).

göz siniri [optic nerve] Retinadan (ağ tabakadan) beyne çaprazlanarak ulaşan, görüntü sinyallerini ileten özel sinir.

göz tarafı [eyed side] Yassı balıklarda gözlerin bulunduğu üst taraf.

gözakı [sclera] Kornea (saydam tabaka) ile birlikte gözü dışarıdan saran beyazımsı, donuk koruyucu zar.

gözbebeği [pupil] İris’in ortasındaki geniş açıklık.

gözçapı [eye diameter] Balık gözünün saydam tabakasının (kornea) bir uçtan diğerine en büyük mesafesi.

gözedışı [extracellular] Gözenin (hücrenin) dışında.

gözenek [pore] Küçük delik. Hayvan derisi ve bitkilerin yaprakları ile gövdesinde gaz vb değiş tokuşunun yapıldığı küçük deliklerdir. Terim aynı zamanda toprak, kaya ya da yumuşak sedimanda sıvıların geçişmesi için de kullanılan küçük deliklerdir. Alglerde tüylü mahzenin (conceptacle’ın) ya da sistokarp’ın ağzıdır; gözenek ağzı da denir; sistokarp gözeneği için karpostom’da denilir.

gözenekli [porous] Küçük delikleri olan malzemeyi belirtir.

göz-lekesi  [ocellus, eye-spot] 1- Işığa duyarlı yapı.

göz-lekesi [eye-spot] 2- Yırtıcıları yanıltmak için göz benzeri leke.

gözlemci [observer] Balıkçılık teknesinde hasat miktarının aşılmadığını ve konulan av düzeyi ile ıskarta ve markalı balıkları belirleyen resmi görevli bilim insanı.

gözler-arası [interorbital] Balıkların iki gözünün arası.

gözler-arası boşluk [interorbital space] Gözler arasında ölçülen en dar mesafe, yer.

gözlü [eyed] Koyu benek olarak göz’ün oluşma yerinin belli olması.

gözölçer [mesh gauge] Balık ağı göz büyüklüğünü ölçmede kullanılan alet.

GPS (kıs) [Global Positioning System] ® Küresel yer bulma sistemi.

grab [grab] ® Kumkapar. 

Gracilaria bursa-pastoris (?) [pouched gracilaria] Sin. Gracilaria compressa. Kırmızı algdir. Kıyısal lagünlerde önemli miktarlarda yığılma oluşturur. Demet şeklinde kumlu-çamurlu tabanda 1 - 5 m derinliklerde yaşar. Boyu 15 - 35 cm olabilir. Agar kaynağı olarak kullanılır. Türkiye'de orta Ege kesiminde görülür.

Gracilaria compressa (?) [pouched gracilaria] ® Gracilaria bursa-pastoris.

Gracilaria confervoides (?) [warty gracialis] ® Gracilaria verrucosa.

Gracilaria dura (?) [leather gracilaria] Kırmızı algdir. Tallus sert ve tabak görünümünde olup kıyısal lagünlerde kumlu çamurlu zeminde bulunur. Boyu 10 - 20 cm arasındadır. Karadeniz'in Kafkasya kıyılarında bulunur.

Gracilaria verrucosa (?) [warty gracialis] Sin. Gracilaria confervoides. Kırmızı alg olup kıkırdağımsı tallusa sahiptir. Tek eksenli olup büyümesi uçta gerçekleşir. Üreme trigenetik döngülüdür. Boyu 20 - 80 cm arasındadır. Türkiye'nin Ege ve Karadeniz kıyısında rastlanır. Çoğunlukla kıyısal lagünlerde 1 - 5 m derinliklerde bulunur. Elle ve kepçe ile toplanır. Agar kaynağı ve ilaç sanayisinde kullanılır, ziraatta gübre olarak kullanımı olabilir. 

gracilis [gracile] Narin.

gradyan [gradient] ® Değişim derecesi.

gram [gram]  CGS sisteminde ağırlık birimi. Kilogram’ın binde biri.

grandis [grandeur] Görkemli.

Gregor takvimi [Gregorian calendar] 15 Ekim 1582’de 10 gün atılarak gün değişiminin 21 Marta denk getirildiği takvim. Bu takvimi İngiltere 1752’de Rusya 20. yy’da kabul etmişlerdir. Bugün dünyada genellikle bu takvim kullanılmaktadır.

gres yağı [grease, lubricant] Makine yağı. Balıkçılıkta çelik trol tellerinin korunmasında sıkça kullanılır.

gri katarakt [grey cataract] Havuz balığının göz merceğinin birinde görülen beyazımsı durum.

gricamgöz balığı [longnose spurdog] ® Squalus blainville.

griseus [grey] Boz, kül rengi, gri.

grup [group] Birlikte olan birçok organizma ve nesneler için kullanılır.

Gryphaeidae (?) [foam oysters, honeycomb oysters] Günümüzde yaşayan türleri azdır. Türler katı tabansal malzemeye sol kabukları yapışıktır. Alt (yapışan) kabuk dışbükey üst kabuk yassı ya da içbükeydir.

GSI (kıs) [Gonado-Somatic Index] ® Gonado-somatik indeks.  

GSR (kıs) [Gonado-Somatic Ratio] ® Gonado-somatik oran.   

guatr [goiter] Beslenmeyle ilgili olup iyot eksikliğinin neden olduğu balık hastalığı.

gularya [thinlip mullet] ® Liza ramado.

Gulf Stream [Gulf Stream] Dünyada bilinen büyük nehirlerin toplamından daha büyük deniz akıntısı olup 80-100 km genişliğe ve yaklaşık 800-1,200 m derinliğe sahiptir. Akıntı hızı kabaca saniyede 2 metredir. Güney ve kuzey Ekvator akıntılarının Karayip Denizi’ne ulaştığı yerde akıntı saniyede 26 milyon m3 su taşımaktadır. 270C sıcaklıktaki bu su ABD’nin doğu kıyısı boyunca ilerlemektedir. Hatteras Burnu’ndan başlayan Gulf Stream akıntısı Coriolis etkisi nedeniyle kıyıdan uzaklaşmakta buna karşın taşıdığı su miktarı artmaktadır (75-90 milyon m3/saniye). Kuzeye ilerledikçe sıcaklığı giderek azalan akıntının bir kolu batı Avrupa yönüne diğeri kuzeydoğu yönünde İskandinavya’ya ilerlemektedir. Gittiği yerlere bol sıcak su taşıyan bu akıntı o kesimlerde iklimin daha ılıman olmasına neden olmaktadır.  

gupa [bogue] ® Boops boops.

gupi [guppy] ® Poecilia reticulata (sin: Lebistes reticulatus)

gupi deneyi [guppy experiment] İki bilim adamı (Silliman ve Gutsel) guppy balığını Poecilia reticulata (sin: Lebistes reticulatus) 4 ayrı su tankında 174 hafta boyunca laboratuarda tutarak balıkçılığın stok üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Bu süre 58 guppy kuşağına denktir. Deney süresince sıcaklık ve besin miktarı sabit tutulmuştur. Olası yamyamlık, yeni kuşaklara yeni alanlar açılarak önlenmiş ve stok biyokitlesi her hafta yapılan tartımlarla belirlenmiştir. 40. haftadan sonra tanklardan ikisine 3’er haftalık aralıklarla balıkçılık uygulanmış ve mesleki balıkçılıkta olduğu gibi genç balıkları koruyan göz genişliği kullanılmıştır. Balıkçılık şiddeti %10, %25, % 50 ve %75 olarak artırılarak uygulanmıştır. Avcılığın uygulanmadığı tanktaki stok 60. haftaya (20 kuşağa denk) artmış ve bundan sonra denge durumuna ulaşmıştır. Avlanan tanklardaki stok %75’lik avcılıkta 7 kuşağa denk düşen 21 hafta sonra tamamen çökmüştür. Bu deney aşırı balık avcılığının stokları çökerteceğine verilen önemli örneklerdendir.

Gupigiller [guppy, molly, platy] ® Lebistesgiller (Poeciliidae). ® Poeciliidae.

guppy deneyi [guppy experiment] ® Gupi deneyi.

gübreleme [fertilisation] Akvakültürde suyun verimliliğini artırmak (iyileştirmek) için doğal ya da yapay gübrelerin suya atılması.

gübreler [fertilizers] Bitkilerin büyümesini sağlamada kullanılan doğal ve yapay besin bileşenleri. Hayvansal dışkılar, kireçtaşı, alçıtaşı ile azot, potasyum, fosfor ve sülfür bileşikleri.

gümüş (gümüş balığı) [big-scale sand smelt] 1- ® Atherina (hepsetia) boyeri.

gümüş (gümüş balığı) [sand smelt] 2- ® Atherina (hepsetia) presbyter.

gümüş [brushteeth lizardfish] 3- ® Saurida undosquamis.

gümüş balığı [Argentine] 1- ® Argentina sphyraena.

gümüş balığı [Hardyhead silverside] 2- ® Atherinomorus lacunosus.

gümüş balığı [Klunzingers slipmouth, ponyfish] 3- ® Leiognathus klunzingeri.

gümüş balığı [Mediterranean sand smelt] 4- ® Atherina (atherina) hepsetus.

Gümüş-balığıgiller [herring smelts, argentines, silversides] ® Argentinidae.

Gümüşbalığıgiller [Old World silversides] ® Atherinidae.

gümüşbalta balığı [half-naked hatchetfish] ® Argyropelecus hemigymnus.

Gümüş-sillagogiller [smelt-whitings, sillaginids, sand borers, sand-smelts] ® Sillaginidae.

gün balığı [Mediterranean rainbow wrasse] 1- ® Coris julis.

gün balığı [ornate wrasse] 2- ® Thalassoma pavo.

gün uzunluğu [day lenght] Günün ışıklı olan kısmının uzunluğu (gün doğumu - gün batımı arası). ® Günboyu. 

günbatımı [sunset] Güneşin batıda, ufukta kaybolmasıdır. 

günbatısı [west] Batı.

günbatısı-karayel [west-northwest] Batı-kuzeybatı.

günbatısı-lodos [west-southwest] Batı-güneybatı.

günboyu (gün uzunluğu) [day length] Günün (24 saatin) ışıklı geçen kısmı.

güncel ölüm oranı [actual mortality rate] ® Yıllık ölüm oranı.

güncel potansiyel (gizil) ürün [Current Potential Yield (CPY)] Devam etmekte olan ekosistem dikkate alınarak mevcut kaynak bolluğunda avlanabilecek balık miktarı.

güncel yıllık ürün [current annual yield] Ortalama avı yükseltecek düzeyde bir stoktan alınabilecek yıllık av.

gün-derece [day-degree] Balık yetiştiriciliğinde gelişmenin derecesini belirtmek için o günlerdeki sıcaklığı dikkate alan birim. Örneğin, birbirini izleyen üç günde günlük ortalama sıcaklıklar 9, 10 ve 11 0C ise, üç günlük yumurtanın gün-derecesi 9+10+11=30 D’dir.

gündevir (sirkadyan) [circadian] Günlük dizemli (ritmik) dönüş. 24 saatlik ya da gece-gündüz değişimli biyolojik (davranışsal ve fizyolojik) olaylar.

gündoğumu [sunrise] Güneşin doğuda ufukta görünmesidir.

gündoğusu [east] Doğu.

gündoğusu-keşişleme [east-southeast] Doğu-güneydoğu.

gündoğusu-poyraz [east-northeast] Doğu-kuzeydoğu.

gündönümü [equinox] Gece ve gündüz sürelerinin birbirine eşit olduğu durum. Gündönümü dönemleri (21 Mart; 22 Eylül).

güneş balığı [John Dory] 1- ® Zeus faber.

güneş balığı [Mediterranean rainbow wrasse] 2- ® Coris julis.

güneyli salınım [Southern Oscillation (SO)] El Niño (küçük oğlan) ve La Niña (küçük kız) olarak adlandırılan sıcaklık dalgalanmalarının atmosferdeki etkilerine verilen ad. ® El niño.

günlük [diel] 1- Yirmidört saatlik süreçle ilgili.

günlük [diurnal] 2- Gün ışığının olduğu süreçle ilgili. ® Nokturnal.

günlük dikey göç [diel vertical migration] Su kolonunda 24 saatte yapılan dikey hareket.

günlük halka [daily ring, daily growth increment] Otolit’te bir gün içerisinde otolin ve aragonit’ten oluşan günlük büyüme halkası.

günlük rasyon [daily ration] Bir günde tüketilen besin maddesi miktarı.

günlük sıfır sınır [daily limit 0] Balıkların korunması amacıyla oltacının avladığı halde tüketmesi yasaklanmış ve avlanan balığın salıverilmesi gerektiği durum. 

günlük sınır [daily limit] Oltacının bir günde avlayıp tüketebileceği balık sayısı.

günübirlik [day boat] Bir günlük sefer yapan balıkçı teknesi.

güvenli biyolojik sınır [safe biological limit] İçgöçün (stoğa katılmanın) kademeli olarak önemli ölçüde azaldığı stok biyokitlesi sınırıdır.

güverte [deck] Gemide ambar ve kamara üstüne verilen ad.

güverte gözlemcisi [onboard observer] ® Gözlemci.

güverte zabiti [deck officer] Güvertedeki iş ve işleyişten sorumlu gemi adamı.

güya anadrom [quasi-anadromous] ® Güya yukar-ıgöçer.

güya aşağı-göçer (güya katadrom) [quasi-catadromous] Haliçlerde yaşayan fakat tuzlu-suda yumurtlayan balık. Örnek; kefal.

güya katadrom [quasi-catadromous] ® Güya aşağı-göçer.

güya yukarı-göçer (güya anadrom) [quasi-anadromous] Denizde yaşayan fakat haliçlerde yumurtlayan balıklar. Örnek; Oncorhynchus gorbuscha.

gw; GW (kıs) [Gross Weight] Brüt ağırlık.

Gymnammodytes cicerelus (kum balığı) [Mediterranean sand eel] Tabansaldır (demersaldır). Boyu TL=17 cm olabilir. Balıkçılığı vardır. Kaba kumlu çakıllı tabanda bulunur.

Gymnodinium [Gymnodinium] Tek bir kamçı (flagellum) taşıyan bir Dinoflagellate cinsidir. Bu cinsin önemli özelliği kızıl gelgit oluşturan türleri barındırmasıdır.

Gymnothorax unicolor (kahverengi müren) [brown moray] Tabansaldır (demersaldır). 0-20 metreler arasında rastlanır. Boyu TL=100 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Kaba çakıllı, kayalık kıyı kesiminde bulunur. Oyuk, kovuk ve mağaralara girer. Tehlikesizdir.

Gymnura altavela (kazıkkuyruk balığı, iğnelivatoz) [spiny butterfly ray] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. 5-100 m derinliklerde rastlanır. Eni 4 m ve ağırlığı 60 kg olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Kum ve çamurlu taban üzerinde bulunur. Canlı doğurucudur (ovovivipardır). Gebeliği 6 ay sürer ve 4-7 yavru verir.

gyn [gyn] Dişi, dişi özellik. Örnek; jinandromorf (gynandromorph). Erkek ve dişi özellikleri taşıyan.