W [updated last March 10, 2016]
wake [pervane suyu izi] Gemi pervanesinin itme gücüyle su yüzeyinde oluşan iz. Ancak gemi pervanesinin yüzeye yakın olması halinde
oluşan itme gücü zayıf pervane suyuna ise çürük-su denmektedir.
walking catfish [yürüyen yayın balığı] Clarias batrachus (Asya) ve Clarias gariepinus
(Afrika) yaşayan bu yayın balıkları göğüs yüzgeçlerini dik tutarak yakındaki
uygun tatlı-su kaynağına karada yürüyerek (sürünerek) giderler. Karadaki
hareketleri boyunca solungaç kapaklarını kapalı tutarlar. Hava soluyabilirler.
İstilacı tür olarak tanınmışlardır.
walrus [mors] İri deniz memelisi. ® Odobenus
rosmarus.
Walton, Izaak [Walton, Izaak] "The Compleat
Angler" kitabının yazarı (1593-1683).
warm monomictic [sıcak monomiktik] Sıcaklığı 40C’nin altına düşmeyen ve kışın su
deveranı olan göl.
warm water [sıcak su] İçerisinde balıkların yaşadığı ve yazın sıcaklığı 240C’nin
üzerinde olan su kütlesi.
warm water aquarium [sıcak-su akvaryumu] Su sıcaklığı kalorifer ya da özel düzenekle sabit tutularak belirli bazı
canlılar için en uygun koşulların sağlandığı akvaryumlardır. Bunlar temelde iki
kısma ayrılır. Birinde canlılar balık, bitki vs ya renkleri ve görüntü
güzellikleri dikkate alınarak bir araya konulur. Diğerinde ise geldikleri doğal
ortam yapısı dikkate alınarak birlikte tutulurlar.
warm-blooded (haematothermal) [sıcak kanlı] ® Homoiothermal.
warp [palamar] 1- ® Hawser.
warp [tel (çelik tel)] 2- ® Towing warp.
warp drum (girdie, winch
barrel) [tel makarası] Balıkçı gemilerinde çelik telin sarıldığı vinç makarası. ® Winch barrel (Tambur).
warping end [fener] ® Warping head.
warping head (warping end) [fener] Trol vincinin her iki tarafında yer alan ve trol ağı
halatlarının ya da yanaşma halatlarının çekilmesinde kullanılan başlık.
warty crab [?] ® Eriphia
verrucosa.
warty
gracialis [?] ® Gracilaria verrucosa.
warty
venus [?]
® Venus
verrucosa.
wash [pala] ® Blade.
waste [atık] 1- Avlanan
fakat pazar değeri olmayan balıklar ile denizde çıkartılan iç organlardan
oluşan balık artıkları ki bunlar balık unu ve yağı fabrikalarına da verilebilen
yan üründür.
waste [atık] 2- Çevreye insanlar tarafından
verilen, doğal düzeyin üstünde yoğunlaşmış sıvı, katı, gaz ya da radyoaktif
malzemelerin bütünü.
waste assimilation [atık özümlemesi] Bir kaynağın atıkları özümleyerek kendini temizlemesi.
waste recycling [atık
geri-dönüşümü] Atığın yeniden kullanmak üzere içindeki yabancı malzemeden arındırılması.
waste water [atık su] Doğal düzeyin üstünde yoğunlaşmış malzeme içeren su - pis
su.
waste water management [atık su yönetimi] Atık su işletimi. Suyun temizlenmesi ve izlenmesiyle ilgili yönetim ve
idare.
watch [vardiya] Günlük
görev dönemi. Nöbet.
water [su] Dihidrojen oksit (H2O). En yüksek yoğunluğa
water body [su kütlesi] Kuşatılmış bir bölgedeki görece büyük su kütlesi.
water column [su kolonu] Yüzeyden tabana kadarki su kütlesi.
water colur and fertility [su rengi ve verimlilik] Kaba bir değerlendirmede; mavi renkteki sular çöl’e denk
düşen en verimsiz kesimi ima eder. Bunun bilinen örneklerinden biri
Akdeniz’dir. Yeşil renk, suda belli miktarlarda bitkisel planktonun
(fitoplanktonun) varlığını ima eder. Sarı-esmer ya da yeşil-esmer renkler
oldukça verimli su alanlarını ima ederler.
water content [su içeriği] Net ağırlığın yüzdesi olarak balık ve balık ürünlerindeki su miktarı. Taze
alabalığın su içeriği %80’dir.
water flea [su piresi (dafniya)] ® Daphnia.
water
pollution [su
kirliliği] Suyun doğal
kalitesinin bozulması.
water quality criteria of the Ministry of Agriculture and Rural Affairs [kafes çiftlikçiliğinde Tarım ve Köyişleri
bakanlığı’nın su kalitesi ölçütleri] Bakanlığın deniz canlı kaynaklarının beslenmesi ve yetiştiriciliğinde
önemli olan bazı su kalite ölçütü değerleri gruplar halinde izleyen tabloda
verilmektedir.
Değişken grubu/Kimya |
Ölçüt |
Toplam nitrat (NO2+NO3) |
< 16,56 μM = 0.5+40 mg/l |
Orto-fosfat (o-PO4) |
< 10,53 μM = 1 mg/l |
Reaktif silikat (r-SiO4) |
< 10,86 μM = 1 mg/l |
Çözünmüş oksijen – Winkler |
< 125 μM £ 4 mg/l |
pH |
6.5-8.5 |
Değişken grubu/Fizik |
Ölçüt |
Sıcaklık |
>10 |
Tuzluluk |
>5 |
Çözünmüş oksijen – Prob |
< 125 μM £ 4 mg/l |
Bulanıklık – FTU |
<29 |
Değişken
grubu/Fizik |
Ölçüt |
Akıntılar-Yüzey (03 - 13m) |
>0,1 m/sec |
Akıntılar-Orta (15 - 31m) |
>0,05 m/sec |
Akıntılar-Dip (33 -100m) |
>0,03 m/sec |
Değişken
grubu/Batimetri |
Ölçüt |
Derinlik – Min. taban derinliği |
> |
Derinlik – Kafesin
tabandan min. uzaklığı |
> |
water treatment [su arıtma] Suyun atık ve artıklardan arındırılması işlemi.
waterway [su yolu] Seyir ve seferde kullanılabilen iç-su kütlesi.
wave height [dalga yüksekliği] Dalganın çukur kısmı
ile tepesi arasındaki dikey mesafe.
wave length [dalga boyu] İki dalga tepesi arasındaki uzaklık.
weak stock [zayıf stok] 1- Düzenleyici idari merci tarafından çok endişe edilen stok.
weak stock [zayıf stok] 2- Orta ya da yüksek derecede kaybolma tehlikesinde olan stok.
weaning [taze yemden kesme] Akvakültürde kurtçuk (larva) aşamasındaki balıkların taze
yemden yapay yeme geçirilmesi.
weather
vane [rüzgâr gülü] Rüzgarın hangi yönden estiğini gösteren mekanik
alet.
web [örgü] Bir merkezi olan ağ. Örnek;
örümcek ağı.
Weberian apparatus (apparatus Weberei, Weberian ossicles) [Weber aygıtı] Dört kemik (tripus, intercalaria, scaphium, claustrum) ve ilgili dokular
ile gaz kesesini iç kulağa bağlayan ve basınç değişiklikleri ve sesi ileten
Cypriniformes ve Siluriformes’de bulunan yapı.
Weberian ossicles (apparatus Weberei) [Weber Aygıtı] ® Weberian
apparatus.
wedge
shells [?] ® Donacidae.
wedge sole [dil balığı, kama-dil balığı] ® Dicologlossa
cuneata.
weeverfish (weevers) [Çarpanbalığıgiller (Trakonyagiller)] ® Trachinidae.
Weevers (weeverfish) [Çarpanbalığıgiller (Trakonyagiller)] ® Trachinidae.
weight [ağırlık] 1- ® Lead
line (Kurşun yaka).
weight [safra] 2- Oltaya takılan kurşun.
weight [safra] 3- Yelkenlilerin altına konulan kama şeklinde olup sabit ya da katlanabilir
salma.
weight loss [ağırlık kaybı] Kötü koşullarda balık ağırlığının azalması.
weight-at-age [yaşa göre ağırlık] Belirli bir stoğun her yaş sınıfındaki bireysel ortalama
ağırlıklarıdır. Yaşa göre ağırlık zaman ve stoklar arasında değişir.
weight-at-recruitment [içgöçe (stoğa
katılıma) göre ağırlık] Avlanabilir stoğa katılan (içgöçerin) ağırlığı.
weight-at-recruitment [içgöçe göre ağırlık] Stoğa katılanlara göre ağırlık.
weight-length relationship [ağırlık-boy ilişkisi] ® Length-weight relationship.
weir (drain box, outlet
box) [savak] ® Monk.
welded gren nori [?] ® Enteromorpha linza.
welding [kaynak] İki metalin ısıyla birleştirilmesi.
Wentworth-Udden scale [Wentworth-Udden ölçütü] ® Particle size (Parçacık boyu).
west (occidentalis) [batı (günbatısı)] Batı.
westerlies [batılılar] Batılı bileşenli
kalıcı rüzgârlara verilen kısa ad.
west-northwest [günbatısı-karayel] Batı-kuzeybatı.
west-southwest [günbatısı-lodos] Batı-güneybatı.
wet [mydas] Yaş, ıslak.
wet deposition (acid deposition) [yaş çökelme (asit
yağmuru)] Yağmur damlacıkları kükürt dioksit, azot oksit gibi
tabakadan geçerken asitli yağmur halini alır ve pH’si 7’nin altına düşer. Bunun
göllerde nötralize edilememesi balıklar ile yumurta ve kurtçuklarının
(larvaların) yaşam payını etkiler.
wet weight [yaş ağırlık] Balığın bütün halindeki ağırlığı.
wet/dry fitler (ammonia tower) [yaş/kuru filtre] Bakteri büyümesi ve nitrat oluşmasını sağlamak için suyun hava ile
muamelesinde kullanan biyolojik filtreleme. Bunun alışılagelmiş şekli damlama
ve döner çarklı filtrelemedir. Hava su karışımı bakteri büyümesini etkiler,
bakterilerde amonyağı nitrata dönüştürür. Buna ayrıca amonyak kulesi de
denmektedir.
wetlands [sulak alanlar] Islak ya da sürekli su altında kalan turbalık, bataklık benzeri ortamlar.
whalebone whales (baleen whales, great
whales) [Çatalkuyruklu-balinagiller] ® Balaneopteridae.
whaler sharks (sand sharks) [Harhariyasgiller] ®
Carcharhinidae.
whales (marine mammals) [deniz memelileri (balinalar)] ® Cetacea (Balinalar).
whalesucker [yapışkan, yapışan balığı, vantuz balığı] ® Remora australis.
whelks (false
tritons) [?]
® Buccinidae.
whip [kamçı] ® Flagellum.
whiptail stingrays [Dikenli-uyuşturanbalığıgiller] ® Dasyatidae.
whiptails (rattails, grenadiers) [Uzunkuyruklubalıkgiller (Fare-kuyruklugiller)] ® Macrouridae.
whiskered
sole [küçükdil, tekyüzgeçlidil balığı, dil balığı, küçükdil balığı] ® Monochirus
hispidus.
white fish [beyaz balık] Yağı etinde değilde karaciğerinde biriktiren balıklar için kullanılan genel
terimdir. Bu balıkların etlerinde en çok %2 oranında yağ bulunur. Örnek; morina
balığı (Gadus morhua). Ayrıca beyaz
balık tanımlaması çoğunlukla alabalıkgiller için kullanılmaktadır.
white furrow shell [?] ® Abra alba.
white gibbula [?] ® Gibbula albida.
white glass shrimp [?] ® Pasiphaea sivado.
white grouper [kayahani, lahoz balığı, taş balığı, kayahanisi,
girida balığı, lahoz] ® Epinephelus aeneus.
white meat [beyaz et] Balık eti renginin ticari ölçüsü.
white piddock [?] ® Barnea
candida.
white
seabream [karagöz, akkaragöz, tahta balığı, sargoz] ® Diplodus sargus.
white sharks (mackerel sharks) [Devköpekbalığıgiller, Dikburunlugiller,
dev-köpek-balıkları] ® Lamnidae.
white spot [beyaz leke] Asalak kamçılı birgözelilerin (Protozoa) oluşturduğu hastalık. Balığın
vücudu ve yüzgeçlerinde beyaz lekeler oluşur. Balık kendisini sert aksamlara
sürter. Solungaçlara da bulaşabilir. Bu durumda solunum zorluğu ortaya çıkar.
white
trevally [kral
balığı] ® Pseudocaranx
dentex.
white whale (beluga whale) [akbalina, beyaz balina, deniz kanaryası] ® Delphinapterus
leucas.
white-spoted lantern fish [beyaz benekli ışıldak] ® Diaphus
rafinesquei.
white-spotted octopus [?] ® Octopus macropus.
whiting [bakalyaro, bakalyaro
balığı, mezgit] ® Merlangius merlangus
euxinus. ® sin. Merlangius merlangus.
wide-eyed
flounder [kalkan, pisi balığı, pisi, genişgözpisi] ® Bothus podas.
wild [yaban] Vahşi, yabani. Doğada yaşayan.
wild population [yabani popülasyon] Kuluçkahane desteği olmadan doğal yumurtlama ve
büyümeyle varlığını doğal yaşam-alanda sürdüren.
wild spawning [yabanıl yumurtlama] Akvakültürcülerin kullandığı; kontrolsüz yumurtlamayı
belirten terim.
wild stock [yabani stok] Ana-babanın çıkış yeri ne olursa olsun doğal yumurtlama ve büyümeyle
varlığını doğal yaşam-alanda sürdüren stok.
wildlife [vahşi yaşam] Doğal ortamlarında yaşayanlar. ® Yaban.
winch (gurdy) [vinç] 1- Elle ya da motorla hareket
ettirilen ve ağır malzeme alma, kaldırma ve boşaltma ile balık ağını güverteye çekmeye
yarayan makine, alet. ® Irgat.
winch [ırgat] 2- Demir atıp almak, ağ
atıp kaldırmak gibi işlerde kullanılan vinç.
winch barrel (girdie) [tel
makarası, tambur] Balıkçı teknelerinde
genellikle telin ve ağın sarıldığı makaramsı yapı. Trollerde iki tambur bulunur
ki bunlar hem birlikte hem de birbirinden bağımsız kullanılabilirler. ® Warp drum.
wind
profile [rüzgâr
profili] Yer ve zamana göre
rüzgâr hızındaki değişmeler ve bunların bir şekil ile gösterilmesi.
wind rose [rüzgâr gülü] Belirli bir yer ve görece uzun bir dönemde, esen rüzgârın esme yönü
sıklığını (hakim rüzgârını) gösteren dairesel şekil.
wind vane (vane) [rüzgâr oku] Rüzgâr yönünü gösteren alet.
windlass [ırgat (bocurgat)] Gemicilikte
kullanılan bir cins vinç.
wing [kanat] Trol ağının yanlardan ileriye uzanan kısmı.
Winkler titration [Winkler titrasyonu] İlk kez 1889’da sudaki çözünmüş oksijen konsantrasyonunu bulmak için
geliştirilmiştir. Yöntem daha çok okyanus bilimciler tarafından
kullanılmaktadır. Yöntemin temeli yükseltgeme (oksidasyon) ve indirgeme
(reduksiyon) kimyasına dayanmaktadır. Su örneği alındıktan sonra, örneğin hemen
sabitlenmesi yani suyun oksijen değerini değiştirebilecek bitkisel plankton ve
bakterilerin faaliyetlerini durdurulması gerekir. Bunun için su örneğine (MnSO4)
mangan sülfat ve (KOH) potasyum hidroksit ile (KI) potasyum iyodür eklenir ve
çalkalanır. Bu uygulama Mn’a bağlanan oksijenin çökmesini sağlar. Üzerine (H2SO4)
sülfirik asit eklenerek pH’sı düşürülür ve çökelti çözülür. Titrasyon
tiyosulafata karşı iyot-oksijen dengesi üzerinden yapılır. Kimyasal reaksiyon
adımları şunlardır:
a) Mangan sülfattan sülfat iyonları
ayrılır ve hidroksitle bağlanır
Mn2+ + 2OH- ® Mn(OH)2
b) Kuvvetli bazın bulunduğu ortamda
Mn2+ oksitlenerek Mn3+ ’e dönüşürken oksijeni bağlar.
2Mn(OH)2 + ½ O2 + H2O
® 2Mn(OH)3
c) Beher oksijene (O2)
karşı gelen serbest iyot (I2) üretilir.
2Mn(OH)3 + 2I + 6H+
® 2Mn2+ + I2 + 6H2O
d) Serbest iyot iyodid kompleksi
oluşturur.
I2 + I- ® I3
e) I3-
+ 2S2O32- ® 3I + S4O62-
Winkler yöntemi [Winkler method] Suda çözünmüş oksijenin
belirlenme yöntemi. ® Winkler titrasyonu.
winter pond [kış havuzu] Soğuk iklimlerde kış aylarında içinden görece bol su geçen ve yüzeyi donsa
bile donmanın tabana kadar ulaşamadığı derinliği en az 2,5 metre olan sazan
havuzu.
winter sleep [kış uykusu] ® Hibernation.
wintering [kışlama] Balıkların beslenme ve yumurtlama alanından kışı geçirdikleri yere gelerek
(göçerek) kalmaları. ® Overwintering migration (Kışlama göçü).
wintering pond [kışlama havuzu] İkinci yılındaki sazanların kışlatıldıkları havuz.
winterkill [kış kırımı (kışkatli)] Oksijen eksikliği nedeniyle kapalı su kütlesindeki balık
kırılmasıdır. Kar ve buz su yüzeyini kapatır ve havadan su yüzeyine oksijen
geçişini önler. Fotosentezin olmaması ya da yetersiz kalmasına paralel olarak
su kolonu ve tabandaki organik maddelerin bozunması ile balıkların solunumu
oksijenin tükenmesine yol açar ki bu da balıkların kırılmasına neden olur.
wiper [silici] Makinelerin temiz tutulmasından sorumlu gemi personeli.
wire rope klips [kerye] İki çelik halatı birleştirmek ya
da çelik halatın ucunu bükerek kendi üstüne kasa yapmak için kullanılan
cıvatalı bir tür mengene.
wonder net (retia mirabilia) [harika ağ] Balinagiller
daldıklarında havayı tutmak ve kullanacakları oksijeni depolamak zorundadırlar.
Balinagillerde dalma süresi ve derinliği değişkendir. Balinagillerin
nefeslerini en çok bir saat tutup 2,000 m’ye dalabilenleri vardır. Buna rağmen
balinaların akciğerleri kara hayvanlarındakinden oransal olarak büyük değildir.
Balinaların akciğerleri omurganın altında uzunlamasına yer almakta olup kemikli
balıklardaki yüzme kesesine benzemektedir. Mide dengeleyici balast olurken mide
ile akciğer arasındaki diyafram çok güçlüdür. Örneğin Balaenoptera physalus türü balina bir kez nefes alıp vermede 1,500 litre
hava solur ki bu da akciğerlerdeki havanın %90’ının değiştirilmesi anlamına
gelir. İnsanlar her 4 saniyede ½ hava solurlar ki bu akciğerdeki havanın
%20’sine karşılık gelir. Balinaların uzun dalma süreçlerinde tüm organlarına
yeterince oksijen sağlayan solunum ve dolaşım sistemleri vardır ki buna retia
mirabilia=harika ağ adı verilmektedir. Retia mirabila tüm hayati organları
saran bir kılcal (kapiller) ağdır. Kılcal ağ atar ve toplar damarlarla kesişen
ve oksijence zengin kanı depolayabilen ağdır. Akciğere giren oksijenin
neredeyse tamamı kan dolaşımına geçer. Oksijen yalnız alyuvarlarda değil
kaslarda da (miyoglobinde de) depolanır. Demek ki balinaların su altında
kullandığı oksijenin kaynağı yalnız ciğerlerindeki hava değildir. Balinaların
uzun süre su altında kalabilmelerinin asıl nedeni ise retina mirabila ve
kaslarında depoladıkları oksijenin tümünü kullanabilme özellikleridir. ® Retia (ağ). ® Pressure change (Basınç değişikliği).
wooden fasciolaria [?] ® Fasciolaria lignaria.
working frequency [çalışma frekansı] Üretilip iletilen ses dalgalarının sıklığıdır.
workshop [atelye (atölye)] 1- Bir konu
hakkında yapılan bilimsel toplantı ve çalışması.
workshop [atelye (atölye)] 2- Küçük ölçekli imalathane.
worm cataract [solucan inmesi (solucan kataraktı, kurtçuk kataraktı, kurtçuk inmesi)] Asalak (parazit) Trematoda kurtçuklarının (larvalarının)
neden olduğu ve balık gözlerinin perdelendiği (katarakt) inme hastalığıdır.
Buna solucan kataraktı da denmektedir.
worm
pipefish [kuyruksuzdeniziğnesi
balığı] ® Nerophis
lumbriciformis.
wormlike codium [?] ® Codium vermilara.
wounding gear (grappling gear) [yaralayıcı araç] Balığı yaralayan ya da öldüren cinsten zıpkın, kancalı
kancasız tekli ya da çok çatallı mızrak, ok, vb av aracı.
wrasses [Lapinagiller] ® Labridae.
wreck buoy [batık şamandırası] Kırmızı ve siyah yatay bantlı olup batık yerini gösteren
şamandıra.
wreckfish [iskorpithanisi, iskorpithanisi
balığı] ® Polyprion
americanus.
wrinkled swimcrab [?] ® Liocarcinus corrugatus.
WWF [World
Wildlife Fund] Dünya Yaban Yaşam Fonu.