N [updated last March 02, 2016]
N (abbrev) [Nitrogen (N)] 1- Azot gazının simgesi.
N (abbrev) [N] 2- Balık sayısı için kullanılan kısaltma. Örnek; Nt = ‘t’ anındaki
balık sayısı.
n.n. (abbrev) [nomen novum] ® n. nov.
n.v. (abbrev) [non viso] ® non viso.
nacelle [kabin, kabuk] Dişi Argonauta kollarının I ürettiği yalancı
“kabuk” olup içine yumurtalar bırakılmaktadır. Kabinde yaşayan hayvanlar normalde Kol I ‘in salgıladığı zar ile örtülüdür.
nadir [nadir] 1- Yeryüzü, ayak
tarafı. Bir gözlemci eline bir çekül alıp sarkıttığı zaman çekül
yerin merkezine doğru yönelir. Buna çekül doğrultusu denir. Çekül doğrultusu
gök-küreyi iki noktada keser. Bunlardan birine başucu ya da zenit diğerine
ayakucu ya da nadir noktası denir.
nadir [rare] 2- Az bulunan.
NAFO (abbrev) [Northwest
Atlantic Fisheries Organization] Kuzeybatı Atlas
Okyanusu Balıkçılık Örgütü.
nail-shaped crepidule [?] ® Crepidula unguiformis.
naked [çıplak] Pulu olmayan balık.
nano [nano] 1- 10 üzeri eksi 9 (10-9)
nano [nano] 2- Cüce.
nanoplankton [nano-plankton] Planktonun boyları 5m-50m arasında olan
kısmı.
Nansen [Fridtjof
Nansen] Norveçli
kaşif, bilim adamı ve diplomat olan Nansen Oslo’da doğdu ve Oslo yakınında öldü
(1861-1930). I. Dünya Savaşı tutsaklarının değiş tokuşundaki çalışmaları
nedeniyle 1922’de Nobel ödülünü aldı. Kuzey Kutbu’nun keşfinde bulundu ve ilk
kez derin kutupsal basenin varlığını gösterdi. Nansen zooloji profesörü ve
okyanus bilimciydi. Akışkanlar ve gözeler arası sinir ağları çalışmalarıyla ünlendi.
Ekman sarmalına katkıda bulundu. Kendi adıyla anılan deniz suyunu örnekleme kabını buldu. Bu kap
Nansen şişesi adıyla anılmaktadır.
Nansen bottle [Nansen şişesi
(kabı)] Deniz çalışmalarında
istenilen derinlikten su örneği almaya yarayan alet.
naris (çoğ. nares), nostril [burun
deliği] Kafada dışa açılan bir
çift burun deliği.
narrow otter shell [?] ® Lutraria angustior.
narrow-barred
Spanish mackerel [tombak balığı, ceylan
balığı, palamut kolyozu] ® Scomberomorus commerson.
narrow-snouted pipefish [ince yüzgeçli iğne
balığı, deniziğnesi balığı, deniz iğnesi] ® Syngnathus tenuirostris.
narval shrimp [?] ® Parapandalus narval.
nasal [burunsal] Burunla ilgili.
nasal bridge [burunsal köprü] Burun deliğinin ön ve arka kısmı (giriş-çıkış delikleri) arasındaki
doku.
nasal fossa [burunsal çukur] Burun deliklerinin açıldığı yarık.
Nassa inflata (changeable nassa) [?] ® Nassarius
mutabilis.
Nassa
reticulata (netted nassa) [?] ® Hinia reticulata.
Nassariidae (mud snails (USA);
dog whelks (UK)) [?] Küçük kabuğun sarmalı iyi gelişmiştir.
Nassariidae ailesi, dünyanın tüm okyanuslarındaki ılıman ve tropik sularına
yayılmış, 300’den fazla türü barındırmaktadır. Kumlu çamurlu tabana yarı gömülü
yaşarlar. Etoburdur. Akdeniz sular sisteminde 23 türü rapor edilmiştir.
Nassarius
corniculus (horned nassa) [?] İnfralitoralda kayalık, çamurlu tabanda
yaygındır. Boyu en çok 1,8 cm;çapı 1 cm olabilir. Türkiye'nin
Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Nassarius
cuvieri (Cuvier’s nassa) [?] Sin. Hinia costulata. Cirkalitoralın kumlu tabanında barınır. Boyu en çok 1,7 cm, çapı 0,8
cm olur.
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Nassarius
mutabilis (changeable nassa) [?] Sin. Sphaeronassa mutabilis; Nassa
inflata. Kabuk oval, döngüler basamaklı olup dışbükey urludur. Dikiş izi
belirgindir. Kabuk ağzı kapaklı nasırsı ve ovaldir. Rengi bej, sarımsı esmerdir. Boyu en çok 3,8
cm, çapı 2,3 cm'dir. İnfralitoralın kumlu çamurlu tabanında yaygındır.
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
natal [doğumsal] Doğumla ilgili. Doğuş.
natality [doğum oranı] Popülasyona ya da stoğa üremeyle yeni kuşakların eklenme hızı (oranı).
natant [yüzen] Suda yüzen, gezgin.
natatorial (swim) membrane [yüzme zarı] Kafadanbacaklılarda bant ya da kaslı kanat kolların ya da
dokunaç çomaklarının ağızdan ırak yüzeyi boyunca uzayan zar.
Natica
alderi (pretty moon-shell) [?] ® Lunatia pulchella.
Natica
hebraea (Hebrew moon-shell) [?] ® Naticarius hebraeus.
Natica
josephinia (Josephine's moon-shell) [?] ® Neverita josephinia.
Natica
maculata (Hebrew moon-shell) [?] ® Naticarius
hebraeus.
Natica
millepunctata (thousand-spotted moon-shell) [?] ® Naticarius stercus-muscarum.
Natica
poliama (pretty moon-shell) [?] ® Lunatia pulchella.
Natica
pulchella (pretty moon-shell) [?] ® Lunatia
pulchella.
Naticarius
dillwyni (Dillwyn’s moon-shell) [?] Yaygın tür
değildir. Kumlu çamurlu tabanda yaşar. Boyu en çok 2 cm; çapı 1,6 cm olabilir.
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Naticarius
hebraeus (Hebrew moon-shell) [?] Sin. Natica
hebraea; Natica maculata. Kabuk kısa kuleli küre şeklindedir. Son sarmal
tur çok gelişmiştir. Göbeklidir. Rengi beyaz bej olup fonda şekilsiz lekeler
yer alır. Boyu en çok 5,5 cm; çapı 5,1 cm olabilir. Yaygın türdür. Kumlu ya da
kumlu çamurlu tabanda yaşar. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Avcılığı vardır.
Naticarius
intricatoides (ribboned moon-shell) [?] ® Naticarius vittatus.
Naticarius
millepunctatus (thousand-spotted moon-shell) [?] ® Naticarius stercus-muscarum.
Naticarius
stercus-muscarum (thousand-spotted moon-shell) [?] Sin. Natica
millepunctata; Naticarius millepunctatus.
Kabuk küre şekillidir. Sarmal turları yassıdır. Rengi bej gölgeli, beyaz
süslemelidir. Boyu en çok 3,7 cm, çapı 5,3 cm olur. Yaygın türdür. Kumlu, kumlu
çamurlu tabanda 20 - 100 m derinliklerde yaşar. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz
kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Naticarius
vittatus (ribboned moon-shell) [?] Sin. Naticarius intricatoides. Nadir türdür. Boyu en çok 1,8 cm; çapı 1,7 cm olabilir.
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Naticidae (moon snails;
necklace shells) [?] Kabuk küre şeklinde, bazen
basıktır. Kabuk ağzı açıklığı değirmi olup
kanalsızdır; genellikle göbeklidir. Ailenin sığ, temiz deniz tabanında yaşayan
200'ün üstünde türü vardır. Etoburdurlar. Kendilerini gömerler. Özellikle
Bivalvia ile beslenirler. Delicidir. Eşeyler ayrıdır. Döllenme içte
gerçekleşir. Akdeniz sular sisteminde 22 türü rapor edilmiştir.
natio [ırk] Alttür içerisinde yerel popülasyon. Örnek; Salmo trutta natio lacustris. ® Race.
national flag [bandıra] ® Flag.
native [yerli] 1- Eskiden beri, tarihsel olarak bir alanda (orada) bulunan.
native [yerli] 2- Doğal topluluğun üyesi olan tür.
native fishery [yerli balıkçılık] Balıkların yerli olan halk tarafından avlanması.
native stock [yerli stok] Doğuştan orada bulunan stok. Yerli olmayan stoklarla karışmamış olup diğer
etkilerle de kalıtsal özelliği önemli ölçüde etkilenmemiş, eskiden de bilinen
dağılım alanında var olan stok.
natural [doğal] Doğada bulunan ve doğada üretilen malzeme ile insan etkisi olmadan oluşmayı
içerir.
natural fish [doğal balık] Doğada yumurtlama sonucu oluşan balık. Kuluçkahane ürünü olmayan balık.
natural growth increment [doğal büyüme artışı] Akvakültürde doğal besinle elde edilen büyüme.
natural mortality [doğal ölüm] Popülasyon ya da stoktan balıkçılık dışında kalan yenme, yamyamlık,
yaşlılık, hastalık, kirlilik vs. nedenlerle olan ölümler sonucu eksilenleri
ölçme payıdır (oranıdır). Doğal ve balıkçılıktan kaynaklanan ölümleri gözeterek
denge oluşturmak ve bu yolla etkin balıkçılığa ulaşmak zordur. Doğal ölümler ya
anlık ya da yıllık temelde verilebilmektedir. Bir yılda ölenlerin yüzdesi
yıllık doğal ölüm payıdır. Anlık ölüm payı ise herhangi bir anda ölenlerin
yüzdesidir. Doğal ölüm oranı genç bireylerde çok yüksektir. Bunların %99’u ilk
birkaç ay içinde ölür. Stoğa katılmış, iç-göçü tamamlamış bireylerde doğal
ölümler az çok durağandır. Tabansal (demersal) balıklarda bu oran kabaca %20,
yüzücü (pelajik) balıklarda ise daha yüksektir. Genelde stoğa yeni (ilk)
katılan bireylerin %45’i dört ay içerisinde ölürken %1’i 22 yıldan fazla yaşar.
®
Mortality (Ölüm). ® Fishing Mortality (Balıkçılık ölümü). ®
Total Mortality (Toplam ölüm).
natural reproduction [doğal üreme] İnsan etkisi olmayan üreme.
natural
selection [doğal ayıklanma] Canlıların var olmak için verdikleri mücadelede
ayıklanma yoluyla seçilmesi.
nature [doğa] İnsanın ürettikleri hariç tüm canlı ve cansız varlıklar dahil fiziki dünya
malzemesi.
Naucrates ductor (pilotfish) [maltapalamudu, klavuz
balığı] Mercan resifleriyle ilişkilidir. 0-
nauplius [nauplius] Kabukluların (Crustacea) ilk
kurtçuk (larva) evresi.
nautical mile (sea mile) [deniz mili] 1852 metrelik mesafe. Bu denizcilikte 1 dakikalık yaya eşittir.
Nautilus [?] Yumuşakçalar (Mollusca) kabilesi,
Kafadanbacaklılar (Cephalopoda) sınıfı, Nautiloidea altsınıfı, Nautilida
takımı, Nautilina alttakımının
Nautilidae ailesinin 9 türü kapsayan bir cinsidir. Nautilidae eski bir aile
olup günümüzde yaşayan fosil olarak da anılmaktadır. Kafadanbacaklıların
özelliklerini taşır ancak dokunaçları 19 adet kadar olup diğerlerinden daha
fazladır. İki çift solungaç ve üstünde 9 diş bulunan dişli-dili (radulası)
vardır. Aile bireylerinin en küçük türü
near water trawler [yakınsu trolü] Üç-beş gün ve en çok 10 güne kadar sefer yapan trol teknesi.
nearshore waters (inshore waters, onshore waters) [kıyı suları
(kıyısal sular)] Kıyıya yakın sığ
sular. ® Inshore waters.
necklace
shells [?] ® Naticidae.
necrophagous [leşcil] ® Scavenger.
necrophagy [nekrofaji] Kadavrayla, leşle beslenme.
necropsy [nekropsi] Ölüm nedenini bulmak için ölmüş hayvanlar üzerinde yapılan incelemedir. Çoğunlukla
soyu tehdit ve tehlike altındaki türlerin ölüm nedenlerinin anlaşılması için
örneğin deniz memelilerinde (yunuslar, foklar ve diğer canlılarda da -
kaplumbağalar) uygulanmaktadır. Uzman otopsi merkezi Hollanda’dadır. Türkiye’de
ise birkaç eğitim görmüş eleman bulunmaktadır. ® Aotopsy (Otopsi).
needlefish (Atlantic
saury) [zargana balığı, zargana] ® Tylosurus
acus imperialis.
needlefishes [Zarganagiller] ® Belonidae.
nekton [nekton]
Aktif yüzen ve akıntılardan bağımsız yer değiştirebilen görece büyük (2 cm - 20
m) organizmalar. Örnek; balıklar.
Nemalion helminthoides (sea
spaghetti) [?] Sin. Nemalion multifidum. Ortak tabanlı az dallı kırmızı
algdir. Jöle kıvamında ve şerit yapılı olup çok eksenlidir. Büyüme uçta
gerçekleşir. Üreme trigenetik döngülüdür. Boyu 10 - 20 cm arasındadır.
Orta litoral katmanda yaşar. Türkiye'nin Karadeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
Hasadı elle yapılır. Besin olarak Japonya'da kullanılmaktadır.
Nemalion multifidum (sea spaghetti) [?] ® Nemalion helminthoides.
nematocyst [nematosist] Epitel hücreleri arasındaki ısırgan organ. Medüzler ve bazı poliplerde
bulunur.
nematocyst [yakıcı kapsül] Knidlilerde (Cnidaria) uzmanlaşmış
yakıcı göze (hücre) içerisinde ucu çengelli, ipliğiyle zıpkın gibi atılan ve
içerisinde uyuşturucu, yakıcı kısaca ısırıcı (kimyasal) bulunan bir cins
avlanma ve korunma aracı. ® Cnidoblast.
nematocysts [yakıcı göze (kapsül), nematosist] Yakıcı gözeler içi zehir dolu bir kese olup ucunda
delikli iğne taşıyan bir lif ile donatılmıştır. Bekleme halinde uzunca olan lif kesenin içinde sarılmış halde durur.
Yabancı bir cisim ya da besin ve ya da düşman ile temas halinde lifli iğnenin
atışı tetiklenmiş olur ve en büyük besini rahatlıkla felç edilebilir. Isırgan
hücrelerin fonksiyon ve yakıcı özellikleri türe göre değişmektedir ve ısırgan
gözeler (hücreler) ağız etrafı ile dokunaçlarda toplanmıştır.
nemato-thallus [iğne-tallus] Ana ekseni olmayan tallus. Tallus çok hiyerarşik (sıradüzenli) tipik şekilli iplikçik
yapılıdır (fakat çok sayıdaki diğer şekillerden de türemiştir). Hepsi aynı
değere sahiptir ve sürekli büyüyebilirler. İki tip iplikçikle tanınır; biri
sürünür, diğeri ise diktir.
neo- (prefix) [neo-]
Yeni.
Neogene [Neojen] Otlar çağı olarak anılan 23-2 milyon yıl öncesi dönem.
Neogobius eurycephalus (mushroom goby) [sarı kayabalığı, kocabaş kayabalığı, kayabalığı] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. Boyu TL=20 cm olabilir. Nadiren
tatlı-suya girer.
Neogobius fluviatilis
fluviatilis (monkey
goby) [tatlısukaya balığı, kum kayabalığı, siyah kayabalığı, tatlısukayası balığı,
kayabalığı] Tabansal-yüzücüdür (bentopelajiktir). Tatlı-su ve acı-suda bulunur. Boyu
TL=20 cm kadar olabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir.
Neogobius
gymnotrachelus (racer goby) [sarıkaya balığı, kayabalığı] Tabansal-yüzücüdür
(bentopelajiktir). Tatlı-su ve acı-suda bulunur. Boyu TL=16 cm kadar olabilir.
Kumlu ve çamurlu zeminde rastlanır.
Neogobius kessleri (bighead goby) [kaya
balığı, kalınbaşlı kayabalığı] Tabansal-yüzücüdür (bentopelajiktir). Tatlı-su ve acı-suda bulunur. Boyu
TL=22 cm kadar olabilir. Ticari
balıkçılığı vardır.
Neogobius melanostomus (round goby) [kumkaya balığı, kum balığı, kumkayası balığı, benekli
kaya balığı, kayabalığı] Tabansaldır (demersaldır). Tatlı ve acı-suya girer. Boyu TL=25 cm kadar
olabilir. 4 yıl yaşayabilir. 0-
Neogobius platyrostris (flatsnout goby) [sarı kayabalığı, yassıbaşkaya balığı, kayabalığı] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. Boyu TL=22-
Neogobius ratan ratan (ratan goby) [kayabalığı] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. Boyu TL=20 cm olabilir. Yakın
kıyıda taş ve çakıl üstünde bulunur.
Neogobius syrman (syrman goby) [kaya
balığı] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. Boyu TL=24 cm olabilir. Kumlu,
çamurlu tabanda rastlanır. Bazen tatlı-suya girer. 1-2 yılda cinsi olgunluğa
ulaşır.
Neolithic age [Neolitik çağ] 10 bin yıl öncesinden başlayan çağ. Cilalı taş devri.
neoplast [neoplast] Su yosununu (alg) karakterize
eden canlı hücresinde yer alan birçok organel (plastid).
Neopycnodonte
cochlear (spoon oyster) [?] Sin. Pycnodonta cochlear. Kabuklar farklıdır.
Dış kenarlar değişkendir. Sol kabuk kancası yakınından tabansal malzemeye
yapışıktır. Sağ kabuk (planokonkav'dır; yüzü düz diğer yüzü içbükeydir). Kabuk
incedir. Eklem dişsizdir. Tek kas izi bulunur. Dışı bejden esmere içi beyazdan
pembeye çalar. Boyu en çok 8,5 cm, sıklıkla rastlanan boyları 4 - 5 cm
kadardır. 25 m ile 1,500 m'ler arasında sert tabana yapışıktır. Alt
cirkalitoralda bolcadır. Türkiye'nin batı Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
Avcılığı tesadüfidir
Neorossia
caroli (Carol bobtail) [?] 300 - 800 m'lerde bentiktir. Boyu en çok 5,5
cm (manto boyu) olabilir. Türkiye'nin Antalya Körfezi kesiminde bulunur.
Avcılığı vardır.
nephelometer [nefelometre] Ortamda dağılmış askı maddeleri (bulanıklığı) birden çok açıdan ölçen optik
tabanlı alet.
nephridium [nefridyum] Omurgasız hayvanlardaki ilkel böbrek.
Nephropidae (lobsters) [Istakozgiller] Orta boyda kabuklulardan olup kabukları kalkerlidir. Karapaks silindir
biçimlidir. Yürüme bacaklarının ilk 3 çifti gerçek kıskaçla (pençeyle)
tamamlanmıştır; ilk çift ve özellikle de kıskacı aşırı gelişmiştir. Rengi
değişkendir. Akdeniz'deki 2 türü gel-git kuşağından 800 m derinliğe kadar
yayılır. Her ikisi de tabansaldır (bentiktir). Çamurlu ve kayalık abanı
seçerler. Gömülü ya da oyuklarda yaşarlar. ® Homaridae.
Nephrops norvegicus (Norway lobster)
[ıstakoz] Karapaks tüylüdür, boylamasına keskin dikenlidir. Rengi
pembedir. Farklı irilikteki kıskaçlar ile bacakların bilek kısmı koyu turuncu
lekelidir. Boyu en çok 24 cm; sıkça rastlanan boyu ise 19 - 19 cm arasındadır.
Kumlu-çamurlu ve çamurlu tabanda 20 m ile 800 m arasındaki derinliklerde
yayılır ancak çoğunluğu 100 m ile 300 m arasında barınır. Çamura gömülür.
Türkiye'nin Kuzey Ege kıyılarında bulunur. Gündüz kıta bayırında avlanır. Gece
avcılığı ile gün ağarırken yapılan avcılık etkindir.
Neptune [Neptun] Poseydon eşdeğeri Roma deniz tanrısı.
Neptune-grass [deniz eriştesi] ® Posidonia oceanica.
nereid (Nereis) [yassı denizkurdu] ® Nereis
diversicolor.
Nereis diversicolor (Nereis,
nereid) [yassı denizkurdu] Sığ, kumlu, çamurlu, mil bulunan tabanda yaygındır. En çok
neritic [neritik] Kıta sahanlığı üzerindeki sığ suyla ilgili.
neritic region [neritik bölge] Kıta sahanlığındaki su kütlesi. Kıyı ile ilişkili bölge.
neritopelagic [neritopelejik] Kıta sahanlığı üzerindeki sığ sularda bulunan.
Nerophis
lumbriciformis (worm pipefish) [kuyruksuzdeniziğnesi balığı] Tabansaldır (demersaldır). Boyu
TL=15 cm, dişiler
Nerophis maculatus (spotted pipefish) [kuyruksuzdeniziğnesi balığı, deniziğnesi] Tabansaldır
(demersaldır). Boyu TL=30 cm olabilir. Kıyısal ve canlı doğurucudur (ovovivipardır).
Yumurtaları erkek kuyruğu altındaki kesede taşır.
Nerophis ophidion (straightnose pipefish) [deniziğnesi, kuyruksuzdeniziğnesi balığı] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. Boyu TL=29 cm dişi
nerve [sinir] Algılama ve tepkime olaylarını ileten ipliksi yapı(lar).
net [ağ] 1- ® Retia.
net [ağ] 2- Gözler halinde örülmüş bir cins örgü, file. ® Fish net.
net depth [ağ derinliği] Mantar yakadan kurşun yakaya göz sayısı olarak verilen mesafe.
net drum (net roller) [ağ tamburu] Sürütme ağlarının sarıldığı geniş yapılı tambur. ® Net drum. ® Net
winch.
net hauler [ağ çekici] Durağan ağların tekneye alınmasında kullanılan makara.
net mending [ağ tamiri] Ağın yırtılan, kopan kısımlarının elle örülerek tamamlanması.
net needle (fiddle) [iğne] ® Mending needle.
net production (total production) [net üretim] 1- Belirli bir sürede stokta artan toplam vücut kütlesi.
net production [net üretim] 2- Brüt üretim eksi solunum.
net production [toplam üretim] 3- ® Total production.
net reel [ağ makarası] Balıkçı teknelerinde ağ ve ağa ait donanımın sarıldığı tambur. ® Net drum. ® Net winch.
net roller [ağ tamburu] ® Net drum.
net room [ağ odası] Ağların, tamir edildiği ve saklandığı özel donanımlı oda.
net sonde [ağ iskandili] ® Net sounder.
net sounder (net sonde) [ağ iskandili] Ağın mantar yakasına bağlanmış ya kablo ile ya da yine akustik yöntemle
sinyalleri teknedeki yankı iskandiline gönderen ve ağın bulunduğu derinlik,
sıcaklık ve baktığı alandaki balık bolluğunu gösteren bir cins yankı iskandili.
net weight [net ağırlık] Balığın kendi ağırlığı. Ağırlık eksi dara.
net winch [ağ vinci] Görece büyük balıkçı gemilerinde sürütme ağlarının
sarıldığı vinç. ® Net drum. ® Net reel.
net-fleet (fleet) [ağ seti
(batarya)] Yan yana dizilmiş olan
nesnelerin oluşturduğu bütün. Örneğin solungaç ağları seti.
netted nassa [?] ® Hinia reticulata.
neuromast [nöromast] Genellikle balıkların yanal çizgisi ve bunu oluşturan tüp sisteminde
cupula denilen jölemsi bir madde içerisinde yer alan titreşim ve hareketleri
algılayan tüylü hücre grupları.
neuron [nöron] Çekirdekli bir gövdeyle
protoplazma uzantıları (dentritler) ile silindir eksenden (akson) oluşan sinir
hücresi.
neurotoxin [nörotoksin] Sinir sistemini etkileyen kimyasal (ağılı - zehirli madde).
neuston [nöston] Su yüzeyi tabakasında (ilk 20-25 cm’lerde) bulunan küçük ve orta
büyüklükteki yüzer-gezer organizmalar.
neuston-catamaran [nöston kızağı] Nöston organizmalarını toplamaya yarayan ve gemiden çekilen ağlı yüzer
kızak.
neutral [nötr] H+ ve OH- iyon konsantrasyonlarının birbirine eşit
olması hali.
neutralism [tarafsızlık] İki türün birbirini etkilemediği ilişki (0 0). Örnek; Lactobacillus ve
Streptococcus bakterilerinin yoğurt başlatıcılar olarak ilişkileri tarafsızlık
örneğidir. Bu bakterilerin birlikte ya da ayrı ayrı kültürlerindeki sayıları
yani popülasyon büyüklükleri değişmemektedir.
neutralization [nötrleştirme] Baz ve asit etkisini giderme.
Neverita
josephinia (Josephine's moon-shell) [?] Sin. Natica josephinia. Kabuk oval ve
yassıdır, kule zar zor görülür. Rengi gri-bejdir. Boyu en çok 2,8 cm; çapı 3,6
cm olabilir. Kumlu çamurlu tabanda 0 - 20 m'ler arasında yaşar. Türkiye'nin Ege
ve Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
new generation [yeni kuşak
(yeni nesil)] Yumurtlama sürecinden
sonra oluşan yeni döl.
new tank syndrome [yeni tank sendromu] Yeni yapılmış akvaryumlarda ilk bir ayda nitrat giderici
bakterilerin azlığı nedeniyle amonyak ve nitrit düzeyi tehlikeli olacak boyutta
artabilir. ® Old
tank syndrome (Eski tank sendromu).
newel (bitt) [baba] ® Bollard.
Nezumia aequalis (common Atlantic grenadier) [fare balığı] Göçmen olmayan taban-yüzücüdür (bentopelajiktir). Boyu TL=36 cm olabilir.
200-2,320 m derinliklerde rastlanır. Balıkçılığı önemsizdir.
Nezumia sclerorhynchus (roughtip grenadier) [fare
balığı] Göçmen olmayan taban-yüzücüdür (bentopelajiktir). Boyu
TL=36 cm olabilir. 130-3,200 m derinliklerde rastlanır. Balıkçılığı önemsizdir.
Daha çok 450-730 metrelerde rastlanır.
niche [niş] 1- Bir türün işgal ettiği çevresel yer, alan. Küçük
yaşam-alan. ®
Ekolojik niş.
niche [niş] 2- Çekmecenin dibi. Canlının
yaşamını sürdürebildiği en küçük ortam.
niche [niş] 3- Canlının yaşamını nasıl kazandığı yani yaptığı iştir.
niche overlap [niş örtüşümü] İki türün kaynak ihtiyaçlarının üst üste gelmesi, büyük ölçüde kesişmesi.
nightcrawler [yersolucanı] ® Earthworm.
Nika
edulis (nika
shrimp) [?] ® Processa edulis.
nika shrimp [?] ® Processa edulis.
Nile soft-shelled turtle [Nil
yumuşak kabuklu kaplumbağası] ® Tryonix triunguis.
nitrate [nitrat] Sularda besin tuzu (gübre) olarak bilinir (-NO3).
nitrate poisoning [nitrat ağılaması (nitrat zehirlemesi)] Nitrat balıklar için amonyaktan az ağılıdır. Fakat yüksek konsantrasyonları
tehlikelidir. 50 mg/l balıkların dayanabilecekleri en yüksek değerdir. Bu
nedenle akvaryumda nitrat düzeyinin 25 mg/l’den az olmasına dikkat edilmelidir.
Suyun nitrat düzeyinin yüksek olması akvaryumda artan alg büyümesinden
anlaşılabilir. Aşırı nitrat + amonyak varlığında, basitçe akvaryum suyu
değiştirilir.
nitrification [nitratlama] Amonyum’un örob (aerobe) nitrit ve nitrat bakterileri tarafından nitrit ve
nitrat’a yükseltilmesi işlemi. Amonyom önce oksitlenerek nitrit bakterilerince
(Nitrosomonas) nitrite dönüştürülür. Sonra
nitrit (Nitrobacter tarafından)
nitrata çevrilir.
nitrite [nitrit] İki oksijenli azot (-NO2).
nitrogen (N2) [azot] Simgesi (N2) olan renksiz, kokusuz gaz.
nitrogen cycle [azot döngüsü] Azot suda çözünmüş nitrat, nitrit ve amonyak bileşeni olarak bitkisel
planktonlar (fitoplankton) tarafından emilir, organik azota dönüştürülür. Azot içerikli bitkileri hayvansal
planktonlar (zooplanktonlar) yer. Bunlar ya ölüp çürür, ya da daha üst
basamakta yer alan tüketiciler tarafından yenir ve parçalanır. Açığa çıkan
katı ve çözünmüş organik azotlu maddeler, oksijenli ve
oksijensiz ortam bakterilerince ayrıştırılır ve yeniden suya inorganik azot
bileşikleri olarak karışır ve fotosentezde kullanılır.
nitrogen narcosis [azot vurgunu (azot
baygınlığı, azot narkozu, vurgun)] 1- Balığın derinden hızla yüzeye çıkartılması kanda çözünmüş
gazların azalan basınç sonucu genişlemesine, kabarcık oluşturarak damar
tıkanıklığına, inme ve hatta ölüme neden olabilir. Bu durum insanlar için de
geçerlidir.
nitrogen narcosis [azot vurgunu (azot
baygınlığı, azot narkozu, vurgun)] 2- Balinalar kısa ya da uzun süreli ve türe bağlı olarak çok
derine (2,000 m) daldıkları halde basıncı ve bunun etkisi ile kana karışan
azotu dengelerler ve insanlar gibi vurgun yemezler. Balinalarda yüzeyde
solunurken hava ile alınan ve kana geçen azot ve su altındayken kullanılan
oksijen sonucu oluşan CO2 kandan akciğere geçer ve burada depolanır.
Böylece balinanın hem CO2 dayanıklılığı artar hem de kanda azot
kabarcıklarının oluşması önlenir. ® Retia (Ağ). ® Wonder net (Harika ağ).
nm (abbrev) [nautical mile] Deniz mili (1,852 m).
no take reserve (no take zone) [deniz koruma alanı]® Marine protected area.
no take zone (no take reserve) [deniz koruma alanı]® Marine protected area.
NOAA (abbrev) [Ulusal Okyanus ve Atmosfer Yönetimi] National Oceanic and Atmospheric Administration.
Noah’s ark [?] ® Arca noae.
noble gas [soygaz (asalgaz)] ® Inert gas.
noble pen shell [?] ® Pinna nobilis.
Noctiluca (?) [noktiluka] Dinoflagellatlara ait birgözeli (birhücreli) algdir. Milyonlarcası sürüler
halinde yüzer ve denizin kızarık gözükmesine neden olur. Yassı ve yuvarlak
görünümlüdür. Tek ya da bazen daha çok kamçısı ile pervanemsi hareket eder. Gaz
biriktirerek çökmesini ve istediği derinlikte kalmasını sağlar. Noctiluca dış-beslektir (heterotroftur).
Boyu
nocturnal [nokturnal] Gece aktif. Geceyle ilgili. Bir gece süren. ® Diurnal.
nom
neglec. (abbrev) [ihmali isim] ® Nomen neglectum.
nom. abort. (abbrev) [düşük isim] ® Nomen abortivum.
nom. alt. (abbrev) [seçenekli
isim] ® Nomen alternativum.
nom. ambig. (abbrev) [şüpheli isim] ® Nomen ambiguum.
nom. collec. (abbrev) [ortak isim] ® Nomen collectivum.
nom. conf. (abbrev) [şaşırtan
isim] ® Nomen confusum.
nom. confus. (abbrev) [şaşırtan
isim] ® Nomen confusum.
nom. conserv. (abbrev) [korunan isim] ® Nomen conservandum.
nom. correc. (abbrev)
[düzeltilmiş isim] ® Nomen correctum.
nom. dub. (abbrev) [kuşkulu isim] ® Nomen dubium.
nom. hybr. (abbrev) [kırma isim] ® Nomen hybridem.
nom. illeg. (nom. illegit.) (abbrev) [yasadışı isim] ® Nomen illegitimum.
nom.
imperf. (abbrev) [eksik isim] ® Nomen imperfectum.
nom. inq. (abbrev) [sorgulama
ismi] ® Nomen inquirendum.
nom. inval. (abbrev) [geçersiz
isim] ® Nomen invalidum.
nom.
inviol. (abbrev) [eksiksiz isim] ® Nomen inviolatum.
nom. legit. (abbrev) [yasal isim] ® Nomen legitimatum.
nom. monstr. (abbrev) [ucube
isim] ® Nomen monstrositatum.
nom.
negat. (abbrev) [reddi isim] ® Nomen negatum.
nom. non rite public. (abbrev) [töredışı isim] ® Nomen non rite publicatum.
nom.
nov. (abbrev) [yeni isim] ® Nomen novum.
nom. nud. (abbrev) [çıplak isim] ® Nomen nudum.
nom. null. (abbrev) [sıfır isim] ® Nomen nullum.
nom. oblit. (abbrev) [unutulan isim] ® Nomen oblitum.
nom.
perfec. (abbrev) [kusursuz
isim] ® Nomen perfectum.
nom.
praeocc. (abbrev) [kullanılan isim] ® Nomen praeoccupatum.
nom.
prot. (abbrev) [himaye
isim] ® Nomen protectum.
nom. provis. (abbrev) [geçici
isim] ® Nomen provisorium.
nom. rejic. (abbrev) [dışlanmış isim] ® Nomen rejiciendum.
nom.
reviv. (abbrev) [canlandırılan
isim] ® Nomen revivisco.
nom.
subtit. (abbrev) [ikame isim] ® Nomen substitutum.
nom. superfl. (abbrev) [gereksiz isim] ® Nomen superflum.
nom.
trans. (abbrev) [aktarma
isim] ® Nomen
translatum.
nom.
triv. (abbrev) [lakap] ® Nomen triviale.
nom.
veti. (abbrev) [yasak isim] ® Nomen vetitum.
nomad [göçebe] Belirli bir yeri olmayan ve geniş alanlarda hareket eden balık.
Nomeidae (drift fishes, driftfishes, cigarfishes) [Sürüklenirgiller] Actinopterygii -Işınlı-yüzgeçliler sınıfı, Levreksiler-Perciformes takımı,
Sürüklenirgiller -Nomeidae ailesi 4 cinste (Cubiceps-10
tür, Nomeus-1 tür, Parapsenes-1 tür, Psenes-6) toplam 18 türü içermektedir. Tropik ve alt-tropik bölge sularında görülür. Akdeniz’de enderdir. En
irileri 1 m boya ulaşır. Çoğunluk 15-20
cm’dir. Büyük plankton organizmalarıyla (deniz anaları) ve diğer
askıdaki malzemeyle birlikte görülür. Okyanussal türlerdir. Üstte ya da
orta derinlikte yüzücüdürler. Selentereler, zooplankton ve küçük balıklarla
beslenirler.
nomen
abortivum (nom. abort.) [düşük isim] Yayınlandığı tarihte uluslararası zoolojik isimlendirme kuralları geçerli
olmasına karşın bu kurallara aykırı isim.
nomen
alternativum (nom. alt.) [seçenekli
isim] Aynı tür ya da grup
için iki isimin birlikte yayınlanması halinde seçenekli ad.
nomen
ambiguum (nom. ambig.) [şüpheli isim] Farklı araştırıcılarca uzun süre kullanılmış
olup yerleşmiş (ve karışıklık ve şaşkınlık yaratan) isim.
nomen
collectivum (nom. collec.) [ortak isim] Henüz bilinenler içerisinden hangi gruba ait olduğu
bilinmeyen, belirlenmemiş gruba verilen ad.
nomen
confusum (nom. confus.) [şaşırtan isim] Birden çok türe ait elemanlara
dayanan ve aralarında ayırımın mümkün olmadığı şaşırtıcı, kafa karıştırıcı olanlara
verilen ad.
nomen
conservandum (nom. conserv.) [korunan isim] Uluslararası zooloji isimlendirme komisyonunca
önceki kurallara uymasa bile (saklanmasına devam ettiği) kullanımında sakınca
görmediği ad.
nomen
correctum (nom. correc.) [düzeltilmiş isim] Sonradan tamamlanmış ya da düzeltilmiş,
bulunduğu grup değiştirilmiş isim.
nomen
dubium (nom. dub.) [kuşkulu isim] Bilinen
taksonomik gruplara uygulanması kesin olmayan isim. İsim belki örnek olmadığı
ya da yeterli tanımlanmadığı için de kuşkulu olabilir.
nomen
hybridem (nom. hybr.) [kırma isim] Farklı dillerin birleştirilmesiyle oluşturulmuş isim.
nomen
illegitimum (nom. illeg.) [yasadışı isim] Geçerli ve yayınlanmış fakat daha önce tanımlandığı için kural gereği red
edilen isim.
nomen
imperfectum (nom. imperf.) [eksik isim] Kurallara uygun bir isim olmakla birlikte bazı
(tırnak, bölme vb işaretler şeklinde) bozuklukları olan ya da daha yüksek
sınıflandırmada yer alan ismin yanlışlıkla kullanıldığı ve düzeltme gerektiren
isim.
nomen
inquirendum (nom. inq.) [sorgulama ismi] Henüz sorgulanması ve üzerinde araştırılması gereken
isim.
nomen
invalidum (nom. inval.) [geçersiz isim] Geçerli koşullarda yayınlanmamış, ulaşılamayan isim.
nomen
inviolatum (nom. inviol.) [eksiksiz isim] Orijinal yayınlandığı şekliyle kalmış ve
değişikliğe gerek olmayan ve değişikliğe uğramamış isim.
nomen
legitimatum (nom. legit.) [yasal isim] Kurallara uygun yayınlanmış isim.
nomen
monstrositatum (nom. monstr.) [ucube isim] Fiziksel bozukluğu olan birey kullanılarak oluşturulmuş bilimsel ad.
nomen
negatum (nom. negat.) [reddi isim] Orijinal yazılışı yanlış olup red edilen isim.
nomen
neglectum (nom. neglec.) [ihmali isim] Geçerli şekilde yayınlanmış fakat bir şekilde
dikkate alınmamış isim.
nomen
non rite publicatum (nom. non rite public.) [töredışı isim] Kurallara uygun, bilinen geleneğe uygun
yayınlanmamış isim.
nomen
novum (nom. nov.) [yeni isim] Bu yeni bir tür ya da yeni bir cins anlamına
gelmez. Eski bir ismin yerine geçmesi için önerilen isimdir.
nomen
nudum (nom. nud.) [çıplak isim] 1931’den önce yayınlanmış ise, tanımlanması olmayan tür, cins vs. 1930’dan
sonra yayınlanmış ise özellikleri verilmemiş tür, cins vs.’nin belirtilmesi
için kullanılır.
nomen
nullum (nom. null.) [sıfır isim] Orijinali belirlenemeyen, değişikliğe uğramış ve yanlış yazılan geçersiz
isim.
nomen
oblitum (nom. oblit.) [unutulan isim] Kullanılmayan ve zoolojik isimlendirme
kurallarınca red edilen isim.
nomen
perfectum (nom. perfec.) [kusursuz isim] Kurallara uygun yayınlanmış ve düzeltilmesi
gerekmeyen isim. Yalnız sonekinde değişiklik olabilir.
nomen
praeoccupatum (nom. praeocc.) [kullanılan isim] Daha önce başka tür ya da gruba verilmiş ve
kullanılmakta olan isim.
nomen
protectum (nom. prot.) [himaye isim] Kullanılmayan önceki isim yerine kullanım
önceliği tanınan isim.
nomen
provisorium (nom. provis.) [geçici isim] Gelecekte kullanılmak üzere önerilen geçici
isim.
nomen
rejiciendum (nom. rejic.) [dışlanmış isim] Geçerli isim
dışında kalan kabul edilmeyen dışlanmış herhangi bir isim.
nomen
revivisco (nom. reviv.) [canlandırılan isim] Eski bir ismin yeniden yaşatılması.
nomen
substitutum (nom. subtit.) [ikame isim] Eski ya da yeni mevcut ismin, ya da geçersiz
ismin yerine önerilen isim.
nomen
superfluum (nom. superfl.) [gereksiz isim] Bir taksonomik birime yanlış isim uygulanması anlamını taşır.
nomen
translatum (nom. trans.) [aktarma isim] Bir taksonomik birimden diğerine aktarılan ad.
nomen
triviale - nom. triv. (trivial name,
ordinary name, common name) [lakap] Yaygın bilinen ad. Örnek; i) Linne ya da bir başkası tarafından verilmiş
ad. ii) Ülkede yaygın kullanılan ad.
nomen
vetitum (nom. veti.) [yasak isim] Bir cinsi, cins ve alt cins şeklinde ayırmayan,
yayınlanmış olmakla birlikte kabul edilmeyen isim.
nomenclator [nomenklator] İsimlendiren, bilimsel isim veren.
nomenclature [nomenklatür] Bilimsel isimlendirme sistemi ve bu isimlerin kullanılması.
nominal catch [itibari av] Karaya çıkarılan av miktarlarının toplamıdır.
Bir diğer anlatımla yıllık istatistiklerde yer alan avdır. Bu av, analiz öncesi
kayda geçirilmeyen ya da ıskarta avın katılmadığı toplam avdır. Örneğin,
ülkemizde bazen olduğu gibi kayda geçirilmeden, balık unu yağı fabrikalarına
giden kısım itibari av içinde yer almaz. Demek ki hangi amaçla olursa olsun
(değersiz olup ıskartaya ayrılan, laboratuar analizi için saklanıp kayda
geçirilmeyen ya da vergiden sakınmak ve sair nedenlerle) kayıt altına alınmayan
av değerlerini ihtiva etmeyen itibari av gerçekten avlanan balıklardan
azdır.
nominal effort [itibari çaba] Özünde standartlaştırılmamış çaba yani harcanan güçtür. Av aracındaki
teknolojik değişiklikler avlanabilirliği dolayısıyla çabayı etkiler ve yanlış
çaba/av sonuçlarına götürür.
nominal taxon [itibari takson] Taksonomik birim tip’e göre tanımlamayı belirtir.
Tipcinsin ailedeki durumla, tiptürün cinsteki durumla, tipbireyin türlerdeki
durumla tanımlanması.
non al. (abbrev) [ait olmayan] ® Non aliorum.
non
aliorum (non al.) [ait olmayan]
non
viso [görülmemiş].
non-allocated species [tahsis edilmemiş tür] Toplam avlanabilir miktarı belirlenmemiş balık türü. Buna
avlanması yasak türler dahil edilmez.
non-biodegradable [biyo-bozunmayan] Bakterilerin biyolojik olarak ayrıştıramadığı
(parçalayamadığı) organik madde(ler).
non-consumptive water use [tüketmeden su kullanma] Suyu azaltmayan kullanım şekli. Örnek; balıkçılık.
non-contracting party [imzalamayan taraf] Uluslararası bir balıkçılık anlaşmasını imzalamayan ve
anlaşma koşullarına uyması gerekmeyen ülke.
non-established [yerleşmemiş] Dışarıdan getirilmiş olup yumurtlamayan balık.
non-harvestable [hasat edilemez] Balık stoğu ya da bu stoğun bir kısmının mesleki
balıkçılarca kullanılamamasıdır.
non-native [aşılanan] ® Introduced species.
non-reporting catch [bildirilmeyen av] İlgili merciye bildirilmeyen av yüzdesi, miktarı. Örnek;
avlanmış olup deney yapana iletilmeyen markalı balıklar.
non-selective feeding [tercihsiz beslenme] Besin maddesinin ne olduğunu dikkate almayan beslenme.
non-target species [hedefdışı tür] Avlanması için av aracının özel olarak hazırlanmadığı fakat avlanması
halinde dikkate değer ekonomik girdi sağlayabilecek, istenen balık tür(leri).
non-viable [yaşayamaz] Yaşamını sürdürme
yeteneği olmayan.
north [yıldız] Kuzey.
north-east [poyraz] Kuzeydoğu için kullanılan rüzgar yönü terimi.
northern (boreal) [Kuzey (kuzeyli)].
northern
bluefin tuna [ton, orkinoz, orkinos,
ton balığı] ® Thunnus
thynnus.
northern lampreys (lampreys) [Taşemengiller] ®
Petromyzontidae.
northern pike (pike, horned pike) [turna balığı] ® Esox lucius.
north-northeast [yıldız-poyraz] Kuzey-kuzeydoğu.
north-northwest [yıldız-karayel] Kuzey-kuzeybatı.
north-west [karayel] Kuzeybatı.
Norway lobster [ıstakoz] ® Nephrops norvegicus.
Norwegian egg cockle [?]® Laevicardium crassum.
nose velocity [burun hızı] Balığın önünde ölçülen su hızı.
notch [çentik] Genellikle balığın kuyruğunu iki kısma ayıran girinti.
note [not] Kısa bilimsel yayın.
notochord [notokord]
Omurgalılarda ilkel kıkırdak iskelet. Kıkırdak iskelet
daha sonra kemikleşerek bilinen omurgaya dönüşür.
noxious [zararlı] Bir ya da diğer şekilde zararlı, olumsuz etkilere sahip olan.
NTZ (abbrev) [no take zone] ® Marine protected area (Deniz koruma
alanı).
nuchal folds [ense pileleri] Kafadanbacaklılarda kafanın arka
sırtsal bölgesindeki deri pileleri.
nuchal plate [ense plakası] Kafadanbacaklılarda
kafanın arka sırtsal kısmına bitişik kıkırdak plaka olup huninin sırtsal
cep eki ile mantonun ön kenarına dokunma yeri ve daha özel olarak kabuğun ön
kenarının oluşturduğu rölyef arasında bulunur.
nuchal thorn [ense dikeni] Vatozgiller’in (Rajidae) ensesindeki kuvvetli diken.
nucleus [çekirdek (nukleus)] 1- Göze (hücre) çekirdeği.
nucleus [çekirdek (nukleus)] 2- Balık pulunun ya da otolitinin merkez kısmı.
nucleus [çekirdek (nukleus)] 3- Karındanbacaklı kapağı ® Operculum (Kapak).
nudibranchs (sea slugs) [Arttansolungaçlılar] ® Ophistobranchia.
number of eggs [yumurta sayısı (döl verimi)] 1- Dişinin ürettiği olgun
yumurta sayısıdır. ® Fecundity (Doğurganlık).
number of eggs of marine fish [deniz balıklarında yumurta sayısı] Yüksek yumurta sayısına sahip olanlar yüzer (pelajik)
yumurtlayan balıklardır. Orta derecede yumurta sayısı kuluçkacı balıklarda ve
en düşük değerler ise Sebastes marinus
hariç doğurgan türlerde görülür.
number-at-age [yaştaki balık sayı] Belirli bir yılda stoktaki her yaş sınıfında bulunan
balık sayısı.
numbness (torpedo) [uyuşturan].
nursehound [kedi balığı, bozlekelikedi balığı] ® Scyliorhinus stellaris.
nursery ground [bakım-yeri] Balıkların yumurtlayabileceği ve yeni kuşağın büyüyebileceği ile
gelişmesine uygun yer.
nursery pond [bakım-havuzu] Akvakültürde kuluçkahane ile büyüme havuzu arasındaki ara semirtme -
büyütme havuzu.
nutrient [besin] Organizmaların besin maddesi.
nutrient
budget [besin bütçesi] Belli bir alandaki (örneğin Marmara Denizi’ndeki) besin tuzlarının
miktarlarının (girdi ve çıktısının) tahmini.
nutrient(s) [besin(ler), (besin
tuzları)] Gübre özellikli
tuzlar (nitrat, fosfat vb gibi). Besleyici madde(ler).
nutrients [besin tuzları] Bitkilerin besin kaynağını oluşturan gübreseller.
nutrition [beslenme] Organizmaların
besleyicileri alarak bunlardan yaralanma olayı (beslenmesi).
nutritional requirement [beslenme ihtiyacı] Balığın gelişmesi, büyümesi ve üremesi için gerekli olan
organik maddeler ile mineraller.
nyctipelagic [geceyüzücü (gecepelajik,
niktipelajik)] Gece su yüzeyine göç
eden organizmalar.
nymph [huri] Bazı midyelerin (çift kabukluların) dış kabuğun oluşmasına hizmet eden ve
kanca gerisinde her iki kabuğun sırtsal kenarı boyunca uzanan dar ya da kırışıklı
kısım.