U [updated last March
25, 2016]
UDN (abbrev) [iltihaplı
deri dokusu çürümesi] ® Ulcerative Dermal Necrosis.
ulcer disease [ülser hastalığı] Alabalıkgillerde (Salmonidae) kronik bakteriyel hastalık.
Ulcerative Dermal Necrosis (UDN) [iltihaplı deri dokusu çürümesi] Tuzlu-sudan tatlı-suya dönen Alabalıkgiller’in
(Salmonidae) kafasında yara oluşturan hastalık.
ultra- (prefix) [ultra-] Öte, ötesinde, aşırı,
fazla, dan sonra. Örnek; ultraviyole (ultraviolet)-görünen mor’dan öte.
ultracentrifuge [ultrasantrifüj] Çok yüksek devirli olup 2,000.000 G yaklaşık 19,600 km/s²) ivme
veren ve çok küçük malzemenin (moleküllerin) çökelmesini sağlayan cihaz.
ultrahaline [ultrahalin] Tuzluluğu 30 ppt’den fazla deniz suyu.
ultraoligotrohic [ultraoligotrofik] Besin tuzu girdisinin çok az olduğu çok verimsiz sucul
ekosistem.
ultraplankton [ultraplankton] 5µ’dan küçük olan
plankton.
ultrasound [ultrason] Ses üstü, ses ötesi.
ultraviolet (UV) [morötesi (ultraviyole)] Dalga boyu 4-400 nm olup gözle görülen ışığın dalga
boyundan daha kısa dalgalı ışık.
Ulva lactuca (Chicory sea lettuce) [?] ® Ulva rigida.
Ulva lactuca var. rigida (Chicory sea lettuce) [?] ® Ulva rigida.
Ulva
rigida (Chicory
sea lettuce) [?] Sin. Ulva lactuca, Ulva lactuca var. rigida, Ulva thuretii. Tallus çok
biçimli ve yapraksıdır. Köksü bir disk ile tabana yapışır. Büyüme difüzdür.
Üremede yaşam döngüsü digenetik olup eş-yapılıdır. Gametofitler çift kamçılı
anisogemet ve sporofitler 4 kaççılı spor oluşturur. Boyu sıklıkla 10 - 30
cm'dir ancak 1 m'yi de geçebilir. Sakin besin tuzlarınca zengin kesimlerde
yaşar. Türkiye'nin Ege ve Karadeniz kıyılarında bulunur. Elle hasat edilir.
Çeşitli kullanım ve gizil kullanımı vardır.
Ulva
thuretii
(Chicoey sea lattuce) [?] ® Ulva rigida.
umbilicate mediterranean gibbula [?] ® Gibbula umbilicaris.
umbonal [yumrumsu] Midyede kanca ile
ilgili olan (ya da yumru - umbo).
umbonal reflection [yumruya dönme] Midye kabuğunun sırtsal iç kenarının dışa,
kanca alanının üst kısmına doğru uzaması.
umbrella weed [?] ® Acetabularia acetabulum.
Umbrina cirrosa (shi drum) [melakopiya,
han balığı, gölge balığı, işkine,
minakop, milakop, kötek balığı, kötek,
minekop] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. 0-
under fished [yetersiz avlanmış] Mevcut düzeyin üzerindeki avcılığı sürdürebilecek
stok.
undercoat [sülyen] Temizlenmiş metal yüzey üzerine sürülen astar boya.
underfishing [yetersiz avcılık] Balık stoğunun az sömürüldüğünü ifade eder. Balıkların
az avlandığı durum.
under-reporting [az bildirim] Avlanan ve karaya çıkartılan balıkların tamamının bildirilmemiş (eksik
bildirilmiş) olması.
undersized fish [küçük balık] Koruyucu ve düzenleyici önlemlerin öngördüğünden daha küçük boyda avlanan
balık.
undeveloped fishery [gelişmemiş balıkçılık] Gelişmesinin erken aşamasında çok düşük çabanın etkisinde
olan ve stoğun verebileceği potansiyel üründen çok daha az hasat yapan
balıkçılık.
undulate [dalgalı] Dalga şeklinde yüzeyi olan.
undulate
ray [boyalı vatoz, vatoz balığı, vatoz] ® Raja undulata.
undulated false lucine [?] ® Mysia undata.
UNEP (abbrev) [Birleşmiş Milletler
Çevre Programı] United Nations Environment Programme.
UNESCO (abbrev) [Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı] United Nations Educational Scientific and Cultural Organization.
unfurl [fora] 1- ® Loose the x
(Mola).
unfurl [fora] 2- Yelkeni aç emri.
uniaxial
[tek-eksenli] Yapı tipi ya da tallus tek bir eksenden yayılır.
Yapı ayrıca haplostik ya da polistik
olabilir.
unicellular animals (single-celled organisms) [birgözeliler (tekhücreliler,
birhücreliler)] ® Protozoa.
unihorned octopus [?] ® Scaeurgus unicirrhus.
uniocular
[ünioküler] Tek göz (odacık) anlamındadır. Kist’tir,
Chromophyta’da bulunur, çok sayıda zoid içeren tek odacıktan oluşur.
uniserie [tek-sıralı] Tek bir hücre sırasından oluşur.
unit of effort [birim çaba] Tanımlanmış bir çabayı ifade eder. Çaba daha doğrusu birim çaba örneğin
balıkçılık filosunu oluşturan teknelerin limandan çıkış ve girişleri arasındaki
süre olabileceği gibi bir günde yapılan dip trolü ağı çekim sayısı ya da süresi
ile filoyu oluşturan teknelerin makine güçleri ya da tekne büyüklükleri ve
benzeri gibi tanımlanmış veriler olabilir. Yanlış olarak bazen birim ava
eşdeğer anlamda da kullanılmaktadır.
unit stock [birim stok] 1- Beverton ve Holt’a göre (1957) Kendi kendisini devam ettiren açık sistemdir
(self regenerating open system).
unit stock [birim stok] 2- Kendi kendisini devam ettiren (self regenerating), bir ırk (race) ya da
bir türden olan, belirli bir bölge ve belirli bir zamanda (yıl) üreyen ve diğer
stoklardan bağımsız olarak avlanan balık topluluklarına denir. Çoğunlukla
kısaca stok olarak anılır. Biyolojik anlam taşımayan yapay, teknik, daha
doğrusu ekonomik, bir tanımdır.
univalve [tek-kabuklu (bir-kabuklu)] Bir parçadan oluşan kabuğu olan. Örnek; karındanbacaklı
salyangozlar.
unknown stock [bilinmeyen stok] Durumu hakkında yetersiz bilgi bulunan stok.
unregulated fishery [düzenlemesiz balıkçılık] Üretenler ve diğerlerinin herhangi bir düzenlemeyle
sınırlanmadığı balıkçılık.
unstable [kararsız] Değişen, değişebilen. Aynı kalmayan, dengesiz.
unstratified sampling [tabakalandırılmamış örnekleme] Belirli bir derinlik aralığı –tabaka gözetilmeden ilgi
alanından örnek alınması. ® Samplimg (Örnekleme).
Upeneus asymmetricus (asymmetrical goatfish) [Nilbarbunyası balığı] Tabansaldır
(demersaldır). Boyu TL=30 cm olabilir. Kızıldeniz’den Akdeniz’e göçmüştür.
Kumluk ve çayırlı alanlarda bulunur. İyi bir yemeklik balıktır.
Upeneus moluccensis (goldband
goatfish) [Nil barbunyası, paşabarbunyası
balığı, paşa barbunyası, paşa barbunu] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. 10-
Upeneus pori (Por's goatfish) [Nil barbunyası] Tabansaldır
(demersaldır). Boyu TL=19 cm olabilir. Kızıldeniz’den Akdeniz’e
göçmüştür.
upper jaw length [üstçene boyu] Üst çenenin ucundan arka kısmına olan uzaklık.
upper-level consumer [üst düzey tüketiciler] Besin zincirinin en üstünde yer alan canlılar.
Yırtıcıları da yiyenler.
upstream [akıntıya karşı] Akarsuyun çıkış noktasına doğru, akıntıya karşı.
upwelling [upvelling] Soğuk, besin tuzlarınca zengin
dip sularının yüzeye çıkması. Bu alanlar çoğunlukla çok verimli balık ve
balıkçılık bölgeleridir. Balıkçılık için en önemli olan upvelling alanları
kıyıya paralel rüzgârlar ile Ekman taşınımının söz konusu olduğu kesimlerdir.
Uranoscopidae (stargazers) [Kurbağabalığıgiller] Actinopterygii, Işınlı-yüzgeçliler sınıfı, Levreksiler (Perciformes)
takımı, Trachinoidei alttakımının bir ailesi olup 8-9 cins ve 50-51 türü
kapsamaktadır. Gövde öne doğru iridir. Gözler kafanın üstündedir. Baş ve ağız
büyüktür. Ağız yukarı doğru bakar, öne doğru uzayabilir (protractile). Sahte
yem olarak kullandıkları dokunaçları vardır. Göğüs yüzgeçleri iridir. Bütün
Dünya denizlerine sığ sularda bulunurlar. En çok 250 m derinliğe kadar
rastlanırlar. Gözler dışarıda kendisini
çamurlu tabana gömerler ve
üstünden geçen balıklar ve omurgasızlarla, çokkıllıların kurtçukları ve kabuklularla beslenirler. Sırt ve
dışkıl (anal) yüzgeçleri görece uzundur. Solungaç kapağının arkasında ve iki
tarafta ağı (zehir) taşıyan iki diken bulunur. Bazı türler elektrik şoku verir.
Akdeniz’de yaşayan türün boyu uzun değildir en çok 35 cm, Karadeniz’dekilerin
boyu ise 30 cm kadardır. Azman kurbağabalığının (Kathetostoma giganteum) boyu 90 cm’yi bulur. Sırt gri esmer, karın
sarımsı beyaz renklidir.
Uranoscopus scaber (Atlantic stargazer) [kurbağa balığı, çift yaldızlı balığı, deniz ineği, deniz
kedisi, tiryaki, tiryaki balığı] Tabansaldır (demersaldır). Boyu TL=40 cm kadar olabilir.
Ticari balıkçılığı önemsizdir. Omuz dikenleri batınca çok acı verir. Genellikle
kuma ve çamura gömülüdür. Elektrik ve akustik atış üretebilir. Bir kaç saniye
süren uzun atışları yazın üreme döneminde yapar. Eşeylerde (cinsiyetlerde) çift
yapısallık (dimorfizm) vardır.
urban fishing [kentsel balıkçılık] Doğal ya da doğal olmayan (köprü, iskele, dolgu üstü vb)
yapılardan oltayla balık avcılığı.
urea [üre] Sidik. Böbrekler üzerinden atılan su ve diğer metabolik malzeme.
urethra [siyek (üretra)] İdrar yolu.
urine [üre] Sidik, (NH2)2CO karbonikasit-diamid. Hayvanların kan
ve idrarında bulunur.
Urochordata [gömlekliler] ® Tunicata (tunicates).
uropod [uropod] Eklembacaklıların karın
bölgesinden sonra gelen ve karın bölgesinin en son oynak kısmının (telson) her
iki tarafında yer alan ve dümen görevi yapan uzantılar.
urostyle [urostil] Uzunca olup omurganın
sonunda yer alan ve kuyruk yüzgecini destekleten tek parça kemik.
usable stock (standing crop) [kullanılabilir stok] Bir stokta geleneksel (ya da yasal) olarak
kullanılabilir büyüklük sınıfında yer alan tüm balıkların sayısı ya da
ağırlığıdır. Buna mahsul denildiği gibi birim alandaki biyokitle de
denmektedir.
usage
of sea plants and algae [deniz bitkileri ve alglerin kullanımı] Öz olarak algler sanayide; besinlere omega-3 yağ
asidi unsuru, renklendirici, boya, besin, gübre, eczacılık, biyolojik plastik
ve enerji üretimi ile kirlilik kontrolünde kullanılmaktadır.
i- İnsan
besini: Bir kısmı eski çağlardan beri (Spirulina) diğerleri yakın geçmişte ve halen (Porphyra, Undaria, Laminaria, Ulva vs) tüketilmekte olan yaklaşık 30 kadar türün potansiyel
kullanımı söz konusudur. ii.
Hayvan besini: 10 kadar türün potansiyel
kullanımı vardır. Geçmişte hayvan
besinine belirli oranlarda kuru ya da yaş katılan algler günümüzde alg unu
olarak verilmektedir. iii.
Tarım ve bahçecilik:
Kıyıya vuran yeşil algleri kıyıda yaşayan halk kumlu tarlalarında organik
gübre olarak kullanmışlardır. Günümüzde ise özütleme (extraction) yöntemine
yönelinmektedir. iv. Bitkisel
kolloid (fito-kolloid-phytocolloid)
üretimi: Kahverengi alglerden (Phaeophyceae)
alginat, jel ve agar; kırmızı alglerden (Rhodophyta) kıvam artırıcı malzeme
üretilmektedir. Fito-kolloidler kansere ilişkin çalışmalarda da dikkate
alınmaktadır. v. Tıp ve
eczacılık: Mikrop kırıcılar ile kozmetik müstahzar olarak değerlen-dirilmektedir. vi. Enerji
üretimi: Kıyıya vuran biyokitlenin, mayalanmayla metan bakımından zengin
biyogaza dönüşümünü deneyleri yapılmaktadır. vii. Su ve
atık su arıtımı: Algler kullanılarak sudaki gübre maddelerinden
temizlenmesi ile aşırı gübrelenmenin (ötrofikasyon) önlenmesi. Burada oluşan
alg biyokitlesini sudan alınması gerekmektedir. viii. Diğer
kullanım alanları: Boya üretiminde Spirulina'dan
mavi boyanın (fikosiyanin) ve yine kırmızı alglerden fikoeritrinin
ayrıştırılması. Not: Deniz bitkileri iyot vb maddeleri deniz suyunda
gözlemlenen miktarlarının 1,000 ile 10,000 katına kadar biriktir ki bu da
onların bir kirlilik öğesi olma nedenidir. |
use rights [kullanım hakları] Yerel gelenek, karşılıklı anlaşma ya da başkalarının
elindeki kullanma hakkı çerçevesinde bir kaynaktan yararlanmadır. Yararlanma
hakları kaynaktan hangi şekilde (miktar, yer, zaman, av aracı vb) hasadın
gerçekleştirileceğini belirtir.
uterine cannibalism [rahim yamyamlığı] Bazı köpek balığı yavrularının ana karnında yumurta ve
küçük kardeşlerini yemesi.
uterine milk [rahim sütü] Canlı doğuran bazı kemikli balıkların yumurtalıklarının (rahimlerinin)
yavrularının soğurucu beslenmesi için ürettiği salgı.
uterus [rahim] Döllenmiş yumurtanın geliştiği organ. Balıklarda gerçek rahim bulunmaz.
Ancak bu terim yumurta kapsüllü Kıkırdaklılar (Chondrichthyes) için
kullanılabilir.
utilised population [yararlanılan (kullanılan) populasyon] ®
Utilised stock (Yararlanılan stok).
utilised stock (utilised population) [yararlanılan (kullanılan) stok] Stoğun yaşayan ve gelecekte avlanılacak parçası.
utriculus [utriculus] 1- Balıkların kulaklarındaki lapillus otolitinin içinde bulunduğu
ampül.
utriculus [utriculus] 2- Yayınbalığıgillerde (Siluridae)
en büyük otolit olan lapiilus’un yer aldığı içkulak kısmı.
UV (abbrev) [morötesi] ® Ultraviolet.