C [updated last March 09, 2016]
C.G.S System [C.G.S Sistemi] Santimetre, Gram ve Saniyeyi kullanan birim sistemi.
C/E (c.p.u.e) (abbrev) [birim av] ® Catch per unit of effort.
cabine [kabin, kabuk] ® Nacelle.
cable [gomina]
cableway [vargel] Vinç tellerinin tambura düzgün sarılmasını sağlayan düzenek.
cabotage [kabotaj] Ulusun (devletin) hükümranlığı altındaki kıyısal sular
ve limanlarında ticaret ve taşımacılık yapma hakkıdır. Türkiye’de Kabotaj
Bayramı 01 Temmuz’da kutlanmaktadır.
cachalot (sperm whale) [amberbalığı, adabalığı, kadırga balığı] ®
Cadenat's
rockfish [?] ® Scorpaena
loppei.
cage [kafes] Açık suda balık kültüründe kullanılan tel ya da ağdan
yapılarak oluşturulmuş kapalı alan, yer.
cage culture (pen culture) [kafes kültürü] Ağıl tipli ağ kafes düzenekle balıkların kültürü. Tabana demirlenmiş ya da
yüzen kafeste balık yetiştirmek ya da beslemek.
calamary (squid) [kalamar] ® Loligo.
calamus [kamış] Octopoda’nın (sekiz kolluların) yüzen
kolisindeki (hecto-cotylus) konik
meme ucu sperm kanalı (oluğu) ile sona erer ve dilcik (ligula) kaidesine doğru
yönelir.
Calappa granulata (shamefaced
crab) [utangaç yengeç] Orta
ya da iri boylu yengeçtir. Karapaksı yüksek ve dışbükey olup öne doğru daralır.
Rengi sarımsı olup sırtı boylamasına iri ve küçük lekelidir. Karapaks boyu en
çok 8 cm eni ise 11 cm olabilir. Çoğunluğun karapaks boyu 4 cm ve eni ise 5 cm
kadardır. Kumlu, çamurlu ve kabuklu tabanda yaşar. Kuma gömülür. 13 m'den 400
m^ye kadar yayılır ancak sıklıkla 30 m ile 150 m'ler arasında rastlanır.
Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
calcified [kireç taşlaşmış] Organik madde arasına (Argonaute),
aragonit kristalleri halinde yerleşmiş kalsiyum karbonat (CaCo3)
örneğin sübye kabuğu.
calcified cartilage [kalkerli kıkırdak] Omur ve dişlerde rastlanan kalsiyum tuzu ihtiva eden ve
bu nedenle sertleşmiş kıkırdak.
calcite [kalsit] Kireç, kireçten.
calibration [kalibrasyon
(düzenleme, ayar)] Kullanılan cihazın ölçüm
değerlerini bir standarda göre düzeltme, uygulama ve işlemidir. Türkçede
doğrudan karşılığı olmayan bu terim yerine ayar, ayarlama, düzenleme gibi
kelimeler kullanılmaktadır. Çoğunluk ise Türkçeleştirilmiş kalibrasyon
kelimesini kullanmaktadır.
Californian incubator [Kaliforniya kuluçkası] Özellikle alabalıkgil
yumurtasının çatlamasında kullanılan yatay kuluçkalık.
Callanthias ruber (parrot seaperch) [kırmızıberber
balığı, berber balığı] Tabansaldır (demersaldır) ve 50-500 metrelerde rastlanır.
Balıkçılığı önemsizdir. TL=60 cm olabilir. Kayalık ve çamurlu kesimde ve su
altı mağaralarında bulunur.
Calliactis parasitica (hermit
anemone) [?] Hormathiidae ailesi
bireyidir. Canlının kolon şeklindeki gövdesi güçlü bir silindir olup boyu 8 -
10 cm'dir. Rengi beyazımsı ya da sarımsı olup boylamasına şeritlidir.
Dokunaçları görece kısa olup 3 cm kadardır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege
kıyılarında bir iki metreden birkaç metreye kadar bulunur. Hormathiidae ailesi
bireylerinin çoğu Pagurus yengecinin
bulunduğu kabuklara yapışık yaşar. Bu bir ortak-yaşarlık (kommenzalizm)
örneğidir. Şakayık besin artıklarından Pagurus
ise şakayık tarafından düşmanlardan korunur. Elle ve sürüklenen av araçları ile
elde edilir.
Callinectes sapidus (blue crab) [mavi yengeç] İri yengeçlerdendir.
Karapaks eni (genişliği) boyundan oldukça (2 kez daha) büyüktür. Kabuk rengi
yeşilimsi; olgunlaşmış erkeklerde kıskaç mavidir. Erkeklerde karapaks boyu en
çok 9 cm, dişilerde 7,5 cm olabilir. Dikenler dahil edildiğinde karapaks eni
erkeklerde 21 cm'ye ve dişilerde 20,4 cm'ye ulaşır. Sıkça rastlanan boyları 10
- 16 cm kadardır. Çamurlu kumlu kıyısal tabanda yaşar. Kuzey Amerika sularının yerlisidir.
Kazaen Akdeniz'e taşınmıştır. Zaman zaman boldur. Türkiye'nin çoğunlukla doğu
Akdeniz kıyısında bulunur. Avcılığı vardır.
Callionymidae (dragonets) [Üzgünbalığıgiller] Actinopterygii (Işınlı-yüzgeçliler) sınıfı, Levreksiler (Perciformes) takımı,
Callionymoidei alttakımının 18 cinsi barındıran ailesidir. Ailede 130 tür
bulunmaktadır. Aile daha çok tropik ve
alt-tropik (sub-tropik) sularda yaşar. Gövde uzun ve hafif
yassıdır. Baş genişçe olup içe çökmüştür. Üst çene öne uzayabilir (protraktil).
Genellikle tüysü (villiform) bir sıra dişi vardır. Ön solungaç kapağında diken
bulunur. Gözler iridir. Yüzgeçleri büyük ve uzuncadır. Sert ve yumuşak sırt yüzgeçleri ayrılmıştır. Yanal çizgi gözeneklerden
oluşur. Gövde pulsuzdur. Kum renginde, bazen çok renkli çubuklar ve lekelerle
kaplıdır. Bazı türler cinsiyetlerine göre iki renklidir (dikromatiktir). Yakın
kıyısal kumlu ve çamurlu tabandan 650 m civarı derinliklere kadar yaşarlar.
Küçük boylu (2-30 cm), bentik (tabansal) balıklardır. Kabuklular, solucanlar ve küçük omurgasızlarla
beslenirler. Orta-suda yumurtlarlar.
Callionymus fasciatus (banded dragonet) [şeritliüzgün balığı, üzgün balığı] Tabansaldır (demersaldır). TL=12 cm olabilir. Kumlu
zeminde bulunur.
Callionymus flamentosus (blotchfin dragonet) [lekeliüzgün balığı, üzgün balığı] Tabansal (demersal) türdür ve 16-
Callionymus lyra (dragonet) [üzgün balığı] TL=30 cm olup 6 yıl yaşayabilir. Balıkçılığı
önemsizdir. Tabansal (demersal) tür olup 5-
Callionymus maculatus (spotted dragonet) [mine balığı,
benekliüzgün balığı, üzgün balığı] Tabansal (demersal) olup 45-650 metrelerde rastlanır. TL=16 cm olabilir.
Kişisel tüketim için avlanır. Kumlu zeminde bulunur. Yumurta ve kurtçukları
(larvaları) yüzücüdür (pelajiktir).
Callionymus pusillus (sailfin dragonet) [küçüküzgün balığı, üzgün
balığı] Erkeği TL=14 cm ve dişisi TL=10 cm olan tabansal
(demersal) bir balıktır. Bazen
Callionymus risso (dotted dragonet) [noktalıüzgün
balığı, üzgün balığı] TL=11 cm olan tabansal (demersal)
bir balıktır. 15-150 metrelerde yayılır. Kişisel tüketim için avlanır. Sığ suda
kumluk zeminde bulunur. Yumurtlayarak çoğalır. Yumurta ve kurtçukları
(larvaları) yüzücüdür (pelajiktir).
Calliostoma conulum (shining top-shell) [?] Yaygın tür değildir. Çamurlu,
döküntülü cirkalitoralde yaşar. Boyu en çok 2,7 cm, çapı 2,5 cm olabilir.
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Calliostoma
granulatum (granular
top-shell) [?] Çamurlu,
döküntülü cirkalitoralde yaşar. Boyu en çok 3,6 cm, çapı 3,5 cm olabilir.
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Calliostoma
gualtierianum (Gualtieri’s
top-shell)
[?]
Yaygın tür değildir. Boyu en çok 1,9 cm, çapı 1,3 cm olabilir. Türkiye'nin
Ege kıyılarında bulunur.
Calliostoma
laugieri (Laugier’s
top-shell)
[?] Kumlu-çamurlu Posidonia çayırları
kesiminde yaygındır. Boyu en çok 1,5 cm, çapı 1,3 cm olabilir.
Türkiye'nin Ege kıyılarında bulunur.
Calliostoma
zizyphinum (painted
top-shell)
[?] Çamurlu, döküntülü kesimde barınır,
yaygın değildir. Boyu en çok 4,5 cm, çapı 3,9 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve
Akdeniz kıyılarında bulunur.
Callista
chione (smooth callista) [?] Sin. Cytherea
chione; Meretrix chione. Kabuk uzunlamasına oval olup katıdır. Dışı parlak
ve hemen hemen pürüzsüzdür. Dış deri (zar) parlak görünümlüdür. Asıl dişler 3
adet olup farklıdır. Manto sinüsü derindir. Kabuğun iç kenarları pürüzsüzdür.
Rengi dışta esmerden pembeye çalar, eş merkezli bantlıdır; içte beyazdır. Boyu
en çok 11 cm ve sıklıkla rastlanan boyları 6 - 8 cm arasındadır. Temiz kuma
sığca gömülür, 200 m derinliğe kadar yayılır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege
kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
callosity [nasırlanma] ® Callus.
callum [kallum]
Bazı
Pholadidae bireylerinde ayak girişini kapatan kabuğun ön uzantısını oluşturan
kalkerli yapı.
callus [nasır] Sarmal eksenin kabuk
ağzında (açıklığında) olup göbeği gizleyen ya da onu az ya da çok tamamıyla
kaplayan oluşum. Kabuk içi katmanının görünüşü.
calm sea [limanlık] Denizin çalkantısız halini belirten anlatım.
calorimeter
[kalorimetre] Isıölçer.
Calypraeidae (?) [?]Kabuk koni ve ya da şapka şeklindedir. Tepede (dorukta) sarmal hareket görülür. Kabuk ağzı kapağı yoktur. Erselik (hermaphroditic) hayvanlardır. Gençken
erkek ancak daha sonra diğer hayvanların durumuna göre dişi olurlar.
Calyptraea
chinensis (Chinese cup- and saucer) [?] Cirkalitoral
katta diğer boş kabuklar üzeride yaygın türdür. Boyu (yüksekliği) en çok 0,9
cm, çapı ise 2,2 cm kadardır. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.
Cambrian [Kambriyen] Jeolojik çağ. 500-400 milyon
yıl öncesi dönem. Omurgasızların büyük bir kısmı bu dönemde ortaya çıkmıştır.
Campanulariidae (?) [Campanulariidae] Leptomedusae alttakımının bir ailesidir.
Campogramma glaycos (vadigo) [çıplak] Taban üstünde askıda ve su kolonunda dolaşan yüzücü (pelajik) balık türü
olup TL=70 cm boy ve 2,8 kg ağırlığa ulaşabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir.
Dip ve orta-su trolü ile avlanır. Daha çok sığ suda bulunur ve sürü oluşturan
balıklarla beslenir.
canal [kanal] Yapay su yolu.
cancer [yengeç dönencesi] Kuzey yarımküredeki dönence. Yaz dönencesi-Gündönümü.
Güneşin kuzeyden güneye yönelmesi.
Cancer pagurus (edible crab) [pavurya] Kabuklular (Crustacea) kabilesi, Onayaklılar (Decapoda) takımı, Cancridae ailesi, Cancer cinsi bir yengeç türüdür. Kıyıda
kaba çakıllı tabanda ve kayalıkların altında, açıkta çamurlu kumlu zeminde
Caneva's
blenny [horozbina] ® Lipophrys
canevae.
cannibalism [yamyamlık, kanibalizm] Kendi türünü yemek. Balıklarda sıkça görülür.
canoe [kano] Hafif, dar kayık.
Cantharus dorbignyi (D’Orbigny’s
buccinum) [?] İnfra ve mediolitoralde yaygındır. Kayalık tabanda
yayılır. Boyu en çok 2,1 cm, eni 1,1 cm kadardır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege
kıyılarında bulunur.
canyon [kanyon] 1- Derin, dik geçit.
canyon [kanyon] 2- Okyanus ve denizlerdeki görece dar, derin ve dik
yarıklar.
cap
shells (cap snails) [?]
® Capulidae.
capacity [kapasite] ® Fishing
capacity (Balıkçılık kapasitesi).
capacity factor [kapasite faktörü] Bir aracın avlama yeteneğinin göstergesidir ve teknenin
boyut, motor gücü ve teknik özelliklerine bağlı olarak değişmektedir.
cape [burun] Denize doğru uzanan kara parçası.
capricorn [oğlak dönencesi] Güney yarımküredeki dönence. Kış dönencesi. Güneşin
güneyden kuzeye yönelmesi.
Caproidae (boarfishes) [Peri-balığıgiller] Actinopterygii sınıfı, Zeiformes takımı, Caproidae
ailesi 2 cinste (Antigonia 11 tür, Capros 1 tür) toplam 12 türü
barındırmaktadır. Hint, Atlas ve Büyük Okyanusta çoğunlukla 50 m derinlikte
yayılmışlardır. Akdeniz’de bir türü yaşamaktadır. Gövde uzun ve basıktır. Ağız
küçüktür ve öne çıkabilir (protraktildir). Ağız dışa uzatıldığında uzun bir boru
halini alır. Sırt yüzgeçleri uzun ve güçlüdür. Göğüs yüzgeçleri yuvarlaktır.
Pullar küçük olup taraksıdır (ktenoidtir).
En çok 30 cm toplam boya ulaşırlar. Gövde canlı kırmızıdır, bazen
enlemesine sarı renkli çubukludur. Renkler ilk 200 metrede yaşayan örneklerde
solgundur.
Capros aper (boarfish) [tambur
balığı, trampet balığı, peri balığı] Tabansal (demersal) olup 40-600 metrelerde rastlanır.
TL=30 cm olabilir. Balıkçılığı yoktur. Topluluk ve sürü oluşturur. Kayalık ve
kumlukta bulunur. Erkekler dişilerden küçüktür.
capsize (overturn) [alabora, alabura] Geminin yan yatarak
devrilip ters dönmesi,
altüst olması.
capsule [kapsül] Canlılarda herhangi bir yapıyı içine alan kese biçimli zar, kılıf.
Capulidae (cap snails, cap shells) [?] Kabuk kapşona benzer, tepe sağa
kıvrıktır. Çapı hızlı büyür, ağız geniş olup kabuk ağzı kapağı bulunmaz. Akdeniz
sular sisteminde tek türü bulunmaktadır.
Capulus ungaricus (Hungarian cap-shell, bonnet shell) [?] Yaygın türdür. İnfra ve cirkalitoralde döküntü ve çakıllar
ile diğer kabuklara yapışık yaşar. Çapı en çok 6,0 cm ve yüksekliği 2,2 cm
olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
caramote prawn [jumbo karides] ®
Penaeus (Melicertus) kerathurus.
Carangidae (jacks,
pompanos, jack mackerels, scads) [İstavritgiller] Actinopterygii sınıfı, Perciformes takımı, İstavritgiller (Carangidae)
ailesinde yer alan 30 cinste 151 türü kapsamaktadır. Atlas, Hint ve Büyük
Okyanusta yayılmışlardır. Deniz balıklarıdırlar. Çoğu türü hızlı yüzen
yırtıcılardır. En irileri Seriola dumerilii
2 m boya ulaşır. Ailenin diğer türleri 25-100 cm boydadır. Gövde şekilleri
değişkendir. Bazı türlerin kuyruk sapında yanal bir karina ya da iki taraflı
çift karina mevcuttur. İçi yağ dolu gözkapağına sahiptirler. Çenelerde dişler
çok sıralıdır, şerit halindedir. Solungaç yayı dikenleri değişkendir. Sırt
yüzgeci iki adettir. Dışkıl (anal) yüzgeç değişken yükseklikte ve ön loplu olup
sert ve yumuşak ışın tarafından izlenir. Türlerin çoğunda, kuyruk çatallı ve
eşit lopludur. Pullar çok küçük ve çemberimsidir
(sikloid) fakat 2 türde taraksıdır (ktenoid). Yanal çizgi öne doğru
bükülmüştür, kuyruğa kadar düzdür. Dikensi pullar (scutes) iri ve kalın olup
yanal çizgi üzerinde sivri ve bazı türlerde de çıkıntılıdır. Sırt koyu
renklidir (yeşil ya da siyahımsı mavi). Böğür solgundur (gümüşi beyaz ya da
altın sarısıdır). Baş, gövde ve yüzgeçler renklidir.
Caranx crysos (blue runner) [kral balığı] Mercan resifleriyle
ilişkili olup 0-
Caranx hippos (crevalle jack) [kral balığı] Mercan resifleriyle ilişkili okyanus-göçer (okyanodrom) bir balıktır.
TL=124 cm ve
Caranx rhoncus (false scad, spotfin scad, ten-finned horse mackerel, yellow
horse mackerel) [horlayankral
balığı] Taban üstünde askıda ve
su kolonunda dolaşan taban-yüzücü (benthopelagic) bir balık türü olup TL=60 cm
boy ve
carapax (shild) [bağa (karapaks)] Sırtı tamamıyla örten kitinden yapılmış yaprak şeklinde
vücut örtüsü.
Carapidae (pearlfishes) [İğnebalığıgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Ophidiiformes takımının tropik ve alt-tropik
sularda yayılan bir ailesidir. Kıta sahanlığı yamacı ve derinde bulunurlar.
Yumurtaları ovaldir. Aile Carapus (6 tür), Onuxodon (3 tür), Echiodon (12 tür),
Snyderidia (1 tür), Eurypleuron (2 tür), Encheliophis (6
tür), Pyramodon (4 tür), olmak üzere 7 cins ve 34 türü içermektedir.
Carapus acus (pearl fish) [inci balığı] Göçmen olmayan
Carassius auratus (goldfish) [havuz balığı] Nehir ve göllerde yavaş akan ya da durgun sığ suda (0-
Carbon [karbon] 1- Devon ile
Permiyen arası evre. 280-210 milyon yıl öncesi dönem.
carbon [karbon] 2- Periyodik tablosunun 4.
grubunda yer alan element.
carbon 14 method (14C) [karbon 14 yöntemi (14C)] 1- Birincil üretimi belirlenecek çevreden alınan su
örneklerinin konduğu şişelerden biri gündüzü (gün ışığının olduğu üretim
dönemine ait) diğeri geceyi gün ışığının olmadığı süreyi yani tüketim sürecine
ait değeri verir. Birincil üretim ölçümü yapabilmek için 14C izotopu
bir tuz formunda (sodyum karbonate, Na2CO3) olarak
verilir. Belirli ve istenen süre sonunda şişelerdeki örnekler süzülür.
Filtrelerdeki radyoaktif karbon azalması sintilasyon sayacında sayılır. Hesaplamada üretim eksi tüketim eşittir
üretilen organik madde miktarıdır.
carbon 14 method (14C) [karbon
14 yöntemi (14C)] 2- Karbon 14
yöntemi ile denizlerde fotosentetik hücrelerin (fitoplankton) inorganik
maddeleri organik maddeye çevirme hızları saptanır. Denizlerin ışıklı
tabakasından yüzeyden ışığın bittiği noktaya kadar olan derinliklerden (yüzey,
yüzey ışık düzeyinin sırası ile %50, %25, %10, %1 ve %0,1 seviyelerine düştüğü
derinliklerden) Nansen kaplarıyla su örnekleri alınır. Nansen kabındaki
sulardan 2’si ışık geçiren (=aynı koşullarda çift ölçüm-deney tekrarı) 1’i ışık
geçirmeyen şişeye ışığın çok az olduğu ortamda su örnekleri alınır ve içlerine
radyoaktif 14C izotopu (sodyum bikarbonat, NaH-14CO3 formunda)
eklenir. Tamamen karartılmış (tüketim) ve diğer aydınlık şişelerle birlikte
(üretim) ait oldukları derinliklerde gün ortasına gelecek süreçte (sabah 10:00
- öğleden sonra 2:00) arasında 4 saatliğine yerinde kuluçkaya(NOT) (incubation) alınır.
Deney bitiminde tüm şişeler zaman geçirmeksizin karanlık ortamda tutularak
uygun filtrelerden (membran filtre 0,2 µm) süzülür. Filtre üzerinde kalan ve fotosentetik hücrelerce
tutulan reaktif karbon uygun işlemlerden sonra sıvı sintilasyon cihazında
(parıldama sayacında) beta ışıma aktiviteleri ölçülür (sayılır). Bu yolla birim
zamanda ortamdaki mevcut fotosentetik hücrelerin karbon asimilasyonu hızları
ışık alan almayan şişlerdeki değerlerin farkı hesaplanarak bulunur.
NOT: Gemi zamanının pahalı olması nedeniyle doğada yapılması gereken bu (14C) deneyi gemi
güvertesinde uygun benzeşim (simulasyon) düzeneği ile yapılır. Işığın
%100 (yüzeyde) ve yüzey altı derinliklerdeki %50, %25, %10, %1 ve %0,1
şiddetleri üretimin hesaplanabilmesi için benzetilir. Ancak tabakalanmış ve
hareketli ortamın sıcaklığının benzetilmesi ile doğada değişebilen ışık
şiddetinin aynı şekilde benzetilmesi olası değildir. En iyisi deneyi yerinde
yapmak olsa da her iki yöntemin benzer sonuçlar verdiğine dair yayınlar da
bulunmaktadır. |
carbon
cycle [karbon döngüsü] Karbon’un su, toprak, canlı, atmosfer arasında
dolaşması.
carbon
dioxide [karbon
dioksit] Solunum sonucu
canlıların ürettiği, yanma sonucu organik maddelerden çıkan boğucu gaz (CO2).
carbon
monoxide [karbon
monoksit] Organik maddelerin
(örneğin kömür) tam yanmaması sonucu oluşan, renksiz, tatsız, kokusuz zehirli
bir gaz (CO).
carboniferous [karbonifer] 365-290 milyon yıl önceki Palazoik dönemde bir süreç.
Carcharhinidae (sand sharks, whaler sharks) [Harhariyasgiller] Kıkırdaklılar (Chondrichthyes) sınıfı Lamniformes takımı Odontaspididae ailesini kapsar. Bu
aile bazen Carchariidae adıyla da anılmaktadır. Carcharias ve Odontaspis adında iki cinsi
vardır. Boyları küçüklü büyüklüdür. Gövde ve kuyruğu silindir biçimlidir. Beş
kısa solungaç yarığı vardır. Orta boydaki solungaç yarıkları çifttir. Gözler
yanlarda olup iyi gelişmiştir. Alt göz zarı (kapağı) bulunur. Dişler 3 sıradır. Sırt yüzgeci iki
tanedir. İkinci sırt yüzgeçleri büyüktür. Neredeyse bütün denizlerde
bulunurlar. İri türleri derinlerde ve okyanuslarda görülür. Güçlü yüzücülerdir.
Yakın kıyıda rastlamak mümkündür. 3-
Carcharhinus brevipinna (spinner shark) [sivriburun camgöz] 0-1,000 metre derinliklerde rastlanır. Boyu TL=3 m ve ağırlığı
Carcharhinus limbatus (blacktip shark) [köpekbalığı] Etraf-göçer (amfidrom) olup acı ve tatlı-su arasında hareket eder. Boyu
TL=275 cm, ağırlığı
Carcharhinus melanopterus (blacktip
reef shark) [siyah yüzgeçli köpek-balığı] Etraf-göçer (amfidrom) olup acı ve tatlı-su arasında
hareket eder. Boyu TL=2 m ve ağırlığı
Carcharhinus plumbeus (sandbar shark) [büyükcamgöz balığı, camgöz] Okyanus-göçerdir (okyanodrom). 1,800 m derinliğe kadar rastlanır. Boyu
TL=2,5 m ve ağırlığı
Carcharias taurus (sand tiger shark) [pamuk
balığı] Okyanus-göçerdir
(okyanodrom). 1-
Carcharodon carcharias (great white shark) [canavar
balığı, karkarias, canavar, harharias balığı, büyük beyaz köpek balığı] Mercan resifiyle ilişkili ve okyanus-göçerdir (okyanodrom). Acı-suya girer
ve 0-1,280 m’ler arasında yayılır. TL=7,2 m boyunda, 3,4 ton ve 36 yaşında
olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Oltayla avlanır. Tek ya da çift gezerler
fakat 10 ve daha fazla bireyden oluşan beslenme ve avlanma grupları da
kurarlar. Yumurtalar ana karnında döllenir. Canlı doğurucudur (ovovivipardır).
Bir batında 7 yavru verir. İnsanlara saldırdığı söylenir. Balıktan deniz
kuşlarına kadar her türlü besini alır. Bilinen en büyük ve tehlikeli
yırtıcıdır. Eti, karaciğeri, derisi, yüzgeçleri, çene ve dişleri kullanılır.
Soyu tehlike altında olan türler içerisinde durumu hassas sınıfındadır.
carcinogenic
(oncogenic) [kanser
yapıcı (karsinojenik, onkojenik)] Kansere yol açan (madde).
carcinology
[karsinoloji] 1-
Kabukluları inceleyen zooloji bilim dalı.
carcinology
[karsinoloji] 2- Kötü huylu
urları inceleyen tıp bilim dalı.
Carcinus aestuarii (Mediterranean shore crab) [çingene yengeci;
çingene pavuryası; çağanoz] Sin. Carcinus mediterraneus.
Gövde basık olup aralıklı kıllıdır. Kollar (bacaklar) güçlü, iri ve
simetriktir. Yürüme bacakları incedir. Son bacağın parmak kısmı kürek şekilli
değildir. Erkeğin gonopod’u düzdür ve dışa bükümlü (eğik) değildir. Rengi
değişkendir. Erinleşmiş bireyler çoğunlukla koyu yeşil renkli olup esmer ve
siyaha çalan beneklidir. Karın yüzeyi beyazımsı ve ya da sarımsıdır. Bazı
bireylerde bu değişebilir. Karapaks boyu en çok 6
cm ve eni 7,5 cm olabilir. Genelinde en 2 - 5 cm kadardır. Kılarda yaşar. Alt
litoralda ve acı-sulu deniz kulaklarında ve her türden çökel üstünde yaşar.
Türkiye'nin Akdeniz, Ege ve Karadeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Carcinus mediterraneus (Mediterranean
shore crab) [çingene yengeci; çingene pavuryası; çağanoz] ® Carcinus aestuarii.
Cardiidae (true cockles) [?] Kalp şeklinde ışınsal kaburgalı
midyelerdir. Kabuklar şişkince olup manto bağlantısı
yılankavi değildir. İç kenarlar mazgalsı oyuktur. Yapraksı solungaçlıdır.
Sifonları kısadır. Askı yük ile beslenir. Dünya denizlerinde 200'den fazla türü
bulunur. Aile Akdeniz sular sisteminde 20 delici deniz ve acı-su türünü
barınmaktadır. Aile bireyleri korunaklı kıyısal sularda yayılırlar.
cardinal
fish [kardinal balığı] ® Apogon imberbis.
Cardinal
fishes [Kardinalbalığıgiller] ® Apogonidae.
cardinal plateau [asıl (esas) düzlek] Menteşe
(mafsal) ve dişleri destekleyen düzlemsel iç uzantı.
cardinal tooth [asıl
diş] Kancaya
yakın duran menteşe (mafsal dişi.
cardinal winds [ana yön rüzgârları] Dört ana yönden (doğu, batı, kuzey, güney) esen
rüzgârlara verilen ad.
cardita
clams [?] ®
Carditidae.
Cardites
antiquatus (antique
cardits)
[?] Sin. Venericardia
antiquata. Yakın kıyısal kuşağın kayalık ve kumlu, çamurlu tabanında
barınır. Boyu en çok 3,5 cm olabilir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında
bulunur. Avcılığı tesadüfidir.
Carditidae (cardita clams) [?] Kabuklar eşit ve çoğunlukla katı olup üçgensi oval
şekilli midyelerdir. Kabuklar yanlardan simetrik değildir. Kancalar dışa
çıkıktır. Hilal kısa ve güçlüdür. Kabuğun dış yüzeyi ışınsal kaburgalıdır.
Eklem yassı, asıl alan güçlüdür. Manto boşluğu yayı yoktur. Yapraksı tipte
solungaçlıdır. Askı yükle beslenir. Eşeyler farklıdır. Akdeniz sular sisteminde
ailenin 5 türü yaşamaktadır.
Cardium echinatum (European prickly cockle)
[?] ®
Acanthocardia echinata.
Cardium edule (cockles) [yürek midyesi, kalp midyesi] Genelde yaygın bilinen
bir çift-kabukludur. Günümüzde yaklaşık 200 yaşayan türü bulunmaktadır.
Kabukları kalp şeklinde ve bakışımlıdır (simetriktir). Sifonları kısadır. Ayak
kaslı olup büyüktür ve hayvanın kısa mesafede kendisini iterek hareket etmesini
sağlar.
Cardium
lamarcki (olive
gren cockle) [?] ® Cerastoderma
glaucum.
Cardium
paucicostatum (poorly ribbed cockle) [?] ® Acanthocardia
paucicostata.
Cardium
tuberculatum
[?] ® Acanthocardia tuberculata.
Caretta caretta (Atlantic loggerhead, loggerhead sea turtle) [karet,
sini kaplumbağası] Sürüngenler (Reptilia)
sınıfı, Kaplumbağalar (Testudines) takımı, Deniz-kaplum-bağasıgiller
(Cheloniidae) ailesi Caretta cinsi
ünlü bir deniz kaplumbağasıdır. Ünü son yıllarda soyunu kurtarmak için yapılan
çalışmalardan gelmektedir. Hemen hemen bütün denizlerde bulunur. Akdeniz’in
yerlisidir. Dişiler ılıman iklim bölgesinde kumsal kesimde yuva yapar ve
yumurtalarını bırakır. Akdeniz’de Türkiye kıyılarında insan istilasına
uğramamış kumsallarda yumurtlar. Sığ sularda ve mercan resifi kesimlerinde
beslenir. Erinleri bazen binlerce km göç edebilir. Yavrular genellikle su
yüzeyinde ve yüzer nesnelerle birlikte kalır ve derine inmez. Caretta caretta’nın cinsiyetini kuluçka
evresindeki sıcaklık belirler. 24-29 0C’de neredeyse hepsi erkek,
30-340C’de ise neredeyse hepsi dişi olur. Kabuk boyları
Caribbean Sea (Antilles = Sea of the Antilles [Karayip
Denizi (Antil Denizi)] Atlas Okyanusun orta
kesiminde ancak Ekvator çizgisinin kuzeyinde, Güney Amerika’nın kuzeyinde olup
Tobago, Haiti, Küba, Meksika, Panama’dan yine Tobago ulaşan sınırlar içerisinde
2,640.000 km2’lik alanı kapsar.
carina [omurga] ® Keel.
Carlin markası [Carlin tag] Lea markası benzeri
olup balık vücudundan tek tel yerine birbirine yapıştırılmış çift iğne (kanül)
yardımıyla geçirilen çift telin sabitlenmesi şeklinde uygulanan bir marka
tipidir. ® Lea tag (Lea markası). ® Petersen tag (Petersen markası). ® Pop-up tag (Pop-ap
marka). ® Hot branding (Sıcak-dövme marka). ® Cold branding
(Soğuk-dövme marka). ® Gill clamp (Solungaç
markası). ® Spaghaetti tag (Spagetti markası).
carnivore [etobur (etçil,
karnivor)] Et ile beslenen canlı.
Yaşam enerjisini hayvansal malzemeden sağlayan. Hayvan ya da et yiyen hayvan.
Carol bobtail [?] ® Neorossia caroli.
carotin [karotin] Balıkların yumurtalık, erbezi ve karaciğerinde, diğer canlıların çeşitli
kısımlarında bulunan sarımsı, kırmızımsı ya da portakal rengindeki taraxanthin,
canthaxanthin, lutein, zeaxanthin, astaxanthin, carotene gibi maddelerin genel
adıdır. Balıklar bu maddeleri üretemezler ve besin maddelerinden alırlar.
carp (common
carp) [sazan, adi sazan, pullu sazan] Tatlı-suda yaşayan, çoğunluk
tarafından da bilinen Cyprinidae (Sazangilller) ailesinden olup yapay olarak da
üretilen bol kılçıklı bir tatlı-su balığı. ® Cyprinus carpio carpio.
carp
bream [çapak balığı] ® Abramis brama.
carp pox (Cyprinid Herpes
Virus-I; CHV) [sazan çiçeği] Bilinen en eski balık hastalığı olup kültür sazanları ile akvaryum
balıklarında görülür. Hastalık, su sıcaklığının kışın düşmesiyle, deride küçük
süt beyazı lekeler oluşturur. Lekelerin birleşmesi sonucu deride dikkate değer
beyazlanma görülür. ® Fish pox.
carpogonium
[karpogon] Kırmızı alglerde tek hücreli dişi üreme gövdesi.
Trikogin (rtichogyne) hareketli uzun tüysü erkek üreme hücresi) ile uzamış dişi
üreme hücresidir. Bunlar gamete - erkek ve dişi üreme hücrelerine eşdeğerdir.
Dışarıya salınmaz. Döllenme sonrası karpospor oluşur.
carpospore
[karpospor] Hareketsiz diploid kırmızı alg sporudur. Döllenme
sonrası karpogon (carpogonium) karposorlara bölünür. Kamçısızdır ve
karposporosisti oluşturur.
carposporocyste
[karposporosist] Karposporofit tarafından üretilen sist’tir
(kapsüldür) ve kırmızı alglerde, karpospor üretir.
carposporophyte
[karposporofit] Kırmızı alglerde, genellikle diploid döl (kuşak)
gonimoblastlara denk olan (genellikle diploid) nesildir. Her zaman dişi gametofit
paraziti olarak mevcuttur.
carpostome
[karpostom] Kırmızı alglerde sistokarp’ın (cystocarp) sporları
dışarı attığı gözenek, delik.
carpus (carpal) [bilek] Kafadanbacaklılarda
çomağın genişleme alanıdır; küçük vantuzlu ve bazen de düğme-vantuzlu olup çomak
kapalı iken karşıt vantuza yapışır.
carrageenan [karragenan] Pelteleşen karbonhidrattır
(süt şekeri tabanlıdır) gıda endüstrisinde kullanılır; Gigartina, Hypnea gibi
bazı kırmızı alglerin özüdür (ruhudur).
carrier crabs [?] ® Homolidae.
carrying capacity [taşıma kapasitesi] 1- Bir ekosistemin doğal
özellikleri fazlaca bozulmadan meydana gelen değişiklikleri taşıyabilme (kabul
edebilme, kaldırma) konusundaki yeteneği.
carrying capacity [taşıma kapasitesi] 2- Çevrenin bir tür ya da
tip’in biyokitlesi ya da sayısını uzun süre sürdürebilme yeteneği. Terim aynı
zamanda bir çevrenin insan eliyle oluşturulan ya da doğal olarak oluşan
kaynağını kendi yetisi ile uzun süre sürdürmesi ile işletilme düzeyi için de
kullanılmaktadır.
cartilage (chondral)
[kıkırdak] Kollajen lifli ve az kalsiyum ve fosfat tuzu içeren yarı
katı, esnek, yuvarlak hücreli (Chondrocytes’te olan) bağ doku. Vücuda destek
hizmeti veren bu oluşum kemik kadar kuvvetli olmayıp hafif ve esnektir.
cartilaginous [kıkırdaklı] ® Cartilage (Kıkırdak).
cartilaginous fish [kıkırdaklı balıklar] Omurgalı olup Selachii (ya da
Chondrichthyes) sınıfında yer alan köpek balıkları, vatozlar, elektrikli
balıklar, kedi balıkları gibi gerçek kemiği olmayan, kıkırdak iç-iskeletli;
yüzme kesesi bulunmayan deniz canlılarına verilen genel addır.
cascade [şelale] 1- Dere ve ırmaklardaki
çoğunlukla 1 m’den kısa, dik çöküntü.
cascade [şelale] 2- Balık çiftliklerinde
suyun havalandırılması için basamak gibi kademeli yükselti(ler) ve bu
yükseltilerden havuza suyu akıtma düzeneği.
Caspian
shad [tirsi, Hazartirsi] ® Alosa caspia.
Caspiosoma caspium (?) [Hazarkaya] Tabansal (demersal) balık olup tatlı ve acı-suda 2-
Cassidae (helmet snails, bonnet snails) [?] İriden çok
iriye olan kabuk katı ve ağırdır. Kabuk ağzı uzun ve dardır, bir kanalla devam
eder. Aile 100 türden oluşmakta olup bireyleri tüm denizlere yayılmıştır. Kumlu
tabanda yaşar, Echinodermata ile beslenir. Kabuk ağzı kapağı nasırsıdır. Salyası
nörotoksin ihtiva eder. Hayvanlar bunu bir püskürterek avını felç eder.
Cinsiyetler ayrıdır.
Cassidaria echinophora (spiny
bonnet) [?] Sin. Galeoda
echinophora. Kabuk küre gibidir. Boyu eninden uzundur. Kabuk ağzı uzamış
olup dikiş seviyesinde geriye doğru daralır; öne doğru uzun açık bir kanalla
devam eder ve göbek deliğini kapatır. Kabuk ağzı kapağı nasırsı olup ağız
açıklığından küçüktür. Rengi bej sarı esmer. İçi porselen beyazıdır. Boyu en
çok 11,7 cm, çapı 7,7 cm olabilir. Yaygın türdür. Kumlu çamurlu tabanda yaşar.
Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Cassis
saburon (saboron helmet) [?] ® Phalium
saburon.
Cassis
sulcosa (grooved helmet) [?]
® Phalium
granulatum.
cast-net (trow net, cover net) [serpme] ® Throw net.
cat’s paw scallop (?) ®
Manupecten pesfelis.
cata-
(prefix) [cata-,
kata-] Aşağı, aşağı doğru, tersi. Katadrom balık (catadromous
fish) – aşağı-göçer balık.
catabolism [yıkım (katabolizma)] Metabolizmanın bir parçasıdır
ve maddenin parçalanarak küçük maddelere (birimlere) ayrılmasıdır. Yani canlı
malzemenin bozunma ve bozulma yoluyla değerini yitirme (artık haline gelme)
olaylarının tamamıdır. Bu olay, canlı gözenin (hücrenin) ihtiyaç duyduğu
enerjiyi kimyasal yoldan sağlar. Anabolizmanın tersi olup kısaca karmaşık
moleküllerin daha küçük parçalara dönüştürülmesidir. ® Anabolism (Özümlenme).
catadromous [aşağı-göçer (katadrom)] Aşağı doğru giden.
Yaşamlarını tatlı-suda geçiren ve yumurtlamak için deniz ve okyanuslara göçen
balıklara verilen ad. Örnek; yılan balığı (Anguilla
angilla).
catadromous fish [aşağı-göçer balıklar (katadrom balıklar)] Dere ve ırmaklardan (aşağıya) denize göçen balıklardır. Tatlı-suda yaşam
sürecinin büyük bir kısmını geçiren ve yumurtlamak için tuzlu-suya (denize ya
da okyanusa) göçen balıklar. (cata =
aşağı, aşağıya). Örnek; yılan balığı
(Anguilla anguilla). ® Fish
migration (balık göçleri).
catalogue [katalog] Belirli bir sıraya, sınıflandırmaya göre dizilmiş.
catamaran [katamaran] Kızak tipinde yapılmış deniz aracı.
catch [av] 1- Canlı ya da cansız
balıkların güverteye alınması ya da karaya çıkartılması. ® Yield.
catch [av] 2- Herhangi bir yöntemle elde edilen sucul organizmaların bütünü.
catch [av] 3- Balıkçılıkta elde edilen
balıkların ağırlık ya da sayısıdır. Bu terim avlanan ve balıkçılar tarafından
tüketilen, denize kazaen düşürülen kısmı kapsamayabilir. Bu nedenle çoğunlukla
karaya çıkartılan av ifadesi kullanılarak belirginleştirilmektedir.
catch composition [(av
bileşimi) av kompozisyonu] Avdaki balıkların türleri, yaşı, boyu, sayısı vb’ni
kapsar.
catch control [av kontrolü] Balıkçılığı düzenlemek için idarece konulan önlemler.
catch curve [av eğrisi] Birbirini izleyen yaş ya da boylardaki balık sayılarının
logaritmasına ait çizge (şekil). Yani farklı yaş gruplarındaki balık sayısının
(Nt) doğal logaritmasının yaşa (t) karşı yerleştirilmesi ile elde
edilen şekildir. Av eğrisi, toplam ölüm’ün, eğrinin azalan tarafındaki
verilerden elde edilmesinde kullanılmaktadır.
catch limit [av sınırı] Mesleği ticari balıkçılık olmayan (sportif amaçlı) oltacıların bir günde
avlayıp kişisel tüketimleri için saklayabilecekleri balık sayısıdır. Türkiye’de
henüz olmayan ‘av sınırı’ uygulamasına tuzlu, acı ve tatlı-sularda
geçilmelidir.
catch per unit of effort [birim av (birim
çaba başına düşen av, harcanan
güç birimi başına düşen av)] 1- Belirli bir araçla, belirli bir süre harcanan çaba sonucu, avlanan
balıkların ağırlığı ya da sayısını ifade eden eski bir terimdir. Çoğunlukla
balık bolluğunun ya da biyokitlenin (artma ve azalmasının) bir göstergesi
olarak kullanılır. Azalan birim av stokta azalmayı ifade eder.
catch per unit of effort [birim av (birim
çaba başına düşen av, harcanan
güç birimi başına düşen av)] 2- Harcanan güç birimi (çaba)
başına düşen av miktarıdır. Bazı koşullarda filonun ekonomik etkinliği için de
kullanılabilir. Kısaltılmış olarak c.p.u.e ya da CPUE ya da C/E olarak da
yazılmaktadır. Son zamanlarda kısaltma olarak C/g ya da Y/g de kullanılmaktadır.
Burada C = Sayı olarak av; Y = Ağırlık olarak av ve g = Tanımlanmış çaba birimi
yani kısaca çabadır.
catch quota [av kotası] ® Quota.
catch rate [av oranı] Birim çaba başına ağırlık ya da sayı olarak düşen avı elde etmek için
harcanan zamandır.
catchability [avlanabilirlik] 1- Av aracının hedef türü
avlama yeteneğidir.
catchability [avlanabilirlik] 2- Tanımlanmış bir çabayla balık stokundan alınan küçük
kısımdır. Stoktan değişik parçalar alınıyorsa o zaman avlanabilirlik katsayısı
ya da balıkçılık gücü dikkate alınmalıdır.
catchability coefficient [avlanabilirlik katsayısı] Balıkçılık ölümünün
şiddetidir. Öz olarak örneğin bir sürütme ağı (trol) önüne çıkan bütün
balıkları avlıyorsa buradaki avlanabilirlik katsayısı q=1 yani %100’dür.
Avlanabilirlik katsayısının %100 olamayacağı bilinmesine rağmen taranan alan
yöntemiyle yapılan balık biyokitlesi tahminlerinde genellikle ve deneye dayalı
ölçüm değeri yoksa q=1 yani %100 alınır. Bu yapılan tahmini (biyokitleyi) daha
az gösterir. Bu ise yapılan tahminde daha güvenli tarafta olmayı sağlar ki
model uygulamalarında aşırı avcılığa yol vermeyeceği için seçilebilecek en
doğru yol ve yaklaşımdır.
catch-at-age [yaşa göre av] Yaşa dayalı av da denilebilir. Avlanan tahmini balık sayısının balık yaşına
ve avlandığı yıla ya da diğer faktörlere (araç ya da ülkeye) göre tablosu.
catch-at-length (catch-at-size) [boya göre av] Boya dayalı av da denilebilir. Avlanan balık boyu sınıflarının
yaşa ya da diğer faktörlere (araç ya da ülkeye) göre tablosudur. Bir türün boya
dayalı avı balıkçılıkta (yalnız karaya çıkarılanları değil) avlanarak öldürülen
bütün balıkları kapsamalıdır.
catch-at-size [boya göre av] ® Catch-at-length.
catch-at-weight [ağırlığa göre av] Ağırlığa dayalı av da denilebilir. Avlanan tahmini balık
ağırlığının, balık ağırlığı sınıflarına ya da diğer faktörlere (araç ya da
ülkeye) göre tablosudur. Bir türün ağırlığa (ve boya) dayalı avı balıkçılıkta
(yalnız karaya çıkarılanları değil) avlanarak öldürülen bütün balıkları
kapsamalıdır.
catcher vessel [avcı bot–gemi] Aktif avcılık yapan ve avını ana gemiye (fabrika gemiye), karaya ya da
fabrikaya aktaran gemi.
catchment area [drenaj alanı] Bir ırmak ya da su kütlesinin aktığı bölge.
category [kategori] Aynı tür ya da cinsten olan.
cation [katyon (artın)] Pozitif yüklü iyon (Fe2+, Na+).
Elektrolizde katyonlar katoda (-) doğru hareket eder.
catsharks
[Kedibalığıgiller] ®
Scylliorhinidae.
Caucasian
dwarf goby [Kafkaskaya (kayabalığı)] ® Knipowitschia
caucasica.
caud (cauda tail) [kuyruk (kaud)] ® Tail.
caudal (tail) [kuyruk] 1- Ard uç ya da uzantı.
Ard’a ait. ® Caudal
fin (Kuyruk yüzgeci).
caudal [kaudal] 2- Kuyruk ya da kuyruğa
ait.
caudal artery [kaudal atardamar] Sırttaki atardamarın
(aorta), kuyruğa ulaşan uzantısı.
caudal fin [kuyruk yüzgeci (kaudal yüzgeç)] 1- Balığın ardda
olan yüzgeci.
caudal fin [kuyruk yüzgeci (kaudal yüzgeç)] 2- Omurun sonunda yer alan yüzgeç. Uropterygium olarak da adlandırılır. Fakat
Centriscidae ailesinde vücudun arka kısmı döndüğü için kuyruk yüzgeci karın
kısmında (ventral’de) yer alır. Bazı Trachipteridae ailesi bireylerinde kuyruk
yüzgecinin üst parçası vücudun üst (sırt) kısmında olabilir ve ayrık olan alt parça
kaybolmuş olabilir. Diğer ailelerde, örneğin Zoarcidae ve Anguillidae’de sırt,
kuyruk ve dışkıl (anal yani anüsle ilgili) yüzgeçler birleşmiş olup ayırt
edilemezler.
caudal gland [kaudal bez] Olgun erkek bireylerin kuyruk sapının her iki tarafında
dişileri cezp etmek için salgı ürettiği sanılan bezler. Örnek; Glandulocaudinae
ailesi.
caudal notch (caudal pit) [kuyruk çentiği] Bazı köpek balıklarının
kuyruk yüzgecinin hemen önünde olup sırt ya da karın tarafında bulunan çentik.
caudal peduncle (peduncle) [kuyruk sapı] Sap, kuyruk sapı. Balığın dışkıl (anal) yüzgeci ile kuyruk yüzgeci kökü
arasında kalan kısımı.
caudal pit [kuyruk çentiği] ® Caudal
notch.
caudatus (tailed) [kuyruklu].
Caulerpa
prolifera (leafy
caulerpa) [?] Yeşil
algdir. Boyu 1 m'den azdır. Birçok ortak köksüden ayrılan demetler oluşturur
(dallanmış saplı bir sürünücüdür). Büyümesi yaygındır (difüz). Üreme holokarpiktir. Boyu genelde 15 - 25 cm'dir. 1 - 15 m derinliklerde
ışıklı ve yumuşak tabalı kesimde yayılır. Türkiye'nin Ege kıyılarında bulunur.
Hasadı elle ya da kepçelerle olur. İnsan gıdası ve tıbbi kullanım potansiyeli
vardır.
cauliflower disease [karnabahar hastalığı] Virüslerin neden olduğu
bulaşıcı bir balık hastalığıdır. Buna limfosist (lymphocystis) hastalığı
da denilmektedir. Çoğunlukla yılan balığı ve bazı akvaryum balıklarının sıkça
ağız kenarlarında, seyrek olarak yüzgeç ve derilerinde karnabahar görüntüsünde
damara bağlanmış ise pembemsi ya da kırmızı; melanocytes varsa gri-esmerden
siyaha kadar giden renkli oluşum. Ağız kenarında aşırı gelişmesi balığın
beslenmesine engel olabilir. Tedavisi henüz bilinmemektedir.
caulking [kalafatlamak] Ahşap gemi ve güverte kaplamalarının aralıklarına üstüpü
sıkıştırılıp macunlanmaya (eskiden ziftlenmeye) hazır hale getirilmesidir. Bu
yolla su geçirmezliği sağlanmaktadır.
caulking
iron [kalafat demiri] Kalafat işleminde üstüpünün
sıkıştırılmasında kullanılan bir tür kör keski.
cave fish [mağara balığı] Su kuyuları dahil yeraltı suyunda yaşayan balıklara
verilen ad. Bunun gerçek bir mağara olması gerekmez.
caviar [havyar] Mersin balığı cinslerinden Acipenser ve Huso’nun
hazırlanmış, tuzlu yumurtaları. Diğer balıklardan Salmonidae, Cyclopteridae,
Mugilidae aileleri fertlerinin yumurtaları ile bazı Gadidae, Cyprinidae
fertlerinin yumurtaları da havyar olarak hazırlanmaktadır. Acipenser ve Huso cinsi
dışında kalan balık yumurtalarından hazırlanmış havyara genel olarak yalancı
havyar denmektedir.
cavity brooder [çukurda kuluçkalayan] Bir çukur, mağaramsı
yapı ya da korunaklı yere yumurta bırakan balıkları belirtmek için kullanılan
terim. Yumurtalar ana-baba tarafından korunur. Örnek; Sihlidgiller (Cichlidae)
ailesi.
CE
(abbrev) [denge avı] ®
Equilibrium catch.
cell types in algae [alglerde hücre tipleri] Üç hücre tipi
ayırt edilmektedir. Bunlar, arkeoplastid, mezoplastid ve neoplastid tiptir.
cellulose
[selülöz] Büyük ekonomik öneme sahip (kağıt yapımında
kullanılan) karbonhidrattır (glükoz tabanlıdır); genelde kara bitkilerinden
elde edilir fakat aynı zamanda çiçekli bitkilerin ve bazı alglerin (Cladophora) hücre çeperinde bulunur;
yararlanılabilen bir özelliğe sahiptir.
census [sayım, sayma] Sayma, sayma işlemi. ® Population census.
cent- (prefix) [sant-] Yüz, yüzüncü. Örnek; santrimetre
(centimeter) - 1/100 m.
centner (zentner) [zentner]
Centracanthidae (picarels) [İzmaritgiller] Actinopterygii sınıfı, Perciformes takımı, İzmaritgiller (Centracanthidae)
ailesindeki 2 cinste (Spicara 8 tür ve Centracanthus 1 tür) toplam 9 tür yer almaktadır. Gövde hafifçe basık ya da silindire benzer. Ön çene
bir hayli öne çıkar (protraktildir). Dişler tüysüdür (villiform). Sırt yüzgeci
sert ve yumuşak ışınlıdır. Kuyruk çatallaşmıştır. Yanal çizgi tek olup aralıksızdır.
Baş ve gövde taraksı (ktenoid) pullarla kaplıdır. Yüzme kesesi vardır. Rengi
kırmızımsı yeşil ya da esmerimsi olup karın kısmına doğru gümüşidir. Birçok
türde çok belirgin siyah leke bulunur. Türlerinin çoğu sürü oluşturur. 200 m
derinliğe kadar otlarla kaplı, çamurlu, kayalıklı tabana yakın yaşayan, ılıman
ve sıcak deniz (Atlas Okyanusu ve Akdeniz) balıklarıdırlar.
Centracanthus cirrus (curled picarel) [istrangiloz] Taban üstünde askıda ve su kolonunda dolaşan taban-yüzücü (bentopelajik)
balık türü olup TL=34 cm boya ulaşabilir. Yüzeyden
central nervous system [merkezi sinir sistemi] Beyin ve omurilik.
Centrarchidae (sunfishes) [İzmarit-balığıgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sını-fının
Perciformes takımı, Percoidei alttakımında yer alan ailedir. Türkçede
İstrangiloz-balığıgiller adı da kullanılmaktadır. Aile 8 cinste 27 türü
barındıran tatlı ve acı-suda rastlanan balıkları kapsar. Kısmen akvaryumda
beslenirler.
centrifuge
[santrifüj] Askı malzemenin çökeltilmesinde merkezkaçtan yararlanılan, dönme hızı
yüksek alet.
Centriscidae (shrimpfishes, snipefishes, trumpet
fishes) [Çullukbalığıgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Sygnathiformes takımının bir
ailesidir. Aile Centriscinae ve Macroramphosinae altailelerini içine
alır. Aeoliscus, Centriscops, Centriscus, Macroramphosus,
Notopogon adlarını alan 5 cinste 13 tür bulunmaktadır. Ailenin
sınıflandırılması biraz karışıktır. Kullanılan kaynağa göre Macroramphosinae
aile düzeyine yükseltilirken Centriscops cinsinin yeri belirsiz kalmaktadır.
Ancak ITIS (Integrated Taxonomic Information System) bunu Macroramphosinae’ye
yerleştir-mektedir. Tropik ve alt-tropik sularda 600 m derinliğe kadar yayılırlar.
Akdeniz’de tek türü bulunur. Gövde yüksek ve yanlardan basıktır. Uzun yüz ve
burnun ucundaki ağız küçüktür. Gözler iridir. İkinci sırt yüzgecindeki 2. ışın
uzundur. Pullar küçük olup zımparamsı görünüm verir. Yanal çizgi yoktur. En çok
20 cm kadar olabilirler. Sıkça rastlanan boyları 7-14 cm arasındadır. Renkleri
gümüşi-kırmızıdır. Büyük sürü oluştururlar. Üreme kışın olur. Yetişkinler
tabansal omurgasızlarla, gençleri kürek-ayaklılarla (Copepoda) beslenir.
Centroceras cinnabarinum (vermilion ceramium) [?] ® Ceramium ordinatum.
Centrolophidae (medusafish) [Karabalıkgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Levreksiler (Perciformes)
takımı, Karabalıkgiller (Centrolophidae) ailesindeki 7 cinste (Centrolophus,
Hyperoglyphe, Icichthys, Psenopsis, Schedophilus, Seriolella, Tubbia) 31
tür yer almaktadır. Gövde uzunca ve az basıktır. Yüz küttür. Ağız iridir ve iki
çenede de koni biçiminde bir sıra küçük diş vardır. Sırt yüzgeci tek ve
aralıksızdır. Kuyruk geniş olup az çatallaşmıştır. Yanal çizgi öne doğru yay
gibi eğiktir. Çemberimsi (sikloid) pullar kolayca kopabilir. Vücut mavimsi siyah, yeşilimsi esmer ya da sarımsı lekelerle parlak gümüşidir. Ilıman
okyanussal sularda kıta sahanlığında, üst- ve orta- yüzücü (epi ve mezopelajik)
olan orta boylu balıklardır. Gençleri gruplar oluşturup suda yüzen nesnelere ve
denizanalarına katılır. Kabuklularla, salpalarla ve küçük balıklarla
beslenirler. Akdeniz’de 4 türüne rastlanır.
Centrolophus niger (blackfish) [karabalık, kara balığı] Derin suda (40-
Centrophorus granulosus (gulper shark) [köpekbalığı] Tabansaldır (demersaldır) ve 100-1,200 m derinliklerde
rastlanır. Balıkçılığı önemsizdir. Boyu TL=160 cm olabilir. Tek gezer ve su
kolonunda da bulunur. Yumurtadan canlı doğurucudur (ovovivipary). Soyu
tehlikedeki türler içerisinde, hassas sınıfında değerlendirilmektedir.
Centrophorus uyato (little gulper shark) [köpekbalığı] Tabansal olup 50-1,400 m’ler arasında derin sularda yayılır. Boyu TL=110
cm ve ağırlığı
cephalic [sefalik] Kafaya ait kafa ile ilgili.
cephalic fin (cephalic flipper) [kafadanyüzgeç, sefalik
yüzgeç] Göğüs yüzgecinin önünde,
ağız’ın iki tarafında yer alan etimsi, kalın kulağı andıran uzantı. Örnek;
Mobulidae ailesinden Mobula mobular
(kulaklı folya ya da şeytan balığı).
cephalic flipper [kafadanyüzgeç, sefalik yüzgeç] ® Cephalic fin (Kafadanyüzgeç).
cephalic index [kafa-boy göstergesi, sefalik indeks] Kafa uzunluğunun standart boya oranı.
Cephalochordata [Kafatassızlar] Hayvanlar aleminde çok solungaçlı küçük bir alt kabiledir
(filum). Kordalılarda bulunan kafatası ile diğer aksamları sert değildir
(kemikleşmemiştir). Ayrı eşeyli küçük hayvanlar olup boyları 3-6 cm kadardır.
Denizel olup en bilinen bireyi (eskimiş adıyla Amphioxus bugünkü adlandırmaya göre) Branchiostomata’dır
Cephalopoda (head-feet) [Kafadanbacaklılar] Bu sınıf Nautiloidea, Ammonoidea (†), Coleoidea ve Neocoleoidea
altsınıflarını içerir. Günümüze ulaşmış yaklaşık 650-700 türü vardır ve hepsi
denizlerde yaşarlar. Kafadanbacaklı olarak bilinen grup iki taraflı (bilateral)
simetrik Yumuşakçalardan olup ayrılmış belirgin kafaya sahiptir. Ağız
etrafındaki (dolayağızsal) taç üzerinde vantuzlar ya da kancalar olan kaslı
kollar taşımaktadır. Çene, papağan gagası gibi boynuzsu maddeden olup kazıyıcı
(radula) kitinden dişlidir. Kabuk indirgenmiş, değişikliğe uğramış ya da
bulunmaz. Kafadanbacaklılarda üç ana grup vardır: Mürekkepli balıklardan
sübyeler (Sepioidea takımı), kalamarlar (Teuthoidea takımı) ve ahtapotlar
(Octopoda takımı). Dördüncü takım (Vampyromorpha) Akdeniz’de bulunmaz. Dünyada
kafadanbacaklı faunası 650-700 türü kapsamaktadır. Bunlardan 50 tür Akdeniz’de
bulunmaktadır. Buna karşın Karadeniz’de hiçbir Kafadanbacaklı türü yaşamaz. Nautilus cinsi hariç deri rengini
kolaylıkla değiştirebilirler. Bütün kafadanbacaklılar besin ağının üst
basamaklarında yer alırlar; kuluçkadan çıktıkları andan itibaren etobur
(karnivor) yırtıcıdırlar. Çift (cinsiyetli) eşeylidirler. Döllenme hectocotylus
olarak bilinen kolla olur. Kabuk içtedir. Yalnız Nautiloidea’de kabuk dıştadır.
Octopoda ve Vampyromorphida takımlarında kabuk tamamen kaybolmuştur. Hareket su
fışkırtılarak sağlanır. Octopoda koları üzerinde yürüyebilir. Sinir ve duyu
organları gelişmiştir. Ticari balıkçılıkları önemlidir.
cephalothorax [başlıgöğüs (sefalotoraks)] Akrepler
(Scorpionidea), kabuklular (Crustacea), örümceklerde (Araneida) baş kısmı ile
göğüs kısmının birleşmesinden oluşan bölge.
Cepola macrophthalma (red bandfish) [kurdelebalığı, flandra balığı] Tabansal (demersal) olup 15-400 m’lerde yayılır. TL=80 cm olabilir,
balıkçılığı önemsizdir. Kumlu, çamurlu kesimde dik oyuklarda yaşar fakat su
kolonunda da yüzer. Tek ya da grup halinde bulunurlar.
Cepolidae (bandfishes) [Kurdele-balığıgiller] Işınlıyüzgeçliler (Actinopterygii)
sınıfı Levreksiler (Perciformes) takımı, Cepoloidea süper-ailesi,
Kurdele-balığıgiller (Cepolidae) ailesinde yer alan 5 cinste (Acanthocephala 4, Cepola 5, Owstonia 11, Pseudocepola 1 ve Sphenanthias 1 olmak üzere) toplam 23 tür bulunmaktadır. Atlas Okyanusu’nun Avrupa kıyısının yerli
balıkları olup Büyük Okyanus’ta Yeni Zelanda dahil yayılmıştır. Akdeniz’de tek türü yaşar. Vücut
uzunca ve basıktır, kuyruğa doğru sivrilir. Kıyısal sularda, acı su ve deniz kulaklarında (lagünlerde) 10-30
metreler arasında sıkça rastlanan ancak 400 metreye kadar dağılan balıklardır.
Ağız geniş ve çeneler eşit ya da bazen alt çene daha uzundur. Dişler küçük,
ince ve kılsıdır (villforme). İki sırt yüzgeci ayrılmıştır. Kuyruk yüzgeci
değirmileşmiştir. Pullar yapışkan ve taraksıdır (ktenoidtir). Yanal çizgi
kuyruğa kadar devam eder. Kendisini kuma gömen ve zooplankton ile beslenen orta
boydan büyük boya kadar tabansal balıklardır. Yumurtaları yüzücüdür
(pelajiktir). Küçük kabuklularla (Copepoda, Amphipoda, Euphasiacea
kurtçuklarıyla (larvalarıyla) ve Chaetognatha’larla (Sagitta) beslenir. Rengi değişken ancak sırt çoğunlukla koyu gri
(ya da kırmızımsı), karın gümüşi (turuncu ya da sarı) renklidir.
Ceramium ciliatum (velvet
ceramium) [?] Sin: Ceramium ciliatum var. robustum. Kırmızı algdir. Boyu 10
cm'ye ulaşır. 10 m derinliğe kadar sert tabanda yayılır. Elle toplanır. İlaç
sanayisinde kullanılır. Türkiye'nin Karadeniz kıyısında ve orta Ege kesiminde
görülür.
Ceramium ciliatum var. robustum
(velvet ceramium) [?] ® Ceramium
ciliatum.
Ceramium cinnabarinum (vermilion
ceramium) [?] ® Ceramium ordinatum.
Ceramium ordinatum vermilion ceramium) [?] Sin. Centroceras
cinna-barinum, Ceramium cinnabarinum.
Kırmızı algdir. Boyu 5 cm kadar olabilir. İnfra ve sirkalitoral
katlarda, 1 - 30 m'lerde kayalık tabanda yaşar. Elle toplanır. Tıpta kullanılabilir. Türkiye'nin orta ve güney
Ege kıyılarında rastlanır.
Ceramium rubrum (common ceramium) [?] Kırmızı algdir,
koyu kırmızı renklidir, tek eksenli, çatal (dikotom) dallıdır. Büyüme uçtadır.
Üreme trigeniktir. Boyu 5-6 cm kadar olup orta ve üst litoral katmanda sert
taban üstünde koloni oluşturur. Türkiye'nin Karadeniz kıyısında ve orta Ege
kesiminde görülür. El ile toplanır ve bazı endüstriyel madde üretiminde
kullanılır.
Cerastoderma
glaucum (olive
gren cockle) [?] Sin. Cardium lamarcki. Kabuk değişik
kalınlıkta olup neredeyse üçgensidir. Kaburgalar dışta ve içte belirgindir. Dış
zar (deri) ince ve liflidir. Rengi beyazımsıdan gri-sarıya doğru kirlidir. Kabuk
içi beyaz ve sıklıkla esmer renklidir. Boyu en çok 5,5 cm olabilir. Sıklıkla
rastlanan boyları 3 - 4 cm'dir. infralitoral kuşağın farklı malzemeden oluşan
tabanında yaşar. Lagün ve mansaplarda yaygındır. Eşeyler ayrıdır. Türkiye'nin
tüm deniz kıyılarında bulunur. Avcılığı ve yetiştiriciliği vardır.
Cerastoma
erinaceum
(hedge
hog murex)
[?] ® Ocenebra
erinacea.
Ceratium [Ceratium] Bir dinoflagellata cinsi.
Ceratoscopelus maderensis (Madeira lantern fish) [ışıldak balığı] Taban üstünde asılı
durur ve açıkta okyanus-göçerdir (okyanodrom). TL=9 cm civarında olabilir.
50-1,000 metre arasında yayılır. Açıkta sürü oluşturur. Gündüz 650-
cerebellum (little brain) [beyincik (serebellum)] Küçük beyin.
cerebrum (brain) [beyin (serebrum)] Büyük beyin. Omurgalılarda
kafatası içerisindeki merkezi denetleme ve karar organı.
Cerithiidae (cerithiids, ceriths) [?] Kabuk kule yapılı ve birçok sarmal
turludurlar. Aile bireylerinin 400'den çok türü dünya
denizlerinin sığ sularındaki, taban çökellerinde yaşamaktadır. Otobur olup
yosunlarla ve diğer döküntülerle beslenirler. Yumurtalarını paketler halinde
jelatinli şeritlerle bırakırlar. Akdeniz sular sisteminden 19 tür rapor
edilmiştir. Ekonomik değerleri azdır.
cerithiids (ceriths) [?] ® Cerithiidae.
Cerithium
alucastrum (spicate
cerithe) [?] Kayalık ve çamurlu
cirkalitoralde yaygındır. Boyu en çok 7,7 cm, çapı 3,0 cm olabilir. Türkiye'nin
Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur.
Cerithium
ponticum (common cerithe)
[?] ®
Cerithium vulgatum.
Cerithium
rupestre (Mediterranean
cerithe)
[?] Kayalıklı mediolitoral de yaşar Boyu 2,5
cm, çapı 1,0 cm (?) olabilir. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.
Cerithium
vulgatum (common
cerithe)
[?] Sin.
Gourmya vulgata; Thericium vulgatum;
Cerithium ponticum. Kayalık, çamurlu mediolitoralde yaygındır. Boyu en çok
6,6 cm, çapı 2,5 cm olabilir. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur.
ceriths (cerithiids)
[?]
® Cerithiidae.
certificate of registry [gemi
tasdiknamesi] Gemiye
ait bilgilerin (adı, bayrağı, sahibi vb) yer aldığı belge.
Cetacea (whales, marine
mammals) [balinalar] Suda yaşayan memeli hayvanların olduğu kadar dünyada
bilinen hayvanların da en büyüklerini barındırırlar. Balinalar buradaki tanım
gereği ne Yunusbalığıgildir (Delphinidae) ne Irmakyunusbalığıgildir
(Platanistoidea) ne de Fokgildir (Phocidae). Katil-balina adıyla anılan Orca cinsi balina değildir. Aynı şekilde Globicephala karabalina adını
alan cinste balina olmayıp Orca ile birlikte Yunusbalığıgiller’dendir.
Balinalar, yunuslar vb 50 milyon yıl önce karadan yeniden denize dönmüş
canlılardır. Balinalar dişli (Odontoceti) ve dişsizler - süzgeçliler (Mysticeti) olmak üzere iki alttakıma ayrılır. Sıcak kanlı hayvanlardır. Akciğerle
solunurlar. Ön ayakları yüzgeç biçimindedir. Ard ayakları yoktur. Tüysüzdürler.
Kalpleri 4 bölmelidir. Harika ağlar sistemiyle donatılmış olup uzun süre su
altında kalabilir ve derine dalabilirler. Günde 8 saat uyudukları tahmin
edilmektedir. 160 dB civarında ses çıkarıp haberleşebilirler. Tek bebek
doğururlar. Emzirme 1 yıl kadar sürebilir. Cinsi olgunlaşma 7-10 yıl gibi geç
bir süreçte olur. Çok eşlidirler. Akılı hayvanlardır. Beyinleri
cüsseleri oranında büyüktür. Balinaların çoğunluğunun soyu tehlike altındadır.
Cetorhinidae (basking sharks) [Köpekbalığıgiller] En iri köpek balıklarını barındırır. Beş solungaç yarığı bulunur. Yüz uzun
ve koni şeklindedir. Dişler kopça gibi olup tabaka oluşturmaz. İki sırt yüzgeci
vardır. Kuyruk sapı yassıdır. Sırt siyahımsı, gri-mavi, grimsi esmerdir. Karın
ve yüzde beyaz benekler yer alır. Sık rastlanan boyu 3-5 m olup nadiren en çok
15 m’ye ulaşır. İyi yüzücüdür. Beslenme/yumurtlama göçü yaparlar. Planktonla
beslenir, cinsel olgunluk 3-4 yaşlarında gerçekleşir.
Cetorhinus maximus (basking shark) [büyükcamgöz
balığı, büyük camgöz]
Yüzücü (pelajik) okyanus-göçerdir (okyanodrom). Bilinen
ikinci büyük köpekbalığıdır. TL=9 m boy ve 4 ton ağırlıkta olabilir. 0-2,000 m
derinliklerde rastlanır. Ticari balıkçılığı vardır. Yüzeyde 3’ü 4’ü (bazen
100’ü) bir arada yavaş yüzerler ve kıyıya yaklaşırlar. Yumurtanın döllenmesi
anne karnında olur. Canlı doğurucudur (ovovivipardır). Eti yenir,
karaciğerinden yağ üretilir, yüzgeçlerinden çorba yapılır ve kadavrası
kullanılır.
Chaetognatha (arrow worms) [Kıllıçeneliler] Denizel hayvan kabilesi. Sagittoidea ve Archisagittoidea sınıflarını
kapsar. 20 cinse dağılmış 200 türü bilinmektedir. Yırtıcı deniz kurtları olup
dünya denizlerindeki plankton topluluklarının önemli bir parçasıdır. Vücut
saydam olup torpil şeklindedir. Boyları
Chaetomorpha aerea (hairy chaetomorpha) [?]
Yeşil algdir. Tallus ip şeklinde
ve dalsızdır. Küme oluşturur. Büyüme eklemelidir (interkalar). Üreme
eş-yapılı digenik döngü ile olur. Genelin boyu 10 - 20 cm'dir. 1 m derinliğe
kadar taşlık ve su birikintili yerlerde yaygındır. Türkiye'nin Ege ve Karadeniz
kıyısında bulunur. Elle toplanır.
Chaetomorpha capillaris (crisp chaetomorpha) [?] Yeşil algdir. Yuvarlak, top şeklinde kümeler
oluşturur. Boyu 5 - 20 cm arasındadır. Türkiye'nin Ege kıyılarında ve
Karadeniz'de Kafkasya kıyılarında bulunur.
Chaetomorpha
linum (floating chaetomorpha) [?] Yeşil algdir. Karışık yumak şekli
görünümündedir. Bir yere sabitlenmemiştir. Hızlı nitrat tüketicidir. Deniz suyu
akvaryumlarında temizleyici olarak kullanılır. Boyu 15 - 20 cm kadardır.
Türkiye'nin Datça ve Karadeniz kıyısında bulunur.
chain bracket (back board
chain, angle iron chain, board chain,
chain triangle, towing chain) [açı demiri] ® Angle
iron chain.
chain locker (bin) [zincirlik] Teknelerin başaltında çapa zincirinin saklandığı bölme,
yer.
chain mat [zincir gergi] Trol ağının ön kısmına gerilen ve tabandaki balıkların
ürkütülerek ağa girmesine neden olan kalınca zincir. Bu zincire daha kısa
aralıklarla yine zincirler eklenerek gözlerde oluşturulmaktadır.
chain triangle (angle
iron chain, back board chain, board chain) [kapı zinciri] 1- ® Towing chain (Kapı zinciri).
chain triangle (back board
chain, chain bracket, angle iron chain, board chain,
towing chain) [açı demiri] 2-® Angle iron
chain.
chained moon-shell [?] ® Lunatia catena.
Chaireddin Barbarossa [Barbaros Hayreddin Paşa] ® Barbarossa.
Chalcalburnus tarichi (tarek) [inci
kefali] Alburnus tarichi olarak da
bilinmektedir. Öncelikle kefal değildir. Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfına ait olup sazangiller (Cyprinidae) ailesinden Chalcalburnus
cinsi bir
balıktır. Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan yerli türdür.
Ortalama
Challenger expedition [Challenger Seferi] Oseanografinin temelini oluşturan buluşların yapıldığı
bilimsel bir deniz çalışmasıdır. Sefer 1872-1876 yılları arasında Kaptan Sir.
G. Nares idaresinde yürütülmüş olup toplam 70 bin deniz mili kat edilmiştir.
Seferde daha önce bilinmeyen 4 bin yeni tür belirlenmiştir. Seferin adı ise
seferin yapıldığı HMS Challenger gemisinden gelmektedir.
chamber venus [?] ® Circomphalus casinus.
Chamelea gallina (striped
venus) [?] Sin. Venus gallina; Venus striatula. Kabuk
üçgensi ve ovaldir. Kabuğun dış yüzeyi kaburgalıdır. Eklem 3 asıl dişten
oluşur. Kabuğun iç kenarları ince tırtıklıdır. Rengi Beyazdan esmere ya da
griye çalar, motiflidir; içi sarımsı beyazdır. Boyu en çok 5 cm ve sıklıkla
rastlanan boyları 2,5 ile 3,5 cm arasındadır. Temiz ve kumlu çamurlu tabana sığ
gömülen türdür. İnfralitoral kuşakta bol topluluklar oluşturur. Türkiye'nin tüm
kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
changeable nassa [?] ® Nassarius mutabilis.
channel [kanal] 1- Karındanbacaklılarda kabuk
ağzı (açıklığı) kenarını sıklıkla kesen az ya da
çok uzantıya verilen addır. Bu tam olarak bir sifonsal kanaldır.
channel [kanal] 2- Belirli süreçlerde içinden su akan yapay ya da doğal su yolu.
channel [kanal] 3- Geniş su yolu. Örneğin İngiliz kanalı da (English Channel) denilen Manş denizi.
channel [kanal] 4- İki kara parçası arasında dar uzantı.
chapel gibbula [?] ® Gibbula fanulum.
characteristic species [indikatör tür] ® Indicator species (Belirteç tür(ler).
Charonia seguenziae (variegated triton) [?] ® Charonia
tritonis.
Charonia
tritonis (variegated
triton)
[?] Sin. Charonia
tritonis variegata (alt tür); Charonia
seguenziae. Kabuk iri ve ince sarmallıdır. Kabuk ağzı oval olup ön ucunda
çok kısa sifonsal kanal bulunur. Kabuk ağzı kapağı ovaldir. Rengi bejden
kırmızıya, zikzaklı esmer lekelidir. Boyu 40 cm'yi geçer, çapı 22 cm olabilir.
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Charonia
tritonis variegata (sub-sp) (variegated triton) [?] ® Charonia
tritonis.
chase spawner [tacizen yumurtlayıcı] Yumurtlama esnasında erkek bireyin dişiyi takip ve taciz
ettiği yumurtlama davranışı. Örnek; Carassius
auratus.
Chauliodus sloani (Sloane's viperfish) [büyük-ağızlı
balık, engerek balığı] Taban-yüzücü (benthopelagic) bir türdür. Askıda ya da su
kolonunda gezer. TL=40 cm olabilir. 473-1,800 metrelerde rastlanan derin deniz
formudur. Gece yüzeye yükselir, gündüz 1,000 m’den daha derinde bulunur.
Orta-sudaki balıklar ve kabuklularla beslenir.
check ring [kesinti halkası] Balıkların sert
aksamlarından yaş tayininde kullanılan halkalara benzeyen fakat bir şekilde
devam etmeyen halka ya da yapı.
Cheilopogon heterurus (Mediterranean flyingfish) [uçan balık] En çok TL = 40 cm olabilir. Yüzücü (pelajik) olup kıyısal ve
okyanus-göçerdir (okyanodrom). Eti leziz olmasına karşın balıkçılığı yoktur.
Balıkçılıkta potansiyel ürün olabilir. Uzun mesafeleri uçabilir. Uçmak,
yırtıcılardan korunma şekli olarak yorumlanmaktadır. İplikcikli yumurtaları su
yüzeyini kaplar.
chelation [kıskaçlama, çelatlama] Akvaryum ve su arıtma tesislerinde metal iyonlarının
tutulmasında kullanılan kimyasal yöntem.
Chelidonichthys
lastoviza (streaked
gurnard) [mazak,
mazak balığı, kırlangıç] Tabansaldır
(demersaldır). 10-
Chelidonichthys lucernus (tub gurnard) [deniz
horoz balığı, uçan balığı, kırlangıç
balığı, kırlangıç] Bugünkü geçerli adıyla değil, daha çok Trigla lucerna olan eski adıyla
tanınmaktadır. Tabansaldır (demersaldır). 20-
Chelidonichthys obscurus (longfin gurnard) [kırlangıç, antenli kırlangıç] Sık kullanılan bilimsel adı Aspitrigla obscura’dır. Boyu TL=34 cm civarında olup su kolonunda
Chelon labrosus (thicklip grey mullet) [kefal,
top baş kefal, mavri balığı, mavraki] Tabansal (demersal) olup
tatlı ve acı-su ile denizde etraf-göçer (amfidrom) bir balıktır. TL=80 cm, 4,5
kg kadar ve 25 yaşında olabilir. Balıkçılığı vardır. Ara sıra göçer. Sıcaklık
arttıkça kuzeye yönelir. Yumurta ve kurtçukları (larvaları) yüzücüdür (pelajiktir).
Chelonia mydas (green
sea turtle) [yeşil kaplumbağa] Eskiden çorba kaplumbağası olarak ta anılmıştır. Sürüngenler (Reptilia)
sınıfı, Kaplumbağalar (Testudines) takımı, Deniz-kaplumbağasıgiller
(Cheloniidae) ailesi Chelonia cinsi
bir deniz kaplumbağasıdır. Sıcak ve ılıman iklim kuşağındaki denizlerde yaşar.
Hint okyanusunun yerlisidir. Birkaç yüz km ile birkaç bin km göç edebilir.
Atalarının yumurtladığı kumsalda yumurtlar.
Chelonidae (green turtles) [Deniz-kaplumbağasıgiller] Büyük deniz
kaplumbağa-sıdırlar. Bağa, baş, kol ve bacaklar sert pullarla (kabuk) kaplıdır.
Ağız kıvrıktır, bacakları bir ya da iki tırnaklıdır. Akdeniz’de 4 türden 2’si
yaşamaktadır. Diğer 2’sinin varlığı tartışmalıdır. ® Chelonia mydas.
chemical filtration [kimyasal filtreleme (kimyasal
süzme)] Kömür, yüzeyde tutucular, zeolit, turba, reçine gibi maddelerden suyun
süzülerek temizlenmesi.
chemical oceanography [kimyasal oseanografi] Deniz ve okyanus suyunu kimyasal özellikleri yönünden
inceleyen dal.
Chemical
Oxygen Demand (COD) [kimyasal oksijen ihtiyacı] Su kalitesi göstergesidir. Su örneğindeki organik ve oksitlenebilir
inorganik bileşikleri yükseltgemek için gerekli oksijen miktarıdır.
chemocline [kemoklin] Su kolonunda suyun kimyasal özelliklerinin (örneğin besin
tuzlarının) hızlı değiştiği geçiş tabakası.
chemoreception [kemoresepsiyon] Kimyasalları algılama
yeteneği.
chemosensor [kemosensor] Balığın tad ve koku alma duyuları.
chemosynthesis [kemosentez] Bazı bakteriler ışıksız ortamda kimyasal reaksiyonlar
yoluyla elde edilen enerjiyi kullanarak organik bileşenlerin sentezini yaparlar
ki buna kemosentez denmektedir. Örnek; nitrit ve nitrat bakterileri.
chemotropic [kemotropik] Kimyasal uyarıcıya yönelme.
chemotype [kemotip] Şekilbilimsel (morpholojik) yönden ayırt edilemeyen
popülas-yonun kimyasal özellikleri belirlenmiş parçası.
Chenopus
pespelecani (common
pelican-foot) [?] ®
Aporrhais pespelecani.
Chenopus serresianus (Serre’s pelican foot) [?] ® Aporrhais
serresianus.
chestnut goby [?] ® Chromogobius quadrivittatus.
Chicory sea lettuce
[?] ® Ulva rigida.
chief [efendi kaptan] İkinci kaptan ve izleyen diğer kaptanlara hitap şekli.
chief cook [aşçıbaşı] Beslenme ve mutfak işlerinden sorumlu gemi adamı.
chief engineer [çarkçıbaşı] Gemideki makinelerin işleyişinden sorumlu baş mühendis.
chief scientist [başuzman] Kuruma ait ya da kiralanmış geminin deniz çalışma programının
gerçekleştirilmesinden sorumlu kişisidir. İstasyon seçimi, çalışma süresi ile
neyin ne zaman örnekleneceği ve nasıl bir çalışma düzeni izleneceğini başuzman
belirler. Alınan örneklerin hiçbir kısmı başuzmanın oluru olmadan denize
atılamaz.
Chimaera monstrosa (rabbit fish) [deniz
kedisi, sıçan balığı, tavşan balığı, fare balığı] Tabanda ve tabanın üstünde su kolonunda bulunan taban-yüzücü (bentopelajik)
türdür. Okyanus-göçerdir (okyanodrom). TL=150 cm boy ve 2,5 kg ağırlıkta
olabilir. 40-1,000 m derinliklerde rastlanır fakat daha çok 300-500 m’lerde
yayılır. Uyuşuktur, küçük gruplar oluşturur. Çoğalma yumurtlamayla olur.
Yumurta kapsülü
chimaeras (shortnose chimaeras) [Denizkedisigiller] ® Chimaeridae.
Chimaeridae (shortnose chimaeras) [Denizkedisigiller]
Bazı sınıflandırma çalışma-larında Denizkedisigiller
Tümbaşlılar (Holocephali) altsınıfı altında verilmektedir. Diğer sınıflandırma
sistemlerinde ise sınıf düzeyinde değerlendirilmektedir. Denizkedisigiller,
kıkırdaklılar (Chondrichthyes) sınıfı, deniz-kedimsiler (Chimaeriormes) takımındaki Callorhynchidae,
Chimaeridae, Rhinochimaeridae ailelerini
kapsar. Üç ailede 6 cins ve 40 tür bulunmaktadır. Denizkedisigiller 2
cinste 36 tür barındıran, kemikli balıkların görünüşüne sahip gerçek kıkırdaklı
balık ailesidir. Yanlarda dört çift solungaç yarığı ya da tek bir dış solungaç
yarığına açılan solungaç kapağı (operculum) boşluğu vardır. Nefes delikleri
yoktur. Anüs ve urogenital ayrılmıştır. Atlas Okyanusu, Büyük ve Hint
Okyanuslarının tropik ve ılıman kuşağında 200 metreden daha derinde okyanus tabanında ve üstünde yüzücü (pelajik) yaşam
sürerler. Boyları 1-2 metreye ulaşabilir.
Köpek balıklarıyla akrabadırlar. Pulsuzdurlar.
Sırt yüzgeçlerinin önünde ağı (zehir) taşıyan diken bulunur. Birkaç tane olan
dişlerini değiştirmezler (monofiyodont). Erkekler, çiftleşme organlarını
(pterygopode), dişilerin iç döllenmesi için kullanır. Dişiler, uzun iğ
şeklindeki kabukla kapalı yumurta bırakırlar. Yumurtlama ilkbahar ve yazın
olur. Kıta bayırlarının üst yamaçlarında, tüm okyanuslara yayılmış tabansal
balıklardır. Akdeniz’de tek bir türle temsil edilirler. Küçük omurgasızları ve
taban balıklarını diş plakalarının arasında ezen leşçillerdir. Sırt mavi,
gümüşi-yeşil gölgeli, karın krem rengindedir. Türkiye kıyılarında (Chimaera monstrosa) türü bulunmaktadır.
Chinese cup- and saucer [?] ® Calyptraea chinensis.
chitin [kitin] Örtü. Bir polisakarid (C8H13O5N)n
olup nerdeyse bütün eklembacaklıların, kabuklular ve diğer omurgasızların dış
iskeletinin ana maddesini
oluşturmaktadır.
chitinous [kitinli] Nasırsı madde (polisakkarid) ile karakterize edilir ki bu vantuz
halkalarını, kancaları ve çene kemiğini (mandibles) oluşturur.
chitons (sea cradles) [İlkel-yumuşakçalar (amfinöra)] ® Amphineura.
Chlamys clavata (club
scallop) [?] ® Pseudamussium
clavatum.
Chlamys
flexuosa (flexuous
scallop) [?]
® Flexopecten
flexuosus.
Chlamys glabra (smooth
scallop) [?] ®
Flexopecten
glaber.
Chlamys
multistriata (little bay scallop) [?] Tabandaki çakıl ve değişik malzemeye yapışır.
Kumlu çamurlu tabanda görülür. Boyu en çok 4,1 cm olabilir. Türkiye'nin Akdeniz
ve Ege kıyılarında bulunur.
Chlamys
opercularis (queen
scallop) [?]
® Aequipecten opercularis
Chlamys
pesfelis (cat’s
paw scallop) [?] ® Manupecten
pesfelis.
Chlamys varia (variegated scallop) [?]
Bu
çenetlinin kabukları yanlardan eşit değildir. Kulaklar farklıdır; ön kulak
arkadakinden 2-3 kat daha iridir. Kabuktaki kaburgalar pullu ve dikenciklidir.
Rengi çok değişken ve düzensiz desenlidir. Kabuk içi beyaz, esmer, pembe ya da
mor olabilir. Boyu en çok 8 cm olabilirken sıklıkla rastlanan boyları 4,5 ile
5,5 cm arasındadır. Kayalık ve kaba çakıllı ve kumlu tabanda yaşar. Çamurlu
olup çayırların bulunduğu kesimler ile lagünlerde görülür. Değişik malzemeye
yapışır. Erkek dişi döngüleri birbirini izler (ardışık erdişidir). Türkiye'nin
Akdeniz, Ege, Marmara ve İstanul Boğazı'nın karadeniz çıkışı kısmında bulunur.
Avcılığı vardır.
Chlopsis bicolor (bicoloured false
moray) [yalancı mıgrı] Boyu TL=42 cm olabilir. Kıta sahanlığı ve kıta yamacının üst kısımlarında
bulunur. Kendisini tabana gömer.
chloricity [klorisite] Bir litre deniz suyunun 200C’deki içerdiği halojenlerin gram
cinsinden miktarıdır.
chlorinated
hydrocarbons [klorlü
hidrokarbonlar] Endrin, heptaklor,
aldrin, toksafen, dieldrin, DDT, klordan ve met-oksiklor gibi yapay ağıların
(zehirlerin) genel adıdır. Bu tür yapay ağılar toprakta, akarsu ve deniz
dibinde uzun süre bozunmadan kalırlar.
chlorination [klorlama] Musluk ve atık sulardaki mikropların kırılması için bu sulara klor
verilmesi.
chlorinity [klorinite] 1- Bir kilo deniz suyunun flor
hariç içerdiği halojenlerin gram cinsinden miktarına denir.
chlorinity [klorinite] 2- Bir kilogram sudaki
klor, brom ve iyot miktarlarının gram cinsinden toplamıdır. Burada brom ve iyot
iyonlarının yerine klor konulduğu kabul edilmektedir. Binde tuzluluk (‰) =
1,80655 x Cl (‰).
chloro- [kloro-] Yeşil. Örnek; klorofil (chlorophyll) - yapraklardaki yeşil renk (boya)
maddesi.
Chlorophceae [Chlorophyceae] Yeşil alg türlerini barındıran sınıf (classis).
Chlorophthalmidae (greeneyes) [Yeşil-gözlügiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Aulopiformes takımı, Yeşil-gözlügiller
(Chlorophthalmidae) ailesi iki cinsi (Chlorophthalmus
ve Parasudis) kapsamaktadır. Küçükten
orta boya kadar olan balıklardır. Ilıman ve tropik sularda dolay-küreseldir.
Ailedeki 2 cinste 18 tür yer almaktadır. Gövde önde neredeyse silindirik,
arkaya doğru basıktır. Adları yeşil gözleriyle özdeşleşmiştir. Gözler büyük Chlorophthalmus’ta gözbebeği damla
şeklindedir, Bathypterois’da çok
küçüktür. Yüz geniştir, ağız genişçe yarıktır. Çenelerde şerit halindeki dişler çok küçüktür.
Yüzgeçlerde sert ışın bulunmaz. Sırt yüzgeci tektir. Yağ yüzgeci vardır. Kuyruk
çift lopludur. Pullar çemberimsi (sikloid) ya da taraksıdır (ktenoid). Derin
çukurlar ve deniz altı ovalarında, kıta bayırlarında ve kıta sahanlığı
kenarlarında yaşayan tabansal balıklardır. Akdeniz’de, 150-3,500 m arasında ve
çamurlu diplerde yaşarlar. Kabuklularla ve tabancıl (bentik) yumuşakçalarla
beslenirler. Yumurtalıklarını ve erbezlerini aynı anda geliştirebilen eşzamanlı
erdişidirler. Larvaları yüzücüdür (pelajiktir).
Chlorophthalmus agassizi (shortnose greeneye) [yeşilgöz
balığı] Tabanda ve tabanın üstünde
ve su kolonunda asılı olabilir ya da su kolonunda gezer. TL=40 cm olabilir.
50-1,000 metrelerde rastlanan ve acı-suya da giren bir derin-tabansal
(derin-demersal=bathydemersal) balıktır. Ticari balıkçılığı önemsizdir.
Erdişilik gösterir. Gençleri yüzücüdür (pelajiktir) ve yüzeye yakın bulunurlar.
Erinler tabansaldır ve sıkça 50-1,000 metreler arasında rastlanırlar.
chlorophyll
[klorofil] Yeşil fotosentez boyasıdır. Birçok çeşidi bulunur:
klorofil-a tüm deniz bitkilerinde fakat klorofil b ve c ’ye sadece bazı
gruplarda rastlanır.
Chlorotocus
crassicornis (green
shrimp) [?]
Sin. Pandalus
crassicornis. Orta boylu karidestir. Gaga-burun telson arasında 7,8 cm'dir;
geneli ise 6 cm kadardır. Rengi kırmızı tonlu gövde beyazdır. Kumlu ve
kumlu-çamurlu tabanda demersaldir. 50 m ile 600 m derinliklerde görülür ancak
sıkça 200 m ile 400 m'ler arasında rastlanır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege
kıyılarında bulunur. Avcılığı yapılır. Yem olarak kullanılır.
chock [kurtağzı] Baş ve kıç omuzluklarda
içinden halat geçebilecek demir yastıklar.
chomata [kıvrım, komata] Bazı midyelerde
(Ostreidae ve Gryphaeidae) kabuk iç kenarını saran az belirgin tırtık ve kıvrım
ile menteşe yakınında sağ kabukta yumru, solda da karşılığı olan çukurcuk.
chondr [kondr] Kıkırdak. Chondrichthyes - Kıkırdaklı balıklar.
chondral [kıkırdak] ® Cartilage.
chondrocrania (chondrocranium) [kondrokranya] Cyclostomata, Elasmobranchii ve Holocephali’nin beyin ve koku alma organı
bölgesi ile göz ve iç kulağını saran kıkırdaksı iskelettir.
chondrocranium [kondrokranya] ® Chondrocrania.
Chondrostei (sturgeons) [Mersin-balıkları] Actinopterygii - Işınlı-yüzgeçliler
sınıfının altsınıfıdır. Acipenseriformes ve Polypteriformes takımlarını kapsar.
Kısmen kemikleşme gösteren kıkırdaklı balıkları içerir. Vücutları ya çıplak ya
da plakalarla örtülüdür. Kuyruk yüzgecinin üst kısmı (heteroserk) ile baş kısmı
uzundur. Günümüzde iki aile ile temsil edilmektedirler (Mersin-balığıgiller,
Acipenseridae ve çok dişli Mersin-balığıgiller Polyodontidae).
chorda (corda) [sicim (korda, sicimsi)].
chorda dorsalis [sırt ipliği (korda
dorsalis)] Balıklardan itibaren daha yüksek düzeydeki hayvanlarda yalnız cenin
(embriyon) evresinde görülen sonra yerini omurganın aldığı ince uzun kıkırdak
sertliğinde ipliğimsi yapı.
Chordata (chordates) [Kordalılar] Kordalılar, sırt iplikli yapıya sahip (notochord)
hayvanlar olarak bilinirler. İki yanlı (bilateral) bakışımlıdırlar
(simetriktirler). Kaslar dahil bölmeli vücutludurlar. Kalp ve kan dolaşım
sistemi ile sindirim sistemi gelişmiştir. Kemik ya da kıkırdak iç-iskeletin
varlığı kordalıların önemli özellikleridir. Yaklaşık 45,000 türü mevcuttur.
Cephalochordata-Kafatassızlar, Urochordata-Tulumlular ve Vertebrata-Omurgalılar
alt-kabilelerine ayrılırlar.
chordates [Kordalılar] ® Chordata.
chorophyll [klorofil] Bitkilerde bulunan yeşil renk (boya) maddesi. Fotosentez olayının
katalizatörü.
Christian Andreas Victor Hensen [Victor Hensen] ® Hensen.
Christian Doppler [Doppler] ® Doppler.
chrom- (prefix) [krom-] Renk. Örnek; kromatik
(chromatic)-Renklerle ilgili.
chromatic aberration [kromatik aberasyon] Dalga boyu farklı ışığın ortak odak noktasında toplanmaması yani
renklerle (dalda boylarıyla) ilgili mercek hatası.
chromatography [kromatografi] Çözülenler karışımının gözenekli geçirgen bir ortamda hareket eden
çözücünün etkisi altında farklı hızlardaki hareketlerinden yararlanarak,
birbirinden ayırmada kullanılan tekniktir. Balıkçılık araştırmalarında
stokların birbirinden ayırt edilmesinde kullanılan en güvenilir yöntemdir.
Kromatografinin birkaç çeşidi vardır. Bunlar; i) ayrılma (partition); ii) kağıt
(paper); iii) ince tabaka (thin layer); iv) kolon (column); v) adsorpsiyon
(adsorption); vi) iyon değiş-tokuş (ion-excahange); vii) gaz (gas) kromatografileridir.
chromatophore [renk gözesi (hücresi), (kromatofor)] Genelde boya maddesince zengin göze(ler) = hücre(ler). İçinde renk maddesi
taşıyan göze). Örnek; deri ve yaprak gözeleri. Yumuşakçalarda bunlar boya
maddesi ile dolu derideki kasılabilen (kontraktil) hücreler olup ışınsal
kaslıdırlar. Sinirsel kontrol edilmekte olan bu gözeler renk değişimini
(kamuflajı) ya da özel desenleri oluşturur.
Chromis chromis (damselfish) [rahip balığı,
papaz balığı] Balıkçılığı önemsiz,
göçmen olmayan bir balıktır. 2-40 m’ler arasında bulunur. Kayalık resiflerin ve
deniz çayırlarının üstünde ya da yakınında küçük sürüler oluşturur.
Chromogobius quadrivittatus (chestnut goby) [?] Boyu 7-8 cm’dir. Akdeniz ve Karadeniz’de yaşayan tabansal
(demersal) bir balıktır. Sığ sularda, kayaların altında saklanır.
chromosome [kromozom] Kalıtım bilgilerini taşıyan protein zinciri.
chromosome aberration [kromozom aberasyonu] Mitoz ve mayoz bölünme sürecinde kromozom dağılımında oluşan düzensizlik.
chron- (prefix)
[kron-] Zaman. Örnek; kronolojik (chronological) -
zamandizinsel.
chrysos (golden) [altın renkli].
chub
mackerel [kolyoz, kolyoz
balığı] ® Scomber
japonicus.
CHV
(abbrev) [sazan çiçeği] ® Cyprinid
Herpes Virus.
Cichlidae (cichlids) [Sihlidgiller] Tatlı-suda yaşarlar. Dişi balık, yavruları ya ağzında ya
da taban malzemesi içerisinde kuluçkalandırır. Işınlı-yüzgeçliler
(Actinopterygii) sınıfı Levreksiler (Perciformes) takımının önemli bir
ailesidir ve yaklaşık 2,500 türü içine alır. Aile bireylerinin boyları 2,5
cm’den 100 cm’ye kadar değişir. Sihlidgillerin bir kısmından akvaryum balığı
olarak yararlanılırken, diğerlerinden örneğin Tilapia besin balığı olarak yararlanılmakta ve ayrıca
yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Çeşitli besinleri tüketirler. Genellikle
yırtıcıdırlar. Pul, sünger, yengeç, böcek, yumuşakça, detritus, diğer türlerin
yumurta ve kurtçuğu (larvası) ile genç bireylerini besin kaynağı olarak
kullanırlar.
cichlids [Sihlidgiller] ®
Cichlidae.
cigarfishes (driftfishes, drift fishes) [Sürüklenirgiller] ® Nomeidae.
cilia (cilium) [kirpik] 1-
Titreyebilen ya da kırbaç gibi hareket ettirilebilen daha çok birgözelilerde
(birhücrelilerde) rastlanan ve hareket etmeye yarayan tüysü yapı.
cilia [kirpik] 2-
Göz kirpiği.
Ciliata (ciliates) [Kirpikliler] Çoğu karmaşık birgözeli (birhücreli) canlılar olup vücutlarında kirpiğimsi,
kısa, sık tüyler taşırlar. Kirpiklerin hareketi canlının pervane gibi dönerek
suda ilerlemesini sağlar. Kirpikler aynı zamanda besin maddelerinin ağza
yönlendirilmesinde de kullanılır. Kabaca 7,000 türü bilinmektedir. Bazıları
ciliates [Kirpikliler] ® Ciliata.
Cilicia [Kilikya] Çukurova. Kelime Yunanca olup eski çağlarda
bugün Çukurova olarak bilinen bölge için kullanılmaktaydı. Çoğu kez bu adla
Türkiye’nin bugünkü güneydoğu kıyılarındaki politik birim
belirtilmekteydi.
Cilician Basin [Çukurova Baseni] Kilikya adı eskiden günümüz Türkiye’sinin
Adana Çukurova bölgesini belirtmede kullanılmaktaydı. Günümüzde ülkemizin
Akdeniz kıyısının doğu kesiminin yani Anamur-Kıbrıs-Akıncı Burnu (Samandağ)
arasındaki denizel kısmının belirtilmesinde kullanılmaktadır.
ciona [?] ® Ciona intestinalis.
Ciona intestinalis (ciona) [?] Gövde silindir şeklinde yumuşak;
gömlek pürüzsüz sarımsı, yeşilimsi ya da kırmızımsı-sarıdır. Boyu 30 cm
olabilir ancak genelde sıklıkla rastlanan boyu 1 - 15 cm kadardır. Sabittir,
kıyısal yapılar üzeride yayılır. Denizel fouling türüdür. Sıcak sularda hızlı
büyür (10 cm/ay). Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur. Kullanımı vardır.
circadian [gündevir
(sirkadyan)] Günlük dizemli (ritmik)
dönüş. 24 saatlik ya da gece-gündüz değişimli biyolojik (davranışsal ve
fizyolojik) olaylar.
circalittoral [sirkalittoral] Altlittoral (sublittoral) bölgenin 100-
Circomphalus
casinus (chamber venus) [?] Sin. Venus casina. Değişik tabanda bulunur.
Çamurlu-kumlu, kumlu, çakıllı-kumlu, organik maddelerin bulunduğu alt gel-git katmanda
yaşar. Boyu 5 cm'den büyük olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında
bulunur. Avcılığı vardır.
circular pond [yuvarlak havuz] Merkezinde boşaltma tertibatı olan ve içerisinde dairesel
akıntı oluşturulabilen ve balık yetiştiriciliğinde kullanılan yapay havuz.
circulation [deveran (sirkülasyon)] Oldukça geniş alan ve uzun mesafeyi kat eden su
akıntıları. Örnek; Karadeniz’i kıyı boyunca dolaşan akıntı.
circulation [dolaşım (sirkülasyon)] 2-
Başladığı yere dönen hareket. Örnek;
kanın damarlardaki hareketi ile denizlerde suların dönen akıntı hareketi.
circum- (prefix) [sirkum-] Etrafını, çevresini, saran, dolanan. Örnek; sirkumpolar canlılar
(circumpolar organisms) – dolaykutupsal canlılar, kutupsal kuşakta yaşayan
canlılar.
circumoral [dolay-ağızsal] Sekiz kol (sübye,
kalamar, ahtapot) ve iki dokunaç (sübye, kalamar) ağzı çevreler (ağız
çevresinde yer alır).
circumpolar [dolaykutupsal] Kutup etrafında az ya da çok düzenli dağılım gösteren canlılar.
circumtances [durumlar] Canlıya etki edebilen ya da etmeyen ve canlının çevresinin tamamını
oluşturan parçalar. Koşulların tersi.
circumtropical [dolaytropikal] Tropik kuşakta az ya da çok düzenli dağılım gösteren
organizmalar.
cirri [püskül] Kafadanbacaklılarda
1- Kolda: Kolun ağız tarafındaki yüzeyinin kenarı üzerindeki etsi uzantılar.
cirri [püskül] Kafadanbacaklılarda
2- Gövdede: Özellikle gözlerin üstündeki kabarcık şeklinde deri
çıkıntıları.
cirripede [Dolaşıkayaklılar] ® Cirripedia.
Cirripedia (cirripede, curl-footed) [Dolaşıkayaklılar] Dolaşıkayaklılar, (Arthropoda)
eklembacak-lılardan olup (Crustacea) Kabuklular altsınıfında yer almaktadırlar.
Kabukluların Dolaşıkayaklılar (Cirripedia) alt sınıfına
dahil olan barnacle(s) (düğme(ler) en yaygın bilinenleri olup Dolaşıkayaklılar birçok
planktonik, kurtçuk ve erin evresi geçiren canlılardır. Dolaşıkayaklılar tabana
(sert malzemeye) yapışık yer değiştirmeden yaşarlar. Boyları birkaç mm'den 20
cm'ye kadar değişir. Akdeniz sular sitemindeki boyları 12 cm'yi nadiren geçer.
Cirripedia (araştırmacı görüşüne bağlı olarak) 5 takıma ya da daha farklı
taksonomik gruplara ayrılır. Bunlardan yalnız Thoracica, takımı 3 alt takımı
içermektedir. Bunlar; Lepadomorpha (saplı düğme - barnacle), Verrucomorpha
(simetrik olmayan) ve Balanomorpha (simetrik olan) bireyleri içeren alt
takımlardır. Gövdeleri bir sap ve değişik sayıda kalkerli/kitinli plakalardan
oluşur. Akdeniz'de dolaşıkayaklılar (Cirripedia) Lepadidae ve Scalpellidae
aileleri ile temsil edilmektedir. Cirripedia’da erdişilik (hermafroditizm)
kuraldır. Ancak kendi kendisini dölleme nadiren olur. Eşeysel çoğalma sabit
canlılar için zordur. Bu nedenle Dolaşıkayaklılar vücut ölçülerine göre
beklenmedik oranda çok uzun penisleriyle genetik değiş tokuşu sağlarlar. Nauplii kurtçukları (larvaları)
oluştuktan sonra suya serbest bırakılır. Larvaların plankton evresi nauplius
evresinin sona ermesi ve cypris evresinin başlamasına, tabana yapışmasına kadar
sürer. Uygun tabana cypris antenleri ile yapışır ve önemli başkalaşım
(metamorfoz) geçirir ve küçük bir Balanidae ve Lepadidae oluşur.
Citharidae (large-scale flounders) [Kancaagızgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Pleuronectiformes takımı, Pleuronectoidei
alttakımı, Citharidae ailesi 4 cinsi (Brachypleura
1 tür, Citharoides 4 tür, Citharus 1 tür, Lepidoblepharon 1 tür) kapsamaktadır. Akdeniz, Hint Okyanusu ile
Büyük Okyanus’ta Japonya’dan Avustralya’ya kadar yayılmıştır. Akdeniz’de tek
türü yaşar. Gövde oval, baş sivridir. Gözler soldadır. Ağız oldukça eğiktir,
dişler güçlüdür. Sırt yüzgeci yumuşak ışınlıdır. Belirgin bir eğriliğe sahip
olan yanal çizgilidir. Yüz (üst taraf) esmerimsidir. En çok 30 cm boya
ulaşırlar. Çoğunluk 10-20 cm’dir 450 m’ye kadar iner, kıta sahanlığında
tabansaldır. Küçük balıklar ve kabuklularla beslenirler.
Citharus linguatula (Atlantic spotted flounder) [kocaağızpisi,
iripulpisi balığı, kanca ağız pisi balığı, kancaağız
pisi balığı] Tabansal (demersal)
balık olup yüzeyden
cladomothallus [kladom (giyinik-örtülü) tallus] Karmaşık, küme oluşturan
tallustur. Birkaç kuşaktan oluşmuş olabilir. Her kladom bir eksen olup kısa
kaliteli büyüme ve belirli ploridi (pleuridie = yanlara) dallanma gösterir.
Bunlar tek ya da çok eksenli olabilir.
Cladophora prolifera (branchy hawkweed) [?] Yeşil algdir.Boyu 10 - 15 cm'dir. Koyu yeşil renklidir. Dikotom
dallanır. Yayılmacı (invasive) türdür.
İki çok hücreli döngüsü vardır (haploid gametofit ve diploid sporofit). Elle
toplanır. Gizil tıbbi ve hayvan besini olarak kullanımı vardır. Türkiye'nin
Ege kıyılarında bulunur.
Cladostephus
hirsutus (marine
bottle brush) [?] Sin. Cladostephus
verticillatus. Esmer algdir. Tallus siyah
olup az dallıdır. Tek eksenlidir. Büyüme uçtadır (apikal). Üreme eşyapılı
digenetik döngülüdür. Çoğunlukla 10 - 25 cm boyundadır. Üst infralitoral
kuşakta yaşar. Türkiye'nin Ege ve Karadeniz kıyılarında görülür. Elle ya da kepçe
ile toplanır. Tıbbi kullanımı olabilir.
Cladostephus verticillatus (marine bottle brush)
[?] ® Cladostephus hirsutus.
cladus [kladus] Dal. Canlıların
sınıflandırılmasında sınıfın üstünde filumun altında yer alan grup.
Clanculus jussieui (Jussieu’s chanculus) [?] Kayalık tabanda yaşar. Boyu en çok
1,1 cm çapı 1,4 cm olabilir. Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında
bulunur.
Clariidae (airbreathing
catfishes) [?] Silluriformes (yayınsılar) takımından hava soluyan yayıngil ailesidir.
Birkaç saat su dışında kalabilirler. 13 cins ve 100 kadar türü vardır. Yalnız
tatlı-suda bulunurlar. Mezopotamya ve Filipinler’den Java’ya kadar yayılırlar.
Sırt yüzgeçleri aralıklı ve kuyruğa kadar uzanır. 4 çift sakalları vardır. Bazı
türleri kısa mesafeleri yürüyebilir. Diğer bazıları kendisini tabana gömer.
Hava solumasını solungaç yayları ve labirent organlarıyla yaparlar.
class (classis) [sınıf] 1- Canlıların
sınıflandırılmasında takımların birleştirilmesiyle oluşturulan gruba verilen
ad.
class (classis) [sınıf] 2- Canlıların sınıflandırılmasında takım’ın üstünde ve kol’un (kladus) altında
yer alan grup.
classical [klasik] Eskiye (çok eskiye) ait olan.
classification [sınıflandırma] Organizmaların sıradüzenli – hiyerarşik gruplandırılması
ya da bu işlemin kendisi.
classification of fish acc. to oxygen consumption [oksijen tüketimine göre balıkları
sınıflandırma] Balıklar yüksek oksijen tüketenden (yüksek oksijen
değerine ihtiyacı olandan) daha az oksijen tüketenler (daha az oksijene
ihtiyacı olanlar) şeklinde (izleyen satırlarda olduğu gibi) sınıflandırılabilir.
a) Suda 7-11 mgO2/l (>5 mg/l): Örnek; Salmonidae-Salmo trutta (alabalık), Cyprinidae - Phoxinus phoxinus (mini inci balığı); Nemachilus barbatulus (?), Cottidae- Cottus gobio (taşaltı balığı, dere iskorpiti). b) Suda 5-7 mgO2/l:
Örnek; Salmonidae-Thymallus thymallus (gölge balığı), Cyprinidae- Leuciscus cephalus (ak balık, tatlı-su kefali), Cyprinidae-Chondrostoma nasus (kababurun balığı),
Cyprinidae-Gobio gobio (dere kaya balığı),
Gadidae-Lota lota (tatlı-su
gelinciği). c) Suda ≈ 4 mgO2/l: Örnek;
Cyprinidae-Rutilus rutilus
(kızılgöz), Percidae- Acerina cernua (platika). d)
Suda >0.5 mgO2/l: Örnek; Cyprinidae-Carassius carassius (havuz balığı), Cyprinidae-Tinca tinca (kadife balığı), Cyprinidae-Cyprinus carpio (sazan). |
clay [kil] Büyüklüğü 0,2 mm’den küçük tortul (sediman) malzemesi.
clean tidy [neta (nete)] Denizcilikte tehlikesiz,
güvenli anlamında iletişim sözü.
cleaner [temizleyici] Labridae ailesinin bazı bireyleri bir tür ortak yaşayış gösterip büyük
yırtıcıların üzerindeki aslakları (parazitleri) temizlerler. Temizlenmek
isteyen yırtıcı temizleme istasyonuna (temizleyicilerin bulunduğu alana) gelip
temizlenmeyi beklerler. Temzilik sırasında bu küçük lapinalar yırtıcının açık
ağzına bile girerek solungaç boşluklarını (parazitleri yiyerek) temizler.
cleaner shrimp [?] ® Hippolytidae.
clear [açık] Bulutsuz gökyüzü.
clear water [berrak su] İçerisinde askı yükün çok az, ışık geçirgenliğinin yüksek
olduğu su.
clear water method [berrak su yöntemi] Balık larvalarının
kültüründe, besinin bir başka tank ya da kapta kültürünün yapıldığı ve bununla
zaman zaman asıl balık larvalarının beslendiği kültür yöntemi.
climate [iklim] Bir yer ya da bölgenin uzun süreli ortalama meteoroloji olaylarının
bütünü.
climatology [klimatoloji] İklimbilim.
cline [arı balığı] ® Clinitrachus argentatus.
Clinitrachus argentatus (cline) [arı balığı] Sığ sulardaki sık yosunlar (algler)
arasında yaşar. TL=10 cm olur.
cloaca [dışkılık] Omurgasızlar ve memeliler hariç omurgalılarda vücut dışına atılacak
malzeme kanallarının açıldığı ortak oda.
cloaca [kloak] Elasmobranchii ve Acipenseridae ailelerinde ürogenital
(üreme ve boşaltımla ilgili) kanalların açıldığı yer.
cloacal aperture [kloak açıklığı] Kloak’ın açıldığı yer.
clone [klon] Aynı genetik yapıda (tek ebeveynden) olan soy.
closed area [kapalı alan] Mevsim, üreme dönemi, genç kuşağın korunması amacıyla
geçici olarak balıkçılığın yasak olduğu yer.
closed area for fishing [balıkçılığa kapalı alan] Belirli aletlerle
balıkçılığın yasaklandığı avcılık alanı ya da bunun bir parçasıdır. Alanın
kapatılması stok ya da stok bileşenlerinin (yumurtlayanlar, genç bireyler)
korunması amacıyla uygulanmakta olup yasaklama mevsimsel olabileceği gibi
sürekli de olabilir.
closed containment system [tam kapalı sistem] Karada ya da denizde kurulmuş balık artığı ve kaçağının
olamayacağı, oluşan atıkların işlenerek arındırıldığı özelde balık ve genelde
sucul canlı kültürü.
closed sea [kapalı deniz] Okyanus ya da denizin ulusal hükümranlık alanına giren kısmı. Açık deniz’in
(open sea) tersi.
closed season [kapalı mevsim (sezon)] Belirli bir zaman süresince, belirli yer ya da tür için
balıkçılığın yasak olması. Çoğunlukla yumurtlayan ana-baba ya da genç
balıkların korunması için uygulanmaktadır.
closed
system [kapalı sistem] 1- Dışındaki nesne ve maddeyle
ilişkisi olmayan sistem.
closed
system [kapalı sistem] 2- ® Closed-cycle
system (Kapalı-döngü sistemi).
closed waters [kapalı sular] Balıkçılığa yasaklanmış sular.
closed-cycle system [kapalı-döngü sistemi] Balık ya da sair sucul
kültüründe kullanılan suyun atılmayıp arındırılarak yeniden kullanıldığı
sistem. Bunun tersi olup suyun bir kez kullanıldığı sistemlere “flow through
system - tek kullanım sistemi” denmektedir.
clownfishes (damselfishes) [Papaz-balığıgiller] ® Pomacentridae.
club scallop [?] ® Pseudamussium clavatum.
Clupea harengus (Atlantic herring, herring) [ringa] Clupeidae ailesi bireyi. Taban-yüzücü (bentopelajik),
sürü oluşturan okyanus-göçer (okyanodrom) balıktır. Acı-suya girebilir. Ticari
önemi yüksektir. Farklı şekilde işlenerek pazarlanır. Hayvansal plankton ile
beslenir. Kuzey Atlas Okyanusu ve yan denizleri ile Baltık Denizi’nde birçok
ırk şeklinde yayılmıştır. 11 yıla kadar yaşar,
Clupeidae (herrings,
shads, sardines) [Ringagiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopteygii sınıfı, Clupeiformes takımı, Clupeidae
ailesi 5 altaileyi (Dussumieriinae- 8 cins, Clupeinae- 8 cins, Alosinae- 7
cins, Pellonulinae- 15 cins, Dorosomatinae- 6 cins) içermektedir. Bunların
dışında yeri belli olmayan (incertae
sedis) 18 cins daha bulunmaktadır. Küçükten orta boya kadar balıkları
barındırır. Gövde iğ biçiminde neredeyse silindiriktir. Bazen de yanlardan
basıktır. Alt çene kısa fakat yukarı büküktür. Yüzgeçler yumuşak ışınlıdır.
Sırt yüzgeci tektir. Kuyruk yüzgeci derin çatallıdır. Başta pul bulunmaz,
bazılarında ise hiç pul bulunmaz, kolay düşen pullar çemberimsidir
(sikloidtir). Yanal çizgi kısa ya da yoktur. Sırt genellikle koyu mavi-yeşil
mavidir. Böğür gümüşidir. Türlerin çoğu denizel olup kıyısal kesimde yüzücüdür
(pelajiktir) ve büyük sürüler oluştururlar. Birkaçı acı-suya girer. Bazıları
tatlı-suda bulunur. Dişler varsa
küçüktür. Planktonla beslenirler. En küçükleri 2 ve en büyükleri 75 cm
olabilir. Yüksek sayıda (bazıları
200,000)yumurta bırakırlar. Aile ekonomik yönden önemli türleri
barındırır (Brevoortia tyrannus, Clupea harengus, Clupea harengus membras, Clupea
pallasii, Sardina pilchardus).
Clupeidae ailesinin beş
alt-ailesinde yer alan cinsler şunlardır: Dussumieriinae (Dayella, Dussumieria, Etrumeus, Gilchristella, Jenkinsia,
Sauvagella, Spratelloides, Spratellomorpha).
Clupeinae (Amblygaster, Clupea, Clupeonella, Escualosa, Harengula, Herklotsichthys, Lile, Opisthonema). Alosinae (Alosa, Brevoortia, Ethmalosa, Ethmidium, Gudusia, Hilsa, Tenualosa). Pellonulinae (Clupeichthys, Clupeoides,
Congothrissa, Corica, Ehirava, Hyperlophus, Laeviscutella, Limnothrissa,
Microthrissa, Minyclupeoides, Odaxothrissa,
Pellonula, Poecilothrissa, Potamalosa,
Potamothrissa). Dorosomatinae (Anodontostoma, Clupanodon, Dorosoma, Gonialosa, Konisirus, Nematalosa). Bunların dışında
taksonomik durumu kesin olmayan cinsler de vardır (incertae sedis); Chirocentrodon, Ilısha, Nannothrissa, Neoopisthopterus, Odontognathus, Opisthopterus,
Platanichthys, Pliosteostoma, Raconda,
Ramnogaster, Rhinosardinia, Sardina,
Sardinella, Sardinops, Sierrathrissa,
Sprattus, Stolothrissa, Thrattidion. |
Clupeonella cultriventris (Black Sea sprat) [sardalya
balığı, tülka, kilka, kilka balığı,
tirsi, flisa balığı] Yüzücü (pelajik) ve
yukarı-göçer (anadrom) olup 0-10 m’lerde bulunur. Balıkçılığı çok önemlidir.
TL=15 cm boy ve 5 yıla kadar yaşar. Temelde acı-su formudur fakat 34 ppt
tuzluluğa kadar dayanır. Beslenme ve yumurtlama göçü yapar. İki alt türü olduğu
belirtilmektedir. Karadeniz ve Azov Denizinde Clupeonella cultriventris
cultriventris ve Clupeonella cultriventris caspia ise Hazar
Denizi’ndeki alt türdür.
cluster [küme] 1- Bir popülasyon ya da
birkaç balık sürüsünün geçici bir grup oluşturması.
cluster [küme] 2- Birbiriyle gerçekten ya da
soyut olarak ilintili, bağlı nesneler.
cluster analysis [küme analizi] Benzerlik ya da mesafe temelinde organizmaların
gruplandırıldığı yöntem.
Cnidaria [Knidliler, deniz ısırganları] Çokgözeliler’in
(çokhücrelilerin) alt bölümünün bir kabilesidir. Önceleri bu kabile
selentereler olarak anılmaktaydı. Selentereler altında taraklıların da
(Ctenophora) yer alması bu adın terk edilmesine neden olmuştur. Knidliler dokusu
farklılaşmış ilkel canlılardır. Kabile Anthozoa (mercanlar ve deniz
şakayıkları) Cubozoa (ağılı–zehirli-medüzler), Hydrozoa (hidra ve polipler) ile Scyphozoa (gerçek
medüzler) sınıflarını kapsamaktadır. Yaklaşık 11,000 türü olan basit
hayvanlardır. Adları taşıdıkları, ısırgan gibi yakıcı gözelerinden gelmektedir.
Bunların temel özelliklerinden biri ışınsal (radyal) (bakışımlı) simetrik
olmaları ve diğeri de yakıcı (ısırgan) kapsüle (nematocysts) sahip olmalarıdır
(® nematocyst). Knidliler çok
şekillidir. Birbirini izleyen polip ve medüz olmak üzere 2 forma sahiptirler.
Polipler tabanda sabit yaşarken medüzler su kolonunda yaşar (ve planktondur).
Farklı türlerin yapısal özellikleri ya da yaşamları faklı olsa bile temel
anatomileri aynı kalıptadır. İki epitel doku (ektoderm ve endoderm) arasında
bir jölemsi malzeme (mesoglea) bulunur. Gövde içi boşluğu bir sindirim boşluğu
olup ağız açıklığı ile dışa açılır. Sindirim, kas ve
algılama sistemleri az ya da çok gelişmiştir. Solunum, boşaltım ve dolaşım
sistemleri yoktur. Beslenme dokunaçlara (tentakül) çarpan besininin
yakalan-masıyla olur. Bir kısmı ortakyaşar (sembiyoz). Üreme eşeyli
(cinsiyetli) ya da eşeysiz olur. Eşeysiz çoğalma tomurcuklanmayla olur.
Tomurcuk gövdeden kopmazsa koloni oluşur. Eşeyli çoğalmada zigottan planula kurtçuğu
(larvası) oluşur. Yüzücü (pelajik) planula uygun yere yapışır ve bundan da
polip gelişir. Scyphozoa ve Cubozoa sınıfında polipten medüz evresi gelişir.
Diğerlerinde medüz evresi bulunmaz. Knidlilerin özellikle ağılı olanları
insanlar için de tehlikelidir. Sucul ortamdaki knidlilerin 11,000 türünden
ancak birkaçı tatlı-sularda yaşar. Diğerlerinin tümü denizeldir. Knidlilerin üç
ana sınıfından (Anthozoa, Hydroza ve Scyphozoa) yalnız Scyphozoa ve Anthozoa
balıkçılık açısından ilgi çekicidir.
cnidoblast [yakıcı göze (hücre),
(knidoblast)] Knidlilerde (Cnidaria) zıpkın yapılı, kamçılı olup
ağı (zehir) taşıyan, avlama ve korunma amaçlı kullanılan göze (hücre). ® Nematocyst.
cnidocyl [knidosil] Yakıcı gözedeki (hücredeki) algılama (duyarga) ucu,
çıkıntısı.
co-
(prefix) [ko-] Eş. Koenzim (coenzyme)-Eş zamanlı etkin enzim.
coach whipping [façunalık] Façuna işleminde
(sarmada) kullanılan malzeme.
coagulant [koagulan] Akvaryum suyunun temizlenmesinde askıdaki parçacıkların
yapışıp büyümesini ve filtrede tutulmasını sağlayan kimyasal.
coagulation [topaklanma] Çözünmüş ya da koloidal maddelerin birbirine tutunarak çökelebilen hale
dönüşmesi.
coarse sediment [kaba çökel (kaba
sediman)] Parçacık boyu 2 mm’den daha büyük kum, çakıl, taş ve taş parçası gibi çöken
maddeler.
coast [kıyı] Karasal ve sucul
çevrenin çakışma sınırı.
coast line [sahil çizgisi] Deniz sakinken suyun
kara ile birleştiği hat.
coastal fishery [kıyı balıkçılığı] Yakın kıyı bölgesinde yapılan mesleki balıkçılık.
coastal pelagic [kıyısal yüzücü (kıyısal pelajik)] Gerçek açık deniz balığı olmayıp kıyı boyunca göç eden
açık deniz balığı.
coastal zone [kıyı kuşağı (kıyı
bölgesi)] Münhasır ekonomik kuşağın denize doğru 200 deniz mili açığa kadar uzandığı
kuşak.
coastal
zone management [kıyı
kuşağı (bölgesi)
yönetimi] Kıyısal (kara ve su)
kesimden bir bütünlük içerisinde planlı yararlanma yönetimi ve idaresi.
Günümüzde, genel kural olarak kıyı kuşağı yönetiminin karasal ve sucul kesimde
ekosistem yaklaşımını dikkate alması beklenmektedir.
coastline [kıyı çizgisi] Karanın denize doğru uzanan sınırı. Genellikle gel (med)
sınırına eşittir.
coat [manto] Yumuşakçalarda kabuk içini saran
deri (zar) olup hem büyümeyi ve hem de dış yüzeyi (kalınlaşma) salgılar.
coccolith [kokolit] Tek gözeli (hücreli) kokolitoforların (örneğin bir alg olan Emiliania huxleyi’inin) CaCO3’tan
oluşan bireysel delikli plakaları olup deniz tabanındaki tebeşir tortulların
oluşmasına neden olmuştur.
cock-eyed squid [?] ®
Histioteuthidae.
cockles [yürek midyesi, kalp midyesi] ® Cardium edule.
COD
(abbrev) [Kimyasal
oksijen ihtiyacı] ® Chemical
Oxygen Demand.
cod (Atlantic cod) [morina] ® Gadus morhua.
cod likes (Gadiformes) [Dikensizler] ® Anacanthini.
cod-end (bag, pocket) [torba] Asıl seçiciliğin oluştuğu trol ağının en sondaki (torba) kısmı.
cod-end cover (trouser
codend) [koruyucu
torba] 1- Trol ağının dar gözlü
torba kısmının sert tabanda aşınmasını ve yırtılmasını önlemek için kullanılan
ikinci yani üstüne geçirilen geniş gözlü ve dayanıklı koruyucu ağ torba. ® Outer net.
cod-end cover [torba örtüsü] 2- Trol ağı seçicilik deneyinde, seçiciliği belirlenecek ağın torbasının
üstüne geçirilen dar gözlü ve daha büyük ve bol ikinci ağ.
codend lashing (codline) [uçkur] Trol torbasının son kısmının (torbanın büzülerek) bağlanmasında kullanılan
yumuşak halat.
Codium bursa (purse codium) [?] Yeşil algdir. Yaprağı küremsi kütle
halindedir. Boyu 5 - 15 cm'dir. Türkiye'nin Ege kıyılarında bulunur.
Biyokitleden metan elde edilmesinde kullanılır.
Codium coralloides (crusty
codium) [?] Yeşil algdir. Alt
infralitoral katta yayılır. Boyu 10 ile 20 cm arsındadır. Gizil tıbbi kullanımı
vardır. Türkiye'nin Ege kıyılarında bulunur.
Codium vermilara (wormlike codium) [?]
Yeşil algdir. Boyu 10 - 20
cm'dir. İnfralitoral katta yayılır. Yayılmacıdır (invasive). Potansiyel
kullanımı vardır. Türkiye'nin Ege ve Karadeniz kıyılarında bulunur.
codline [uçkur] ® Codend
lashing.
cods and
haddocks [Mezgitgiller] ® Gadidae.
coefficient of decrease [anlık toplam ölüm oranı] ® Instantaneous rate of mortality.
coel [söl] İçi boş, boşluk. Örnek; selenteron (coelenteron)-selenterelerin vücut
boşluğu.
Coelenterata (coelenterates) [Sölentereler] Knidliler (Cnidaria) ve Taraklılar (Ctenophora) olmak üzere iki hayvan
kabilesini içermektedir. Vücut boşluklu hayvanlar olup iç ve dış olmak üzere
iki göze (hücre) tabakasıyla basit doku organizasyonuna sahiptirler.
coelenterates [Sölentereler] ® Coelenterata.
coelom (abdominal
cavity, perivisceral cavity, gut cavity) [karın boşluğu (sölom)] 1- Ana vücut boşluğu.
coelom (abdominal cavity, perivisceral cavity, gut cavity) [karın boşluğu (sölom)] 2-
İç organları içine alan ikincil vücut boşluğu.
Coelomata [sölomlular] Vücut boşluğu olan hayvanlar.
Coelorhynchus coelorhynchus (hollowsnout grenadier) [boş-burun, fare balığı] Taban üstünde ve su kolonunda gezer (bentopelajiktir)
fakat göçmen değildir. 90-1,250 metrelerde rastlanır. Çoğunlukla 200-500
m’lerde bulunur. Balıkçılığı önemsizdir.
coeno-
(prefix) [kono-] Eş. Örnek; konosit (coenosite)-diğer organizmalarla aynı
besini paylaşan.
coenospecies [kenotür] Birbirleriyle çoğalma yeteneği olan melez veren bitki türleri.
cohort [tertip (tabur)] 1- Aynı yaşta olan, popülasyona (stoğa) aynı zamanda katılan
bireylerin oluşturduğu grup.
cohort [tertip (tabur)] 2- Bir
yıllığa ait olup (aynı yaş grubunda olan ve) ortak istatistiki niteliğe sahip
bireyler.
cohort [yıllık sınıfı (tertip)]
3-
Buna tertip de denmekte olup
aynı yıl doğan balıkları ifade eder. Örneğin 2004 yılı tertibi lagos balıkları
2004 yılında yumurtadan çıkmış (doğmuş !) bütün keserbaş barbunya (Mullus barbatus) balıklarını kapsar. Bu
balıklar 2005 yılında 1 yaşında olurlar. Stoklar bazen çok az bazen çok yüksek
sayıda tertip verirler. Bu durum izleyen yıllardaki stok bolluğunun
belirlenmesinde önemli bir yer tutar.
cohort analysis [tertip çözümlemesi (tertip analizi)] Bir sanal popülasyon çözümlemesi (analizi) yöntemidir. Bir yıllıktan (aynı
tertipten) avlanan balık miktarının tam olarak bilindiği var sayılarak stoktaki
en yaşlı balıkların (en yaşlı yaş grubundaki) ölüm oranı ve sayılarından
hareket edilmek suretiyle yukarından -en yaşlıdan en gencine doğru kayıpların
eklenmesi suretiyle denizde olması gereken balık sayılarının tahmin
edilmesidir.
coil (fake) [roda] ® Rope coil.
cold blooded (poikilothermic) [soğuk kanlı (poikiloterm)] ®
Poikilotherm.
cold branding [soğuk-dövme marka] Soğuk nesne ile yakarak işaretleme. ® Carlin tag (Carlin markası). ® Lea tag (Lea markası). ® Pop-up tag (Pop-ap marka). ® Petersen tag (Petersen
markası). ® Hot branding (Sıcak-dövme marka). ® Gill clamp (Solungaç
markası). ® Spaghaetti tag (Spagetti markası).
cold resistance [soğuğa dayanıklı] Sıfır (
cold smoking [soğuk tütsüleme] Proteinlerin pişirilmemesi için balıkların 330C’den
düşük sıcaklıkta tütsülenmesi.
cold water [soğuk su] Yazın sıcaklığı 200C’yi geçmeyen su kütlesi.
cold water disease [soğuk su hastalığı (kuyruk sapı hastalığı)] Çoğunlukla 13 0C’den soğuk suda kalan alabalıkgil balıkların deri ve
yüzgeçlerinde doku bozukluğu (yara/bere) şeklinde görülür. Yüzgeçler koyu ve
yırtık bir hal alır; tamamıyla da kaybedilebilir. Balık beslenmeyi bırakır.
cold-blooded (ectotherm,
poikilotherm, heterothermic) [soğuk kanlı] Çoğu balıkta olduğu gibi vücut sıcaklığını çevrenin belirlediği yani vücut
sıcaklığı çevre sıcaklığıyla değişen hayvan(lar).
cold-kill [soğuktan ölüm] Sıcaklığın ani düşmesi sonucu deniz balıklarında görülen ölüm.
cold-smoked [soğuk tütsülenmiş] Düşük sıcaklıkta hafif
tütsülenmiş balık. Bunlar pişirilerek yenmelidir.
cold-water fish [soğuk su balığı]
coldwater Vibrio [soğuk su vibriyo’su] Atlantik
som balığında görülen ve Vibrio türlerinin neden olduğu hastalık. Vibrio
100C’den daha düşük sıcaklıklarda aktif olup vücutta kırmızı
bantlarla birlikte yüzgeçlerin çürüyüp düşmesine yol açar. ® Vibrio (Vibriyo).
coliform
bacteria [koliform bakteriler,
dışkı organizmaları].
collapse [çökme] Balık bolluğunun (hasadın-ürünün yani karaya çıkarılan
avın) balıkçılık ya da diğer etkenler nedeniyle aniden azalması ve çok düşük
(eski değerler karşısında önemsiz kalacak) düzeye inmesidir. Çökme terimi
yanlış olarak aşırı avcılığı belirtmek için de kullanılabilmektedir.
collection [koleksiyon] Gösteri ya da bilimsel amaçlı olarak bir balığın
koruyucular içerisinde saklanması, depolanması.
collector [kolektör] Herhangi bir malzemeyi toplamaya yarayan aygıt.
colloids [kolloidler] Genellikle sıvılarda asılı olup büyüklüğü 10-1,000 angström arasında
değişen, çok küçük parçacıklar. 1 Å = 10
colonisation [kolonizasyon] Daha önce o alan ve bölgede bulunmayan bir türün o
bölgeye yerleşerek üreyebilmesidir.
colonisation [yurtlanma
(kolonizasyon)] Daha önce o alan ve
bölgede bulunmayan bir türün o bölgeye yerleşerek üreyebilmesidir.
colony [koloni] Türün yaşama şansını artırmak için bireylerin birliktelik oluşturmasıdır.
colorimeter [renkölçer (kolorimetre)].
coloured egg cockle [?] ® Monodacna colorata.
columella [küçük kolon; merkezi sarmal eksen yapısı] Kabuk sarmalının sanal ekseni. Sarmal turları bitişikse tam eksenli, eğer
sarmal turları bitişik olmayıp yalnız birbirine değiyorsa oyuk eksenlidir.
Bunlar kabuk ağzı açıklığının bir parçası olup eksen boyunca uzanan merkezi
sarmal kenarına columella denmektedir.
comb jellies [Taraklılar (Kteneforlar)] ® Ctenophora.
comber [hanı balığı, deniz
hani balığı, asıl hani, hani,
asılhani balığı, hanoz] ® Serranus
cabrilla.
combination vessel [çok amaçlı av aracı] ®
Multipurpose vessel.
comblike [taraksı (ktenoid)] ® Ctenoid.
combtooth blennies (blennies) [Horozbinagiller] ® Blenniidae.
commensal [komenzal] Aynı besinle beslenen.
commensalism [besin ortakçılığı (ortakçılık, komenzalizm)] Kelime anlamı besin ortakçılığıdır. Anak biyolojide türlerden birinin yararlandığı
diğerinin ne zarar ne de yarar gördüğü-etkilenmediği ilişki (+ 0) olarak
anlaşılmaktadır. Örnek; köpek balığına yapışıp kendisini taşıttıran yapışkan ya
da vantuz balığı (Echeneis remora).
Bir diğer örnek ise Eupagurus
cinslerinin boş, ölmüş karındanbacaklı (Gastropoda) kabuklarını korunak olarak
kullanmasıdır. Deniz şakayığı (Anemonia)-balık birlikteliği de ortakçılığa
verilebilecek örneklerdendir.
commercial catch [ticari av] Mesleki (ticari) avcılık ile elde edilen, avlanan
balıklar.
commercial fish culture [ticari balık kültürü] Ticari gelir (kâr)
sağlamak için yapılan balık kültürü.
commercial fishery [ticari balıkçılık] Mesleki balıkçılıkta
denir. Bir ya da birden çok balık türünü gelir elde etmek amacıyla avlayıp
alıcılara satma faaliyeti.
commercial size [ticari boy] Balıkçılıkta avlanabilecek en küçük balık boyu.
commercial stock [ticari stok] Balıkçılığın potansiyel olarak avlayabileceği stok yada
onun bir parçası.
commissure [komissür]
Midye
kabuklarının birleşme hattı.
common Atlantic
grenadier [fare balığı] ® Nezumia aequalis.
common bobtail [?] ® Sepietta oweniana.
common
carp [sazan, pullu sazan, adi sazan] ® Cyprinus carpio carpio.
common ceramium [?] ®
Ceramium
rubrum.
common cerithe [?] ® Cerithium vulgatum.
common cuttlefish [sübye] ® Sepia officinalis.
common
dentex [sinagrit] ® Dentex dentex.
common dolphinfish [lambuga, lampuka,
yaldızlıuskumruazmanı balığı] ® Coryphaena hippurus.
common
eagle ray [fulya, folya, denizkartalı balığı, çuçuna balığı] ® Myliobatis aquila.
common European bittersweet [?] ®
Glycymeris glycymeris.
common fisheries [ortak balıkçılık] Herhangi bir devlete ait
olmayan balıkçılık.
Common Fishery Policy (CFP) [Ortak Balıkçılık Politikası, OBP] ®
European Union Common Fisheries Policy (AB-Ortak Balıkçılık Politikası).
common
goby [küçükhurmakayası balığı, küçükkaya balığı] ® Pomatoschistus
microps.
common
guitarfish [iğnelikeler, uzunkeler balığı, kemane, kemane balığı] ® Rhinobatos rhinobatos.
common jellyfish [ay denizanası] ®
Aurelia aurita.
common jellyfish (common
sea jelly, saucer jelly, moon jelly) [medüz] ® Aurelia aurita.
common
jingle shell [?] ®
Anomia ephippium.
common
mora [adi morina] ® Mora moro.
common name (trivial name, ordinary
name) [yerel ad (lakap)] 1- ® nomen triviale (nom. triv.)
common name [yerel ad (lakap)] 2- Bir yöreden, dil ya da
ağızdan diğerine değişebilen balık adı. ® Vernacular
name.
common octopus [?] ® Octopus vulgaris.
common otter shell [?] ® Lutraria lutraria.
common
pandora [mercan, kırma, mercan balığı, kırma mercan] ® Pagellus erythrinus.
common pelican-foot
[?] ® Aporrhais pespelecani.
common piddock [?] ® Pholas dactylus.
common prawn
[teke] ®
Palaemon serratus.
common prawn [küçük karides,
teke] ® Palaemon serratus (sin: Leander serratus)
common property resource [topluma ait kaynak] Topluma ait olup hükümet
tarafından denetlenen balıkçılık kaynağı. Serbest kullanma hakkı (open access)
anlamını taşımaz.
common red sea comb [?] ® Plocamium
cartilagineum.
common
remora [yapışkan, yapışan balığı, kılavuz balığı, vantuz
balığı] ® Remora remora.
common sargassum [?] ® Sargassum vulgare.
common
sawfish [testere
balığı] ® Pristis pristis.
common sea pen [kürdan,
deniztüyü] Pennatulidae ailesinden
bir hayvandır. Bazen kürdan olarak da adlandırılmaktadır.
common
seabream [mercan, mercan fangri, sinagrit, trança balığı, fangri, mercan balığı] ® Pagrus pagrus.
common shrimp [teke, çalıkaridesi] ® Crangon
crangon.
common
sole [dil balığı] ® Solea solea.
common spiny lobster [böcek] ®
Palinurus elephas.
common starfish [deniz yıldızı] ® Starfish.
common stingray [denizkedisi, kazık kuyruklu balığı, dikenli uyuşturan balığı, iğnelivatoz,
rina] ® Dasyatis pastinaca.
common
torpedo [beneklielektrik
balığı, büyükuyuşturan balığı, çarpan, elektrik balığı, uyuşturan] ® Torpedo torpedo.
common
two-banded seabream [karagöz
balığı, karagöz, baltabaşkaragöz
balığı] ® Diplodus vulgaris.
community [topluluk (komünite)] Çeşitli organizmaların belirli bir ortam ve zaman ile
farklı beslenme basamaklarındaki yaşam birlikteliği. ® Biyosönoz.
community analysis [topluluk çözümlemesi (komünite analizi)] Belirli bir yaşam-alandaki canlıların yaşam birlikteliği topluluk olarak tanımlanmaktadır.
Bu topluluklar öncelikle 2 gruba ayrılmaktadır. Bunlar ana (major) topluluk ve
küçük (minor) topluluklardır. Toplulukların çözümlemesi bazı göstergelerin
kullanılmasıyla yapılmaktadır. Gösterge kullanımı uzun süreçli tür tayinlerini
gerektirmemektedir ve bu nedenle de hızlı bilgi verirler. Topluluk
çözümlemelerinde kullanılan belli başlı göstergeler şunlardır: i) ® Index of
dominance (Baskınlık göstergesi), ii) ® Index of
similarity (Benzerlik göstergesi), iii) ® Index of species diversity (Tür çeşitliliği
göstergesi).
comparison experiment [karşılaştırma deneyi] Balıkçılıktaki bir zaman serisi çalışmasının bir kısmı
(a) teknesi ve bir diğer kısmı herhangi bir (b) teknesi ile yapılmış ise o
zaman teknelerin avlama güçlerinin farklılığını içeren bu verilerin tekdüze
(standart) hale getirilmesi gerekmektedir. Bunun için her iki teknenin istenen
istatistiki güvenirliği verecek sayıda aynı av alanı ve aynı anda (zaman)
paralel avcılık yapmaları ve bu deney sonucunda elde edilen verilerin teknelerden
hangisi ile gelecekte de çalışılacak ise ona göre düzeltilmelerini sağlayan
zorunlu (bir) çalışmadır.
comparison fishery [karşılaştırma balıkçılığı] ®
Comparison experiment (Karşılaştırma deneyi).
compass [pusula] Seyir yönünü belirlemede
kullanılan alet.
compensation [karşılama (kompenzasyon)].
compensation depth [karşılama derinliği (kompenzasyon derinliği)] Fotosentez ile üretilen oksijenin, solunum ile tüketilen oksijene eşit
olduğu derinliktir. Bu derinlik genellikle gelen ışığın %1’inin bulunduğu
derinliğe denk düşer. Karşılama derinliği, ışıklı tabakanın alt sınırı olup
bunun altında net bitkisel plankton (fitoplankton) üretimi yoktur.
compensatory [karşılayıcı] Popülasyonun, bir faktörün etkisini başka bir faktörü
zorunlu değiştirerek karşılama ve dengeleme mekanizması. Örnek; azalan stok
sıklığının artan yumurta üretimiyle (ya da erken cinsi olgunlaşma ile)
karşılanarak etkisinin azaltılmaya çalışılması.
compensatory growth [karşılayıcı büyüme] Popülasyon büyüklüğünün belirli bir seviyenin altına
düşmesi halinde balıkların büyüme oranlarında gösterdikleri artıştır. Bu
seyrelmiş stokta besin yarışının daha az olmasından kaynaklanabilir.
competition [yarış (doğrudan
müdahale)] 1- Her iki türün de olumsuz etkilendiği-zarar gördüğü
ilişki (- -). Örnek; Eupomacentrus
planifrons yaşadığı yeri hemcinslerine karşı koruma ve tecavüzü önleme
davranışı göstermektedir. Bu davranış, doğrudan müdahale ve saldırganlık
şeklinde oluşan bir yarıştır.
competition [yarış (dolaylı müdahale)] 2- Besin kaynağının
kıtlığı ve her iki türün de zarar gördüğü-olumsuz etkilendiği ilişki (- -). Örnek; kıyıdan açığa doğru gel-git ve
dalga etkisi altındaki taşlık kayalık kesimin orta kısmında yer alan iri Balanus balanoides ile üst kısımda yer
alan cüce Chthamalus stellatus’un
oluşturduğu kuşak bu iki türün birbirleriyle besin için yarıştığı dolaylı bir
müdahale yarışıdır.
competition [yarış (kaynak yarışı)] 3- Burada yarıştan anlaşılan, kaynak olan besin maddeleri
için yapılan mücadeledir. Aynı kaynakla yani aynı (ortak) besin malzemesi ve
organizmalarla beslenen canlılar söz konusu besinin azalması halinde (dolaylı
olarak) olumsuz etkilenirler. Bu durum besin zinciri çerçevesinde ele
alındığında aynı beslenme basamağında bulunan canlılar besin organizmalarının
azalması halinde olumsuz etkilenirler şeklinde de açıklanabilir. Olumsuz
etkilenme (- -) aslında bu canlıların
ortak besinlerinin azalması sonucu aç kalmalarıdır.
competition [yarış] 4- Aynı alan ve kaynağı
kullanan, aynı ya da farklı türden iki ya da daha çok organizmanın
birbirleriyle zararlı (- -) etkileşimidir. Bu tanıma yırtıcı davranışı
(yeme/yenme) dahil değildir.
competition index [yarış göstergesi] Akvakültürde birden çok türün bir arada yetiştirilmesi
halinde üründeki değişikliklerin göstergesi.
competitive exclusion [yarıştan atılan] Benzer gereksinimi olan ve sınırlı kaynağı kullanan iki
tür bir arada yaşayamazlar. Bunlardan biri (daha zayıf olan) yarışı yitirir ve
atılır.
competitive total allowable catch [izin verilebilir yarışçı av] Avlayanlara, kısmi
miktarın avlanma hakkının verilmediği, buna karşın balıkçılığa katılanların
tümünün av miktarlarının toplamının TAC’ı (Total Allovable Catch) geçmediği
toplam avdır.
complemental male [cüce-erkek] Genellikle yozlaşmış (dejenere) olup dişi üzerine yapışmış olarak yaşayan
küçük erkek. Nadiren parazit erkek olarak da anılmaktadır. Bazı Ceratiidae bireylerinde görülmektedir.
complete diet [tam-besin] Akvakültürde balığın gereksindiği bütün besleyicileri
içeren yem.
complete
regeneration [tam-yenilenme] ® Regenaration (Yenilenme).
complex [karmaşık, kompleks] Düzgün bir şekilde, birleşmiş, birbirine bağlı ve
ilintili basit parçalardan oluşan yapı, sistem ve olayların oluşturduğu bütünü
tanımlar.
compound eye [petekgöz, fasetgöz] Eklembacaklılarda birçok göz biriminin bir araya
gelmesiyle oluşmuş göz tipi.
compressed pellet [presyem] Buhar ve basınçla muamele edilerek yapılmış yem. Ekspande ya da ekstrude
yemlere göre daha az dayanıklı topak.
concave [içbükey (konkav)] Bir yüzgecin ortasının
uçlardan daha kısa oluşu. Dışbükey’in tersi.
concave gibbula [?] ® Gibbula rarilineata.
concentration of marine plankton [denizel plankton konsantrasyonu] Yüzey tabakalarındaki deniz suyunun 35 g’ı tuzdur. Kabaca
1 mg kadar çözünmüş organik malzeme ve 0,5 µ filtreden süzüldüğünde 0,05-1 mg
kuru ağırlık olarak parçacık halindeki madde bulunur. Açık suda belki 10-100 µg
alg bulunabilir. Ancak çok yoğun alg patlamasında sudaki miktarı 1 mg/l kadar
olabilir.
concentration phase [toplanma evresi] Balıkların yaşam döngülerinde örneğin nehir ve
kollarında yumurtlamak için özellikle bir araya gelerek yığılmaları.
concentric [eşmerkezli] Merkezleri aynı olan birbirini izleyen halkalar.
conceptacle
(cavity) [boşluk, kavite] Bazı deniz ve tatlı-su alglerinde üreme organları
taşıyan özel bölmelerdir (boşluklardır). Bu boşluklar Corallinaceae,
Hildenbrandiales ve esmer Fucales türlerinde (Tallus içinde) bulunur. Not:
Receptacle (çiçek taşıyıcı hazne) ile karıştırılmamalıdır.
conchiolin [konkiolin] Yumuşakçaların kabuklarındaki organik madde.
condensation [buğulaşma] Buharın sıvıya
dönüşmesi.
condition [kondisyon] Balığın beslenme durumu. Üreme ve beslenmeyle değişen gövdedeki et miktarı.
condition coefficient (condition
factor, condition index) [kondisyon
katsayısı] Balığın boy ve
ağırlıktan hesaplanan yağlılık, şişmanlık, dolgunluk durumunu gösteren sayıdır.
Kondisyon faktörü (k), balık ağırlığının boyun küpüne oranıdır (k = w/L3).
Burada w = balığın gram olarak ağırlığı ve L = balık boyu (cm)’dir. Yaklaşık
aynı boydan olup bir türe ait balıkların kondisyonlarının karşılaştırılmasında
Fulton kondisyon faktörü (w= a/Lb) de kullanılabilir. Burada (Fulton
kondisyon faktöründe) b’nin hangi değerde olduğunun (3>b>3] bir önemi yoktur.
(a) değeri büyükse, o balığın beslenmeyle ilgili genel kondisyonu daha iyidir. Not: Kondisyonun beslenmeyle ilgili olması bunun da zamanla
değişmesi nedeniyle farklı zamanlarda yapılmış ölçümler kullanılarak Fulton
kondisyon değerinin hesaplanarak kullanılması yanlıştır.
condition factor [kondisyon faktörü] Bir tür’e ait balıkların
yer ve zamana göre beslenmelerine dayalı sağlıklılığının ifadesi olarak
kullanılmakta olup k = w / L3 x 100 ilişkisi olarak
hesaplanmaktadır. Burada; k = kondisyon faktörü, w = ağırlık (g), L = boy (cm).
® Condition coefficient.
condition index [kondisyon göstergesi (kondisyon indeksi)] ® Condition coefficient.
conditional fishing mortality rate [koşullu balıkçılık ölüm oranı] Diğer ölümlerin etkili
olmadığı (katılmadığı) durumda, başlangıçtaki stok’un bir kısmının bir yıl ya
da sezonda balıkçılıktan gelen ölüm oranıdır ki buna yıllık ya da mevsimlik
balıkçılık ölüm oranı da denmektedir.
conditional natural mortality rate [koşullu doğal ölüm oranı] Balıkçılıktan
kaynaklanan ölümlerin etkili olmadığı (katılmadığı) durumda, başlangıçtaki
stok’un bir kısmının bir yıl ya da sezondaki doğal ölüm oranıdır ki buna yıllık
ya da mevsimlik doğal ölüm oranı da denmektedir.
conditions [koşullar] Organizmanın katıldığı ve organizmayı etkileyen parçalar, olaylar. Durumların tersi.
conductivity [geçirgenlik] Suyun elektriği geçirmesi, aktarmasıdır. Geçirgenlik
yeteneği sudaki pozitif (+) yüklü (Na, Mg, Ca, Al, Fe gibi) katyonlar ve
negatif (-) yüklü (Cl, NO3, SO4, PO4 gibi)
anyonlar tarafından belirlenir.
Condylactis
aurantiaca (golden anemone) [?]
Actiniidae ailesindendir. Boyu yaklaşık 10 cm'yi geçer. Neredeyse her zaman
gömülüdür. Kumlu taban kesiminde 1 - 10 m arasında yayılır. Türkiye'nin
Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
cone of vision [görme konisi] Balığın yukarı, aşağı, öne ve arkaya doğru görebildiği alan.
congenital [irsi] Doğuştan gelen.
Conger conger (European conger) [deniz
yılan balığı, mıgrı]
Tabansal (demersal) olup okyanus-göçerdir (okyanodrom).
0-1,170 m derinliklerde yayılır. Çoğunlukla 0-500 metreler arasında görülür.
Ticari balıkçılığı vardır. Kayalık ve kumluk kesimlerde bulunur. TL=3 m boy ve
conger eels (congers, marine eels) [Mığrı-balığıgiller, Mığrıgiller] ® Congridae.
congers (conger
eels, marine eels) [Mığrı-balığıgiller,
Mığrıgiller] ® Congridae.
conglomerate [yığışma (yığışım)].
Congridae (congers, conger
eels, marine eels) [Mığrı-balığıgiller, Mığrıgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Anguilliformes takımı, Congridae ailesinde 3
altaile (Bathymyrinae-6 cinste 45 tür), Congrinae–23 cinste 111 tür,
Heterocongrinae 2 cinste 35 tür) yer almaktadır. Ilıman ve sıcak denizdeki
kemikli balık ailesidir. Çok sayıda omuru olan uzun ve oldukça ağır (3 m, 160
kg) olup 30 yıla kadar yaşayabilen balıklardır. Akdeniz de 3 türü bulunur.
Arkaya doğru basıklaşan gövde silindir şeklindedir. Gözler iyi gelişmiştir. Üst
çene, alt çeneden hafifçe daha uzundur. Değişken şekilli ve boylu dişler her
iki çenede de bulunur. Solungaç yarıkları yanaldır. Sırt ve dışkıl (anal)
yüzgeçler kuyrukla birleşir. Yanal çizgi bütün halindedir, pulsuzdur. Renk
genellikle donuk esmer ya da gridir. Mığrıgillere kıyıdan 2,000 m derinliğe
kadar rastlanır. Daha çok 800 m civarında bulunurlar. Taşlık ve kayalıkların
oyuklarında dururlar. Etçil (karnivor) olup her türlü besini alırlar. Etleri
yenilebilir ve kıymetlidir. Balıklar ve omurgasızlarla beslenirler. Bazı
türleri geceleri aktiftir. Diğer yılan-balıksılar gibi uzak mesafe göçleri
yoktur. Üremek için göç etmezler derine inerler. Yumurtaları tabansal
(demersal) fakat kurtçukları (larvaları) yüzücüdür (pelajiktir). Sularımızda en
çok mığrı balığına (Conger conger)
rastlanmaktadır.
conjugation [konjugasyon] Birleşme. Bir tür eşeysel (cinsi) birleşme. İki gözenin bir araya gelerek
kalıtsal malzemelerini değiş-tokuş etmesi.
connective buccal membrane [bağlayıcı ağız zarı] Kafadanbacaklılarda Ağız dikmelerini
kolların kaidesine bağlayan kaslı sırt.
connective tissue [bağ doku] 1- Gözeler (hücreler) arasında
ölü ve salgılanmış malzemeden yapılmış tel ve telcikleri içeren (kan, kemik,
kıkırdak vb) doku.
connective
tissue [bağ doku] 2- Şekilsiz gözeli (hücreli) ara
madde içindeki destek doku.
connemarra
clingfish [yapışkan balığı, ördek balığı] ® Lepadogaster candolii.
consecutive hermaphrodite [ardışık erdişilik] Önce erkek sonra dişi (protandrous) ve önce dişi sonra
erkek olan (protogynous) balıklarda birbirini izleyen çift eşeysellik (cinsiyetlilik)
durumu.
conservation [koruma] 1- Doğal
kaynakların planlı idaresi, işletilmesi. ® Preservation.
conservation [koruma] 2- Canlı ve cansız ortamın
(çevrenin) doğal yapısı bozulmayacak şekilde korunması. ® Preservation.
conservative elements [konservatif elementler] Diğer elementlere göre deniz suyunda oranı değişmeyen
elementlere verilen ad.
constituent
[bileşen] Bir karışımı oluşturan
maddelerden biri.
constrict [daraltma] Tüp, boru, açıklık, delik, ağız vb’nin çapının küçülmesi. Daralma. Örnek;
dıştaki sıcaklığın düşmesi sonucu deri altındaki damarların daralması.
consumer [tüketici] Üretileni tüketenler (yiyenler).
consummatory beahviour [tüketme davranışı] Besinin önce ağza alınıp tadının anlaşılmasından sonra ya
yutulması ya da geri atılması şeklinde beliren yeme davranışı.
contaminant [kirletici] ® Pollutant.
continental climate [karasal iklim] Denizsel özellik
göstermeyen iklim. Yazları kurak ve sıcak, kışları az yağışlı ve soğuk iklim.
continental drift [kıtasal kayma] Kıta kütlelerinin
jeolojik süreçte birbirlerinden ayrılarak kaydığını belirten kuramdır
(teoridir).
continental island [kıtasal ada] Ana karaya yakın ve
jeolojik olarak kıta ile bağlantılı ada.
continental margin [kıta sınırı] Genellikle sahanlık, eğim ve yükseltiden oluşan ve kıtayı
abissal düzlükten ya da derin deniz tabanından ayıran kesim.
continental rise [kıta yükseltisi] Kıta yamacı ve abissal
düzlük arasındaki hafif eğimli kesim.
continental shelf [kıta sahanlığı] Sahilden yaklaşık
continental slope [kıta yamacı] Kıta sahanlığını izleyen, yüksek eğimli kara kısmı. Genelde 200 metreden
2,000 metreye kadar uzanan, kıtanın 3-60 eğimli (üst kesimde en çok
200 eğimli) kısmına denmektedir.
continuity principle (principle of
continuity) [süreklilik
prensibi] Şimdiki durum geçmişin anahtarıdır. Bugünkü değişkenleri belirleyen
fiziksel ve biyolojik faktörler geçmişte de etkiliydi.
continuous culture [sürekli kültür] Yaşlı balıkların sürekli pazarlandığı ve genç bireylerin
ilave edildiği yetiştiricilik ve işletme şekli.
continuous fishing [sürekli balıçılık] Trol torbasına bağlanan
pompa ile avlanan balıkların güverteye aktarıldığı, ağın güverteye alınmadığı
balıkçılık. Bu avcılık ışık kaynağı ve pompa ile manyetik alan kullanılarak da
yapılabilmektedir.
continuous speed [sürekli hız] ® Sustained
speed (Sürdürülen hız).
contour pond [kontur havuzu] Eğimli arazideki balık kültür havuzu.
contra-
(prefix) [kontra-] Ters yönde, ters, karşı. Örnek; kontranatant
(contranatant)-akıntıya karşı.
contractile [kasılabilir] Kasılma ve büzülme yeteneği olan. Örnek; amiplerdeki göze (hücre) suyu
miktarını düzenleyen organel.
contraction [kasılma] Boy, alan ve hacmi küçültme. Örnek; medüzlerin hareket için kasılmaları.
contranatant [kontranatant] Balıkların akıntıya karşı yüzmesi ya da göçüdür. Erin
balıkların üreme alanına olan göçü genellikle akıntıya karşıdır yani
kontranatanttır.
control rule (decision
rule) [kontrol kuralı] Stok durumuna göre yararlanma (sömürme) oranını
belirlemedir. Yararlanma (sömürme) stratejisinden beklenen uzun dönemde
ortalama avın sürdürülebilir ürüne (MSY) yaklaşmasıdır.
convection [konveksiyon] Genellikle dikine yukarı
hareket için kullanılan bir kavramdır. Özelliklerin taşınıp karıştığı sıvı
hareketidir. Bu harekette madde içerisindeki enerjide birlikte taşınır.
Konveksiyon bir ısıyayım olup kütle hareketiyle ısının aktarılmasıdır.
converge [yaklaşma] Birbirine doğru birleşecek şekilde hareket etme. Örnek; deniz ve okyanus akıntıları.
convergence [konverjans] 1- Açık sularda yoğunluğu yüksek suların dibe batması. Dibe batma olayının
oluştuğu hat.
convergence [konverjans] 2- Birbiriyle ilişkili olmayan
taksonomik gruplarda benzer karakterlerin evrilmesidir. Buna paralellik de
denmektedir. Örnek, balinalar ve balıkların vücut şekilleri ile yüzgece benzeyen
yapıları.
convergence [konverjans] 3- Gastrula evresinde
embriyonun sırt (dorsal) tarafına göze (hücre) hareketidir.
convergence [konverjans] 4- Yakınsama. Yaklaşma.
conversion efficiency [dönüşme etkinliği] Balık büyümesinin yüzde olarak ölçülmesi. Dönüşme
etkinliği = Özgül büyüme oranı/Vücut ağırlığına göre günlük yüzde yem ağırlığı
x 100.
convex [dışbükey (konveks)] Bir yüzgecin ortasının
uçlardan daha uzun oluşu. İçbükey’in tersi.
cookie [lastik bobin (bobin)] Dip trol ağının kurşun yakasının yıpranmasını önlemek ve
tabanı karıştırarak balıkları ağın ağzına doğru (korkutarak) yönlendirmek için
oto lastiğinden kesilmiş ve bir zincir ya da halata takılmış değirmi halkalar.
cool-water [serin-su] Sıcaklığı yazın 20-
cool-water fish [serin-su balığı] Sıcaklığı 10-
Copepoda (copepods) [Kürekayaklılar (kopepodlar)] Eklembacaklılar (Arthropoda) kabilesi, Kabuklular (Crustacea) altkabilesi,
çeneden-ayaklı anlamında Maxillopoda sınıfının alt sınıfıdır. Bu alt sınıf
Calanoida, Cyclopoida, Gelyelloida, Harpacticoida, Siphonostomatoida,
Misophrioida, Monstrilloida, Mormonilloida, Poecilostomatoida, Platycopioida
cinslerini ve bu cinslerdeki 14,000 türü kapsar. Kürekayaklılar küçük
kabuklular olup deniz ve tatlı-suda bulunurlar. Çoğu planktondur. Daha çoğu ise
tabanda yaşar. Bir kısmı bataklık ve nemli-sulu karasal kesimde bulunur. Bir
diğer kısım ise asalaktır (parazittir). Plankton olarak yaşayan Kürekayaklılar
deniz ekosisteminde balıktan balinaya önemli bir besin kaynağıdırlar. Çoğu
bitkisel planktonla beslenir. Beslenme yüzeye yakın kesimde ve genellikle gece
olur. Gündüz derine inerler. Boyları küçük, uzun duyargalıdırlar
(antenlidirler).
copepods [Kürekayaklılar (kopepodlar)] ® Copepoda.
coprophagy [koprofaj] Dışkı yiyen. Dışkıyla beslenen.
copulasyon
[çiftleşme] İki cinsiyetin eşeysel üremeyi gerçekleştirmek için birleşmesi.
copulation [çiftleşme (kopulasyon)] Dişi ve erkeğin eşeysel birleşmesi.
copulatory bursa [çiftleşme kesesi] Kafadanbacaklılarda yanağa (ağza) ait zarla bütünleşmiş
poşet ya da bazı türlerin dişilerindeki manto boşluğu derisinde [vücut
çeperinde] yumurtlamaya kadar spermlerin saklandığı kese.
coral reefs [mercan resifleri] Mercanlar denizlerde su
yüzeyine kadar uzanan kayalar oluşturur. Kısaca resif ya da mercan resifi
olarak adlandırılan bu kayasal yapılar Ekvator’un kuzey ve güneyinde kalan 300’ler
arasında yayılırlar. Oksijence zengin, temiz suda
Corallina elongata (rough
coral moss) [?] Sin. Corallina mediterranea.
Kırmızı algdir. Pembemsi ya da sarı renklidir. Kayalara sabitlenmiş olup sert
(kireçleşmiş) yapılıdır. Çok eksenlidir. Büyüme uçtadır. Üreme trigenetiktir.
Boyu çoğunlukla 2-12 cm'dir. Kıyısal kesimde sert katman üzerinde koloni
oluşturur. Türkiye'de Orta Ege ve Karadeniz kıyısında yaşar. Elle toplanır,
eczacılıkta kullanılır. Türün Corallina
officinalis ile karıştırılması mümkündür.
Corallina mediterranea (rough coral moss) [?] ® Corallina
elongata.
Coralliophila
alaucoides (lamellose coral-shell) [?]Sin. Coralliophila lamellosa. Cirkalitoralin
kayalık, çamurlu tabanında yaygın bulunur. Boyu en çok 2,5 cm'dir. Türkiye'nin
Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
Coralliophila
babelis (Babel’s
latiaxis) [?] ® Latiaxis babelis.
Coralliophila
brevis (short coral-shell)
[?] Ender türdür. Boyu en çok 2,3 cm
olabilir. Türkiye'nin
Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
Coralliophila
lamellosa (lamellose coral-shell) [?] ® Coralliophila
alaucoides.
Coralliophila
meyendorffi (Meyendorff’s
coral-shell) [?] İnfralitoralin
üst kısmında çamurlu ve döküntülü tabanda yaygındır. Boyu en çok 3,8 cm
olabilir. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
Coralliophilidae (?) [?] Kabuk
küremsidir. sarmal yapı iyi gelişmiştir. Kule basamaklı ve sifonsal kanallıdır.
Yontusu güzeldir. Kabuk ağzı kapağı yoktur.
Corallium
rubrum
(Mediterranean red
coral, Sardinia
coral; precious coral; red coral)
[kırmızı
mercan] Gorgonaria takımı
Coralliidae ailesi bireyidir. Mercanlar tropik ve alt
tropik sularda birkaç bin metre derinliğe kadar yayılmaktadır. Kurtçukların
yayılmasında medüz evresi yoktur. İlkel algılama ve koloniyi uyarma sistemleri
vardır. Planktonu filtreleyerek beslenir. Poliplerin kabuğu içerisinde (gastro-dermal)
bağlantı kanalları bulunur. Gelişmeleri (büyümeleri) yavaştır. Kalker iskeleti
oluşturmak çok zaman alır. Corallium
cinsindeki 27 türden yalnız 1 tür (C.
rubrum) Akdeniz'de yaşar. 10-280 metreler arasında rastlanır. C. rubrum sert dallı koloniler oluşturur. Rengi aslında koyu kırmızı, nadiren pembe
ya da beyazdır. Bazı kolonilerinin boyu 20 cm'ye ulaşabilir. Balıkçılık baskısı
kolonilerin yitirilmesine yol açmıştır. Kırmızı mercanlar az ışık alan
kayaların üzerinde yaşarlar. Doğ Akdeniz'de varlığı tartışmalıdır ancak bir
olasılıkla da gerçekten vardır. Mercanlar dalgıç marifetiyle toplanır.
Kuyumculukta mücevher üretilir.
corallivore [koralivor] Mercan resifleriyle beslenen. Örnek; Scaridae ailesi
(Papağanbalığıgiller).
corallophile [koralofil] Mercan resifi seven. Yalnız mercan resiflerinde yaşayan balıklar. Örnek;
Scaridae ailesi (Papağanbalığıgiller).
corals [mercanlar] Knidliler (Cnidaria) kabilesinin Anthozoa sınıfından hayvanlar grubudur.
Deniz şakayıkları ve resif oluşturan mercanları içine alır. Mercanların medüz
evresi yoktur. Yumurta ve atmıktan planula kurtçukları (larvaları) oluşur ki bu
da sert malzemeye yapışır. Tomurcuklanmayla da çoğalabilirler. Denizşakayıkları
nemato-sistleri kullanarak balık bile yakalayabilirken resif oluşturan mercanlar
plankton avlar. Dinoflagelletlarla ortaklık (sembiyoz) oluşturur. Koloni kurar.
Mercanlar Alcyonaria ve Zoantharia
altsınıflarına ayrılır.
corda [sicim (sicimsi,
korda)] ® Chorda.
core [karot] Tabandan dikey ve derin örnek almada kullanılan boru
şeklindeki alet.
Coriolis [Gaspard Gustave de Coriolis] ® Gaspard Gustave de Coriolis.
coriolis effect [Koriolis etkisi] Dünyanın ekseni
etrafında dönmesi sonucunda oluşan ve birim kütleye etki eden saptırıcı güçtür.
Sapma kuzey yarımkürede hareket yönünün sağına, güney yarımkürede ise soluna
doğrudur.
Coriolis force [Koriolis kuvveti] Hareket halindeki rüzgârın ya da suyun dünyanın dönmesi
nedeniyle yönünü değiştirmesine denir. Bu dünyanın dönmesinin bir sonucudur. ® Coriolis
effect (Koriolis etkisi).
Coris julis (Mediterranean rainbow
wrasse) [güneş balığı, yunker balığı, gün balığı, gelin balığı] Balıkçılığı önemsizdir. En çok TL=35 cm olabilir. 0-
cork [mantar] Çoğunlukla av araçları ya da av aracının bir kısmının yukarıya
kaldırılması için kullanılan yüzdürücüleri (mantar, ağaç, plastik küre vb) ima
etmek için kullanılmaktadır.
corkline (float
line, float rope, top line, head line) [mantar yaka] Ağların üst kısmının yüzeye doğru çekilmesi ya da çuval
tipli ağlarda ağın ağız kısmının dikey açılması için kullanılan ve üzerine
yüzdürücülerin bağlanmış olduğu halatın bulunduğu üst kısım.
corkwing
wrasse [çırçır
balığı, ot balığı] ® Symphodus melops.
cormophyta
[kormofita] Eski bir tanımlama olup yaprakları, sapları ve
kökleri olan bitkiler bütününü kapsar (tallofita ile karşılaştırınız).
cormorant [karabatak] Perde ayaklı, sivri gagalı,
uzunca boyunlu ve balıkla beslenen bir deniz kuşu (Phalacrocorax carbo). ® Cormorant fishing (Kormoran balıkçılığı).
cormorant fishing [karabatak (kormoran)
balıkçılığı] Bir deniz kuşu olan karabatağın boynuna avladığı büyük
balıkları yutamaması için bir halka takılmaktadır. Suya dalarak balığı avlayan
kuş, yutamadığı balığı sahibinin bulunduğu kayığa getirmektedir. Çin ve
Japonya’da kullanılan bu yöntem ile bir kuş saatte 150 balık avlayabilmektedir.
® Otter
fishing (Su samuru balıkçılığı).
cornea [saydam tabaka (kornea)] Gözü öreten dış tabakanın saydam olan ön kısmı. Işığın retinaya düşmesine
izin veren ışık geçirgen tabaka.
corneous wedge clam [?] ® Donacilla cornea.
cornetfishes [Hortumağızlıgiller] ® Fistulariidae.
cornish
blackfish [?] ® Schedophilus medusophagus.
cornish duck (European pilchard) [sardalya] ® Sardina pilchardus.
cornish sucker [ördek balığı] ® Lepadogaster
purpurea.
corona (crown) [taç].
corpus (body) [gövde] Canlı ya da cansız gövde.
corral reef [mercan resifi (koral resifi)].
correlation [bağıntı (korelasyon)] Değişkenlerin birbiri ile
bağlantısı.
corrosion [korozyon (aşınma, paslanma)] Bir maddede zamanla ve ya da kimyasal etkiyle oluşan
yıpranma.
Metal aksamın paslanması.
Corsican
moss [?] ® Alsidium helminthochorton.
corum (cürüm) [?] Kalabalık anlamındandır ve
İstanbul ve İzmit’te uskumruların karaya vurmasına verilen addır. Terim aynı
zamanda balık sürüsü karşılığı olarak da kullanılmaktadır.
Coryphaena hippurus (common dolphinfish) [yaldızlıuskumruazmanı balığı, lambuga, lampuka] Okyanus-göçer (okyanodrom) ve yüzücü (pelajik) bir balıktır. TL=210 cm ve
Coryphaenidae (dolphinfishes) [Lambugagiller,
Yaldızlı-uskumru-azmanıgiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Perciformes takımı, Coryphaenidae ailesi,
Coryphaena cinsinde 2 türü yer almaktadır. Uzun ve basık balıklardır. Yetişkin
erkeklerde alın kemiği gelişmiş çıkıntılıdır. Ağız iridir, dişler incedir.
Neredeyse kuyruğa dek uzayan sırt ve dışkıl (anal) yüzgeçleri uzundur. Göğüs yüzgeçleri orak şeklindedir.
Kuyruk yüzgeci derin çatallıdır. Yanal çizgi göğüs yüzgeci üstünde belirgin bir
eğriliğe sahiptir. Canlıyken sırt parlak metalik mavi-yeşildir. Ölümden sonra
hızla gri-yeşil renge dönüşür. Böğürler gümüşi, nokta şeklinde siyah lekelidir.
Akdeniz’de iki türüne de rastlanır. Açıklarda üstte yüzücüdürler
(epipelajiktir). Kıyıya tesadüfen yaklaşırlar. Suda yüzen kalıntıların altında
küçük gruplar halinde toplanırlar. Üreme açık denizde gerçekleşir. Yumurta ve
larvalar yüzücüdür. Özellikle balıklarla aynı zamanda kabuklular ve
kalamarlarla beslenirler.
Coryphoblennius galerita (Montagu's blenny) [horozbina] Tabansaldır (demersaldır). TL=8 cm olabilir. Balıkçılığı
yoktur. Dalga etkisi altındaki kayalık kıyıda yaşar. Su dışında kayaların
altında ve arasında hava soluyarak kalabilir. Yumurtaları yapışkan ve
tabansaldır.
cosmoid scale [kosmoid pul] Dört tabakadan oluşan bu pullar günümüzde yaşayan balıklardan yalnız Latimeria’da bulunur.
cosmopolitan [kozmopolit] Genellikle kuzey ve güney kutup bölgeleri hariç bütün kara, deniz ve
okyanuslarda bulunan.
cosmopolitan species [kozmopolit tür] Belirli bir yaşam alanda
(habitat) örneğin deniz ve okyanuslarda küresel ölçekte yayılmış tür.
costulation(s), cote(s) [kaburga(lar), kenar(lar)] Karındanbacaklılarda kabuk
yontusunda uzamış kabartmalar.
Cottidae (cottids) [Dereiskorpitigiller] Actinopterygii
sınıfı, Scorpaeniformes takımı, Cottoidei alttakımı, Cottoidea üstailesi,
Cottidae ailesi 70 cinste yaklaşık 300 türü barındırmaktadır. Çoğunluğu denizel
olmak üzere tabansal balıklardır. Tatlı-suda yaşayan türleri birkaç tanedir.
Bir tür acı-suda yaşar. Sığ kıyısal kuzeyli ve kuzey kutupsal sularda da
bulunurlar. Tür çeşitliliği Büyük Okyanus’un kuzey kesimlerinde yüksektir.
Boyları küçük balıklardır (10-72 cm). Akdeniz’de bir türü yaşar. Sert ve
yumuşak ışınlı iki sırt yüzgeci ayrıdır. Koyu renklidirler. Dikey şeritli
olabilirler. Yüzgeçler genelde koyu
renkli lekelidir. Küçük tabancıl (bentik) kabuklularla, çok-kıllılarla
yumuşakçalarla, yılan-yıldızlarıyla ve küçük balıklarla beslenirler.
cottids [Dereiskorpitigiller] ® Cottidae.
cotton spinner [?] ® Holothuria tubulosa.
cotyle [kotil] Fincan gibi yuvarlak çukur anlamında.
counter- [kontra] Aksi, tersine.
countershading [karşıt gölgeli] Su kolonunda bir balığın üstten bakıldığında taban gibi
koyu, alttan bakıldığında açık gökyüzü, yandan bakıldığında ise yayılmış ışık
şeklinde yırtıcıyı yanıltıcı görüntü vermesi.
country fishery [ülke balıkçılığı] Bir ülkenin bütün balıkçılığı. O ülkede yaşayan
grupların yerel durumunu kısaca belirtmek için kullandıkları anlatım şekli.
course [erim] Yer ve zamanda alınan yol.
courses [yönler] Denizcilikte 4 ana yön ile bunların arasındaki yönler
şunlardır:
Batı |
[west] |
Günbatısı. |
Doğu |
[east] |
Gündoğusu. |
Güney |
[south] |
Kıble. |
Kuzey |
[north] |
Yıldız. |
Güneydoğu |
[south-east] |
Keşişleme. |
Güneybatı |
[south-west] |
Lodos. |
Kuzeydoğu |
[north-east] |
Poyraz. |
Kuzeybatı |
[north-west] |
Karayel. |
Batı-güneybatı |
[west-southwest] |
Günbatısı-lodos. |
Batı-kuzeybatı |
[west-northwest] |
Günbatısı-karayel. |
Doğu-güneydoğu |
[east-southeast] |
Gündoğusu-keşişleme. |
Doğu-kuzeydoğu |
[east-northeast] |
Gündoğusu-poyraz. |
Güney-güneybatı |
[south-southwest] |
Kıble-lodos. |
Güney-güneydoğu |
[south southeast] |
Kıble-keşişleme. |
Kuzey-kuzeydoğu |
[north-northeast] |
Yıldız-poyraz. |
Kuzey-kuzeybatı |
[north-northwest] |
Yıldız-karayel. |
cover [örtü] Balığa sığınma (korunma) alanı oluşturmak için suya konulan doğal (yaban
otu, taş, kaya, ağaç kökü vb) malzeme.
cover net (trow net,
cast-net) [serpme] ® Throw net.
cover pot (ground
basket, plunge basket) [sepet] ® Basket.
covering (lid) [operkulum] ® Operculum.
cow sharks [Altıyarıklıgiller] ®
Hexanchidae.
Cownose rays [İnekburunlu-vatozgiller] ® Rhinopteridae.
coxa [kalça, koksa] Böcek bacağının ekli olduğu kalça.
CPOM (abbrev) (Coarse Particulate Organic Matter) [Büyük
parçacıklı organik madde].
CPUE (abbrev) [birim av] ® Catch
per unit of effort.
CPY (abbrev) [güncel
potansiyel ürün] ® Current
Potential Yield.
crabs (lobsters,
crayfish, shrimps, prawns) [Onayaklılar] ® Decapoda.
Crangon crangon (common shrimp) [çalı-karidesi, teke] Sin. Crangon
vulgaris. Kabuklular (Crustacea)
altkabilesi, Onayaklı (Decapoda) takımı Crangonidae ailesinde Crangon
cinsi bir türdür. İskandinavya’dan Akdeniz sular sistemine kadar yayılmış olup
ticari balıkçılığı önemli küçük boylu bir karidestir. Erinleri 3-
Crangon
vulgaris (common
shrimp)
[çalı-karidesi,
teke] ®
Crangon crangon.
crangonid
shrimps [?] ®
Crangonidae.
Crangonidae (crangonid shrimps) [?] Silindir şekilli küçük karideslerdir. Yürüme
bacaklarının (pereiopod) ilk çifti birbirine eşittir, izleyen bacaklardan
güçlüdür ve kuvvetli yalancı kıskaç (subchela) taşır. Rengi gri-esmer,
yeşilimsi ya da kırmızımsı esmer ya da tekdüzedir. Sığ sularda kumlu çamurlu
taban üstünde yaşarlar. Bazı türleri 500 m'ye biraz fazlasına inebilir. Akdeniz
sular sisteminde 11 türü yaşamakta olup bunlardan ancak üçü balıkçılığın ilgi
alanına girer.
crayfish (broad-fingered
crayfish, Galician crayfish) [kerevit] ® Astacus leptodactylus.
creel census [kesişen inceleme] ®
Intercept survey.
Crenidens crenidens (karenteen seabream) [?] Tabansal (demersal) balık olup TL=30 cm boya ulaşabilir. Balıkçılığı
vardır. Sığ kıyısal sularda avlanır. Çamurlu sakin suları tercih eder.
crenobiont [krenebiyont] Pınar ve pınar suyunun oluşturduğu suda (derede) bulunan
organizmalar.
Crepidula
gibbosa (slipper
limpet crepidula) [?] Sin. Crepidula moulinsi. İnfralitoral ve cirkalitoral katlarda diğer boş kabuklar
üzeride yaygın türdür. Boyu en çok 3,5
cm, yüksekliği ise 0,6 cm kadardır. Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında
bulunur.
Crepidula moulinsi (slipper limpet crepidula) [?] ®
Crepidula gibbosa.
Crepidula
unguiformis (nail-shaped
crepidule)
[?] İnfralitoral ve cirkalitoral katlarda diğer boş kabuklar
üzeride yaygın türdür. Boyu en çok 2,7 cm, yüksekliği 0,4 cm kadardır.
Türkiye'nin Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunur.
crested murex [?] ®
Hadriania craticuloides.
crested
oarfish [tepeli kağıt balığı] ® Lophotus lacepede.
Crestfishes
[Tepeli-kâğıtbalığıgiller] ® Lophotidae.
crevalle jack [kral balığı] ® Caranx hippos.
crew (seaman) [tayfa] ® Sailor.
Crinoidea (feather stars, sea lilies) [Deniz laleleri] Echinodermata -
Derisidikenliler kabilesi, Crinoidea sınıfında yer alan Articulata takımdaki
deniz laleleri ailesi ve cinslerini kapsar. Aile bireyleri sığ sudan 6,000
metre derinliğe kadar yaşayabil-mektedirler. Üstte bir ağız ve etrafında
beslenme kolları önemli özellikleridir. U şeklinde mide-sindirim sistemi ağız
yakınında son bulur. Çoğu bir gövdeyle tabana yapışık yaşar. Bir kısmı yalnız
erken evrelerde yapışık kalır fakat erinleşince suda yüzer. Saplı bireylerin
saate
crisp chaetomorpha [?] ®
Chaetomorpha capillaris.
crisp phyllomorpha [?] ® Phyllophora
nervosa.
criteria [ölçütler] Dayanak alınan kararlar ya da kurallar (standartlar).
critical age [kritik yaş] Anlık doğal ölüm oranının, ağırlık cinsinden anlık büyüme oranına eşit
olduğu anda, bir yıllıktaki balıkların ortalama yaşıdır. Bu yaşta yaş sınıfının
biyokitlesi en yüksek düzeydedir.
critical areas [kritik alanlar] Çevresel yönden hassas ya da tehlikeli alanlar.
critical dependation level [kritik bağımlılık düzeyi] Bu düzeyin altında stok ya da popülasyonun, ürün
alınmasa (avlanmasa) bile kendisini ayakta tutamayacağı sınırdır.
critical flow [kritik debi] Balık ölümlerinden sakınmak için gerekli olan en az akı.
critical habitat [kritik yaşam-alan, kritik habitat] Balığın yaşam döngüsü için çok önemli olan yumurtlama
alanı, beslenme alanı gibi yaşam-alanlar.
critical period [kritik dönem] Balıkların kurtçuk (larva) evresinde besin kesesinin tüketildiği ve
açlıktan kaynaklanan ölümlerin yüksek olduğu evre.
critical size [kritik büyüklük] Anlık doğal ölüm oranının, ağırlık cinsinden anlık
büyüme oranına eşit olduğu anda, bir yıllıktaki balıkların ortalama
büyüklüğüdür. Optimum büyüklük olarak da anılır.
critical stock [kritik stok] Ürün almaya devam edilmesi halinde kalıcı zarar görecek ya da halihazırda
görmüş olan, verim (ürün) düzeyi çok düşmüş balık stoğu.
critically endangered [kritik tehlikede] Doğada, soyu yakın gelecekte yüksek derecede tükenme
tehdidi altında olan tür(ler).
croakers (drums, hardheads) [Gölgebalığıgiller] ® Sciaenidae.
crossing
over [çaprazlama] Eş kromozomların mayoz bölünmede genlerin bir kısmını değiş-tokuş etmek
üzere çapraz duruma gelmesi.
Crossopterygii (lobe-finned fish) [Saçakyüzgeçliler] Sarcopterygii sınıfı
altında yer alan akciğerli balıklar (Dipnoi), kolakant (Coelacanth) ile
dörtayak (Tetrapod) canlıları kapsar. Kemikli balıklar olup karasal
omurgalıların ataları olarak kabul edilmektedirler. Türlerinin hemen hepsi
taşlaşmıştır (fosildir). Devon çağından bu yana yaşayanları vardır. Bilinen en
yaygın örneği Latimeria chalumnae’dir.
Yüzgeçleri yuvarlak ve çifttir. Sınıflandırmaları kesin değildir. Nisan 2006’da
gazetelerde de yer alan ve yeni bulunan Tiktaalik roseae‘de bu grupta yer almaktadır.
crozier weed [?] ® Hypnea musciformis.
crucial habitat [önemli yaşam-alan] Yılın belirli mevsiminde (örneğin üreme döneminde) balık
popülasyonlarının yaşayabilmelerinin temelini oluşturan alandır.
cruciformis muscle [haç şekilli kas] Haç şeklideki kas 2
küçük iz oluşturur. İzler her 2 kabukta manto sinüsü altında olup bazı
midyelerde (Tellinidae) sifonları çekme uzatma hizmeti görür.
crude [ham] Saf olmayan, bulaşık kimyasal madde. Örnek; petrol.
cruising [seyir] Denizcilikte bir yerden diğerine gitme.
cruising speed [gezme hızı] Balıkların gerginlik duymadan ve yorulmadan yüzmelerini devam ettirdikleri
hızdır.
cruising speed [seyir hızı] Geminin normal
seyir koşullarında yaptığı hız.
Crustacea [Kabuklular] Eklembacaklılar (Arthropoda) kabilesinin altkabilesidir. Altkabilenin
genelde Branchiopoda, Remipedia, Cephalocarida, Maxillopoda, Ostracoda ve
Malacostraca olmak üzere altı sınıftan oluştuğu kabul edilir. Mystacocarida ve
Branchiura bazen ayrı bir sınıf olarak alınır. Kabuklular 55 bin tür ile
Eklembacaklılar’ın tür sayısı yüksek gruplarından biridir. İstakozlar,
yengeçler, karidesler bu gruptan canlılardır. Çoğu suculdur. Tatlı-su, deniz ve
karada yaşayanları da vardır. Çoğunluk hareketlidir. Bir kısmı asalaktır
(parazittir). Vücutları, kafa, göğüs daha doğrusu kafa-göğüs
(sefalotoraks-cephalothorax) ve karın kısmına ayrılır. Kafada iki anten ve
bileşik-göz bulunur. Göğüs ve karın diğerlerinin yanında solungaç uzantısı
taşır. Kabuk dış iskelet görevini yapar. Canlı büyüdükçe dış iskelet yenilenir.
Gelişme evrelerinde başkalaşma (metamorfoz) ve nauplius adı verilen kurtçuk
(larva) evresi söz konusudur. Birkaçı erselik (hermafrodit) olmakla birlikte
çoğunluk çift eşeylidir (çift cinsiyetlidir).
crusty codium [?] ® Codium coralloides.
cryal zone [buzul kuşağı] Buzulların bulunduğu kesimdeki akarsu ya da nehir kısmı.
cryptic biomass [gizli biyokitle] Stoğun, balıkçılığın ulaşamadığı parçası.
cryptic species (sibling species) [gizli tür(ler)] Çoğalma yönünden izole fakat yapısal özellikleri açısından birbirinden
ayırt edilemeyen geçerli türler.
CTD
(abbrev) (Conductivity Temperature Depth) [CTD] İletkenlik, sıcaklık ve
derinlik ve bunları ölçen cihaz.
ctenoid (comblike, pectinate) [taraksı (ktenoid)] Tarağa benzeyen.
ctenoid scale (pectinate
scale, squama ctenoidea, pul. squamae ctenoideae) [taraksı
pul (ktenoid pul)] Teleostei’de görünen ve kuyruk tarafına doğru olan kısmı
küçük dikenli olan pul. Balık kuyruktan baş tarafa doğru sıvazlandığında yüzey
pürüzlü ve sert hissedilir. Örnek; Ringagiller (Clupeidae).
Ctenolabrus rupestris (goldsinny-wrasse) [taraklı
guban balığı, taraklıçırçır balığı,
çırçır balığı, ot balığı] Balıkçılığı kişisel tüketim düzeyindedir. En çok TL=18 cm ve 8 yaşında
olabilir. 1-
ctenolium [taraksı diş] Pectinidae ailesi
bireylerinin bazılarının alt kenarındaki bir sıra küçük dişli bisal çentikleri.
Ctenophora (comb jellies) [Taraklılar] Tentaculata ve Nuda olmak üzere iki sınıfa ayrılır ve toplam 100 kadar
türü kapsar. Tentaculata Cydippida, Platyctenida, Ganeshida, Thalassocalycida, Lobata, Cestida
olmak üzere 6 takıma ayrılır. Nuda’da ise yalnız Beroida takımı vardır.
Sınıflandırılmalarında sorunlar henüz giderilmiş sayılmaz. İngilizce isim
medüzsüleri (jölelileri) anımsatmakta ise de Taraklılar medüzsü değildirler.
Vücutları ışınsal (radial) simetrik olup genellikle renksizdirler. Renk ortak
yaşadıkları yosunlardan (alglerden) kaynaklanmaktadır. Statosistler denge
organıdır. Çoğu türde karşılıklı uzayabilen dokunaçlar bulunur. Dokunaçların
kenarlarında colloblast denilen gözeler (hücreler) bulunur. Bunlara besin
maddesi değdiğinde bu göze (hücre) patlayarak açılır ve yapışkan iplikçikler
çıkar. Taraklılar, kopan kısımlarını, umulmayacak oranda yenileyebilirler.
Suyun hareketiyle hareket ederler. Kısa mesafeyi ise yüzebilirler.
Yırtıcıdırlar. Plankton, kurtçuk (larva), solucanlar, kabuklular ve hatta bazen
küçük balıkla beslenirler. Yaklaşık 35 türü tabanda yaşar. Erseliktirler
(hermafrodittirler) ve çoğunluğu eşeyli (cinsi) çoğalırlar. İstilacı türlerdir.
Türkiye sularında en son bilinen istilacı tür ise Mnemiopsis leidyi olup Karadeniz’e Atlas Okyanusu’ndan taşınmıştır.
Bir diğeri Mnemiopsis ile beslenen ve
Akdeniz’den Karadeniz’e geçen Beroe ovata’dır.
cuckoo
ray [vatoz] ® Leucoraja naevus.
cuckoo wrasse [lapin, ördek balığı,
lapina, ot balığı, lapina balığı] ® Labrus
bimaculatus. ® Labrus mixtus.
cuckoo-fish [tersbalık] ® Synodus multipunctatus.
culture [kültür] Balıkların yapay yolla beslenme ve büyütülmesi.
Cumes’ macoma [?] ® Macoma cumana.
cupula [kupula] Balıkların yanal (lateral) çizgi sisteminde basınç algılayıcı tüyleri örten
jölemsi uzantı.
curled picarel [istrangiloz] ® Centracanthus cirrus.
curl-footed [Dolaşıkayaklılar] ® Cirripedia.
current [akıntı] 1- Bir yönde ilerleyen (hareket
eden) su kütlesi.
current [akıntı] 2- Sıvıların devamlı akma hareketi. Göl, deniz ve okyanus sularının bir yöne
doğru akması yani kısmen ya da bütün olarak yer değiştirmesi.
current [akıntı] 3- Suların bir yerden bir yere hareketi, akması.
current annual yield [güncel yıllık ürün] Ortalama avı yükseltecek düzeyde bir stoktan
alınabilecek yıllık av.
current meter [akıntı ölçer] Deniz ve göllerdeki akıntı yön ve şiddetini ölçen alet.
Current Potential Yield (CPY) [güncel potansiyel (gizil) ürün] Devam etmekte olan ekosistem dikkate alınarak mevcut
kaynak bolluğunda avlanabilecek balık miktarı.
current velocities recommended in fish cage culture
[kafes çiftlikçiliği için önerilen
akıntı hızları] Dünya denizlerinde elde edilen ve kafes balığı
yetiştiriciliği için önerilen akıntı verileri şunlardır:
Akıntı hızı (m/s) |
Açıklama |
Min. 0,05 m/s |
Tabana çok az doğal çökelme. |
Ort. 0,05
m/s |
Tabana organik yığılmada azalma. |
0,25-0,75 m/s |
Organik ve inorganik malzemenin yayılması. |
Min. 0,03 m/s >0,1 m/s >0,05 m/s >0,03 m/s |
Üretim miktarı az (200 ton/yıl). Yüzey akıntısı. Akıntı karaya doğru olmamalı. Tabanın |
< 0,2
m/s 0,1-0,3
m/s >
0,25 m/s 0,5 –
1,0 m/s |
Çamurlu taban. Kumlu taban. Malta; Kumlu taban, çipura ve levrek, detritus
birikmiyor. Moreton
Körfezi. Stok sıklığı az. |
0,05-0,5 m/s Min. 0,1 m/s |
Tavsiye edilen hız 3 gün süreyle
olmalıdır. |
0,2 – 0,5 m/s |
Tabandaki birikmeleri taşır. |
0,05 m/s |
Üretim sınırı (110 ton/km2). |
0,012-0,091 m/s |
Akdeniz’de
kullanılabilir. |
Curt Kosswig [Curt Kosswig] ® Kosswig.
cürüm [?] ® Corum.
cusk-eels [Mırmır-balığıgiller] ® Ophidiidae.
cusk-eels [Yılansıbalıkgiller] ® Ophiidae.
cuticula (cuticle) [dericik
(kutikül)] 1- Biyolojik anlamda canlıyı dıştan saran, madensi olmayan örtüdür. Hayvanat
biliminde (zooloji) faklı grupların dıştaki çok tabakalı yapılarıdır.
Omurgasızların dış derisi, eklembacaklıların diş iskeletidir. Nebatat biliminde
(botanik) yaprak ve sürgünlerde görülen koruyucu mumsu tabakadır.
cuticula [dericik (kutikül)] 2- Epitel tarafından salgılanan
çoğunlukla kitin yapılı örtü.
cutis (dermis) [dermis] Derinin damarlı
iç kısmı. Dışderinin altı. ® Dermis.
cutlassfishes [Kılkuyruk-balığıgiller] ® Trichiuridae.
cutting fin rays [yüzgeçleri kesme] Markalama ve tekrar yakalama ya da benzeri çalışmalar
çerçevesinde bireysel balığı işaretlemek amacıyla yüzgeçlerin belirli bir
sırayla kesilerek balığın işaretlemesi. Kesilen yüzgeç kısmı yeniden oluşsa da
yerinde yara izi kalmaktadır. ® Piercing fin rays (Yüzgeçleri delme). ® Fin clip (Yüzgeç kırpma).
cuttlefish [sübye, mürekkep balığı] 2- Balık değildir. 10 kollu ve
kalsiyumlu bir iç kabuğu olan kafadanbacaklı yumuşakçadır. ® Sepiida.
® Sepia
officinalis.
cuttlefishes [?] ® Sepiidae.
Cuvier’s nassa [?] ® Nassarius cuvieri.
cyanamylon
[siyanofit
nişastası] Karbonhidrat (glükoz
tabanlıdır), Siyanobakterilerde bulunur; genelde glikojene yakındır.
cyanide fishing [siyanid balıkçılığı] Sodyum siyanid (Na-CºN) ya da diğer
siyanid bileşikleriyle balıkların bayıltılarak avlanması.
cyanides [siyanürler] Siyanürlü bileşikler.
cyano- (prefix)
[siyano-] Koyu mavi anlamında
önek.
cyanobakteria
(siyanobakteriler) Tek ya da çok hücreli bitkiler olup uzun bir zaman
boyunca 'algler'e dahil edildi ve mavi-yeşil renkleri Cyanophyta divizyonu ile
uyuşmaktadır. Bugün, bunların çok küçük (ince) yapıları prokaryot olduklarını
ve bakterilerle akrabalıkları kabul edilmektedir ki bu da siyanobakteri
teriminin kullanılmasını haklı kılar. Siyanobakteriler hücre ve mikroskobik
ipliciklerden oluşmuş organizmalardır; hem çıplak gözle görülebilen kolonileri
oluşturmak için genelde eşzamanlı olarak değişir hem de belirli bölgelerde
“bloom” patlama oluşturan oldukça önemli popülasyonlara sahiptir. 150’ye yakın
cins 1,500 türü kapsar. Türlerin büyük bir kısmı denizde büyür ve dünya
genelinde görülür.
Cyanophyta (blue-green algae) [Mavi-yeşil yosunlar] Gerçek göze (hücre) çekirdeği olmayan su yosunlarıdır. Fotosentez malzemesi
kromoplastlar içerisinde değildir. Mavi boya maddesi fikosiyanin (phycocyanin)
yeşil rengi maskeler.
cyclamen [siklamen] Cyclamen cinsinden bitki olup geçmişte doğal balık bayıltıcısı
(ağılayıcısı-zehirleyicisi) olarak kullanılmıştır.
cyclic succession [ardışık dönüşüm] Bir ekolojik dönüşümdür.
Bozulmuş, yitirilmiş bir topluluğun yeniden orijinal halini almasıdır.
Cyclichthys spilostylus (spotbase burrfish) [?] Actinopterygii-Işınlı-yüzgeçliler sınıfı, Tetradontiformes takımı, Diodontidae
ailesinden bir balıktır. Kızıl Deniz, Hint ve Büyük Okyanus’ta Avustralya ve
Filipinlere kadar yayılır. Akdeniz’e Kızıldeniz’den göçmüştür. Kıyısal sularda
3-90 m derinliklerde görülür. Gece aktiftir, tek gezer, gençleri yüzücüdür
(pelajik). Sert kabuklu omurgasızlar (yumuşakçalar, kabuklular ve denizi
kestaneleri) ile beslenir. Eti ağılıdır (zehirlidir) tetrodotoxin! Isırarak
önemli yara oluşturabilir.
cyclo-ctenoid scale [siklo-ktenoid pul] Çember (sikloid) pul ile
taraksı (ktenoid) pul arasında yer alan pul. Bunlarda diş olmakla birlikte az
ve küçüktür.
Cycloganoidea [yuvarlak-pullular] Balıkların Tükel-ağızlılar (Teleostomi) alt sınıfına
giren bir takımı. Kemik iskeletli olup vücutları pulla örtülüdür. Kuyruk
yüzgecinin üst kısmı uzundur (heteroserktir). Kel-turna-balığıgiller (Amiidae)
ailesinden bir türü günümüzde yaşamaktadır.
cycloid [sikloid] Değirmi,
çember. Düzgün kenara sahip.
cycloid scale (squama cycloidea, pul. squamae cycloideae) [çember-pul] Değirmi olup kenarları düzgün balık pulu. Birçok kemikli balıkta (Teleostei) görünen düzgün kenarlı yuvarlak ya da
elips şeklindeki pullar.
cyclone [siklon] Daire. Kuzey
yarımkürede saat ibresi yönünün tersine, güney yarımkürede ise saat ibresi
yönündeki döngüler olup derindeki (besin tuzlarınca zengin) suların yukarıya
doğru hareket ettiği, ışıklı tabakaya ulaştığı (yükselen) denizel sistemdir.
cyclonic [siklonik] Kuzey yarımkürede saat ibresi yönünün tersine dönen su ya da rüzgâr
akıntısı.
cyclope nassa [?] ® Cyclope
neritea.
Cyclope
neritea (cyclope
nassa) [?] İnfralitoralin kumlu çamurlu tabanında yaşar. Boyu en çok
0,9 cm, çağı 1,4 cm olur. Türkiye'nin tüm kıyılarında bulunur. Avcılığı vardır.
Cyclopteridae (lumpfishes) [Yuvarlakyüzgeçliler] Vücut küremsidir. 18 cinste yer alan 26 tür yalnız kuzey
yarım kürede sığ deniz tabanında yaşarlar. Karın yüzgeçleri vantuz şeklini
almıştır. Yumurtlayarak çoğalırlar. Çoğunda erkek yumurtaları bekler.
Cyclostomata [Yuvarlakağızlılar] Omurgalıların çenesizler (Agnatha) üst-sınıfında yer
alan bir altsınıftır. Çenesiz balıklardır. Dairesel sıralanmış dişleri vardır.
Ağızlarını kapatamazlar ve suyu sürekli ağızlarından geçirirler.
Cyclothone braueri (garrick) [ışık
balığı] En çok
Cymatiidae
(tritons) [?] Kabuk iğ yapılıdır. Dış
deri tüylüdür. Kabuk ağzı açıklığı bir kanalla uzamıştır; dudak sıklıkla
nasırla ya da koruyucuyla kalınlaşmıştır. Kabuk ağzı kapağı nasırsı ve ovaldir.
Sıcak sularda yaşarlar. Gece aktiftirler. Etoburdurlar. Daha çok deniz
yıldızları ile beslenirler.
Cynoglossidae (tonguefishes) [Sivri-kuyruklu-dilbalığıgiller] Actinopterygii sınıfı, Pleuronectiformes takımı, Soleoidei alttakımı,
Cynoglossidae ailesinin üç cinsinde (Cynoglossus
61, Paraplagusia 6, Symphurus 71) toplam 138 tür yer
almaktadır. Gözleri solda yassı balıklardır. Gövde çok basıktır. Yüz
yuvarlaklaşmıştır; ağız küçüktür, kancalıdır. Dişler küçük ve incedir. Ön
solungaç kapağı görünmez, deri pullarla kaplıdır. Yüzgeçlerde sert ışın yoktur.
Göğüs ve karın yüzgeçleri bulunmaz. Yanal çizgi alttadır ve üstte yoktur (Symphurus), ya da sadece üst tarafta
gelişmiştir. Üst kahverengimsidir, gövde üzerinde değişken izler vardır. Alt
taraf beyazdır. Renkler aynı türde bile değişkendir. Çoğunlukla ılıman ve
tropikal denizlerde, kıta sahanlığının çamurlu tabanında ama 1,000 m’den de
derinde tabansal balıklardır. Akdeniz’de iki cins ve 3 tür bulunmaktadır.
Cynoglossus sinusarabici (Red sea tonguesole) [sivrikuyruk dil] Tabansaldır (demersaldır) ve TL=11 cm olabilir. 135 m’den daha derinde
rastlanmamıştır.
Cyprinid Herpes Virus-I (CHV) [sazan çiçeği] ® Carp pox.
Cyprinidae (cyprinids) [Sazangiller] Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı Sazansılar
(Cypriniformes) takımının tatlı-sularda yaşayan en geniş ailesidir. 200 cinsi
ve 2,000’den fazla türü bilinmektedir. Ailenin en büyük bireyi olan azmansazan
(Catlocarpio siamensis)
cyprinids [Sazangiller] ® Cyprinidae.
Cyprinodontidae (pupfishes,
toothcarps, killifishes) [Dişlisazangiller] Sazansılar (Cyprinodontiformes) takımının bir ailesi olup Aphanius, Cualac,
Cubanichthys, Cyprinodon, Floridichthys, Garmanella, Jordanella, Lebias,
Megupsilon, Orestias olmak üzere
10 cins ve 128 türü barındırmaktadır. Kuzey ve güney Amerika ve Karayipler’de
yayılmışlardır. Çoğu tatlı ve acı-suda yaşar.
Cyprinus carpio carpio (common carp) [sazan, pullu sazan, adi sazan]
Işınlı-yüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı Sazansılar (Cypriniformes) takımı
Sazangiller (Cyprinidae) ailesindendir.
Bilimsel ad olarak Cyprinus carpio da kullanılmaktadır. Boyu
TL=130-
cyst [sist] 1- Canlının yaşam döngüsü içerisinde kuru, dayanıklı,
aktif olmayan uyku (bekleme) halindeki hareketsiz aşaması (evresi).
cyst [sist] 2- Organizmanın dokusu içerisinde oluşmuş çoğunlukla
kalın çeperli, içinde bulunduğu dokudan ayrılmış doku yumrusu.
cyst [sist] 3- Thallophyta’daki tüm üreme hücreleri (sporosist,
gametosist, zoidosist).
cystocarp
[sistokarp] Rhodophyta’da üreme organı (“meyve”) dişi
gametofitler tarafından taşınır; gonimoblast (karposporofit) ve gametofite ait
olan koruyucu hücre kabuklarından oluşmuştur.
Cystoclonium purpureum (marine bindweed) [?] Kırmızı algdir. Yaprağı tüysü ve kırmızıdır. Tek eksenlidir. Büyüme
uçtadır. Üreme trigenetiktir. Boyu 15 - 20 cm arasındadır. Diğer alglerin
üstünde görülür. Sert alt katmanda koloni oluşturur. Türkiye'nin İğneada
kesiminde bulunabilir. Elle toplanır, jöle kaynağı olarak kullanılmaktadır.
Cystoseira aurantia
(golden
Cystoseira) [?] ® Cystoseira
barbata.
Cystoseira
barbata (golden
Cystoseira) [?] Sin. Cystoseira hopii, Cystoseira aurantia. Esmer
algdir. Rengi, altın-kahvedir. Gövde daimi olup dallanabilir. Tek eksenlidir.
Büyüme uçta gerçekleşir. Ayda 1 - 2 cm büyür. Doğal ya da kazaen çelikleme ile
yayılabilir. Kütükten filizlenebilir. Eşeyli üreme erdişi (hermafrodit)
konseptakldan (conceptacles)
döllenmiş yumurtaların dışarı verilmesiyle olur. Boyu 1 metreyi geçebilir.
Gel-git kuşağı altında sert malzemeye yapışık bulunur. Sıcaklık, tuzluluk ve
organik kirliliğe uyum sağlar. Türkiye'nin Ege ve Karadeniz kıyılarında
bulunur. Alginatlarca zengindir. Kültür deneyleri yapılmaktadır.
Cystoseira hopii (golden
Cystoseira) [?] ® Cystoseira
barbata.
Cytherea chione (smooth callista) [?] ® Callista
chione.