G [updated last  March 25, 2016]

 

G (abbrev) [G] Anlık büyüme oranı. Ağırlık artışı ölçüsü. Örnek; belirli, genellikle bir yıllık sürede, bir yıllığın, son ağırlığı ile başlangıçtaki ağırlığının doğal (n tabanına göre) logaritmasının oranıdır. G=[ln(Wt)-ln(W0)]/(t1-t0). Burada; W0=Başlangıç ağırlığı; Wt=t Anındaki ağırlık; t1=Zaman sürecinin sonu; t0=Zaman sürecinin başlangıcı; (t1-t0)=Geçen süre.

G.S.I. (abbrev) [gastro somatik gösterge (indeks)] ® Gastrosomatic index.

gadella [kara mezgit] ® Gadella maraldi.  

Gadella maraldi (gadella) [kara mezgit] Taban üstünde askıda yani taban-yüzücü (bentopelajik) olup 150-700 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=30 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Sert taban üstünde durur. Kurtçukları (larvaları) pelajiktir (yüzücüdür). 

Gadiculus argenteus argenteus (silvery cod) [pamukçuk balığı] Yüzücüdür (pelajiktir). Göçmen değildir. Boyu TL=15 cm ve 3 yaşında olabilir. 100-1,000 m derinliklerde rastlanır. Balıkçılığı önemsizdir. Büyük sürüler oluşturur.

Gadidae (cods and haddocks) [Mezgitgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) snıfı, mezgitsiler (Gadiformes) takımının, Gadidae ailesi 12 cinste 22 türü içermektedir. Son dönemlerde sistematiğine ekleme çıkarma yapılmıştır. Tür ve cins sayıları kullanılan kaynağa göre değişebilir. Denizel balıklardır. Akdeniz sular sisteminde 12 cinste 12 tür vardır. Deniz balıkları içerisinde ekonomik önemi yüksek türleri barındırır, bazıları bu nedenle çokça avlanır. Gövde iğ biçiminde olup uzundur. Türlerin birçoğunda iyi gelişmiş dişler vardır. Sakalcık sürekli bulunur. Yüzgeçler yumuşak ışınlıdır. Sırt yüzgeçleri 3, dışkıl (anal) yüzgeçleri 2 tanedir. Çemberimsi (sikloid) olup kolay dökülen pullar gövde ve başta yer alır. Deri koyu esmer fakat bazı türlerde ise gümüşidir. Taban ve tabana yakın yaşayan balıklar olup sakallarıyla besin maddelerini seçerler. Daha çok soğuk sularda yaşarlar. Değişik yaşam alanlarında (sığdan 3,000 m’ye kadar) bulunurlar. Birçok türü sürü oluşturur, yer değiştiren (göçmen) ve değiştirmeyen türleri vardır. Göçler mevsimseldir. Yumurtlama Kış sonu-İlkbahar başında olur. Bırakılan yumurta sayısı yüksektir. Yumurtaları yüzücüdür (pelajiktir). Kurtçuk (larva) ve genç balık evrelerinde yüzücü (pelajik) yaşarlar ve daha sonra derine tabana inerler. Etobur canlılardır. Oburdurlar. Örneğin 120 cm boyundaki bir Gadus morhua el büyüklüğünde 15 yaldızlı pisiyi yutabilmektedir. Küçük balık ve kabuklularla beslenirler. Kuzey yarımkürede avlanan bazı önemli türlerini Gadus morhua, Gadus ogac, Melanogrammus aeglifinus, Merlangius merlangus, Micromesistus poutassou, Pollachius virens oluşturmaktadır.

Gadiformes (cod likes) [Dikensizler] ® Anacanthini.

Gadus morhua (cod, Atlantic cod) [morina] Mezgitgiller (Gadidae) ailesinden kuzey Atlas Okyanusu ve yan denizlerinde yaşayan Türkçede morina olarak tanınan, beyaz löp etli balık türüdür. Yumurtalarından yalancı havyar yapılır. Boyu 2 m ve ağırlığı 96 kg kadar olabilir. Okyanus-göçer (okyanodrom) taban-yüzücü (bentopelajik) bir türdür. 0-600 m derinlikler arasında rastlanır. Önemli bir ticari balıkçılık ürünüdür. Gündüz sürü oluşturur. Et-ot-oburdur (omnivordur). Alacakaranlıkta çoğunlukla balık ve omurgasızlarla beslenir. Yılda bir kez kış aylarında (Ocak-Şubat) yumurta bırakır.

Gadus poutassou (mavimezgit balığı) [blue whiting] ® Micromesistius poutassou.

gage [ölçek] ® Gauge.

Gaidropsarus mediterraneus (shore rockling) [gelincik balığı] Tabansal (demersal), okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Boyu TL=50 cm olabilir. 450 m’ye kadar rastlanır. Genellikle sığ sularda ve kayalıkların üstünde 60 m derinlikte yaşar. Balıkçılığı önemsizdir. Yan av olarak ağda çıkar. 

Gaidropsarus vulgaris (three-bearded rockling) [gelincik balığı] Tabansal (demersal) olup göçmen değildir. Boyu TL=60 cm olabilir. 20-120 m derinliklerde rastlanır. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Kayalık ve çakıllı kumlu tabanda bulunur. Akdeniz’de ilkbahar ve yazın yumurtlar.

Galapagos Islands [Galapagos Adaları] Büyük Okyanus’ta güney Amerika’da Ekvator’un batısında yer alır. 13 büyük ve 47 küçük takımadadan oluşur. Adalar kıyıdan bir hayli açıkta yer almaktadır. En ünlü hayvanları dev kaplumbağalardır. Darwin’in ünlü doğal ayıklama kuramını bu adalardaki gözlemleri sonrası geliştirdiği bilinmektedir. 1959’da Ekvator’un ilk ulusal parkı ve 1978’de de UNESCO tarafından dünya mirası olarak ilan edilmiştir. Kurulan Darwin Vakfı’nın görevi adalardaki doğal yaşamın korumasını sağlamaktır. Eskiden korsan sığınağı ve üssü olan bu adaların yüzölçümü 7,882 km2’dir. Adaların yayıldığı okyanus alanı ise 45,000 km2 ’dir. 

gale warning [fırtına ihbarı] Deniz ve karalar için rahatsızlık verebilecek, tehlike seviyesindeki hava durumunun (şiddeti ve hareket yönünün) önceden duyurulması.  

Galeoda echinophora (spiny bonnet) [?] ® Cassidaria echinophora.

galeophobia [galeofobi] Köpek balığından korkma. Köpek balığı fobisi. Fobinin oluşmasında balığı güvenli bir ortamda (akvaryumda) görmek bile yeterlidir ® Selakofobi.

Galeorhinus galeus (tope shark) [camgöz balığı] Taban üstünde asılı yani taban-yüzücü (bentopelajik),  okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Boyu TL=195 cm ve ağırlığı 45 kg olabilir. 55 yaşına ulaşabilir. 0-1,100 m derinlikler arasında rastlanır. Ticari balıkçılığı önemlidir. Küçük sürüler halinde bulunur. Uzun mesafede göçer. Canlı doğurucudur (ovovivipardır). Karaciğerinden yağ üretilir, eti çok beğenilir, yüzgeçlerinin çorbası makbuldür. Artıkları balık unu yağında kullanılır. Soyu hassas sınıfında değerlendirilmektedir.

Galeus melastomus (blackmouth catshark) [lekelikedi balığı, lekeli kedi balığı, lekeli kedibalığı, kedi] Balıkçılıktaki önemi azdır. 55-1,200m’ler arasında rastlanan bir derin deniz balığıdır. TL=90 cm, ağırlığı 1,4 kg olabilir.

Galician crayfish (Astacus, broad-fingered crayfish, freshwater crayfish, crayfish) [tatlısu istakozu, kerevit, göl istakozu] ® Astacus leptodactylus.

gall bladder [öd kesesi (safra kesesi)] Karaciğerle ilişkili olup sindirim için kullanılan ödün içinde bulunduğu kese.

galvanized steel wire [galvanizli tel] Balıkçı gemilerinde kullanılan çelik tellerin deniz suyuna karşı (oksitlenmeye karşı) dayanıklılığını artırmak için üstü çinko ile kaplanmış olanı.

galvanotaxis [galvanotaksi] Elektrikle avcılıkta balığın anoda doğru yüzmesi. ® Electrotaxis (Elektrotaksi).

Gama [Vasco da Gama] ® Vasco da Gama.

Gambusia affinis (mosquitofish) [?] Doğal ortamda sivrisinekle mücadelede kullanılır. Akvaryumlarda beslenir. Boyu TL=4 cm (erkek) ve TL=7 cm (dişi) olabilir ve en çok 3 yıl yaşar. Taban-yüzücü (bentopelajik) ırmak-göçerdir (potamadromdur). Ticari balıkçılığı önemsizdir. Dünyada birçok ülke ve suya taşınmıştır. Durgun ve yavaş akan suyu sever. Havuz ve göllerde ve acı-suda bulunur. Canlı doğurucudur (vivipardır). Her ne kadar sivrisinekle etkin mücadelede kullanılmakta ise de yerli türlerle yarış eder ve aşılandığı suyun ekolojik dengesini etkiler. Gizil (potansiyel) musibet olarak da algılanır.

Gambusia holbrooki (eastern mosquitofish) [?] İngilizcede doğu sivrisinek-balığı adıyla anılan bu tür birçok suya sivrisinek mücadelesi amacıyla aşılanmıştır. Ancak ya hiç ya da ender olumlu etkisi görülmüştür. Aşılandığı suda doğal yapıyı etkilediği konusunda endişe duyulmaktadır. Erkeğinin boyu TL=3,5 cm ve dişisi TL=8 cm kadar olabilir. Taban-yüzücü (bentopelajik) ırmak-göçerdir (potamadromdur). Acı-suya girer. Akvaryumda tutulur ve ticareti yapılır.

gamete [gamet, eşeysel hücre(ler)] Erkek ve dişi üreme gözeleri (hücreleri). Bu hücrelerin birleşmeleri sonucunda yumurta ya da zigot oluşur.

gametic migration [üreme göçü (yumurtlama göçü)] ® Spawning migration.

gametocyst (gametosist) [?] Tallofitlerde eşeysel hücrelerin bulunduğu kesedir.

gametogenesis [gamotogenez] Erkek ve dişi gözelerin (hücrelerin) gelişmesi. Ovogenez dişi gözelerin ve spermatogenez erkek gözelerin gelişmesidir. 

gametophyte [gametofit] Eşeysel hücreleri üreten öğedir. Bitkilerin nesil değişiminde çok hücreli olgun evresidir; alglerde genellikle haploidtir.

gang way [lumbara ağzı] Gemilere girip çıkmada kullanılan bordoda açılmış dörtgen kapak.

gangava [kankava] ® Kankava.

ganglion [ganglion] Düğüm. Sinir düğümü.

ganoid scale (squama ganoidea, squamae ganoideae - pul.) [ganoit pul] Örtüşen (üst üste binen) ya da örtüşmeyen pullar. Çoğunlukla paralel kenara benzerler. Paleoniskoit ve lepisosteit olmak üzere iki tipi bulunur. Paleoniskoit ganoit pullar Polypteridae; lepisosteit ganoit pullar ise Lepisosteidae ailelerinde bulunur.

gape-and-suck feeding [açma-emme beslenmesi] Balıklarda beslenme mekaniz-masıdır. Balık avlayacağı, ağzına almak istediği besinin yakınında ağzını hızla açar. Bu yolla ağız içinde negatif basınç oluşur ve besin ya da av balığın ağzına emilerek girmiş olur.

garfish (garpike) [zargana balığı] 2- ® Belone belone euxini.

garfishes (gars, garpikes) [Kemikliturnabalığıgiller] ® Lepisosteidae.

Gari bornii (Faeroe sunset clam) [?] ® Gari fervensis.

Gari depressa (depressed sunset clam) [?] Kumlu çamurlu tabanda 100 m derinliğe kadar yayılır. Boyu en çok 6,5 cm olabilir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır. 

Gari fervensis (depressed sunset clam) [?] Sin. Gari bornii. Farklı kaba malzemenin bulunduğu tabanda görülür. Boyu en çok 6 cm olabilir. Türkiye'ni Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Gariidae (sanguins) [?] ® Psammobiidae.

garpike [zargana balığı] 3- ® Belone belone gracilis.

garpike [zargana] ® Belone belone.

garpikes (garfishes, gars) [Kemikliturnabalığıgiller] ® Lepisosteidae.

Garra rufa (doctor fish) [Kangal balığı, doktor balık, yağlı balık] Sazansılar (Cypriniformes) takımı, Sazangiller (Cyprinidae) ailesindendir. Bu cinsin (Garra) birkaç alt türü vardır. Ayrıca pek çok denilebilecek sinonim ismi bulunmaktadır. Tür orta- doğunun özellikle kuzey kesiminde yer alan doğal tatlı-su kaynaklarında yaşar. Yabanda bulunanlar algler (su yosunları), küçük kabuklular, Rotifera ve Protozona elemanlarıyla beslenirler. Böcek kurtçukları da besinleri arasında yer alır. Bu küçük balığın özelliği insan derisinin ölü kısımlarını tüketmesi ve canlı dokuyu bırakmasıdır. Bu nedenle sedef ve egzamada oluşan ölü dokunun alınmasında kullanılmaktadır. Doktor balık adını daha doğrusu lakabını bu özelliğinden dolayı almaktadır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ticari Garra rufa merkezleri kurulmuş ve işletilmektedir.

garrick [ışık balığı] ® Cyclothone braueri.

gars (garfishes, garpikes) [Kemikliturnabalığıgiller] ® Lepisosteidae.

garth [bent] Balık saklamak için akarsu önüne kurulmuş set, baraj vb.

gas [gaz] Belirli bir hacmi ve şekli olmayan.

gas bladder (air bladder) [yüzme kesesi, hava kesesi, gaz kesesi] ® Swim bladder.

gas bubble disease (decompression sickness) [gaz kabarcığı hastalığı] Suda aşırı doymuş (süper satüre olmuş) (>%115-%125) gazın balık vücuduna girmesiyle oluşan gaz kabarcığı hastalığıdır. Hastalık gaz geçirgenliği yüksek olan solungaç, göz, deri ve yumurta sarısı kesesinde görülür. Aşırı gaz doymuşluğundan çok küçük balıklar daha çok ve tehlike düzeyinde etkilenirler. Küçük balıkların etkilenme düzeyi %103 ve biraz altında gerçekleşir. Hastalığa yakalanan balıklar sırtüstü ya da baş aşağı yüzer. Fabrika soğutma suyunun değiş tokuşçulardan geçerken birden ısınması sonucu sıkça görülmektedir. Bu hastalığa hava embolizmi (air embolism) ya da hava kabarcığı hastalığı da denmektedir.

gas chromatograph (GC) [gaz kromatografisi] Gazların ve uçucu sıvıların oranlarının  belirlenmesinde kullanılan cihaz.

gas gland [gaz bezesi] Gaz salgılama bezesi. Gaz kesesine kandaki gazı aktaran beze.

gas supersaturation [aşırı gaz doygunluğu] Hareketli sularda çözünmüş gazların aşırı fazla oluşu. Balıklar için (hava kabarcığı hastalığı benzeri) ölümcüldür.

gasket [salmastra] Halat tellerinden saç örgüsü şeklinde örülmüş halat (conta). ® Shaft seal.

Gaspard Gustave de Coriolis [Gaspard Gustave de Coriolis] Fransız mühendis ve matematikçi (1792-1843). 1808’de École Polytechnique girmiş ve mezun olmuştur. Değişik yerlerde çalıştıktan sonra 1829’da École Centrale des Artes et Manufactures’da profesör olmuştur. Mühendislik matematiğiyle ilgilenen Coriolis özellikle sürtünme, hidrolik ve makinelerin yetenekleri konularında çalışmıştır. İş ve kinetik enerji terimlerini ortaya atmıştır. Coriolis, deniz bilimcilerce anılan çalışmaları nedeniyle değil de daha çok hareket halindeki rüzgar ya da suyun dünyanın dönmesi nedeniyle yönünü değiştirmesi şeklinde tanımlanabilecek Coriolis kuvvetinden dolayı tanınmaktadır.

gaster [mide] Sindirim organı.

Gasterosteidae (sticklebacks, tubesnouts) [Dikenlibalıkgiller] Actinopterygii, Işınlı-yüzgeçliler sınıfı, Gasterosteiformes takımının bir ailesidir. Apeltes, Culaea, Gasterosteus, Pungitius, Spinachia cinslerini barındırır. Toplam 16 türü bilinmektedir. Pulları yoktur, vücut yüzeyleri kaygandır. 

Gasterosteus aculeatus aculeatus (three-spined stickleback) [üç iğneli dikenli balığı, adi dikenli balığı, üç-dikenli balık, dikence balığı] Taban üstünde askıda yani taban-yüzücü (bentopelajik) yukarı-göçer (anadrom) balıktır. Boyu TL=11 cm olabilir. 0-100 metre derinliklerde rastlanır. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Sürü oluşturur. Genç bireyler yüzey malzemeyle sürüklenir. Yumurtalar bitkiden yapılma yuvalarda bulunur. Yamyamdır. Sıkça laboratuarda deney hayvanı olarak kullanılır. Soyu riskli sınıflan-dırmanın en altında yer almaktadır.

Gastrana fragilis (fragile tellin) [?] Döküntülü ve çamurlu kıyısal tabanda ve lagünlerde bulunur. Boyu en çok 4,5 cm kadardır. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.

gastric artery [mide atardamarı] Balıkların sırt atardamarından (aortundan) karına, mideye ulaşan atardamar.

gastric vein [mide toplardamarı] Mide ve karındaki kanı toplayarak karaciğere ileten toplardamar.

gastro- (prefix) [gastro- (gastr-)] Karın, mideyle ilgili. Örnek; karındanbacaklılar- Gastropoda.

gastrolith (stomach stones) [midetaşı (gastrolit)] 1- Onayaklı (Decapoda)  kabuklulardan yengeçlerin midesinin her iki tarafında bulunan (CaCO3) oluşumları olup kabuk değişikliği dönemlerinde çözünür ve gövde tarafından emilir ve dış iskeletin sertleşmesinde kullanılır.

gastrolith (stomach stones) [midetaşı (gastrolit)] 2- Besinin öğütülmesinde ya da  denge ve ağırlık unsuru olarak kullanılmak üzere bilinçli ya da kazaen yutulmuş taş.

Gastropoda (gastropods, snails and slugs) [Karındanbacaklılar (Karındanayak-lılar)] Yumuşakçalar (Mollusca) takımının bir sınıfıdır. Eogastropoda ve Ortho-gastropoda alt sınıflarına ayrılır. Köken olarak her iki tarafı simetrik olan ancak bugünkü türlerde değişikliğe uğramış canlıları kapsar. Yumuşakçaların günümüzde yaşayan tahmini 60-75 bin türü ile en geniş grubunu oluşturur. Çoğu kabukludur. Yumuşak gövde bölümlü değildir, eklemli uzantılar yoktur. Gövde 3'e ayrılır: kafa, ayak (kaslı karınsal organ) ve iç organlardır.  Türlerinin 2/3’si denizde yaşar. Denizde yaşayanlar otobur (herbivor), çürükçül (skavenjer) ve etoburdur (karnivor). Suda yaşayanlar solungaçla solurlar. Karadakilerde akciğer bulunur. Bilimsel sınıflan-dırmaları sürekli yenilenmektedir. Kullanılan sınıflandırmalar ise yazarlara göre değişebilmektedir. Ayak hareket etme sürünme ve çukur açmada kullanılır. İç organlar bir gövde çeperiyle (integumen) sarılıdır. Manto bir kıvrım oluşturur ki bu manto boşluğunu belirler. Sucul Karındanbacaklılarda bu boşluk su ile dolu olup içinde solungaçlar yer alır. Karındanbacaklıları tipik sarmal kabukları ve ayak tabanına yerleşmiş kabuk ağzını kapatabilen boynuzsu ya da kalkerli kapak karakterize eder. Karındanbacaklılarda dört ana alt-sınıf ayırt edilmektedir: i) Prosobranchia (önden solungaçlılar), ii) Opisthobranchia (ardtan solungaçlılar), iii) Pulmonata (akciğerli salyangozlar), iv) Gymnomorpha (Çıplak-karındanbacaklılar). Çoğu karındanbacaklı kabuğu Prosobranchia alt-sınıfına aittir. Pulmonata aslında karasaldır ancak birkaç tür ile sucul ortamda temsil edilmekte olup balıkçılık ve denizel çevre bağlamında ilgi çekmemektedir. Opisthobranchia’da ticari yönden ilginç değildir. Yalnız birkaçının kabuğu vardır. Gymnomorpha’nın küçük bir grubu deniz ve kara türlerini içermekte olup ekonomik ilgi çekmektedir. Tüm diğer Karındanbacaklı kabuklarında olduğu gibi, önden solungaçlılar tek parça, konik ve columella denilen bir eksen etrafında sarmal dolanımlı kabukludurlar. Kabuğun ucuna tepe denmektedir. Kaide kısmı son tur döngüdür (sarmaldır). Son turda peristome [= ağız (açıklığı) çevresi] kabaca dairesel, oval ya da girintili-çıkıntılı, ya da kanallar nedeniyle karmaşık olabilir. Birbirini izleyen sarmalların birleşme yerindeki ize dikiş ya da dikiş izi denmektedir. Büklüm eğer sarmal ortasında bir boşluk bırakırsa, görülebilir bu boşluk göbek (umbilicus) adını alır. Büklüm döngüleri genellikle saat yönünde dönerek ilerler ki buna sağa doğru (dextral kabuk); bunun tersi ise sola doğru (sinistral) kabuk olarak anılır.

gastropods  (karındanbacaklılar) ® Gastropoda.

gastrosomatic index [gastro somatik gösterge (indeks)] Balığın iç organlarının ağırlığı x 100/Balığın ağırlığı. Ağırlıklar gram.

gastrula [gastrula] Çokgözelilerde (çokhücrelilerde) döllenmiş yumurtanın gelişme evrelerinden üçüncüsü. Morula, blastula, gastrula. Embriyonun çift katmanlı halidir. Dış tabakadaki gözeler ektoderme ve iç tabakadaki gözeler ise mezoderm ve endoderme dönüşürler.

gauge (gage) [ölçek] Herhangi bir ölçü aletinin genel adı. 

GC (abbrev) [gaz kromatografisi] ® Gas Chromatograph.

gear [donatı] 1- Balıkçılıkta kullanılan ekipman. Örnek, solungaç ağı, olta, çapari, büyük çapari, mızrak, gırgır, orta-su ve dip trolü, tuzaklar vb. Gemi, tekne, bot, sandal değil.

gear [donatı] 2- Gemilerde kullanılan urgan, halat, kerye, makara vb malzeme.

gear conflict [araç çatışması] Av alanında av araçlarının birbirine etki etmesi. Trollerin sabit ağlara takılarak parçalaması.

gear restriction [araç sınırlaması] Bir av aracının miktar ve tipinin belirli bir dönem kullanılmasının kanunen yasaklanması.

geç yumurtlama [late spawning] Bir tür için alışılagelmişten daha sonra yumurta bırakmayla ilgilidir.

GEF (abbrev) (Global Environmental Facility) [Küresel Çevre Fonu] (Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası).

Geldiay [Remzi Geldiay] Prof. Dr. Remzi Geldiay (1919-1989). Ege Üniversitesi-Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Enstitüsü kurucu öğretim üyelerindendir. Curt Kosswig’in öğrencisidir. İngilizce ve Fransızca bilen Geldiay Türkiye’de deniz biyolojisinin gelişmesine önemli katkılar sağlamış bir bilim adamıdır. 

gelgit akıntısı [tidal current] Suyun gelgitle oluşan birbirini izleyen yatay hareketi. 

Gelidium [Gelidium] Kırmızı yosun cinsidir. Jöle ihtiva etmesi nedeniyle besi ortamı (agar-agar) yapımında kullanılır.

Gelidium crinale (hairy gelidium) [?] Kırmızı algdir. Dallanma düzensiz ve tüysü çatallıdır (dikotom). Tek eksenli olup büyüme tek bir hücrelerin enine bölünmesiyle uçta gerçekleşir. Üreme trigenetik döngülüdür. Boyu 3 - 8 cm kadardır. Gel-git kuşağının kumlu kesimlerinde 5 m derinliğe kadar rastlanır. Türkiye'nin Karadeniz ve orta Ege kıyısında bulunur. Elle toplanır ve agar üretiminde ve tıpta kullanılır.

Gelidium latifolium (broadleaf gelidium) [?] Kırmızı algdir. Şekli değişken olup 1-3 metre derinliklerde kayalık ve çamurlu tabanda yaşar. Boyu yaklaşık 10 cm kadardır. Türkiye'nin Karadeniz ve orta Ege kıyılarında rastlanır.

Gempylidae (snake mackerels, escolars) [Kalas-balığıgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Perciformes takımı, Gemplidae ailesi 16 cins ve 24 türü kapsamaktadır. İğ biçimi, uzun bedenli ve sırt yüzgeçli balıkları barındıran ailedir. Ağızlarında güçlü dişler bulunur. Yüzgeççikler hariç 2 sırt yüzgeci vardır. Birinci sırt yüzgeci daha büyüktür. Kuyruk yüzgeci orta boyda olup çatallıdır. Karın yüzgeci küçüktür. Pullar küçük ya da yoktur. Boyları 2-3 m olabilir ancak genelde 60-150 cm arasındadır. Akdeniz’de bir türü yaşar. 100-800 m derinliklerde kıta sahanlığı ve yamacında dibe yakın yüzücü (derin deniz, bentopelajik balıkları) olarak yaşarlar. Renkleri genellikle esmer ya da koyu esmerdir. Hızlı yüzen etobur yırtıcılar olarak çoğunlukla balıklar, kabuklular ve kafadanbacaklılarla beslenirler.

gen. (abbrev) [cins] ® Genus.

gen. et sp. nov. (abbrev) [yeni cins ve tür] ® Genus et species nova.

gen. nov. (abbrev) [yeni cins] ® Genus novum.

gen. rev. (abbrev) [iade cins adı] ® Genus revivisco.

gender limit [cinsiyet sınırlaması] Cinsiyetine göre balıkçılıkta korunan balık. Genellikle yumurtlama dönemindeki dişi.

genecology [genekoloji] Bitki popülasyonlarının kalıtsal bileşenleri ve yaşam-alan ilişkilerini ele alan ekoloji. ® Ecology. ® Demecology. ® Autecology. ® Synecology.

genera [genera] Cins’in çoğulu = cinsler.

general characteristic of Turkish fishery [Türkiye balıkçılığının genel özelliği] Türkiye Avrupa Birliği üyesi olmadığından balıkçılık düzenlemeleri de henüz Ortak Balıkçılık Politikası çerçevesinde ele alınmamaktadır. Avrupa Birliği üyeleri, genellikle kıyıdan 12 deniz mili açığa kadar uzanan kesimi, ‘Münhasır Balıkçılık Kuşağı’ (Exclusive Fishing Zone - EFZ) olarak kullanmaktadırlar. Türkiye uluslararası Münhasır Ekonomik Kuşak sözleşmesini Ege Denizi’nin özel konumu nedeniyle imzalamamıştır. Bu çerçevede AB’ce kabul edilmiş olan 12 millik ‘Münhasır Ekonomik Kuşak’ uygulaması da tartışmalı olup Türkiye açısından sonuçlanmamıştır.  Bunların ötesinde kıyısal sınır dışında kalan alanlarda diğer AB üyesi ülkeler balıkçılık faaliyetinde bulunabilmektedirler. AB üyesi olmayan ülkeler ancak antlaşmalar çerçevesinde bu alanlardan yararlanabilirler. Bu bağlamda kıyısal alan dışında kalan birçok kesim, eğer önemli yumurtlama ve büyüme alanları iseler, balıkçılık faaliyetine ayrıca kapatılabilmektedir. Türkiye, Karadeniz’deki Münhasır Ekonomik Kuşak hariç henüz hükümranlık alanı dışında (uzak mesafede) önemli sayılabilecek bir balıkçılık faaliyeti göstermemektedir. Bu yönüyle zamanla kullanılan teknelerin boyutları artmış olsa bile Türkiye balıkçılığının genel özelliği kıyısal olmasıdır.

general hardness (GH) [genel sertlik] Genel, toplam sürekli su sertliği. Ca, Mg ve diğer iyonların konsantrasyon ölçüsüdür ve 1 derece 17,9 mg/l’ye eşittir.

generation [kuşak, nesil, döl, jenerasyon] 1- Yaşam evresinin bir parçasıdır, yumurtadan (ya da bir spordan) başlar ve spor oluşmasıyla sonlanır (sporofit döl) ya da tamamlayıcı olarak başlangıç ve sonlanma spor ve gametlerle olur gametofit döl). 

generation [kuşak, nesil, döl, jenerasyon] 2- Kuşak, nesil. Balıkçılık biyolojisinde ana-babaların ortalama yaşı.

generation time [döl süresi (döl süreci)] 1- Doğum ile çoğalma arsında geçen ortalama yaşam döngüsü süreci.

generation time [döl süresi (döl süreci)] 2- Popülasyon biyolojisinde yeni kuşak üretimindeki aralıkların (zaman süreçlerinin) görece büyüklüğüdür.

generation time [döl süresi (döl süreci)] 3- Bir popülasyonda yumurtlayan dişilerin ortalama yaşıdır.

generotype (type-species) [tiptür] Cinsi belirleyen tipik tür. Aynı kalıtsal özelliğe sahip birey ya da bireyler. Bir cins (genus) altında birçok tür yer alabilir ama taksonomide cins bir tiptür ile betimlenir.

genetic [genetik] Kalıtımbilim. Kalıtımsal.

genetic drift [kalıtsal sürüklenme (genetik sürüklenme)] Küçük izole popülasyonda kalıtsal birim malzemenin değişmeye (mutasyona) ve seçilmeye yol açmadan rastgele değişmesi.

genetic pollution [kalıtsal kirlilik] Balık çiftliklerinden kaçan balıkların doğadaki yabani olanlarla çiftleşmesi sonucu daha dayanıksız kalıtsal malzemeyi yabani stoklara aşılaması.

geniş deniz ekosistemi [large marine ecosystem] Kıyısal kesimden, delta bölgesinden kıta sahanlığı ve kıyısal akıntının denize olan sınırına kadar uzanan akıntı sistemini içine alan kabaca 200 km2 ya da daha büyük bölge. Böyle bir bölge çevresel koşullar, üretim ve beslenme ilişkileriyle karakterize edilir.

genitalium [gonopodyum] ® Gonopodium.

genom [genom] 1- Atmık ve yumurtada bulunan kromozomların hepsi.

genom [genom] 2- Canlıların sahip olduğu genlerin tümü. Haploid genom ve diploid genom olarak ayırt edilebilirler. Diploid genom döllenmede erkek ve dişiden gelen haploid genomların birleşmesinden oluşur.

genome [genom] 3- Gözenin (hücrenin) düzgün işlemesi için gerekli olan minimum kromozom seti.

genotype [genotip] 2- Canlının kalıtsal yapısı.

genotype [genotip] 3- Dişi ve erkekten gelen genomların (kromozomların) birleşmesi yani diploid 2N kromozom sayısına eşit kalıtsal yapı.

genotype, generitype [genotip] 1- Genetik özellik.

genus (pul. genera) [cins] 1- Canlıların sınıflandırılmasında birbirine çok benzeyen türler topluluğunu barındıran grup.

genus (pul. genera) [cins] 2- Türün üstünde, (alt) ailenin altında yer alan canlılar grubu. Örnek; Bothus, Solea, Trachurus, Zeus.

genus et species nova (gen. et sp. nov.) [yeni cins ve tür] Yeni bulunan cins ya da türü belirtme ve önermede kullanılan terim.

genus novum (gen. nov.) [yeni cins] Yeni tanımlanan türü belirtme ve önermede kullanılan terim.

genus revivisco (gen. rev.) [iade cins adı] Yeniden gözden geçirilen ve eski haline iade edilen cins adı. 

geo- [jeo-] Yer. Örnek; jeoloji (geology)-yerbilim.

geochemistry [jeokimya] Öz olarak yerküreyi kimyasal yönden inceleyen bilim dalıdır. Bir diğer anlatımla yerküredeki kimyasal değişmeleri (elementlerin mutlak ve göreceli değişmelerini) inceleyen bilim dalıdır.

geochemistry [jeokimya] Yerkürenin kimyasal yönden incelenmesi.

geochronology [jeokronoloji] Yerküredeki malzemenin (kaya, fosil, sediment vb) yaşını kullanılan yöntemin hata payı içerisinde belirleyen bilim.

geodesy [arzbilim (jeodezi)] Yerbilimin (jeolojinin), yerküredeki şekillerin kesin coğrafik konumlarını yani yeryüzünün biçim ve büyüklüğünü belirleyen bilim dalı. Buna yeryüzü bilimi ya da arz-bilim de denilmektedir. Öz olarak arazi ölçme bilgisi denilebilir.

geoecotype [yerekotip (jeoekotip)] Sınırlı, yerel bir yaşamalana doğal seçilmeyle uyum sağlamış popülasyon. Taksonomiyle ilgisi yoktur.

Geographic Information System (GIS) [coğrafi bilgi sistemi] Yerel ya da bölgesel çalışmalarda sonuç ya da planların görsel olarak sunulabildiği bilgisayar temelli grafik programlar. 

geographical speciation [coğrafi evrilme] Coğrafi uzaklık, ayrılık (yalıtılmışlık- izolasyon) süreci sonucu evrilme.

geologic map [jeolojik harita] Karasal oluşumları (fay hatları vb’ni) diğer fiziksel özellikler ve dağılımlarıyla gösteren harita.

geological oceanography [deniz jeolojisi (jeolojik oseanografi)] Deniz ve okyanusları jeolojik yönden inceleyen dal.

geology [jeoloji] Yerbilim. Yerküreyi inceleyen bilim dalı.

geomagnetism [jeomanyetizma] Yer manyetizması.

geomorphology [yerbiçimbilim (jeomorfoloji)] Yerküredeki engebeleri ve aşınım olaylarını inceleyen bilim.

geophagy [jeofaj] Yer (toprak) yiyen.

geophysics [jeofizik] Yerkürenin fiziksel olaylarını ve bileşenlerini inceleyen bilim dalıdır. Bir diğer deyişle karalar ve atmosfer dahil, oseanografi, sismoloji, volkanoloji ve jeomanyetizma yönleriyle yerkürenin fiziksel olaylarıyla ilgilenen jeoloji dalıdır.  

geosphere [yerküre (jeosfer)] Yeryüzünün katı ve cansız bölümü. Yerkürenin atmosfer (havaküre), hidrosferden (suküre) ayrılan katı kısmı ya da bu üç tabakanın bileşimi.

geostrophic current [jeostrofik akıntı] Dünyanın ekseni etrafında dönmesi (Coriolis etkisi) ile buna dik yerçekiminin dengelenmesiyle yön değiştiren yatay okyanus akıntısıdır. Bu akıntılar eşbasınçlara (isobarlara) paralel yönde olup yüksek basınç merkezlerinde saat yönünde ve alçak basınç merkezlerinde ise saat yönünün tersi yönündedir. Güney yarımkürede ise verilen yönlerin tersi geçerlidir.

Geryon longipes (Mediterranean geryon) [?] Sin. Geryon tridens longipes. Boyundan daha enlidir. Karapaks yüzeyi oyuklu ve kılsızdır. Rengi parlak kırmızıdan kiremit kırmızısına kadar değişir. Karapaks boyu 5 cm, eni 8 cm (erkekler) ve 5 cm'dir (dişiler). Kabaca 300 ile 1,370 m derinliklerde  yayılır. Eşeysel çift yapısallık belirgindir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Geryon tridens longipes (?) [Mediterranean geryon] ® Geryon longipes.

Geryonidae (deepsea crabs) [?] Karapaksları az dışbükey, pürüzsüz ve tanecikli olup eni yaklaşık olarak boyuna eşittir. Orta ve büyük boylu yengeç ailesidir. Kıta sahnlığı ve kıta yamacında 20 ile 1,400 metre derinliklerde sert taban üstünde yaşarlar. Aileden 2 tür Akdeniz'de yaşamaktadır.

GFCM (abbrev) (General Fisheries Council of the Mediterrranean) [Akdeniz balıkçılık genel konseyi]. FAO’nun Akdeniz’deki koludur.

GH (abbrev) [genel sertlik] ® General hardness.

ghost carp [hayalet sazan] Beyaz görünüşlü sazan balığı (Cyprinus carpio).

ghost fishing [hayalet avcılık] Iskartaya ayrılarak atılmış ya da kazaen kaybedilmiş bir ağın avı.

ghost net [hayalet ağ] Kötü hava ya da ihmal nedeniyle yitirilmiş pasif balıkçılık ağı. ® Drift net (Sürüklenme ağı).

giant goby [yuvarlak kayabalığı, kocabaşkaya, kovit balığı, kayabalığı] ® Gobius cobitis.

giant red shrimp [?] ® Aristaeomorpha foliacea.

gibbosus [gibbous] Kambur, eğik.

Gibbula adansoni (Adanson’s gibbula) [?] Yaygın türdür.Deniz yosunları üzerinde yaşar. Boyu en çok 1,7 cm, çapı 1,2 cm olur. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.

Gibbula albida (white gibbula) [?] Acı su ortamlarının kayalık tabanında yaygın türdür. Boyu en çok 2,3 cm, çapı 2,3 cm olabilir. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.

Gibbula ardens (red-brown gibbula) [?] Algler arasında, çamurlu çevre ve kayalık tabanda oldukça yaygındır. Boyu en çok 1,7 cm, çapı 1,9 cm olur. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula divaricata (divaricate gibbula) [?] Kayalık tabanında yaygındır. Boyu en çok 1,9 cm, çapı 2 cm olur. Türkiye'nin Marmara Denizi kıyılarında bulunmaz; diğer kıyılarda bulunur.

Gibbula fanulum (chapel gibbula) [?] Posidonia çayırlarında yaygındır. Boyu en çok 1,9 cm, çapı 1,8 cm olur. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula magus (Magus gibbula) [?]  Kayalık tabanda yaygındır. Boyu ve eni en çok 3,8 cm, çapı  olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula philberti (Philbert’s gibbula) [?]  Kayalık tabanında oldukça yaygındır. Boyu en çok 1,4 cm, çapı 1,2 cm olur. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula rarilineata (concave gibbula) [?] Kayalık tabanında yaygındır. Boyu ve çapı 1,4 cm kadardır. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula richardi (Richard’s gibbula) [?] Kayalık tabanında yaygındır. Boyu 2,1 cm ve çapı 2,3 cm kadardır. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula umbilicaris (umbilicate mediterranean gibbula) [?] Posidonia çayırlarında yaygındır. Boyu en çok 2 cm, çapı 2,5 cm olur. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibbula varia (variegate gibbula) [?] Kayalık ve çamurlu ortamda yaygındır. Boyu 1,5 cm, çapı 1,7 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.

Gibraltar [Cebelitarık Boğazı (Gades Boğazı)] Afrika ve Avrupa kıtalarını ayıran ve Akdeniz ile Atlas Okyanusu’nu birleştiren genişliği 15 km ve derinliği 350 m olan boğaz. Gades boğazı adıyla da anılır.

Gigartina acicularis (spurweed) [?] Kırmızı algdir. Tallus koyu kırmızı olup her yöne dallanmıştır. Çok eksenlidir. Üreme trigenetik döngülüdür. Boyu 10 cm kadar olup 5 m derinliğe kadar yayılır. Elle toplanır. Lambda (λ) karragenan verimi iyi olup kıvam artırıcı olarak kullanılır. Türkiye'nin orta Ege ve Karadeniz kıyısında görülür.

gill [solungaç, (galsame, galsama)] 1- Balıkların çiftli solunum organı. Kafanın arka tarafında solungaç yayı üzerinde ipliksi uzantılarla kaplıdır. Kandaki gazların çevredeki su arasındaki değiş tokuşunu sağlar.

gill [solungaç, (galsame, galsama)] 2- Suda yaşayan bazı hayvanların solunum organı.

gill [solungaç, galsame, galsama] 3- Bazı diğer hayvanlarla birlikte midyelerde de solunum organıdır. Sırtsal eksende yer alan 2 yassılmış solungaç iplikçikleri tek ya da kendi üstüne kıvrılmış olup bunlardan her biri iki yaprak oluşturur. Yapraklar birçok kirpikten (silden) oluşmakta olup karmaşık bağlarla birleşmiştir. Dört tip solungaç ayırt edilmektedir. Bunlar i) protobranch - ilkel solungaç, ii) filibranch - lifsi solungaç, iii) eulamellibranch - yapraksı solungaç, iv) septibranch - yedi-yapraklı solungaç.

gill arch [solungaç yayı] Solungaçların kıkırdağımsı iskelet desteği. Üzerinde ipliksi uzantılar ile tırmıksı çıkıntılar bulunur. Bu çıkıntılar kemikli balıklarda (Teleostei) çoğunlukla 4 tanedir ancak daha çok da olabilir. Örnek; Cyclostomata’da 16 adet.

gill cavity [solungaç boşluğu] Solungaçların bulunduğu alan.

gill chamber [solungaç odacığı] Kafanın her iki tarafında ve arka kısmında solungaç kapağı ve zarıyla örtülü kısım.

gill chamber brooder [solungaç odacığında kuluçkalayan] Yumurtalarını solungaç boşluğunda kuluçkaya alan balık.

gill clamp [solungaç markası] Solungaç kapağına sıkıştırılarak takılan atkı tipi, kıskaçlı işaret. ® Carlin tag (Carlin markası). ® Lea tag (Lea markası). ® Petersen tag (Petersen markası). ® Pop-up tag (Pop-ap marka). ® Hot branding (Sıcak-dövme marka). ® Cold branding (Soğuk-dövme marka). ® Spaghaetti tag (Spagetti markası).  

gill cover [solungaç kapağı] Operkulum. Kafanın her iki tarafında solungaçları örten vücut kısmı ve parçaları.

gill filament [solungaç ipliği] Solungaç yayı üzerinde sıralanmış yumuşak, kırmızı ipliklerdir. Gaz değiş tokuşunu sağlarlar.

gill membrane [solungaç zarı] Kafadanbacaklılarda az ya da çok derin zar kollar arasındaki zar.

gill net [solungaç ağı] Üstteki mantar yaka ve alttaki kurşun yaka ile bir perde gibi kıyıya çaprazi olarak çeşitli derinliğe yerleştirilen bu av aracında ağ göz genişliği avlanan balık boyunu belirler. Avlama prensibi balıkların hareket halindeyken ağa çarparak kafalarının solungaç yarığına kadar ağın gözüne geçip balığın kurtulamamasına dayanmaktadır.

gill net selection [solungaç ağında seçme] Belirli göz genişliğine sahip bir solungaç ağıyla avlanan bir türe ait balıkların o bölgedeki aynı türden olan balıkların boy dağılımına oranı (solungaç ağındaki balıkların boy dağılımı/bölgedeki balıkların boy dağılımı) olup bir çan eğrisi şeklindedir. ® Selection (Seçme). ® Trawl net selection (Trol ağında seçme).® Knife-edge-selection (Bıçak ağzı seçme).  

gill opening [solungaç açıklığı] Solungaç odacığına giden, dıştan açıklık. Keski solungaçlılarda (Elasmobranchii) kafanın her iki tarafında 5-7 solungaç açıklığı vardır ki buna solungaç yarığı denmektedir. Solungaç açıklığı solunurken alınan suyun solungaçlardan geçerek tahliyesini sağlamaktadır.

gill pouch [solungaç kesesi] Petromyzontiformes’de solungaçların bulunduğu ağız boşluğu ve dışarıyla ilintili torba, kese.

gill raker [solungaç dikenleri] Solungaç yayı üzerinde yer alan tırmığımsı, dikensi çıkıntılar. Besin maddelerinin tutulmasını sağlar. Solungaç dikenlerinin sayılmasında birinci yayın ön yüzündeki gelişmemiş olanlar dahil bütün dikenler sayılır.

gill slit [solungaç yarığı] Keski solungaçlılarda (Elasmobranchii) kafanın her iki tarafında olup sayısı 5-7 arasında değişen solungaç açıklığına verilen ad. ® Gill opening (Solungaç açıklığı).

gill teeth (pharyngeal teeth) [solungaç dişleri] Balıklarda gırtlakla ilişkili kemik üzerindeki dişler.

gilled and gutted weight [solungaçsız ve iç-organsız ağırlık] Solungaçları ile mide ve bağırsağı çıkartılmış balık ağırlığı. Bu işlem kuzeyli ülkelerde çoğunlukla denizde yapılır ve çıkartılan malzeme geçmişte denize atılırdı. Günümüzde bunların azalan girdi nedeniyle balık yemi endüstrisinde kullanılması sonucu artık saklandığı ve atılmadığı bilinmektedir. 

gill-helix [solungaç burgusu] Yutağın (farinks) önünde ileri çıkmış tırmıksı yapılar. Bunlardan biri yutak, diğeri solungaç kapağı tarafına olan boşluğu iki kısma ayırır. Küçük besin maddeleri (plankton) ileri çıkmış bu tırmıksılar tarafından tutulur. Sümüğümsü malzemeyle (mukus) birleştirilerek yutağın arkasına, yemek borusuna iletilir. Örnek; Ringagiller (Clupeidae), Hamsigiller (Engraulidae).

gilson strop [makara] ® Pulley.

gilthead seabream [çipura, alyanak, (çupra)] ® Sparus aurata.

gimp [kaytan] İki ağı birleştiren örgü ipten bağ.

gin pole (stout pole) [bum (bumba)] 1- ® Boom.

gin pole [palanga direği (bumba, bum)] 2- ® Stout pole.

ginandromorf [gynandromorph] ® Karmaeşeyli.

girdie (winch barrel) [tel makarası] ® Warp drum.

girth [vücut çevresi (kalınlık)] Birinci sırt yüzgecinin önünden alınan en kalın yerindeki vücut çevresi, kısaca kalınlıktır.

gırtlak [pharynx] Vücudun ağız ve yemek borusu arasında kalan kısmı.

GIS (abbrev) [coğrafi bilgi sistemi] ® Geographic Information System.

give slack [boş vermek] Gerilmiş halatı gevşetmek (kaçırmak, salmak).

glacial lake [buzul gölü] Özellikle Pleistocen’de buz örtüsünün erimesiyle oluşan göl.

glacial relict [buzul çağdan kalma] Kuzey yarımkürenin buzlarla kaplı olduğu ve balığın bulunmadığı buzul dönemindeki olaylarda tecrit edilmiş (ayrılmış).

glacialis (glacious) [buzumsu].

glacier lanternfish [ışıldak balığı] ® Benthosema glaciale.

glacious (glacialis) [buzumsu].

gladius [kılıç] Teuthoidea ve Sepioidea’da (Sepiidae değil) kalem ya da çubuk şeklindeki kitinli yapı.

gland [bez] Kullanılması ve/ya da vücut dışına atılması için salgı üreten organ, doku.

glandula rectalis (rectal gland) [dışkılık bezi (makat bezi)] Önceleri sindirimle ilgili olduğu sanılan fakat sonraları yoğun NaCl’in (tuzun) dışarı atılmasında kullanılan makata yakın salgı bezi. ® Rectal gland (Dışkılık bezi).

glass eel [glas aal] Yaklaşık 5-8 cm boyunda olup kıyılarda tatlı-suya girme aşamasında olup yaprağımsı yapısını kaybetmiş silindir şeklindeki camsı şeffaf yılan balığı yavrusu, elver.

glass shrimps [?] ® Pasiphaeidae.

glasshead grenadier [zarkafa balığı] ® Hymenocephalus italicus.

glazing [sırlama] Çözülmüş balığın kurumadan korunması için soğuk suya batırılması ya da üstüne soğuk su serpilerek yüzeyde koruyucu ince buz tabakasının oluşturulması.

Global Positioning System (GPS) [küresel yer bulma sistemi] Deniz aracının bulunduğu yeri uydular yardımı ile derece dakika cinsinden veren alet.

Globicephala melaena (pilot whale) [karabalina] Katil balina (Orcinus orca) gibi çok iri bir yunus balığıdır. Eşeylerde çift yapısallık vardır. Dişiler 5,8 m boya ve 1,800 kg'a erkekler önemli derecede daha iridir ve boyları 7,6 m ve ağırlıkları 3,500 kg'a ulaşır. Kafasının ön kısmı soğan şekilli olup rengi siyah ya da koyu gridir. Boğaz ve karın kısmında açık gri ya da beyaz işaretlidir. Uzun yüzgeçli karabinalar sosyal hayvanlar olup çoğunlukla 20 ile 150 arasında değişen bireyler birarada bulunur. Uzun süreli sosyal grupları 8 ile 12 bireyden oluşur. Karabinalar ses çıkarır ki bu da iletişimi andırmaktadır. Dişileri 3,7 m boy ve 6-7 yıl sonra eşeysel olgunluğa erinleşir. Erkeklerde eşeysel olgunlaşma 4,6 m boy ve 12 yılda gerçekleşir. Gebelik 12-15 ay sürer. Her 3-5 yılda yavrular. Yavrular 1,8 m boy ve 102 kg olur. Emzirme 27 ay sürer.

Globigerina [Globigerina] Foraminifera sınıfı, Globigerinida takımı Globigerinacea süperailesinin yaygın tanınan bir cinsidir. Denizel plankton olup okyanusların çok geniş alanlarındaki çökelleri bu cins oluşturmaktadır.  

globose octopus [?] ® Bathypolypus sponsalis.

glomerulus [glomerulus] Azotlu atıkları kandan atan ve Bowman kapsülü içerisinde yer alan böbrek tüpçükleri ağı (kapilar sistemi).

glossa [tongue] Dil.

Glossus humanus (oxheart cockle) [?] Sin. Isocardia cor. Kabuklar eşit, küresel ve önden kalp şeklinde görünür. Kancalar kıvrıktır. Eklemde 3 asıl ve 1 yanal diş vardır. Manto sinüsü yoktur. Dış kabuk rengi küçük kızıl alazlı ve kirli beyazdan esmere çalar. İçi mat beyaz, fonda pembe renklidir. Boyu en çok 12 cm ve sıklıkla rastlanan boyları 6 - 7 cm kadardır. Cirkalitoral katmanın kumlu, kumlu-çamurlu tabanında barınır. Cinsiyetler ayrıdır Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

glossy tellin [?] ® Tellina albicans.

glycerine [gliserin] Yaş tayinlerinde pürüzlü otolit yüzeyinin mikroskopta bir düzlem halinde görünmesini sağlamak için kullanılan koyu kıvamlı renksiz, üç hidroksilli alkol (CH2OH-CHOH-CH2OH).

glycerol [gliserol] ® Glicerine.

Glycymerididae (dog cockles, bittersweets) [?] Kabuklar eşit, güçlü, neredeyse  değirmi olup basık ve köşeli olabilir. Dışı neredeyse pürüzsüz ışınsal kaburgalıdır. Eklem kıvrık ve yanlara doğru iki seri dişlidir. İki kas izi vardır. Solungaçları lifsi tiptir. Bisus ve sifonlar yoktu. Akdeniz sular sisteminde 5 türü ilgi çekmektedir.

Glycymeris bimaculata (two-spotted bittersweet) [?] Kabuk neredeyse değirmi, kalın ve ağırdır. Kabuk dışı kafessi, ışınsal sıra-sırtlıdır. Rengi dışta açıktan kırmızıya olup dairesel bantlı ve soluk lekelidir. Kabuk içi beyazdır. Boyu en çok 13 cm ve sıklıkla rastlanan boyları 7 - 8 cm kadardır. Değişik döküntülü taban ile deniz çayırları kuşağında yayılır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Glycymeris gaditanus (violet bittersweet) [?] ® Glycymeris violacescens.

Glycymeris glycymeris (common European bittersweet) [?] Kaba malzemeli ve değişken tabanda barınır. Boyu en çok 8 cm olabilir. Diğer Glycymeris türleriyle karışık avlandığı için Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarındaki dağılım ve dağlım sıklığı belirsizdir.

Glycymeris glycymeris pilosa (pilose bittersweet) [?] ® Glycymeris pilosa.

Glycymeris insubrica (violet bittersweet) [?] ® Glycymeris violacescens.

Glycymeris nummaria (violet bittersweet) [?] ® Glycymeris violacescens.

Glycymeris pilosa (pilose bittersweet) [?] Sin. Glycymeris glycymeris pilosa. Kabuk değişken değirmi olup kancalar belirgin kıvrıktır. Kabuk dışı kafessi, ışınsal sıra-sırtlıdır. Rengi dışta kahverengi ve az ya da çok alazlıdır. İçi beyazdır. Boyu en çok 8 cm ve genelin boyu ise 6 cm kadardır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

Glycymeris violacescens (violet bittersweet) [?] Sin. Glycymeris gaditanus, Glycymeris insubrica, Glycymeris nummaria. Kabuk şişkin dörtgensi oval ve görece incedir. Dış yüzeyi dairesel sıra sırtlıdır. Rengi gri-esmerden mora çalar. Kabuk içi beyaz ya da gridir. Boyu en çok 7 cm ve sıklıkla rastlanan boyları 4 - 6 cm kadardır. 40 m derinliğe kadar yayılır ve kuma gömülü yaşar. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.

GMT (abbrev) [Grenviç saati] ® Greenwich Mean Time.

Gnathophis mystax (thinlip conger) [mığrı] Tabansaldır (demersaldır). 8-800 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=60 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Daha çok kıta sahanlığı üzerinde kumlu çamurlu zeminde bulunur.

Gnathostomata (jawed vertebrates) [Çeneliağızlılar] Omurgalılar (Vertebrata) altkabilesine dahildir. Placodermi, Chondrichthyes, Acanthodii, Osteichthyes sınıflarına ayrılır. Önemli özellikleri adlarından da anlaşılabileceği gibi çenedir. Diğer özellikleri ise miyelin örtü, nöronlar ile bağışıklık sistemidir.

goatfishes (red mullets) [Barbunyagiller] ® Mullidae.

gobies [Kayabalığıgiller] ® Gobiidae.

Gobiidae (gobies) [Kayabalığıgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes) takımının, Gobioidei alttakımının bir ailesidir. Aile oldukça geniş olup birçok tür ve cinsi barındırmaktadır. Kayabalığıgiller 200 cinste 2,000 türü barındırır. Bu haliyle Kayabalığıgiller deniz balıkları içerisinde tür sayısı en yüksek ailedir. Son yıllarda her yıl yaklaşık 10 yeni tür tanımlanarak bu aileye katılmaktadır. Akdeniz’de 30 cinste 67 tür yaşamaktadır. Bunların 16’sı Karadeniz’in yerlisidir, 2’si ise Kızıldeniz göçmenidir. Küçükten orta boya kadar olan balıklardır. Akdeniz’deki boyları 3-35 cm arasındadır. Ailedeki bireylerin boyları 1-35 cm arasında olabilir. Ancak çoğunluğun boyu 10 cm ve daha küçüktür. Aile en küçük boylu omurgalıların temsilcilerini (Trimmatom nanus, Pandaka pygmaea) barındırır. Bilinen en küçük omurgalı olarak Japonya’da yaşayan türü 10 mm boyda eşeysel (cinsi) olgunluğa ulaşır. En büyüğü Karayipler’de olup TL=50 cm’ye ulaşabilir. Gövde silindirimsidir. Baş geniştir, yanaklar dolgun olup dudaklar iridir. Ağız hafif eğiktir ve çok sıralı çok küçük dişlerle donatılmıştır. İki sırt yüzgeci vardır. Akdeniz’de sadece 2 tür ayrılmış karın yüzgeçlerine sahiptir. Kuyruk yuvarlaklaşmıştır. Pullar taraksıdır (ktenoidtir). Gövdede belirgin yanal çizgi yoktur. Renkleri çok çeşitlidir. Esmer-grimsi, zeytin yeşili ya da sarımsı olup çizikler, şeritler, damarlar ve çeşitli lekeler olabilir. Erkekler, dişilere göre daha renklidir. Sıcak ve ılıman denizel kıyı sularında, acı-suda ve birçok yerde tabana yakın ve tabanda yaşayan  bu türler daha çok tropik sularda yaygındır. Kayabalığıgiller ailesinde yer alan türler taşınma yoluyla da dünya sularına yayılmaktadır. Karadeniz ve Hazar Denizi’nin yerlisi olan Neogobius melanostomus kuzey Amerika göllerine 1990’da taşınmış ve yayılmıştır. Sibirya’dan okyanusların 800 m derinliğine kadar her türlü küçük yaşam-alana (habitata) uyumu kolaylıkla sağlayabilmektedirler. 200 kadar türü tatlı-suda yaşar. Sınıflandırılmalarında karşıt görüşler vardır. Üreme ilkbahar ve yaz aylarında gerçekleşir. Kitle halindeki yumurtalar taşların ya da boş kabukların içine yani görece korunaklı alanlara yapıştırılır. Eşeylerde (cinsiyetlerde) çift-yapısallık (dimorfizm) vardır. Yumurtalar 1-5 günde açılır. Kurtçuklar (larvalar) 3-20 gün yüzücüdür (pelajiktir). Üremenin birçok çeşidi (tekeşlilik, çokeşlilik, çok erkekle ve çok dişiyle çiftleşme, erseliklik-hermafroditlik) farklı gruplarında görülür. Birbirini izleyen batınlarda, mevsimsel, bütün yıl boyunca üreyen bireyleri vardır. Bazıları yumurta ve kurtçukları korur. Bulunduğu alanı korumak, göçmen olmak, gece ve gündüz aktiflik vb davranışları gösterirler. Yaşam süreleri yere göre değişmekle birlikte görece kısadır. Bir kısmı etobur (karnivor) olup balık yumurtaları, yumuşakça ve eklembacaklıları yer. Diğerleri otobur (herbivor) oldukları gibi et-otobur (omnivor) da olabilirler. Üst beslenme basamağına geçişin önemli halkasıdırlar. Ticari balıkçılıkları önemsizdir. Soyları açısından 18 türün tehlike ve 12 türün de tehdit altında olduğu kaydedilmektedir.

Gobius auratus (golden goby) [sarıkaya balığı] Tabansal (demersal) olup 5-80 metre derinliklerde yayılır. Yosunların (alglerin) bulunduğu kayalık tabanda rastlanır.

Gobius bucchichi (Bucchich's goby) [çizgilikaya, lekelikayabalığı, kaya balığı, küçük kayabalığı] Tabansaldır (demersaldır). Boyu TL=10 cm olabilir. Yakın kıyıda rastlanır. Deniz şakayıklarının dokunaçları arasına sığınır.

Gobius cobitis (giant goby) [yuvarlak kayabalığı, kocabaşkaya, kovit balığı, kayabalığı] Tabansal (demersal) okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Acı-suya girer. 10 metre derinliğe kadar rastlanır. Boyu TL=27 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir.

Gobius cruentatus (red-mouthed goby) [tekirkaya balığı, tekir kayası, tekirkayası balığı, kırmızı dudaklı kayabalığı] Tabansal (demersal) ve okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 15-40 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=18 cm olabilir.

Gobius geniporus (slender goby) [kayabalığı] Tabansaldır (demersaldır). Boyu TL=16 cm olabilir. Yakın kıyısal kesimde deniz çayırlarının yakınındaki kumlu ve çamurlu zeminde bulunur.

Gobius niger (black goby) [kömürcükaya balığı, kömürcin kayası, kömürcükayası balığı, kömürcü kayabalığı] Tabansaldır (demersaldır) ve acı-suya girer. Boyu TL=18 cm ve 4 yaşında olabilir. 1-75 m derinliklerde yayılır. Balıkçılığı önemlidir.

Gobius paganellus (rock goby) [hortumkaya balığı, hortumkayası balığı, hortum kayası, kayabalığı] Tabansal (demersal) okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Tatlı-su ve acı-suya girer. 3-15 m derinliklerde, korunaklı kayalık kıyılarda taşların altı ve arasında bulunur. Boyu TL=12 cm ve 10 yaşında olabilir. Balıkçılığı önemsizdir.

Gobius vittatus (striped goby) [çizgili kayabalığı] Tabansaldır (demersaldır). 15-85 metreler arasında rastlanır. Boyu TL=6,5 cm olabilir. Ender avlanır.

Gobiusculus flavescens (two-spotted goby) [beneklikaya balığı] Tabansal (demersal), göçmen olmayan, acı-suya giren ve boyu TL=6 cm olan bir balıktır. Balıkçılığı yoktur. Yumurtaları yapışkan olup armut şeklindedir.

goiter [guatr] Beslenmeyle ilgili olup iyot eksikliğinin neden olduğu balık hastalığı.

gold dust disease [altın tozu hastalığı] Balık derisine altın sarısı-esmer tozlu görüntü veren dinoflagellatların neden olduğu bulaşıcı hastalık.

goldband goatfish [Nil barbunyası, paşabarbunyası balığı, paşa barbunyası, paşa barbunu] ® Upeneus moluccensis.

golden  anemone [?] ® Condylactis aurantiaca.

golden carpet shell [?] ® Venerupis aurea.

golden caviar [altın havyar] Yaşı altmışın üstündeki Acipenser gueldenstaedtii balığından alınan kremsi, tadı hafif ve kolay algılanmayan havyar. Bu havyara elmas (=almas) havyarı da denmektedir.

golden Cystoseira [?] ® Cystoseira barbata.

golden goby [sarıkaya balığı] ® Gobius auratus.

golden grey mullet [altınbaşkefal, sarı yanak kefal, altın renkli kefal, kefal, singil] ® Liza aurata (Sin Mugil auratus).

Golden Horn [Haliç] İngilizcedeki kelime anlamı Altınboynuz olan İstanbul Boğazı’nın Marmara ağzında yer alan ve karaya doğru giren suyu.

goldfish [havuz balığı (goldfiş)] Sazangillerden bir akvaryum ve süs balığı. ® Carassius auratus.

goldsinny-wrasse [taraklı guban balığı, taraklıçırçır balığı, çırçır balığı, ot balığı] ® Ctenolabrus rupestris.

golgi apparatus (golgi body) [golgi cihazı] Göze (hücre) plazmasında, çekirdeğin yakınında bulunan ince ve uzunca taneciklere verilen ad.

golgi body [golgi cihazı] ® Golgi apparatus.

gonad [gonad] Yumurtalık (ovaryum) ve erbezi (testis). Eşey (cinsiyet) organları.

gonad maturation stage [gonad olgunlaşma evresi] Gonad gelişmesinin derecesi. Derecelendirmede dörtlü, beşli sekizli olgunlaşma evreleri kullanılabilmektedir.

Gonado-Somatic Index (GSI) [gonado-somatik gösterge (indeks)] Gonad ağırlığının vücut ağırlığına oranıdır. GSI = Gonad ağırlığı /Vücut ağırlığı x 100 şeklinde hesaplanır. Balıkların yumurtlama mevsiminin (zamanının) belirlenmesinde kullanılır. Gonado somatik indekse bazen gonado somatik gösterge de denmektedir.

Gonado-Somatic Ratio (GSR) [gonado-somatik oran] ® Gonado somatik index.

gonangium [gonangiyum] Polip kolonilerinde üremeyle ilgili tomurcukların bulunduğu kesecik.

Gonichthys coccoi (?) [?] TL=6,5 cm olabilir. Okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Taban üstünde 0-1,000 metre derinliklerde bulunur.

gonimoblast [gonimoblast] Gonimoblast kırmızı alglerin ürettiği bir hücre tipidir. Zigot kuşağı hücresinin döllenmesi sonrası karpospor oluşmasıyla ilişkilidir. Kırmızı alglerde karpogondan doğrudan ya da dolaylı karpospor üreten bir set hücredir. Döllenmeden sonra genellikle diploid.

gonopodium (genitalium) [gonopodyum] Erkek bireylerin anal yüzgecinin önünde değişikliğe uğramış ve dişiye atmık aktarma işlevi gören ışın.

good luck [rastgele (rasgele)] Balıkçıya iyi dilek sözü. Zorluk çıkmasın, işlerin düzgün gelişsin anlamında kullanılmaktadır.

goose-barnacle [?] ® Lepas anatifera.

Gouania wildenowi (blunt-snouted clingfish) [ördek balığı] Tabansal (demersal) olup boyu TL=5 cm’dir. Sığ sularda bulunur.

Gourmya vulgata (?) [common cerithe] ® Cerithium vulgatum.  

GPS (abbrev) [küresel yer bulma sistemi] ® Global Positioning System.

grab [kumkapar] Deniz tabanından örnek almada kullanılan, serbest mola edilirken ağzı açık inen, tabana çarptığında ya da viraya başlandığında kapanarak zemini içine alan örnekleme aletlerine verilen genel ad. ® van Veen grab.

Gracilaria bursa-pastoris (pouched gracilaria) [?] Sin. Gracilaria compressa. Kırmızı algdir. Kıyısal lagünlerde önemli miktarlarda yığılma oluşturur. Demet şeklinde kumlu-çamurlu tabanda 1 - 5 m derinliklerde yaşar. Boyu 15 - 35 cm olabilir. Agar kaynağı olarak kullanılır. Türkiye'de orta Ege kesiminde görülür.

Gracilaria compressa (pouched gracilaria) [?] ® Gracilaria bursa-pastoris.

Gracilaria confervoides (warty gracialis) [?] ® Gracilaria verrucosa.

Gracilaria dura (leather gracilaria) [?] Kırmızı algdir. Tallus sert ve tabak görünümünde olup kıyısal lagünlerde kumlu çamurlu zeminde bulunur. Boyu 10 - 20 cm arasındadır. Karadeniz'in Kafkasya kıyılarında bulunur.

Gracilaria verrucosa (warty gracialis) [?]  Sin. Gracilaria confervoides. Kırmızı alg olup kıkırdağımsı tallusa sahiptir. Tek eksenli olup büyümesi uçta gerçekleşir. Üreme trigenetik döngülüdür. Boyu 20 - 80 cm arasındadır. Türkiye'nin Ege ve Karadeniz kıyısında rastlanır. Çoğunlukla kıyısal lagünlerde 1 - 5 m derinliklerde bulunur. Elle ve kepçe ile toplanır. Agar kaynağı ve ilaç sanayisinde kullanılır, ziraatta gübre olarak kullanımı olabilir. 

gracile (gracilis) [gracilis] Narin.

gracilis (gracile) [gracile] Narin.

gradient [değişim derecesi (gradyan)] 1- Bir değişkenin mesafeyle değişme oranı.

gradient [değişim derecesi (gradyan)] 2- Bir değişken ya da faktörün düzenli artma ya da azalması. 

gradient [eğim] 3- Bir nehrin dikeydeki düşüş oranı (m/km).

grading [sınıflama] 1- Elek ya da ağ benzeri aygıtla balıkları boylarına göre ayırma.

grading [sınıflama] 2- Elle, balıkları boy, kalite, sınıf ve türler olarak ayırmak. 

grading [tesviye] 3- Yüzeyi düzeltmek, görünüşü iyileştirmek. 

graduate schools of marine sciences [yüksek lisans okulları (Deniz bilimleri enstitüleri)].

Graham's Great Law of Fishing [balıkçılığın büyük yasası] Aslında ‘Graham’in Balıkçılığın Büyük Yasası’ olarak bilinir. Buna göre düzenlenme yapılmayan (sınırlanmayan) balıkçılık kazançsızlaşır (all fisheries that are unregulated become unprofitable).

grain alcohol (ethanol) [etil alkol (etanol)] ® Ethyl alcohol.

gram [gram]  CGS sisteminde ağırlık birimi. Kilogram’ın binde biri.

grandeur (grandis) [görkemli].

grandis (grandeur) [görkemli].

granular top-shell [?]   ® Calliostoma granulatum.

grappling gear [yaralayıcı araç] ® Wounding gear.

grappling hook [kanca] Çengel. Ucu sivri ve kıvrık demirden yapılmış, bir ağaç kola bağlı olup denizdeki malzemeyi alma, kurtarma, güverteye çekme işlerinde kullanılan araç.

grass goby [sazkaya balığı, yeşil kaya, liman kaya, yosun kaya balığı, sazkaya, sazkayası balığı, sazkaya balığı] ® Zosterisessor ophiocephalus.

grassbed [çayır] Deniz ve tatlı-su bitkilerinin yayıldığı alan. ® Sea grass (Deniz çayırı).

gravel (pea gravel) [ince çakıl] Bezelye boyutlarındaki çakıl. Buna ince çakıl da denmektedir. İzmarit – istrangiloz-balığıgiller (Centrarchidae) bu tür tabanı (zemini) yumurtlama alanı olarak beğenirler.

gravel [çakıl] Yuvarlak, küçük, çapları 2-76 mm olan taşlar. Yerine (kullanıcıya) göre bu çap 2 ile 256 mm arasında değişebilir.

gravel permeability [çakıl geçirgenliği] Çakıllar arasında suyun geçtiği boşluklar. Kuluçka evresindeki balık yumurtalarına yeterince oksijenin ulaşması yönünden önemlidir.

grazer [otlayıcı] Bitkiyle beslenen balık ve diğer canlılar.

grazing [otlama] Bitkiyle beslenmek. Bitkisel plankton ile beslenen hayvansal plankton.

grease (lubricant) [gres yağı] Makine yağı. Balıkçılıkta çelik trol tellerinin korunmasında sıkça kullanılır.

Great Barrier Reef [Büyük Bariyer Resifi] Avustralya’da 1,900 km uzunluğunda ve 30-50 km, bazı kısımlarında ise (Cairns açıklarında) 160 km ene ulaşan ada ve adacıklardan oluşan mercan resifi sistemi.

great line [büyük çapari] Üzerine 12 bin oltanın bağlandığı boyu 20 km olabilen halat tipli av aracı. 

great Mediterranean scallop [?]  ® Pecten jacobaeus.

great sandeel [büyük kum yılan balığı, kum balığı] ® Hyperoplus lanceolatus.

great whales (baleen whales, whalebone whales) [Çatalkuyruklu-balinagiller] ® Balaneopteridae.

great white shark [canavar balığı, karkarias, canavar, harharias balığı, büyük beyaz köpek balığı] ® Carcharodon carcharias.

greater amberjack [sarıkuyruk balığı, avcı, avcı balığı, sarıkuyruk, avcı] ® Seriola dumerili.

greater argonaut [?]  ® Argonauta argo.

greater forkbeard [gelincik balığı, çatalsakal gelincik, eşek balığı] ® Phycis blennoides.

greater pipefish [deniziğnesi balığı] ® Syngnathus acus.

greater weever [trakonya, trakonya balığı, trakunya, çarpan balığı, deniz akrebi, ejderha balığı] ® Trachinus draco.

Greek bathing sponge [banyo süngeri] ® Spongia officinalis alt tür adriatica.

green algae [yeşil suyosunları] Klorofilli su yosunları sınıfı olup çoğu tatlı-suda bulunur. Bir kısmı ise denizlerin üst kesimlerinde görece kıyıya yakın yaşarlar. Dört takıma ayrılır: i) Volvocales; ii) Protoccales; iii) Siphonales; iv) Siphonoclodales; v) Ulotricales.

green eggs [yeşil yumurta] Yeni sağılmış ya da yeni döllenmiş yumurta.

green sea turtle [yeşil kaplumbağa, çorba kaplumbağası] ® Chelonia mydas.

green shrimp [?]  ® Chlorotocus crassicornis.

green tiger prawn [?]  ® Penaeus (Penaeus) semisulcatus.

green turtles [Deniz-kaplumbağasıgiller] ® Chelonidae.

green water [yeşil su] İçerisinde bitkisel planktonların bol bulunduğu verimli su.

green wrasse [yeşillapin balığı, ot balığı, lapin, lapina, çil balığı, Karadeniz guban] ® Labrus viridis.

Greeneyes [Yeşil-gözlügiller (örümcek balıkları)] ® Chlorophthalmidae.

Greenwich Mean Time (GMT) [Grenviç saati] Greenwich’ten geçen sıfır boylama göre günün saati. 

Gregorian calendar [Gregor takvimi] 15 Ekim 1582’de 10 gün atılarak gün değişiminin 21 Marta denk getirildiği takvim. Bu takvimi İngiltere 1752’de Rusya 20. yy’da kabul etmişlerdir. Bugün dünyada genellikle bu takvim kullanılmaktadır.

gren sea urchin [?]  ® Psammechinus microtuberculatus.

grenadiers (rattails, whiptails) [Uzunkuyruklu-balıkgiller (Farekuyruklugiller)] ® Macrouridae.

grey (griseus) [boz] Kül rengi, gri.

grey blenny [horozbina] ® Paralipophrys trigloides.

grey cataract [gri katarakt] Havuz balığının göz merceğinin birinde görülen beyazımsı durum.

grey gurnard [benekli kırlangıç balığı, beneklikırlangıç, kırlangıç balığı] ® Eutrigla gurnardus.

grey mullets (mullets) [Kefalgiller] ® Mugilidae.

grey rough shell [?]  ® Mactra glauca.

grey triggerfish [çotira balığı, çotra balığı, çütre, çütra balığı, domuz balığı] ® Balistes capriscus.

grey wrasse [çilçırçır balığı, çırçır balığı, ot balığı] ® Symphodus cinereus.

grilde anemone [?]  ® Actinia cari.

grilse [ilk dönen] Daha deniz elbisesini değiştirmemiş erken olgunlaşmış ve ırmağa ya girmek üzere ya da kısa bir süre önce yumurtlamak için girmiş ırmak-göçer (potamadromous) balık. Erin bireyden hem daha küçük hem daha gençtir.

griseus (grey) [boz] Kül rengi, gri.

grooved carpet shell [?]  ® Ruditapes decussatus.

grooved helmet [?]  ® Phalium granulatum.

grooved razor clam [?]  ® Solen marginatus.

gross catch [gerçek av] ® Real catch.

ground basket (cover pot, plunge basket) [sepet] ® Basket.

ground cable [halat] ® Sweep line.

ground fishing [taban balıkçılığı] Yem kullanarak tabanda ya da tabana yakın kesimde yapılan avcılık.

ground net [taban ağı] Tabanda kullanılan her türlü balık ağı.

groundfish [taban balığı] ® Bottom fish.

groundrope (lead line, footrope) [kurşun yaka] Ağın ağzını aşağı çekerek altta kalmasını sağlayan üstünde kurşun, demir vb batırıcı malzemenin bağlanmış olduğu halat kısmı. Fanyalı, fanyasız ağlar, troller vb’de üstüne ağırlık bağlanmış alttaki halat. Dip trol ağında tabanın sert olması halinde oto lastiğinden kesilmiş diskler ya da bobin tipi dönebilen koruyucuların da takılmış olabileceği alt halat.

groundwater [yeraltı suyu] Yer yüzeyi altındaki su.  

group [grup] Birlikte olan birçok organizma ve nesneler için kullanılır.

grouper [Hanigiller] ® Serranidae.

growing bands [büyüme bantları] ® Büyüme halkaları.

growing pond (rearing pond) [büyüme havuzu] Yapay havuz. Doğaya salınmadan önce erinleşmemiş balıkların saklandığı havuz.

grow-out [pazar boyu] Balık besiciliği/yetiştiriciliğinde satma–pazarlama boyuna ulaşmış balık.

grow-out pond [semirtme havuzu] ® Fattening pond.

growth [büyüme] 1- Ağırlık, boy ya da sayıca artıştır.

growth [büyüme] 2- ® Haplostik büyüme.

growth [büyüme] 3- ® Monopodial büyüme.

growth [büyüme] 4- ® Simpodial büyüme.

growth curve [büyüme eğrisi] Büyümenin zamana göre grafiğidir.

growth equations [büyüme denklemleri] v. Bertalanffy’nin geliştirdiği ve Beverton ve Holt’un balıklar için yazış tarzına göre büyüme denklemleri şunlardır: Burada balığın t anındaki boyu ya da ağırlığı onun sonuşmaz boyu ya da ağırlığının küçük bir parçasıdır.

                                                     -K(t – t0)

Boyca büyüme denklemi: lt = L [1 – e               ]

 

  -K(t – t0)

Ağırlıkça büyüme denklemi: wt = W [1 – e               ]3

 

t              = zaman (yıl);

lt   ve wt  = Balığın t zamanındaki boyu ve ağırlığı;

L ve W= Sonuşmaz boy ve ağırlık.

K             = Vücutca büyüme katsayısıdır (yıl).

growth hormone [büyüme hormonu] Büyümeyi, enerji değişimi ve canlıdaki kimyasal olayları düzenleyen peptit.

growth mark [büyüme markası] ® Growth ring (Büyüme halkası).

growth model [büyüme modeli] Balığın (canlıların) büyüklüğünün matematiksel olarak farklı yaşlar için ifade edilmesidir. Örnek; von Bertalanffy’nin büyüme modeli. ® Growth equations (Büyüme denklemleri).

growth overfishing [büyüme aşırı avcılığı] 1- Toplam ölümlerle ağırlık kaybının, büyümeyle kazanılan ağırlıktan fazla olması. İç-göçer (stoğa katılan) başına düşen üründe balıkçılık oranının büyük olması hali.

growth overfishing [büyüme aşrı avcılığı] 2- Stoğa katılan birey başına düşen ürün (=iç-göçer başına düşen ürün) eğrisindeki balıkçılık payında kayıplar, büyümeyle artıştan fazla ise büyümede aşırı avcılık söz konusu olur. Bu da basitçe Fmax olup genç balığın daha büyüme potansiyelini gerçekleştirmeden avlanmasıdır. Burada, avlanan balıkların çoğunun küçük, yani ağ göz genişliğinin çok küçük ve harcanan çabanın ise çok büyük olması, büyüme aşırı avcılığına yol açar. Eğer balıklar daha büyük olduklarında avlansalardı, balıkçılıkta, ağırlık olarak daha fazla ürün elde edilebilirdi. Aşırı balıkçılık baskısının kaldırılması halinde ilgili türün ömrü sürecinde stok kendisini toparlayabilir. ® Recruitment overfishing (İç-göç aşırı avcılığı). ® Economic overfishing (Ekonomik aşırı avcılığı).

growth phases [büyüme evreleri] 1- Bir popülasyon ya da stok miktarının zamana göre değiştiği aşamalar. i- Alışma evresi (lag phase); organizmanın ortama alıştığı, büyümenin çok az olduğu süreç. ii- Logaritmik artma evresi (log growth phase); hızlı büyüme (artış) süreci. iii- Gecikme evresi (delay phase); büyümenin yavaşladığı süreç. iv- Durağan evre (stationary phase); birey sayısının değişmediği süreç. v- Logaritmik azalma evresi (log extinction phase); birey sayılarının hızla azaldığı süreç. vi- Bu süreci ya da evreyi (vii-) logaritmik olmayan gecikmeli azalma izleyebilir.

growth phases [büyüme evreleri] 2- Erken gelişme dönemlerinde organizmaların geçtikleri farklı büyüme süreçleri. Bu süreçlerde organizmaların şekil ve fizyoloji-lerinde ani değişiklikler olur. Aşırı değişme durumu (başkalaşma) metamorfoz olarak tanımlanır.

growth rate [büyüme hızı] 1- Bir yıl ya da mevsimde balığın ağırlık artışının başlangıç ağırlığına oranıdır. Ortalama ağırlığın yaşa göre bir fonksiyonu olarak çoğunlukla v. Bertalanffy eğrisinde (K) olarak ölçülür; W=Wmax[1-exp (-K yaş)]. Balıklar sürekli büyürler fakat yaşlandıkça büyümeleri giderek yavaşlar. Balıkçılık idaresinde balıkların hızlı büyüdükleri verimli dönemde büyümelerine izin verilir ve ne genç ne de yaşlı olan (orta yaşlı) bireylerin verdiği (iyi) ürünün elde edilmesi amaçlanır.

growth rate [büyüme hızı] 2- Belirli bir sürede bir popülasyonun ne kadar büyüdüğüne ait değerdir. Bu içsel büyüme hızı çoğunlukla büyüme modellerinde tahmin edilir ve sürdürülebilir hasat düzeyinin belirlenmesi için önemlidir.

growth ring [büyüme halkası] Balığın sert aksamında ağaç halkaları gibi yeni malzemenin bir öncekinin üstüne biriktirilmesiyle oluşan ve balığın yaş tayininde kullanılan halka. Balıkların hızlı büyüme döneminde daha çok CaCO3 ve yavaş büyüme döneminde daha az CaCO3’ı sert aksamlarında biriktirmeleriyle oluşan ve yaz ve kış halkaları olarak da adlandırılan büyümeye ait işaretler.

growth sculpture [heykelsi büyüme] Yumuşakça görünüşünün heykelsi (yontu gibi) olması.

growth zone [büyüme kuşağı] ® Growth ring (Büyüme halkası).

grunts (Pomadasyidae) [Gargurgiller] ® Haemulidae (Sin: Pomadasyidae).

Gryphaeidae (foam oysters, honeycomb oysters) [?] Günümüzde yaşayan türleri azdır. Türler katı tabansal malzemeye sol kabukları yapışıktır. Alt (yapışan) kabuk dışbükey üst kabuk yassı ya da içbükeydir.

GSI (abbrev) [gonado-somatik indeks] ® Gonado-Somatic Index.  

GSR (abbrev) [gonado-somatik oran] ® Gonado-Somatic Ratio.   

Gualtieri’s top-shell [?] ® Calliostoma gualtierianum.

guide [klavuz] 1- Yol gösterici.  Oltacıları en uygun av alanına götüren meslek erbabı kişi.

guide [yönlendirici] 2- Balıkları bir yere yönelterek avlamak ya da tehlikeden uzaklaştırmak için kullanılan ışık, hava kabarcığı, ses, elektrik, çit, perde vb, gibi her türlü vasıtadır.

Guillemin’s moon-shell [?] ® Lunatia guillemini.

Guitarfishes [Kemane-balığıgiller]  ® Rhinobatidae.

gulf (bay) [körfez] ® Bight.

Gulf Stream [Gulf Stream] Dünyada bilinen büyük nehirlerin toplamından daha büyük deniz akıntısı olup 80-100 km genişliğe ve yaklaşık 800-1,200 m derinliğe sahiptir. Akıntı hızı kabaca saniyede 2 metredir. Güney ve kuzey Ekvator akıntılarının Karayip Denizi’ne ulaştığı yerde akıntı saniyede 26 milyon m3 su taşımaktadır. 270C sıcaklıktaki bu su ABD’nin doğu kıyısı boyunca ilerlemektedir. Hatteras Burnu’ndan başlayan Gulf Stream akıntısı Coriolis etkisi nedeniyle kıyıdan uzaklaşmakta buna karşın taşıdığı su miktarı artmaktadır (75-90 milyon m3/saniye). Kuzeye ilerledikçe sıcaklığı giderek azalan akıntının bir kolu batı Avrupa yönüne diğeri kuzeydoğu yönünde İskandinavya’ya ilerlemektedir. Gittiği yerlere bol sıcak su taşıyan bu akıntı o kesimlerde iklimin daha ılıman olmasına neden olmaktadır. 

gulper shark [köpekbalığı] ® Centrophorus granulosus.

gunnels (Pholididae) [Tereyağıbalığıgiller] ® Pholidae (syn.) Pholididae.

guppy (molly, platy) [Gupigiller, Lebistesgiller] ® Poeciliidae.

guppy [gupi] ® Poecilia reticulata (syn. Lebistes reticulatus)

guppy experiment [gupi (guppy) deneyi] İki bilim adamı (Silliman ve Gutsel) guppy balığını Poecilia reticulata (Sin. Lebistes reticulatus) 4 ayrı su tankında 174 hafta boyunca laboratuarda tutarak balıkçılığın stok üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Bu süre 58 guppy kuşağına denktir. Deney süresince sıcaklık ve besin miktarı sabit tutulmuştur. Olası yamyamlık, yeni kuşaklara yeni alanlar açılarak önlenmiş ve stok biyokitlesi her hafta yapılan tartımlarla belirlenmiştir. 40. haftadan sonra tanklardan ikisine 3’er haftalık aralıklarla balıkçılık uygulanmış ve mesleki balıkçılıkta olduğu gibi genç balıkları koruyan ağ göz genişliği kullanılmıştır. Balıkçılık şiddeti %10, %25, % 50 ve %75 olarak artırılarak uygulanmıştır. Avcılığın uygulanmadığı tanktaki stok 60. haftaya (20 kuşağa denk) artmış ve bundan sonra denge durumuna ulaşmıştır. Avlanan tanklardaki stok %75’lik avcılıkta 7 kuşağa denk düşen 21 hafta sonra tamamen çökmüştür. Bu deney aşırı balık avcılığının stokları çökerteceğine verilen önemli örneklerdendir.

gurdy [vinç] ® Winch.

gurnards (sea robins) [Kırlangıçbalığıgiller] ® Triglidae.

gut [karın] Sindirimle ilgili olan vücut kısmı.

gut cavity (coelom, abdominal cavity) [karın boşluğu] ® Body cavity.

gutted [iç-organsız] Balığın sindirimle ilgili kısmının vücuttan çıkartılması. Solungaçlı ya da solungaçsız olabilir.

gutted weight [iç-organsız ağırlık] Sindirimle ilgili (mide ve barsak vs) kısımları denizdeyken çıkartılmış balık ağırlığı. Balığın toplam ağırlığının bulunması için bir çevirme faktörü kullanılır.

gw; GW (abbrev) [brüt ağırlık]  Gross Weight.

Gymnammodytes cicerelus (Mediterranean sand eel) [kum balığı] Tabansaldır (demersaldır). Boyu TL=17 cm olabilir. Balıkçılığı vardır. Kaba kumlu çakıllı tabanda bulunur.

gymno- (prefix) [gimno-] Çıplak.

Gymnodinium [Gymnodinium] Tek bir kamçı (flagellum) taşıyan bir Dinoflagellate cinsidir. Bu cinsin önemli özelliği kızıl gelgit oluşturan türleri barındırmasıdır.

Gymnothorax unicolor (brown moray) [kahverengi müren] Tabansaldır (demersaldır). 0-20 metreler arasında rastlanır. Boyu TL=100 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Kaba çakıllı, kayalık kıyı kesiminde bulunur. Oyuk, kovuk ve mağaralara girer. Tehlikesizdir.

Gymnura altavela (spiny butterfly ray) [iğnelivatoz, kazıkkuyruk balığı] Tabansaldır (demersaldır). Acı-suya girer. 5-100 m derinliklerde rastlanır. Eni 4 m ve ağırlığı 60 kg olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Kum ve çamurlu taban üzerinde bulunur. Canlı doğurucudur (ovovivipardır). Gebeliği 6 ay sürer ve 4-7 yavru verir.

gyn [gin] Dişi, dişi özellik. Örnek; jinandromorf (gynandromorph). Erkek ve dişi özellikleri taşıyan.

gynandromorphy [karmaeşeyli] Erkek ve dişi özelliklerini birlikte taşıyan. Her iki eşeye ait özellikleri vücudunda taşıyan. Erkek ve dişi özellikleri ve organlarını taşıyan ve doğumunda erkek ya da dişi olduğu kesin belirlenemeyen birey.

gynogenesis [ginogenez] İstikrarlı bir şekilde dişi kuşak oluşmasıdır. Burada diploid ya da triploid yumurtalar çift eşeyli (cinsiyetli) bireylerin atmığı ile uyarılır. Babadan gelen kromozomlar embriyon oluşumunda herhangi bir rol almaz. Yavrular yapı ve kromozom sayısı bakımından ananın tekrarıdır. Bu şekildeki üremede dişi bireyler oluşur. Örnek: Poeciliidae ailesinde Poecilia (Mollienisia) formosa ve Poeciliopsis monacha-lucida. Cyprinidae ailesinde Carassius auratus ve Phoxinus neogaeus. 

gypsum [alçıtaşı] Sulu (hidratlı) kalsiyum sülfat (CaSO4-2(H2O).

gyre [döngü (dönen, deveran)] Okyanus ve deniz akıntısının dairesel hareketi. Kuzey yarımkürede saat yönünde, güney yarımkürede saat yönünün tersine hareket.